Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| Effect of the brush before bed night. | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 4:29 pm | |
| Laela'nın arkasından beline sarıldığımda verdiği tepki normalden çok öteydi, alışkın olmalıydı sonuçta o kadar ürkmesine gerek yoktu. Ya da bana öyle geliyordu. Elimi beline attığımda şüpheli görünen bir poşeti hızlı ve panik hareketlerle içki bardağının altına gelişi güzel bir şekilde saklamaya çalıştı gözümden kaçmamıştı. Bana hızlıca yaklaşıp dudaklarıma yapışmıştı yarım dakika öpüştükten sonra
"Ben her zaman sözlerimi tutarım"
Sözleri ona bakmamı sağlamıştı yüz ifadeleri kontrolsüz gibiydi, bu konuya çok kafa yormak saçmaydı. Böyle bir mekanda kafayı bulmamak gibi bir imkan yoktu sanırım. Ama ötesinde önceden de hissettiğim bir panik duygusu vardı. Rahatsız edici bir olaya dönmüştü, kesinlikle öğrenmeliydim bu paniğin sebebini. Şüpheli görünen tek şey o poşet olmalıydı. İçkinin etkisiyle aklıma fazla bir şey gelmiyordu ancak, uyuşturucu olabileceği fikri çok akla yatkın gözüküyordu. Düşünürsek, gerçekten uyuşturucu kullanıyorsa öğrenmememi istemesi de normal bir şey. Ancak öyleyse öğrenmeliydim. Belini daha sıkı sarıp gözlerine gözlerime bakması için zorladım ve dudaklarına yapıştım. Öpüşürken elimle içki kadehinin altını yoklamıştım. Evet, büyük ihtimalle bunlar haptı. Başka bir olasılık aklıma gelmiyordu. L'i öpmeyi bitirdiğimde onu bırakmadım sarılı halde kulağına ikimizin duyabileceği şekilde
" O kadehin altında ki poşette nesi L? Benden sakladığın bir şey mi var? "
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 4:57 pm | |
| Şampanyamı yudumlarken etrafa bakıyordum. Kıyafetim yüzünden çoğu kişinin bakışlarını üzerimde hissediyordum. İyi bir seçim yapmıştım, tam bana göreydi. Ve party yüzünden Chelsea aklımdan uçup gitmişti. Konuşmalıydım onunla ama o an aklım ona gitmiyordu. Taki Jake partye gelene kadar. Jake partye geldiğinde hatırladım. Chelsea'yi bulmalıydım. Chels'i Meg'le kırmızı koltuklarda otururken buldum. Meg'in elinde kıpkırmızı bir havlu vardı. Paris'e gelmemesinin nedenini merak etmiştim aslında biraz. Ama şimdi konu bu değildi. Chels'in yanına gittim ve omzuna dokundum. 2 kızda bakışlarını bana çevirdi. "Konuşmalıyız." dedik Chelsea ile aynı anda. Ama o an gülemeyecek kadar ciddiydim. Bu beni dahada ciddiye almasına yol açtı ki istediğim zaten buydu. Jake yakınımızda değildi ve her şeyi Chelsea'ye anlatabilirdim şimdi. Ve gerisi ona kalacaktı. Ben görevimi yapmış olacaktım. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 5:09 pm | |
| Alexis gelip kolunu omzuna koyduğunda Chelsea irkilmişti. Ama dönüp baktığında sevindi. Jake hakkındaki konuşma bitsin ve konu kapansın istiyordu. Duyacağı ne olursa olsun zaten değişen bir şey olmayacaktı. Ve pişmanlık duymayacaktı. İkiside aynı anda "Konuşmalıyız." dedi. Chelsea bunun üzerine gülmüştü ama Alexis gayet ciddiydi. Bu Chels'in işin ciddiyetini kavramasına daha çok yardımcı olmuştu. Gülümsemesi söndü ve ablasının ciddi yüzüne baktı. Alexis'in onun için bir şeyler yapıyor olması hâlâ ona garip geliyordu. Ama az kalsın Jake'i öpüyordu ve bunu önleyen Alexis'in mesajıydı. Bu yüzden ablasına minnet duyuyordu ve bundan sonra daha saygılı olmaya karar vermişti. Boynunda hâlâ yanık izi vardı ve Chelsea konserde yaptığı yüzünden çok pişmandı. Otunu onun boynunda söndürmemeliydi. "Her şeyi anlat." diyebildi sonunda. Şu aptal konuşma bir an önce bitmeliydi. Ve eğlence başlamalıydı. Meg'e baktı. Onun Meg olarak geçireceği son partydi ve ikiside eğleneceklerdi. Ama Alexis'in söyleyeceklerini merak ediyor oluşunu da inkar edemezdi. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 5:27 pm | |
| Sırıtarak başını sallayan kızın sesi fısıltı gibi çıkmıştı.
" Sanırım böylesi daha eğlenceli. Boş bir hayattan sıkıldım. "
iki dudağının arasından buz pateni yapan zarif bir kız gibi süzülerek havaya karışan dumanı üfledi genç adam.
" İyi olduğuna garanti verebilirim."
Güldü.
" Yine de kendini çok kaptıranlardan olma. Böyle iyisin."
Söylediklerinde samimiydi. Her ne kadar bunu söyleyen kendisi olduğu için pek ciddiye alınmayacağını bilse de. Zaten YDY'nin başında yeteri kadar sürtük vardı, bir yenisinin eklenmesini istemezdi. Partilerde eğlenebilir, dağıtabilir, istediğinizi yapabilirdiniz ama bunları yapmak için bir kızın duygusuz bir sürtük haline dönüşmesi gerekmiyordu. Birkaç dakika konuşmadan oturdular. Achille kızı inceliyordu dumanı içine çekip üflerken. Her şeyi güzel kızın. Her şeyi. Elleri, omuzları, sırtı, gözleri. O güzellik cinsinden. İnsanın bakmadan duramadığı. Genç adam orada o şekilde otururken partiye gelirken ki veya bilmem kaç saat önce Mose ile tuvaletlerin ordaki halinden eser yok. Sanki birileri kafasından aşağı bir kazan mutluluk, ışıltı, enerji boca etti. Her zamanki heykelimsi yakışıklılığıyla, yüzünde silinmeyen bir gülümseme ifadesi var artık. Sesi de öyle. Aşağıdaki o kırçıllı ses yumuşamış, eski haline dönmüş. Gözlerinde her zamankinden fazla, acaip ışıklar çıkıyordu. Öylesine güzel ki şimdi gözleri, insan güzelliğinden çalarım gibi oluyordu. Uzun uzun bakmaya utanılacak cinsten. Tabi bunların hepsinin sebebi alkoldü. Eski halini, bilinen Golden Boy'u geri getiren. |
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 5:54 pm | |
| Kevin'ın şu anda gelmesi pek iyi olmamıştı. Laela haplarını damarlarına gönderip eğlenceyi başlatacaktı. Kevin'ın öğrenmesi şuan pek iyi olmayabilirdi. Ama çocuk bir şeyden vazgeçecekmiş gibi durmuyordu. Laela'nın beline iyice sarılmıştı, kızın yüzünü onun gözlerine bakması için zorluyordu. Laela bir an tecavüze uğruyormuş gibi hissetti. Dudaklarına yapışmıştı kızın, zaten Laela o kadar inceydiki Kevin'ın kollarının altında resmen kayboluyordu. Laela'nın aklından çıkmayan tek şey bardağın altına koyduğu ve bir tomar para verdiği uyuşturucusuydu. Bir kez ağzına sürememişti bile. Kevin Laela'nın kulağına doğru yaklaştı.
