Jane ilk defa alarm çalmadan uyanabildiğini sanıyordu ama saaat çalması gereken saatte çalmamıştı. Bozulmuştu... Hemen ayağa fırladı. Dolaptan bikinilerini çıkardı. En az bir on dakika hangisini giysem diye düşündü en sonnuda beyaz, kırmızı çizgilide karar kıldı. Mini bir etek ile beraber straplez göbeğini gösteren bir badi giydi. Gözlerine siyah kocaman güneş gözlüklerini geçirdi. Dünden hazırladığı plaj çantasını alarak aynaya baktı. "Süperim..." dedi kendi kendine ve hızla aşağıya indi. Hizmetli Anna "Efendim babanız..." dediysede durmadı. "Babama denize gittiğimi söyle." diyerek hızla limuzine bindi. Şoför daha Jane bir şey demeden anlamıştı, plaja doğru gitmeye başladı. Plaja geldiğinde Kris daha gelmemişti. Bir anda telefonu titredi. Mesaj Kris'den idi. Mesaj şöyleydi.
'' Tatlım ben 92n Street'te seni bekliyor olacağım. '' Eléonora gülümsedi. O zaten gelmişti. Kris'i bekliyordu.Kristen Eléonora'yı gidip öptü.
''Tatlım biraz geç kaldım sanırım.Üzgünüm.'' dedi. Sonra ikiside muhteşem dişlerini göstermek üzere kahkaha attılar ve şezlonglara doğru ilerlediler.
Şezlonga uzandığında Jane "Biraz daha geç kalsaydın canına okurdum." dedi gülerek. Kris de ona karşılık gülümsedi. Üstündekileri çıkardı ve bikinisiyle şezlonga uzandı. Jane etrafına bakındı. Yoldan geçen yakışıklıya "Bakar mısınız? Sırtıma güneş kremini sürer misiniz?" dedi. Kris bu hareketini sevmezdi. Ama Jane'nin hoşuna gidiyordu. Yakışıklılar güneş Kremini sürmek için can atıyorlardı. Yakışıklı hemen Jane'in yanına geldi. "Memnuniyetle." diyerek Güneş kremini sürmeye başladı. Jane gözlerini kapattı.