| Dedikodu Molası | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Dedikodu Molası Ptsi Tem. 26, 2010 3:50 pm | |
| Leighton Lola Bathory-Angela Zoéy Queen 10.30 1. Tekil Şahıs
Evden çıktım ve Starbucks'a doğru yürümeye başladım. Zo ile burada buluşacaktık. Evim Strabucks'a yakın olduğu için şükrediyordum yoksa yığınla otobüs parası vermek zorunda kalacaktıkm. Starbucks'a vardığımda en gölgedeki masaya oturdum. Genç ve süper yakışıklı bir garson geldi. Ona en ateşli bakışımı attım. Çocuk benden etkilenmişti. Sevinçle el çırpmak istedim ama süper-ateşli-bakışımı bozmak istemediğim için el çırpmadım. Saçlarımı arkaya doğru savurdum. Kızıl boyasını yeni tazelediğim saçlarım harika bir şekilde havalandı. Çocuk bana doğru gelirken papyonunu düzeltti ve saçlarını düzeltmeye çalıştı. Ona göz kırptım. Çocuk feci muhteşem sesiyle: " Ne alırdınız Bayan?" diye sordu ve menüyü uzattı. Birçok kahve çeşidi vardı. Birtanesini almayı kafama koymuştum ama menüyü elinden alıp masaya koyarak: " Bu burada kalsın. Arkadaşım gelcek. O gelince seçerim" dedim. Çocuk bana rüyadaymış gibi bakarken " Bana haber vermeyi unutmayın. Belki yardımcı olabilirim"dedi. Bakışlarımı daha da ateşlendirip gözlerimi kırparak: "Unutmak mümkün mü" dedim. Çocuk giderken normal halime döndüm ve Zo geliyor mu diye etrafa bakındım. Biraz dahad bekledikten sonra Zo içeri girdi. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Ptsi Tem. 26, 2010 6:16 pm | |
| Bugün erken kalkmıştım. Çünkü Lei ile buluşacaktım. Hemen üstümü değiştirdim. Üstümde çok sevdiğim laciver kıyafet vardı. Buraya göre çok süslüydü ama artık sevgili bulmak için arkadaşlarımdan bir kaç taktik almayı da unutmamıştım. Evden çıktım ve biraz yürümem lazımdı çünkü evime çok yakın değildi. On-on beş dakika sonra Starbucks'a gelmiştim bile. İçeri girer girmez hafif bir meltemle saçlarım dalgalandı. Ama girince gözüme ilk çarpan kişi Lei olmuştu. Çok güzel görünüyordu... Bazı kızların kıskanacağı kadar güzel... Ona el salladım ve yanına oturdum ' Selam tatlım çok bekletim mi ? ' dedim. Şirin kızdı kafa dengimdi. İyi anlaşıyorduk kısacası. Yani yakın arkadaşlarımdandı. Zaten tek tük çok iyi anlaştığım kişiler vardı Lei'de o eşsiz kişilerden biriydi işte... Ah şu an yanımda bir sevgilim olucaktı... Of neden her olayda konuyu 'Sevgili durumuna' bağlıyordum. Gerçekten yavaş yavaş kızsal hormonlarımın beni ele geçirdiğine inanmaya başlıyordum. Bu konuyu aklımdan silmek için kafamı silkeledim ve umarım onu çok bekletmemişimdir diyerek cevabını bekledim... - Spoiler:
|
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Salı Tem. 27, 2010 10:43 am | |
| " Bekletmek mi hayır" dedim. Sonra gülerek: " Şu garson çocuk ne kadar yalışıklı değil mi" dedim. Garson çocuk'a gel der gibi elimi salladım. Garson gördü ve birden diğer müşterilerden hızlı bir şekilde siparişlerini aldı. O gelene kadar ben menüyü Angela'ya uzattım ve çantamdan aynamı çıkarıp rujunu tazeledim. Tazeledikten sonra garsona seksice göz kırparak öpücük yolladım. Bu sırada Zoéy hala menüy bakıyordu. Garson saçlarını dikleştirdi ve bana bakarak: "Yeni menümüz geldi bayan. Buyrun" dedi. Baktım telefon numarasını yazdım. Ona gülerek : "Bu menüden ben de birtane sana verebilirim kağıt verirsen" dedim. Kağıt getirdi ben telefon numaramı yazdım. Son Zo'ya bakarak: " Karar verdi mi Zo?" diye sordum. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Çarş. Tem. 28, 2010 10:37 am | |