" O kadehin altında ki poşette nesi L? Benden sakladığın bir şey mi var? "
İşte sorun şimdi başlıyordu. Kevin ile tartışmak istemiyordu. Şuan onun kollarının altındaydı ve öyle de kalmak istiyordu. Bir sorun çıkarsa partide tatsızlık çıkacaktı. Ve Laela uyuşturucu kullanmaktan utanmıyordu sadece çok aşırı tepki veriyordu herkes. Laela içkinin altındaki uyuşturucu poşetini eline aldı. Hala bara yaslanmış durumdaydı ve Kevin önünde sper yapmıştı. Oradan çıkması imkansız gibi görünüyordu. Elinde sallayarak.
"Evet, ben bir bağımlıyım."
dedi. Bu onun için sorun değildi. Ölmesine neden olacaksa bile zevkten ölmek en güzeli olacaktı onun için. Zaten gelecek diye bir şey yoktu. Hem sahip olduklarının daha fazlası da olmayacaktı. Fakir insanlar gibi tek odalı ev dileyemezdi gelecekten. Çünkü şu zaman istediği her şeyin daha fazlasını vermişti ona. Kevin'ın yüzüne saçma bakışlar atıyordu. Ben böyleyim diyordu gözleri. Ben böyleyim eğer istemezsen gidebilirsin diye haykırıyordu. Ama gitmesini hiç istemiyordu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 6:13 pm | |
| " Yine de kendini çok kaptıranlardan olma. Böyle iyisin."
Evet, Laela gibi biri olmaya niyeti yoktu zaten. Bundan zevk almazdı ki, tam tersine, kendini kullanılıyormuş gibi hissederdi. Sigarasının dumanını içine çekti. Bir süre sustu. Sessizlik hoşuna gidiyordu. İçini kıpır kıpır eden bir şey vardı havada. Belki de içkinin etkisindendi bu. Ama bulunduğu ortamın tanımını yapınca... Işıklar, aşağıdaki gibi bir parti ortamı yaratıyordu. Perde açık duruyordu ve şehir ışıkları muhteşem bir manzara yaratıyordu. Görünümün en iyi yanı da , tabi ki, Ach'di. Tamamen kusursuz görünüyordu. Bu kadar çekici olduğunu hiçbir zaman farkedememişti Crys. Acaba bu da mı içkinin etkisiydi? Sonra Ach'in de kendini izlediğini farketti. Masmavi gözleriyle. Saçları oradan bile müthiş görünüyordu. Belki dağılmış haliydi bu. Sonra, tekrar, göz göze geldiler. Bakışları bile harikaydı. Crys sonra onun sorduğu soruyu hatırladı. Soru değildi gerçi; ama bir cevap vermesi gerekirdi. Ama ne söyleyeceğini bulamıyormuş gibiydi. Sonra, istemsiz olarak ağzından kelimeler dökülüverdi:
" Hayır, kaptırmayacağım. Ben onlardan farklıyım. "
Onlar derken daha çok Laela'yı kastetmişti. Ama Ach bunu umursamamış gibiydi. Kendini çok garip hissediyordu. Belki de Ach'e daha çok yaklaşmak istiyordu. Lanet olsun, bu kadar içmek pek işine yaramamıştı. Zo ayrılmıştı partiden belki de. Dayanamamıştı onun yanında kalmaya. Sonra düşünceleri tekrar Ach'e kaydı. Ama gerçekten, o kadar harika görünüyordu ki. Buradaki ışıkları görmese onun odayı aydınlattığını söyleyebilirdi. Crys'in yüz ifadesi değişti birden. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 6:34 pm | |
| Angy çok yorulmuştu... Ve sanırım sarhoşta olmuştu. Başı çok kötü dönüyordu. Nedense bu ona dejavu hissini uyandırmıştı. Cry'da ortalıklarda görünmüyordu. Of lanet olsun nereye gitmişti ? Başına bir şey gelmemiştir umarım diye düşündü. Her yeri bulanık görüyordu. Kaç saattir burada oturuyordu ? Poposu uyuşmuştu. Ayağa kalktı ve biraz olduğu yerde semeledi. Ne kadar içmişti. 4 kadeh mi yoksa 5 mi ? Kaç olduğunu da hatırlasa... Angy bir kaç adım ilerledi ve sonra '' Cry ?! Nereye gittin ? '' diye bağırdı ama sesi duyulmuyordu çünkü müzik o kadar yüksek sesliydiki. Kendini bile zor duymuştu. Biraz ilerledi ve etrafına bakınmaya başladı. Cry'ı yada tanıdık birini bulmaya çalışıyordu. Cry hiç böyle yapmazdı nereye gitmişti ki şimdi ? Yada o nereye gitçeğini söyledi de Zo'mu duymadı ? Of kahretsin ! Nerdeydi bu kız ? En iyisi eve gitmekti ama tek başına nasıl gidicekti ?
