Her zamanki gibi sıradan bir gündü yine dışarda başı boş dolaşıyordum, hergün böle yaptıkca yaşamaktan zevk almamaya başlamıştım. Hayatıma biraz heyecan yada farklılık katma zamanı geldiğini düşünüyordum ama nasıl bir farklılık bundan hiç emin değildim yada nasıl bir heyecan bunları düşünerek geziniyordum elimde bir telefon etrafı inceliyordum herkes farklı bir havalarda kimisi söhret peşinde kimiside hayatına farklılık katma peşinde benim gibi böyle etrafı izlemeye devam ediyor bir yandanda kiminle görüşecek ona karar vermeye çalışıyordu aklında bir çok isim vardı ama nerdeyse hepsininde farklı işleri vardı yada sürtükleri sevmediğimden onlarla takılmam olabilir arkadaşlarımın genelide sürtüktü genellikle barlarda takıldığım için böyle kişilerle takılmam normaldir.
Bu kadar yürümek ve düşünmek beni yormuş etraftaki en yakın cafede oturmak istiyordu bulunduğu yerdeki en iyi cafe Starbucks'tı oraya gittim. Şemsiyelerin altından geçtim ve kahvemi söyledim "Java Chip Chocolate lütfen, teşekkürler." Sanşlıydımki sıra yoktu, buda kahvemin bana hemen gelmesini sağlıyacaktı. Bir müddet sonra kahvem avuçlarımın arasına aldım birazda olsa ellerim serinlemişti. Dışarıya çıkıp kendime bir masa seçip oturdum, bu arada Alexandréa mesaj çektim. Gelmesi uzun sürmez umarım.