| Lei gülümsedi ve " Bekletmek mi hayır " dedi. Sonra gözlerine garsona çevirdi. Ve " Şu garson çocuk ne kadar yalışıklı değil mi" dedi. Çocuğa baktım gerçekten yakışıklı çocuktu. Lei çocuğa el işareti yaptıktan sonra çocuk acele hareketlerle diğer müşterilerin servislerini yaptı ve sonra saçını düzeltip Lei'ye döndü. "Yeni menümüz geldi bayan. Buyrun" dedi.Lei ve bana menüyü uzattı ben menüyü incelerken garsonla Lei kesişiyordu. Günlük ilişkileri sevmediğim için böyle bir şey yapmazdım galiba... Ben menüyü incelerken Lei bana döndü ve " Karar verdi mi Zo?" diye sordu. Ben menüden kafamı kaldırdım ve '' Diyet salata ve vejeteryan cheese burger alabilir miyim ? '' diye sordum.
Bu aralar formuma dikkat ediyordum bunu bana Cry önermişti. Eğer kendime birini ayarlamak istiyorsan bakımına,güzelliğine ve kilona dikkat etmelisin ! demişti. Ben de onun sözünü dinlemeye dikkat edicektim. Lei'nin sevgilisi var mıydı acaba ? Varsa ondan da bir kaç taktik öğrensem iyi olurdu. Garson gittikten sonra bunu ona sormayı aklımın bir yerine npt ettim ve Lei'nin ne isteyeceğini bekledim. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Çarş. Tem. 28, 2010 2:20 pm | |
| " Bir Duble Burger, cola ve salata lütfen" dedim gülerek. Starbucks'a gelipte bunları istemek tabiiki tuhaftı ama ben sütlü kahve dışında hiçbir kahve sevmem. Zo'ya garip garip baktım ve: "Neden bu kadar az şey aldın? Çocuk bize torpil geçerdi belki" dedim. O sırada telefonum çaldı. Valizimsi çantamdan havalı cep telefonumu çıkardım ve arayanın kim olduğuna baktım. Geçen gece tanıştığım çocuktu. Umrumda bile olmadığı için telefonu kapattım. Zo'ya baktım ve: "Özür dilerim. Eee naber, neler yapıyorsun?" diye sordum. Tekrar telefonum çaldı. Yine aynı çocuktu. Kapattıkça yeniden arıyordu. En sonunda telefonumu kapatmaya karar verdim ve telefonumu çantama koyarken ağaçların arasından göz kamaştıran güneşten korunmak için çantasından güneş gözlüğünü çıkardı. Zo da çantasından güneş gözlüğünü çıkarmaya çalışıyordu. Kafasını kaldırarak etrafına bakındı. Hava gerçekten harikaydı. Hatta harika ötesi. Sıcak ama güneşli havada azda olsa serin bir rüzgar esiyordu. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Çarş. Tem. 28, 2010 2:31 pm | |