Zo tanıdık gelen tek başına barmenin ordaki yüksek sandalyelerde oturan bir çocuğun yanına doğru gitti. Ona döndü ve bağırarak '' Daha demin yanımda olan arkadaşımı gördün mü ? '' diye sordu. Çocuk anlamamış surat ifadesiyle bağırarak '' Seni duyamıyorum bebeğim ! '' dedi. Bebeğim mi ? İğrenç ! diye düşündü Zo ama sonra kafasını silkeledi. Ve Zo daha yüksek bağırarak '' Daha demin yanımda bir arkadaşım vardı. Nereye gittiğini gördün mü ?! '' dedi. Çocuk Zo'nun kulağına biraz daha yaklaştı ve bağırarak '' Hayır görmedim ama istersen başka bir yere götürebilirim seni. '' dedi. Ne demekti bu ? Zo çocuğun ne demek istediğini anlayınca midesi ağzına geldi ve ters ters bakarak '' Yok ben almıyım ! '' diyerek tersledi. Zo tam gidecekken çocuk kolunu tuttu ve '' Hadi ama bebeğim bir kerecikten bir şey olmaz. '' dedi. Zo kolunu çocuktan kurtardı ve hemen diğer tarafa koşmaya başladı. İyiki çocuk peşinden gelmemişti yoksa olacakları tahmin edemiyordu... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 7:30 pm | |
| " Hayır, kaptırmayacağım. Ben onlardan farklıyım. "
Onlar gibi olamaz ki diye geçiriyor içinden. Anlamlandıramadığı, duru mu demeli?, bir havası olan birisi onlar gibi olamaz. Onlardan kastının kimler olduğunu biliyordu Achille. Başta Laela olmak üzere türevleri. Aşağıdan devam etmekte olan, büyük ihtimalle sabaha kadar kesilmeyecekti, müziğin ritmini ve Gaga'nın sesi duyuluyordu hafifçe. Çok derin ve mükemmel bir nefes daha çekti içine. Kızın buz mavisi gözleri onunkine lehimli bir süre otorup konuştular. Ciddi olmayan konular, kafa patlatmak için değil de zaman geçirmek için. İkinci ve muhtemelen son sigaranın ortasına geldiklerinde double frequency mekanik bir ses odayı kapladı bir anda.
"Ah, lanet olsun ne-"
Tepelerinde dönerek yanıp sönen kırmızı ışık odayı tamamiyle kaos ortamı gibi göstermişti. Cennet cehennem çakışması. Mükemmel. Kulağı tırmalayan ses psikolojik ve fizyolojik olarak yıpratmanın resmi açıklaması gibiydi. Onun kadar şaşırmış görünen kıza baktı. Başını yukarı kaldırdığında beyaz yuvarlak makineyi gördü tavanın ortasında. Tabi ya! Yangın alarmı. Sigara dumanını algılamıştı. Bu kadar hassas algılaması süperdi, ironi. Gözlerini kızınkilere tekrar çevirdiğinde aniden üstlerine akmaya başlayan su bir an için gözlerini kapamasına neden oldu refleks olarak. Yangın alarmı odanın yangın söndürme sistemini tetiklemiş, bu yüzden de tavanda ışıklandırmaların olması gereken yerlere yerleştirilmiş sistem harekete geçmişti. Şiddetlenen su kumral saçlarının ıslanıp alnına yapışmasına, burnundan çenesine doğru damlacıklar halinde akmasına sebep oluyordu. Sol elinde olan şapkasını pufun üzerine bırakarak elindeki sigarayı yere attı hemen. Basmasına gerek olmamasına rağmen birkaç kere sağ sol yağarak ezdi sigarayı ayağıyla. Aynı şekilde saçları ıslanmaya başlamış kızın da aynısını yaptığını gördü. Kollarından parmaklarına damarlı bir şekilde akıyordu su. Başını kaldırdığında göz göze geldiler. Kıza doğru çekildiğini hissetti. İçki zihnini ele geçirmeye bşlamıştı herhalde. Yoksa bir insanın bu kadar güzel olabileceğine inanmıyordu. Göz kapaklarını yavaşça açıp kapatarak bir kere, pufun üstüne koyduğu şapkaya eğildi. Daha fazla ıslanmasaydı en azından saçları. Çıkıp giderlerdi zaten. Aşağıda insanların hala dans etmekte olduklarından ve hiç bir şey duymadıklarından emindi. Bu hem odaların ses yalıtımlı olmasından hem de müziğin yadsınamaz yüksekliğinden kaynaklanıyordu. Tam siyah fedore şapkaya uzanacakken şapkanın önünden çekildiğini hissetti. Başını hızlıca çevirdi o tarafa. Elinde şapkasıyla sırıtan Crystal'e döndü. Diş macunu reklamlarında oynamasını sağlayabilecek bir gülümsemesi vardı. Dişlerinin çoğu kişi gibi doktor elinden çıkma mı yoksa kendisinin mi olduğunu merak etti. O sırada kız çevik bir hareketle şapkayı başına geçirdi.
"Bayanlara öncelik."
Sırıtması silinmemişti. Achille tek kaşını havaya kaldırdı. Saçlarında kuru bir bölge kalmamıştı artık.
"Öyle mi? Benim bildiğim kibar bayanlar izin alır."
O da sırıttı. Kızın başından şapkayı alabilmek için bir hamle yapınca bir iki adım geriledi kız. Bir kahkaha attı genç adam kız gözlerini kısıp kızgın bir ifade takınmaya çalışırken. Sağa doğru birkaç adım atan kızı izledi o da. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 7:49 pm | |
| Yanından geçen garsondan bir bardak viskiyi kaptı ve yürümeye başladı etrafta. Yapacak bir şeyler arıyordu. Konuşacak birileri. Laela'nın partilerinde sıkılır mıydı insan? Eh, Claire sıkılmaya başlamıştı. Yanından geçen ve fazla seksi bir vücudu olan garson kızı şöyle bir süzdü. "Hey Tanrım! Ne yapıyorsun?!" Yüzüne doğru savrulan büyük bir tutam saçtan sonra zorlukla çıkmıştı bu kelimeler ağzından. Bir kaç adım geriye gidip üzerine gelen kızdan uzaklaştı. Tanıyordu bunu. İkinci sınıflardan Zoéy. Hoş kız, sevimli kız. Ama Claire kızın haline bakınca onun şüphesiz sarhoş olduğuna inandı. Kızarmış gözleri tuhaf bir boşlukla bakıyordu. "Hey Zo. Eğleniyor musun?" dedi kızın bir koluna girerek. Onu en yakındaki koltukalrdan birine götürüp biraz oturmasını sağlayacaktı. Zoey kendine gelmeye çalışırken Claire bir kaç kadeh içerdi, kafası biraz güzelleşmeye başlayınca da belki birilerini bulup ona uyuşturucu vermelerini sağlayabilirdi. Bir kaç saat sonra ise kendinden geçmiş bir şekilde bir koltuğa yığılırdı. Ah, bunu gerçekten istiyordu kız. "Nereye gidiyordun bu kadar hızla?" diye bağırdı kızın kulağına doğru. Önünden geçtikleri bir pufun üzerinde öpüşen çifte baktı. Yanılmıyorsa kız garsondu. Küçük bir kahkaha attı. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 8:00 pm | |
| "Öyle mi? Benim bildiğim kibar bayanlar izin alır."
Sinsice gülümsedi. Sonra Ach şapkasını almak için bir iki adım attı, Crys de aynı hızla geriledi. Gülmemeye çalışıyordu bir yandan. Yangın alarmı olduğunu nasıl tahmin edememişlerdi ki? Islanmıştı ve elbisesi de mahvolmuştu işte. Ama umursamıyordu Crys. Garip bir şekilde mutluydu, gülüyordu ve aşağıdaki dünyadan çok daha uzaktaydı. Ach'la olmak Laela'nın yapacağı her etkinlikten daha iyiydi. Onla eğlenmek Crys'e çok uzaktı. Laela'yla neredeyse hiçbir özellikleri uymuyordu ki. En önemlisi de, o bencildi. Crys bencil olamazdı. Bir an unuttu Laela'yı. Ach'a baktı. Sonra sağa doğru bir adım attı. Ach da aynı şekilde. Crys bu sefer kendini tutamayıp Ach'la güldü. Ama şapkayı vermeye hiç niyeti yoktu. Bu eğlenceli bir oyundu. Şimdi ne yapacağını anlamak için Ach'a baktı tekrar. Gözlerine... Ve kendisine baktığını gördü. Gülümsüyordu. Yüz hatları daha da belirginleşmişti şimdi. Crys bir süre durdu öylece. Yüzünün her noktasını inceliyordu Ach'ın, sanki daha önce bir insan görmemiş gibi. Bir süre dudaklarında odaklandı gözleri. Özenle çizilmiş gibiydi, sonra her şekilde ilgisini çekmeye başladı Ach. Onun yanında otururken ona daha yakın olmak istediğini hatırladı. Saçları ıslaktı şimdi, pürüzsüz teninden her saniye daha çok su damlası düşüyordu. Tanrım, çok çekiciydi. Az önce söylediği şeyi düşündü Crys. O kibar bir kızmıydı? Bu kesinlikle tartışmalı bir konu olurdu. Bir adım attı Ach'a doğru. Sonra durdu. Tartışmasız, istekli bir tonla söylediği sözcükler döküldü ağzından:
" Kibar bayanlar birini öpmek istediğinde de izin alır değil mi? " |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 8:05 pm | |
| Zo artık bu lanet yerden gitmek istiyordu ! Cry'ıda bulamıyordu zaten. Çok sıkılmaya başlamıştı. Kesin Cry gitti eve diye düşünüyordu Zo. Kendini çok çirkin ve kötü hissediyordu sanki. Yanaklarında bir ağırlık vardı. Gözleri ağrıyordu. Kesin kan çanağına dönmüştür gözlerim diye düşündü... O bunları düşünürken hala hızla ilerliyordu aniden biri kolundan tuttu. İlk önce o çocuk sandı ve şiddete hazır olmak için yumruğunu sıktı sonradan onu bulanın 3. sınıflardan Claire olduğunu farketti. Kızı fazla tanımıyordu ama adını okulda dolanan bir kaç dedikoduda duyduğunu hatırlıyordu. Claire Zo'ya baktı ve "Hey Zo. Eğleniyor musun?" dedi. Zo cevap vermek yerine boş boş ona baktı. Claire biraz ona baktıktan sonra ilerideki koltuklardan birine oturttu. Ve elindeki kadehten bir yudum aldıktan sonra Zo'ya döndü ve "Nereye gidiyordun bu kadar hızla?" diye bağırdı Zo'nun kulağına doğru.Bu Zoe'nin aklına gelince midesi bulandı sonra Claire baktı ve '' Bir çocuk tarafından sözle taciz edildim ve teklif etti bana ! '' dedi. Bunu söylerken sinirden ve üzüntüden gözleri dolmuştu. Hiç bir zaman insanların kafasına sürtük imajı çizmek istememişti. Ama o salak çocuk bunu anlamayacak kadar salak mıydı yoksa Zo'yu sinir etmek için mi yapmıştı anlamıyordu...
Zo hiç bir zaman öyle biri olmak istemiyordu. Kesinlikle o L. yada diğerleri gibi her önüne gelenle yatmıyacaktı. Hah neden cümlede sürtük lafı geçtiğinde herkes L. den bahsedildiğini anlıyordu. Zo yumruğunu sıktı ve o çocuğu karşısına çıkar çıkmaz öldürmek istiyordu. Claire Zo'ya onu anlayan gözlerle bakıyordu. Umarım anlamıştır... diye düşündü Zo. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 8:33 pm | |
| Kızı dinlerken kahkaha atmamak için zor tuttu kendini. Bir çocuk ona benimle seviş dediği için mi bu kadar yıkılmıştı? Kızın gözleri yanarken içkisini kafaya dikti ve yanından geçen bir garsondan biraz daha aldı. Aslında düşününce nasıl hissettiğini anlayabiliyordu onun. Geçen sene ona biri böyle dediğinde kesinlikle aynı tepkiyi verirdi. Hatta belki son bir aya kadar bile aynı şeyi yapardı Claire. Sürtüklerin yanında olmanın ne anlama geldiğini biliyordu. İnsan bir süre sonra kendisini de sürtük gibi hissederdi, ya da insanların onu öyle görüdğünü düşünürdü. Her ne kadar hala bakire de olsa... Bekaretini henüz bir kaç saat önce kaybetmi biri olarak fazla mı büyük düşünüyordu yoksa Claire Lynn? Elini saçlarının arasında gezdirip onları biraz dağıttı. On altı yaşında ve hiç seks yapmamış biriydi Zoéy. Tedirginliği normaldi, ama yine de sakin olması gerekiyordu. Erkeklerin büyük silahalrından biri şüphesiz ona zayıf olduğunu göstermek olur. Eğer onlar sana seks teklif ederse, gül geç, dudağından öp ama zorlama. Böylece bir şansları olduğuna dair kendi aralarında kavga çıkarırlar, sana bulaşmazlar. Eh, Claire'de bunu yapmıştı şimdiye kadar. İşe yaramış mıydı? Evet. Mutlu muydu genç kız? Oldukça. Konuşmadan önce viskiyi tekrar kafaya dikti. "Sanırım ne demek istediğini anlıyorum. Ama sıkma canını büyütme. YDY'desin Angela, hadi onu geçtim Laela'nın partisindesin. Daha geleli yirmi dakika oldu popoma beş şaplak yedim! Alış bunu. Seksi bir kızsın sen." Omuz silkti. Onu ne kadar dikkate alacağını bilmiyordu, aslında umursamıyordu da. Şu an aklının büyük bir bölümünü işgal eden şey sarhoş olmak ve gecenin sonunda tekrar Jake'le sevişmekti. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 8:49 pm | |
| T-shirt'ünü üstüne yapıştıran suya aldırış etmiyordu o kadar fazla. Suyun kaplayıcılığını, iyi ediciliğini daha da fazla hissetmek istiyordu hatta. Onunla birlikte gülen karşısındaki kıza bakıyordu. Karşı koymayı pek de beceremediği bir ses vardı şu an içinde. Bütün savunma, korunma, karar verme mekanizmaları birer birer alkol tarafından baştan çıkarıldığı için hiçbir şey yapamıyordu. Alkol almamış da olsaydı, kızı kolundan tutup kendine isteğine karşı koyabilir miydi bilmiyordu. Bakarken içi eriyordu. Şapkayı vermemekte kararlıydı kız.