| Lei menüye son kez baktı ve sonra garsona dönerek " Bir Duble Burger, cola ve salata lütfen" dedi. Çocuk not etti ve Lei'ye son kez gülümsedikten sonra aceleyle işe yetişmeye çalıştı. Lei bana garip garip bakıyordu. Neden öyle bakıyorsun anlamında mimik yaptım. Lei'de "Neden bu kadar az şey aldın? Çocuk bize torpil geçerdi belki" dedi. Tam erkeklere güzel görünmek için diyete girdiğimi söliyecektim ki telefonu çaldı. Lei çantasından telefonunu çıkardı ve ekranına baktıktan sonra telefonu kapadı. "Özür dilerim. Eee naber, neler yapıyorsun?" diye sordu. Yine konuşmaya başlamadan telefonu tekrar çaldı. Lei sinirlenmeye başlamıştı. Her halinden belli oluyordu en sonunda telefonunu kapadı ve çantasına koydu. Sonra çantasından güneş gözlüğünü çıkardı. O takana kadar güneş gözlüğümün yanında olduğunu unutmuştum bile. Çantamı masamın üstüne koydum ve şu gözlüğü çantamın içinde aramaya başladım '' Lanet olası şey nerdesin ?! '' diye homurdandım kendi kendime. Biraz daha karıştırdıktan sonra en sonunda bulmuştum. Gözlüğümü taktım ve Lei'ye gülümseyerek '' Nasıl gitsin sevgili aramakla meşgulüm... '' dedim. Aslında bilerek bu konuyu açmıştım. Lei bu konularda bilgiliydi elbette bana yardım ederdi değil mi ? Yoksa herkesin söylediği klasik sözleri mi söliyecekti bana ? |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Çarş. Tem. 28, 2010 3:25 pm | |
| Zo'ya baktım ve gülerek: "Benim de bir aydır sevgilim yok ama buna memnunum çünkü gece kulüplerine gitmeme,diskoya ya da bara gitmeme kimse karışmıyor. Ama meslea hoşlandığım bir bana çıkma teklifi etse kabul ederim." dedim. Biraz soluklandım sonra konuşmaya devam ettim: "Ama hoşlandığın biri varsa onunla kanka falan olmaya çalış. Sonra ona davranışlarınla ona kankadan daha azla değer verdiğini hissettir. Sonra bir akşam birlikte bara gidin. Orada içki için. Sonra sen ona ona karşı özel şeyler hissettiğini söylersin. Sarhoş olduğun için fazla utanmazsın. O da sana karşı özel birşey hissediyorsa azıcık bile bende seni falan der. Eğer hoşlandığın birisi yoksa gece kulüplerine,diskoya falan git mutlaka bulursun birtane" dedim. Sonra tekrar konuşmaya başladım: "Saçma bir yöntem gibi gözükebilir ama gerçekten işe yarıyor. Hem de çok işe yarıyor. Hiç neler oldu diye düşünmüyor. Seni gördüğü yerde alnına öpücük kondurup Aşkımm diyorlar" dedi. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Çarş. Tem. 28, 2010 3:39 pm | |
| Lei'nin tepkisini merak etmeye başlamıştım. Sonra Lei güldü ve "Benim de bir aydır sevgilim yok ama buna memnunum çünkü gece kulüplerine gitmeme, diskoya ya da bara gitmeme kimse karışmıyor. Ama meslea hoşlandığım bir bana çıkma teklifi etse kabul ederim." dedi. Onun sevgilisi olmadığına şaşırmıştım aslında. Çünkü çok güzel,havalı ve sexiydi. Herkes benimde öyle olduğumu söyler ama ben kendimi hiç öyle görmüyordum. Yada sexiliğimi erkekler üzerinde kullanamıyordum demek daha doğru olurdu açıkçası. Lei biraz soluklandı ve sonra devam etti. "Ama hoşlandığın biri varsa onunla kanka falan olmaya çalış. Sonra ona davranışlarınla ona kankadan daha azla değer verdiğini hissettir. Sonra bir akşam birlikte bara gidin. Orada içki için. Sonra sen ona ona karşı özel şeyler hissettiğini söylersin. Sarhoş olduğun için fazla utanmazsın. O da sana karşı özel birşey hissediyorsa azıcık bile bende seni falan der. Eğer hoşlandığın birisi yoksa gece kulüplerine,diskoya falan git mutlaka bulursun birtane" dedi. Hah çok mantıklıydı. Eğer karşıma böyle biri çıkarsa kesinlikle Lei'nin taktiğini