" Kibar kızlar birini öpmek istediğinde de izin alır değil mi? "
Ah tanrım, tanrım! Gerçekten? İçten bir kahkaha attı.
"Aslında alırlar."
Kıza doğru hızlı bir adım attı. Kız her ne kadar olabildiğince hızlı davrandıysa da o bir erkekti sonuçta. Hem de sporcu bir erkek. Arkası ona dönük olan kızı belinden kavradı çevik bir şekilde. Crystal her ne kadar öne eğilip gitmek için çırpınsa da kurtulması imkansızdı. İkisinin de kahkahaları işkence alarmının altında boğuluyordu. İki yaramaz çocuk gibiydiler. Islanmış bir halde, dişleri zangır zangır titriyordu. Su soğuktu çünkü, buz gibi. Donuyorlar. Donuyorlar ama mutluluk hali sarhoşlukla beraber yapışmış üstlerine, çok gülüyorlar. Achille kızı yavaşça kendine çevirdi. Sırıtıyorlardı ikisi de.
"Kibar bir kız olmadığını kanıtladığına göre."
Gözleri kızın yüzünü kimlik doğrulama makineleri gibi tarıyordu. Minik burnunu, biçimli dudaklarını. En sonunda ve en çok da gözlerini. Gözlerinin kutup denizinde kaybolduğunu hissediyordu her bakışında. O kutuplarda had safhaya ulaşan doğal mnyetik alan gibiydi gözleri. Yüzü kızınkine yaklaştı. Karşı koyması imkansızdı. Onunkilerden ayrılmayan gözleri burunları birbirine değdiğinde dudaklarına kaydı.
" Ama, ben kibar bir beyefendiyim."
Dudaklarında çekici bir gülümseme belirdi. Lanet olsun. Burunları birbirine değerken ve aralarında mesafe yokken dayanması çok zordu. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 9:10 pm | |
| Lalea, içki kadehinin altından poşeti çıkardı. Şimdi açıkca uyuşturucu olduğunu anlamıştım. Tahminlerim doğru çıkmıştı. Üstelik sayısı hiçte azımsanmayacak kadar fazlaydı, hepsini kullanıcak mıydı Laela? Yoksa satıp para kazanma niyetinde falanmıydı? Hayır, Laela'nın para konusunda bir sorunu yoktu. Laela bara yaslanıp beni kendine siper etmişti etrafta görünmesini istemiyordu sanırım. Daha sonra poşeti eline alıp salladı.
"Evet, ben bir bağımlıyım."
Daha sonra yüz ifadesini anlayamadığım bakışlar atmıştı bana. Laela'yı açıkcası önemsiyordum uyuşturucu kullanması taraftarı değildim ancak kullanıyordun diyede sorun yapacak değildim. Sonuçta küçük bir çocuk mualemesi yapamazdım, ayrıca o L'di. Karışabileceğimiz biri değildi. Benle isterse oynayabilir isterse atabilirdi... Bir şeyler söyleyip ne yapacağını beklemeliydim. Bir tepkimin olmadığını anlayacaktır, ayrıca onu ihbar edeceğim fikrini aklına bile getirmese iyi ederdi.
" Ah, L yine ne manyaklıklar peşindesin bebeğim? " |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 9:20 pm | |
| O kadar yakındı ki. Crys bu gecenin en mutlu anını yaşıyordu belki de. Ach tek kelimeyle mükemmeldi. Öyle durup izlemek yerine, onu öpmesini istiyordu Crys. Nefesini hissedebiliyordu. Suyun etkisiyle üşürken biraz daha kendine gelmiş gibiydi. Yine de karşı koyamıyordu hislerine. Belki de koymak istemiyordu. Sonra, Ach usulca konuştu. " Ama, ben kibar bir beyefendiyim." Ach'ın gözlerine baktı. Hep bakmak istiyordu. Belki de burada bitecekti her şey. Ama Crys, zamanı durdurmak için yapabileceği bir şey var mı diye beynini yokluyordu sürekli. Onun görünüşünü beynine kazımıştı. Belini sardığı ellerinin sıcaklığını, bakışlarını... Olaylar nasıl buraya kadar gelmişti, anlamıyordu. Laela'nın partisi birden bambaşka bir şekil almıştı. Ach sayesinde. Crys, kalp atışlarının hızlandığını hissetti birden. Sonra, ellerini Ach'ın boynuna doladı. Saçlarının yumuşaklığını, ıslanmış olsalar bile, hissedebiliyordu. Alarmın sesini duymuyordu bile. Kulak tıkamayı tercih ediyordu hepsine. Yavaşça gözlerini kapattı. Kendini daha fazla durduramıyordu. Bedeni hem içkinin, hem Ach'ın hem de suyun etkisiyle uyanmıştı sanki. Dudaklarıyla Ach'ın dudaklarını aradı. Bulduğunda ise hafifçe gülümsedi. Sanki hiç uzaklaşmak istemiyormuş gibi öpmeye başladı onu. Onun tenini, saçlarını hissederken durabilmek çok zordu. Hele de kokusunu... Hafif bir kokuydu, yine de başka bir dünyaya gidiyormuş gibi hissetmesine engel olmazdı. Bunca zamandır neredeydi Crys? Kendini yeniden bulmuş gibiydi Ach'le öpüşürken. Sanki yeniden doğmuş gibi. Sonra zorlukla sıyırdı kendini. Kalbi normal atışını bulmak istemiyordu. Ne kadar içerse içsin bu anı hatırlayacağına emindi Crys. Gözlerini açmak yerine bir süre kalbinin normale dönmesini beklemeyi tercih etti. Gözlerini açtığında, Ach'ı yeniden gördü, sanki gözleri ona rüyada olmadığını anlatmak istiyordu. |
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Paz Tem. 25, 2010 10:57 pm | |
| Bu çocuk Laela ile dalga mı geçiyordu. Aslında dalga geçmiyordu, sanırım Laela'ı iyi tanıyordu. Laela bir sürtüktü, zengin ve güzeldi. Zevkleri için yaşayan ve geleceği hiç umursamayan bir faişe... Onun yanında olmak ya da ondan temizmiş gibi davranmasını istemek ve en önemlisi ondan aşk istemek oldukça saçmaydı. Kevin Laela'dan böyle bir şey isteyemeyeceğini biliyordu. Sadece istediği sexdi belki, belki de gerçekten aşıktı Laela'a. Ama Laela için terk etmek kolaydı, hiç bir erkek sevilmeyi hak etmiyordu ona göre. Ama ilerde belki bir şeyler değişebilirdi...
" Ah, L yine ne manyaklıklar peşindesin bebeğim? "
Laela ne dediğini anlamamış gibi yüzüne bakıyordu. Bu çocuk gerçekten Laela'ı kaybetmemek için umursamıyormuş gibi mi davranıyordu, yoksa gerçekten umursamıyor muydu? Laela'nın ellerindeki titreme poşeti de sarsıyordu. İçinde bu gece içinden istediğinden daha fazla uyuşturucu vardı. Belki Kevinla bile paylaşabilirdi, tabi ki isterse. Laela'nın onca para saydığı uyuşturucuyu almadan şuradan şuraya gitmezdi. Yalvarır bakışlarla bakıyordu Kevin'ın dalga geçen gözlerine, umutla parıldıyordu sanki. Kirlenmemiş bir göz daha bakıyordu Laela'nın gözlerine...
"Kevin sadece şu laneti bedenime sokmak istiyorum. Başka hiç bir şey istemiyorum" | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Ptsi Tem. 26, 2010 6:23 am | |
| Zo Clair'in tepkisinin ne olacağını bilmiyordu. Aslında onu fazla tanımıyordu bile. Ama iyi bir kız olduğunu biliyordu ya bu Zo için yeterli bir kavramdı. Clair Zo'ya onu anlayan gözlerle baktı. Yüzünde ister istemez bir gülümseme olmuştu. Clair "Sanırım ne demek istediğini anlıyorum. Ama sıkma canını büyütme. YDY'desin Angela, hadi onu geçtim Laela'nın partisindesin. Daha geleli yirmi dakika oldu popoma beş şaplak yedim! Alış bunu. Seksi bir kızsın sen."dedi.Ve omuz silkti. Zo gülümsedi ve ister istemez ağzından şu kelimeler döküldü.
'' Hah belki de haklısın... Sadece ben çok abartıyorumdur. Ama herkesin neden böyle davrandığını anlayamıyorum Claire... Yani neden bütün çocuklar sadece ''sexi''liğe bakar ki ? Önemli olan iç güzellik değil midir ? Ben bunu anlayamıyorum... Clair ben sıradan bir sevgili istemiyorum gerçek bir aşk istiyorum belki bu yüzden bu kadar kafama takıyorumdur bu olayları... '' dedi. Sexi'lik derken eliyle tırnak işareti yapmıştı. Bunları neden söylediğini kendisi bile bilmiyordu. Sarhoş olduğu için mi böyle davranıyordu ? Yoksa söyleyecekleri içinde çok fazla biriktiği için mi ? Zo sonra gülümsedi. '' Sana bir şey söyliceğim ama gülme tamam mı ? '' dedi. Clair kafasını tamam anlamında salladı. Zo derin nefes aldı ve '' Biliyor musun ben şu ana kadar kimseyle çıkmadım '' dedi. Çok saçmaydı. Kim bu yaşa kadar biriyle çıkmazdı ki ? Zo artık zamanının geldiğini biliyordu. Burdan bir çocuk bulmalıydı artık...
Acaba Clair ona birini ayarlayabilir miydi ? Yani o yakışıklı çocuklardan tanıdıkları vardır elbette. İsterse yapar mıydı acaba ? Zo kafasını silkeledi ve kendi kendide Saçmalama hem gerçek aşk istiyorsun hemde görücü usulü gibi tanışmayla biriyle çıkıcaksın ! Saçma ! dedi. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Ptsi Tem. 26, 2010 7:15 am | |
| "Kevin sadece şu laneti bedenime sokmak istiyorum. Başka hiç bir şey istemiyorum"
Ellerinin titremesine bakılırsa, dedikleri kesinlikle doğruydu. Bu bağımlılığı konusunda Laela'ya vereceğim tepki karışmamaktan yana olmalıydı. Zevk uğruna yaşayan biri için, zevk veren her şey iyiydi sanırım. Aslında onun yanında neden duruyordum bilmiyordum, istediğim şey sex miydi sadece yoksa başka bir şeymiydi anlayamıyordum, sadece duruyordum işte. Sanırım bu karışıklık onun ne istediğine bağlı olarak şekillenmeliydi. Bana karşı davranışlarına bakıyordum sertti, onunda ne yapmak isteyip istemeyeceğini tahmin edemiyordum.
" Eh, tamam Laela. Öyle titremeni görmeye pek alışkın değilim. Eğer alma desemde alacaksan, alabilirsin sorun çıkarmayacağımı biliyorsun. "
Ses tonum ciddilik ve samimilik arasında gidiyordu. Bardan bir kadeh aldım, içinde ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu kafamı Laela ile yoruyordum sanırım. Belki de sadece o uyuşturucu kullandığını kimseye göstermesin diye önünde duran bir sperdim.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Ptsi Tem. 26, 2010 10:22 am | |
| Gözlerine baktı. Kızın ne düşündüğünü bilmiyordu. Düzgünce düşünüp düşünemediğini bile bilmiyordu aslında, o da büyük ihtimalle onun kadar sarhoştu. Aşağıda dönen eğlenceden bağımsız, tamamen bu odanın zamansızlığında, mekansızlığında birbirlerine bakıyorlardı öyle. Kızın ıslak kollarının boynunda kaydığını hissetti. Gıdıklayıcı bir his. Gözleri kapanmış büyüleyici yüz ona yaklaşırken bakmaya devam etti genç adam. Siyah şapkanın kenarlarından damlayan su elbisesinin yakasına akıyordu. Dudakları dudaklarına değdiğinde hafifçe gülümsedi kız. Gözlerini kapattı o da. Daha fazla kendini tutmayacaktı. Önce mutluluk,heyecan sonra tahrik edici bir şey. Dudak ısırtıcı bir his. Kızı büyük bir istekle öperken zihninin alkolden mi yoksa kızın dilinin yarattığı hisle mi daha da fazla bulandığını çözemedi. Crystal'in dudaklarının geriye doğru çekildiğini hissettiğinde boynundan tutup kızı geriye çekmemek için büyük bir savaş verdi içinde. Gözlerini bir süre sonra açan kıza baktı derin bir şekilde. Ne kadar derin bakabilirse artık. Zihni iyice bulanmıştı. Hipotalamusuna sünger çekilmiş gibi hissediyordu. Gülümsedi. Bunu özlemişti işte. Hayatta değişikliklere yer yoktur ve siz hayatınızı büyük ölçüde değiştirdiğinizi sansanız da, hayır, siz size sunulan hayatı yaşarsınız ve asla 'eski' saydığınız hayattan kurtulamazsınız. Sadece ara verirsiniz. Onun için ara bitmişti. Kızı kendine çekerek daha da istekli yapıştırdı dudaklarını. Kızın sırtında aşağı kayan ellerinin kontrolünü kaybetmişti. Dudakları kızın çenesine oradan da ıslak boynuna kaydı. Kızın başındaki siyah şapka yere yuvarlandı. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Ptsi Tem. 26, 2010 11:24 am | |