kullanıcaktım. Bu taktik hoşuma gitmişti açıkçası. Lei sanki benim tepkimi ölçüyormuş gibi bana bakıyordu. Sonra tekrar konuşmaya başladı.Saçma bir yöntem gibi gözükebilir ama gerçekten işe yarıyor. Hem de çok işe yarıyor. Hiç neler oldu diye düşünmüyor. Seni gördüğü yerde alnına öpücük kondurup Aşkımm diyorlar" dedi. Ben kafamı kaldırdım ve Lei'ye sırıtarak '' Lei ! Bu harika fikir sen bir dahisin ! Süper kesinlikle bunu deniyeceğim ! '' dedim. Üşenmesem kalkıp öpücektim. Süper fikirdi gerçekten. Yani yakınlaşmanın tek yolu buydu en azından... |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Cuma Tem. 30, 2010 11:36 pm | |
| Sinsice gülümsedim : "Ben bu taktiği her gece uyguluyorum." dedim. Zo bana hafif onaylamayan bir bakış attı. Sonra benim yakışıklı bulduğum garsona baktım ve menüyü tekrar istedim. Menüyü verdi. Ona baktım ve: "Bir sütlü kahve istiyorum."dedim. Garson bana etkileyici bir şekilde baktı ve: "Hemen Bayan" dedi. Güldüm ve Zo'ya : "Dediğim taktiğe bir şey daha eklemek isterim. Asla şarap içme" dedim. Zo neden dercesine bakış attı. "Şarap resmi bir içecektir. O yüzden içme" dedim. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Ptsi Ağus. 02, 2010 7:37 pm | |
| "Ben bu taktiği her gece uyguluyorum." dedi. Ne demek istediğini anlayınca midem ağzıma gelmişti. Buda her gece farklı birisiyle sex yaptığının göstergesiydi yani... Surat ifademi değiştirmeye çalıştım. Umarım başarılı olmuşumdur diye düşünüyordum... Lei omzunu silkti ve yakışıklı garsona baktı ve menüyü istedi. Sonra sexi gülümsemesiyle garsona baktı ve "Bir sütlü kahve istiyorum." dedi. Garsonda onun kur hareketine karşılık vererek çekici gülümsemeyle güldü ve "Hemen Bayan" dedi. Hah yakında öpüşmeye başlarlarsa hiç şaşırmam dedim içimdne muzip bir gülümsemeyle. Lei bana baktı ve aklına bir şey gelmiş gibi "Dediğim taktiğe bir şey daha eklemek isterim. Asla şarap içme" dedi. Neden ki ? Yani şarap sonuçta bir içkiydi. Kafa bulduruyor muydu ? Evet. Sexi duruyor muydu ? Sanırım... Lei'ye anlamadığıma belirten bir mimik yaptım. Lei bana anlamlı bir şekilde baktı ve "Şarap resmi bir içecektir. O yüzden içme" dedi. Ah tabi... Bu Lei gerçekten bir dahiydi. Bu taktiği kullanmak üzere aklımın bir köşesine bunu not ettim. Garson Lei'nin siparişini getirdi. Lei tekrar garsona baktı çocuk etkileyici bir şekilde gülümsedi ve gitti. Ah tanrım günlük ilişkilerden gerçekten nefret ediyorum... Lei ile dedikodu yaptık. Constanse'de neler olduğundan konuştuk. Lei kahvesini bitirdi. Biz çantalarımızı topladık. Ve Lei son kez garsonu görmek için hesabı istedi. Lei biraz daha garsonla kesiştikten sonra dışarı çıktık.
Sonra da ikimizde kendi evlerimize gittik. Lei ile takılmak güzeldi. Eğlenceli ve bol dedikodulu bir gündü. Eğlenmek, günü boş boş geçirmekten iyidir değil mi ? |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Ptsi Ağus. 02, 2010 7:40 pm | |
| |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Dedikodu Molası Ptsi Ağus. 02, 2010 8:00 pm | |
| Angela - 5 şöhret puanı 1 dolar Leighton - . |
|
| |
| Dedikodu Molası | |
|