| Sonra Ach onu tekrar çekti. Crys hiçbir şekilde karşı koymadı ona. Elleri sırtından aşağı doğru ilerlerlen, bedeninin kontrolünü kaybetmek üzereydi. Sonra dudakları Crys'in boynuna kaydı. Crys hafifçe başını geriye atarken Ach'ın şapkası yerdeki su birikintisine garip bir ses çıkararak düştü. Sırılsıklam olmasına rağmen yanmaya başlamıştı vücudu. Mutluydu, garip bir şekilde hiçbir şey düşünmüyordu artık. Ach'ı bir daha bırakmak istemiyor gibiydi. Her an düşebilirmiş gibi sıkıca tutunuyordu ona. Aşağıda neler olduğu umrunda değildi. Kimin kimle öpüştüğü ya da kimin iyice kafayı bulduğu da önemli değildi artık. Partiden gitme isteği de tamamen yok olmuştu. Onun için önemli olan, şu an yanında Ach'ın bulunmasıydı. Onu öpmesi, ellerini teninde gezdirmesiydi. Kendini rüzgara bırakmıştı adeta, rüzgar onu nereye sürüklerse oraya gidiyordu. Bedenini Ach'ın bedenine daha çok bastırdı. Şu an itiraf ettiğinden çok daha farklı biri gibi göründüğünü de biliyordu. Ama bu umursanacak son şeydi. Ach'ın beynini okuyabilmek isterdi. Bir bütün gibiyken, bunu anlayamaması da şaşılacak şeydi doğrusu. Elbisesinin bir askısı omzundan aşağı doğru kaydı. Beyni isyan ediyor gibiydi sanki, ona hükmedemiyordu artık. Belki de hükmetmek istemiyordu. Hep aklının başında olması, sürekli, kötü bir şeydi belki de. Düşünmeyi bırakıp tekrar yaklaştırdı Ach'ı yüzüne. Tekrar öptü onu, yine. Dudaklarının bıraktığı etkiyi seviyordu. Bu seferki daha da şehvetliydi. Her saniye, Ach geri çekilecek diye korkuyordu. |
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Ptsi Tem. 26, 2010 11:39 am | |
| " Eh, tamam Laela. Öyle titremeni görmeye pek alışkın değilim. Eğer alma desemde alacaksan, alabilirsin sorun çıkarmayacağımı biliyorsun. "
Laela çocuğun yüzüne gülümsedi, bedeni bir kez daha kirlenmeden. Çocuğun dudaklarına yapıştı, ateşli bir öpüşmeydi bu. Hele bu kadar güzel bir kız tarafından öpülüyorsan ateşli olmaması imkansızdı. Laela Kevin'ın dudaklarından ayrıldı ve elini çantasına atıp içi bir sıvı ile dolu şırıngayı çıkardı. Poşetin içindeki tozları şırınganın içine döktü. Biraz fazla dökmüştü galiba, bu biraz sorun yaratabilirdi. Çünkü Ekstazi insanın saçma sapan şeyler görmesine neden olabiliyordu. Ama en azından uyanık kalmasını sağlıyordu. Laela kolundaki eldiveni aşağıya doğru indirdi, kolunun orası delik değiş olmuştu ve yeni yaptığı belli olan bir kaç morarıklık vardı. Kafasını kaldırdı ve Kevin'a baktı Kevin önünde sper yapmıştı. Ama kızın durumundan memnun değildi, kolundaki morarıklara bakıyordu, aniden elini kaldırıp morarıkların olduğu yere dokundu, bu Laela'a acı veriyordu. Kolunu kendine doğru çekti ve şırıngayı aniden batırdı koluna bu biraz acı vermişti ama bedenindeki eroin istediği ona daha çok acı veriyordu. Şırıngayı yavaşça sıkıyordu çünkü ağır bir uyuşturuydu ve aniden bedenine girmesi o an ölmesine bile neden olabilirdi. Yavaş yapması da yavaş ölmesini sağlıyor olmalıydı. Laela şırınganın içindekini tamamen damarlarına soktuktan sonra şırıngayı çıkartıp çantanın içine attı ve uyuşturu poşetini de çantaya koydu, Laela'nın kalbinin atışları hızlanıyordu, göğüslerinden aşağıya akan ter onun ne durumda olduğunu gösteriyordu. Midesi bulanıyordu her an kusabilirdi ve kısa süreli bir şekilde çenesi kilitlenmişti. Çenesini oynatmaya çalışıyordu Laela, bir süre sonra düzeldiğinde arkasındaki sandalyeye oturdu ve eldivenini kolunun morlukları kapatacak şekilde örttü. Barın üstünde duran içkisinden bir yudum aldı ve çocuğun dudaklarına yapıştı. Her kesin bir kusuru vardı bu şehirde ve dışarından bakıldığında hiç birini anlayamazdın. Çünkü hepsi usta bir şekilde örterlerdi kusurlarını.
"Tamam artık devam edebiliriz " | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Ptsi Tem. 26, 2010 11:56 am | |
| Laela, güzel yüzüne, güzel bir gülümseme takmıştı, kısa süreli olmuştu. Daha sonra hareketlenip dudaklarıma yapışmıştı. Hayatımda yaptığım en ateşli öpücük Laela'nın dolgun ve güzel dudaklarından olsa gerekti. Onun uyuşturucusu nasıl Eroin ise benimkide yavaş yavaş onun dudakları ve bedeni olmaya başlıyordu. Öpüşmemizden sonra elini çantasına atıp içinde sıvı olan bir şırıngayı çıkarmıştı Laela, "İşte başlıyor" diye geçirmiştim içimden ve bir iç geçirmiştim. İçine tozu ekliyordu, bir dakika?! O fazla değil miydi? Ah, Laela... Kolundaki eldiveni yavaş hareketlerle çıkarmıştı. Canının acıdığı belli oluyordu ki sebebi eldivenin altındaki delik deşik olmuş morarıklardı. Canına nasıl kıyabiliyordu?! Gördüğümde içim titremişti adeta. Yaralarına dokunmak istedim bir anda. Elimi koluna götürüp dokunmuştum, kızmadan edemiyordum ancak kızmanın ötesinde üzülüyor ve endişeleniyordum. Laela, şırıngayı tamamen vücuduna enjekte etmişti. Bunu yavaş yaptığını görmek içimi rahatlatmıştı, aksi taktirde hayatına mal olabilirdi. Poşeti ve şırıngayı çantasına tıkıştırdıktan sonra kalbinin sesini duyabiliyordum adeta, göğsü bir kalkıp bir iniyordu. Yüz ifadesi delirmiş gibiydi. Bana günler sürmüş gibi gelsede bir kaç saniye sonra düzelmiş ve kendini arkasındaki sandalyeye atmıştı. Otomatik olarak yanına çekilip nasıl olduğunu soracakken dudaklarıma kontrölsüz hareketlerle saldırmıştı. Aynı saldırganlıkta dudaklarını emiyordum ki çok uzatmadan.
"Tamam artık devam edebiliriz "
Demişti. Konuşmaya gerek duymadan elimi beline sarıp etrafa bakınmak için yürümeye başladığımızda Laela'nın hala kontrölsüz olduğunu görmüştüm. Uyuşturucuyu enjekte ederken biraz fazla sarsılmış gibiydi, o kadar doz kesinlikle fazlaydı zaten... Bir iç daha geçirmeye kalmadan Laela, nerdeyse çıplak olan kız garsona çarpıp kızı yere düşürmüştü. Laela tam düşecekken kolumla düşmesini engell olabilmiştim |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Ptsi Tem. 26, 2010 12:51 pm | |
| Ne kadar mutlu olmuştum. Kim bilebilir ! Tabi gideceğimi - Kısmen gideceğimi- sadece Chels biliyordu. Belki Chuck yada diğer önem verdiklerime bir mesaj atabilirdim ama hayır. Ama Chuck' a atmıştım ve lanet ederek telefonumu cebime tıkıştırdım. O anda Chels' in ablası Alexis geldi. Konuşmaları gerktiğini farkettim. Alexis' in yüzüne baktım ve bu sefer söyleyeceklerinde ciddi olduğunu anladım. Chels' in kulağına eğilip " Bu sefer Alexis' i ciddiye al ve iyi dinle. " dedim. Chels başını salladı. Sanki ben o anda onu bırakıp gidebilirmişim gibi " Gitmeyeceğine bedenim üzerine yemin et! " Gülümsedim. " Bedenimi bırakıp gidecek kadar salak değilim. " dedim ve ilk defa gülümsedim. Çünkü mutluydum. Chels elimi sıkıp ablasıyla biraz ilerime gittiler. Ne yapmıştım ben ! Chels' e aslında uğramamdlıydım. Bu partiye gelmemeli, gizlilik içinde ortadan kaybolmalıydım. Ama bencil olan tarafım davayı kazanmıştı. Her zaman Chels benim arkadaşım olacaktı. Ama Ang' ede bir mesaj atıp vedalaşmalıydım. Hikaye belliydi. İngiltere' ye yatılı bir okula daha iyi bir eğitim için gidecektim. Buraya kuzenim gelecek diyecektim. Ona iyi bakın. Benden daha sempatik ve sosyal birisidir diyecektim. İyi ilişki kurarsınız, güzeldir, modellik yaptı diyecektim. Herkese yalan söyleyecektim. Aslında onların hayatlarının temellerine dinamitlerimi yerleştirecek zamanı geldiğinde Boooommm ve büyük son! Telefonu çıkardım ve yazamaya başladım. " Partideyim ama seni göremiyorum. Bir elveda dilemek istedim. Barın oraya gelirsen seni son kez kucaklarım. " Ve bara doğru yürümeye başladım. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Ptsi Tem. 26, 2010 12:57 pm | |
| Meg'le konuştular ve biz kenara çekildik. Meg bara gidiyordu. Bizi yanlız bıraktığı için sevinmiştim. Boynuma baktığı için rahatsız olmuştum. Gerdanlık takmayı düşünmüştüm önce ama kombinasyona uymuyordu. "Her şeyi anlat." dedi gözlerini boynumdan ayırdığında. Zaten bir an önce anlatıp rahatlamak istiyordum bende. Hemen konuşmaya başladım bende. "O haberden sonra nefret dolu bir mesaj attım Jake'e" diye başladım. Haberi zaten biliyordu. "Rekor denemesi falan mı yapıyorsun gibi bir şeydi. Ve Bathory'lerden uzak durmasını söyledim. Ama bana bütün Bathory'lerin yatakta efsane olduğunu söyledi." Chelsea gerilmişti. "Seninle yatmadığını biliyordum. Ve geriye diğer ablalarımız kalıyor. Ona senden uzak durmasını söyledim. Büyük bir aptallıktı. Bunu bir oyun gibi algıladı ve şu mesajı gönderdi 'Küçük kardeşine dikkat etmelisin.' " Kardeşime bakamıyordum. Ama sormadan rahat edemeyecektim. Sinirlendiğini varsaymıştım ama merakım beni kemiriyordu. Oyuna gelip gelmediğini çok merak ediyordum. Jake'in harekete geçip geçmediğini. Umarım pişman olacağı bir şey yapmamıştır diye geçirdim içimden. Defalarca söyledim kendi kendime bunu. Sanki duyacaklarımı değiştirebilecekmiş gibi. "Jake.." dedim ve yutkundum ".. denedi mi?" ne demek istediğimi anlamış olmasını umuyordum. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Effect of the brush before bed night. Ptsi Tem. 26, 2010 1:01 pm | |
| Angy ve Clair kafasının hep karışıtığı erkekler ve bakirelik gibi konudan konuşurken çantasında telefonunun çaldığını duydu. Clair'den müsade istedi ve çantasını karıştırmaya başladı. '' Lanet olası şey nerdesin ?! '' diye söylendi telefonuna. Sonunda buldu. Ve telefonun dokunmatik kilit açma tuşuna eliyle bastı. Meg 1 yeni mesaj ! Meg'le konuşmayalı uzun zaman olmuştu. Acaba başına bir şey mi gelmişti. Bunu öğrenmek için işaret parmeği ile ekrandaki mesajı aç yazısına bastı. " Partideyim ama seni göremiyorum. Bir elveda dilemek istedim. Barın oraya gelirsen seni son kez kucaklarım. " yazıyordu. Ne ?! Meg nereye gidiyordu ? Bugün daha ne kadar kötü gidebilirdi ? Lanet,lanet lanet ! diye düşündü Angy. Clair'e döndü ve '' Şey.. Bana bir kaç dakika izin verir misin ? Arkadaşımla bir şey konuşçakmışız... '' dedi. Hemen ayağa kalktı. He saroşluğun hemde hızla kalkmanın etkisiyle bir an yerinde semeledi. Clair ona telaşla bakıyordu. '' İstersen seni götüriyim arkadaşının yanına ? '' dedi. Zo telaşla '' Yok teşekkürler gidebilirim. '' dedi ve bara doğru ilerledi.
Sonunda Meg'i görebiliyordu. Onu kabarık saçlarından tanımıştı daha doğrusu. Ona doğru hızla ilerledi ve '' Meg ! Nereye gidiyorsun ? '' dedi. Ona bir yere gitmemesi için yalvaran gözlerle bakıyordu... |
| | | | Effect of the brush before bed night. | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |