Güzel bir gece

Konu: Güzel bir gece Çarş. Tem. 14, 2010 9:52 pm

Kişiler: Winter, Lasthe
Şahıs: III.Tekil
Zaman: 02.00

Zifiri karanlık yolda, nereye gittiğini bilmeden yürüyordu kadın. İçinde bir boşluk varmış gibiydi. O artık yalnızdı. Göğsünün ortası hafifçe sızlıyordu. Bu acıyı görmezden gelmeliydi. Belki biraz New York sınırlarının dışına çıkmak ona iyi gelecekti. Farklı yüzler görmek onu kendine getirirdi. Cep telefonunu eline alıp hızlı bir şekilde tuşlara bastı. “Sue, yarın sabaha özel jetimi hazırlayın. Paris’ e gidiyorum.” Telefonunun kapağını sertçe kapattı ve yürümeye devam etti. Bu partiye tanıdıklarının orda olduğunu bildiği halde neden gitmişti ki. A ile karşılaşmak ona iyi gelmemişti. Kadın’ın aklına Achille geldiği anda midesi bulanıyordu. Onunla çıkmış olması büyük bir hatadan ibaretti. Bunları düşünürken suratını buruşturdu. Uzaklaşıp tekrar geri döndüğünde kendine yeni bir sayfa açacak, Herkes Yeni W ile karşılaşacaktı. Yüzünün önüne düşmüş bir tutam sarı saçı geriye doğru atıp gülümsedi kendi kendine. Karşı caddede olan Barcade’ye gidip biraz içki içip kendine gelmekti. İstediği son şey tanıdık birine rastlamaktı. Kapıda duran iri adama başıyla selam verip içeriye girdi. İçerisinin fazla kalabalık olmaması ilginçti. Ama Winter bunu Mammon's Hole ‘ daki partiye bağlıyordu. Barın önünde duran sandalyeye oturup barmene parmağıyla işaret etti. Barmen kadehin içine şarabı doldururken seyretti kadehi. Narin eliyle kadehi kavrayıp yavaşça kırmızı dudaklarına götürdü. Karşı masadaki adamın onu seyrettiğini fark etti. Soğuk gözleriyle dondurucu bir bakış attı adama benden uzak dur dercesine. Adam, utançla başını eğdiğinde yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu. O, tek başına barda takılan yalnız kızlardan değildi. Şuan ki olduğu konuma da nasıl geldiğini bilmiyordu. Birazcık üzüntü ve öfke onu buraya getirmişti. Kadehini tekrardan kavrayıp bir yudum daha aldı. Dirseğini masaya yaslayıp elini çenesinin altına koydu ve gözlerini kapayıp derin bir iç çekti. “Burada olmamalıydım.” Sürekli titreyen telefonunu barın üstüne koydu yavaşça. Erin bir sürü mesaj atmıştı. Onu merak ediyor olmalıydı ama oda umurunda değildi şuanda. Parmağını telefonun kapatma tuşuna bastırıp telefonu kapattı. Bu güne kadar hiç duymadığı bir erkek parfümünün burun deliklerine dolduğunu hissedip gözlerini kapattı. Yavaşça kafasını kaldırdı ve ona doğru bakmakta olan bir çift mavi göze kilitlendi.

Misafir

Buz mavisi gözler, onun kadar mavi gözlere kitlendi. Kadının gözleri mavi bir buz tanesi gibiydi. Ateşli ve davetkardı da. Üstünde vücut hatlarını ortaya çıkaran harika bir kıyafet, teninde ise baş döndüren bir kokunun yavaş yavaş yavaş kendini belli eden havası vardı. Kadını gözleriyle süzdükten sonra " Yanlız kalmak içi fazla güzelsin " diyerek yanına oturdu.

Bir şarap da kendisi söyledikten sonra dirseğini yanlamasına koyarak kadını süzdü. Şarabından bir yudum aldı ve izlemeye devam etti. Kadehi dudaklarına götürüşünü, kırmızı dudaklarına değdirişini izliyordu. Zarif bileğinin hareketlerini.. Kafası iyiden iyiye güzel olan Lasthe'yi etkiliyordu. Lasthe'nin vücudu hafif uyuşmuş, gözleri hafif kaymıştı. Görüşü bulanıktı. Bugünlük fazla içmişti; ama asıl sarhoş eden karşısındaki kadındı. Kadın, tam şarap kadehini ağzına götürecekti ki, kadehi elinden alarak dudaklarına yapıştı. Ellerini saçlarına attı. Yumuşak saçları arasında kaybolan parmakları, ensesine, omuzlarına yayılarak okuşuyordu onu. Çekilip kısa mesafeden gülümseyerek gözlerine baktı. Kadının dudakları aralanmıştı. Alt dudağına bir öpücük koyduktan sonra, " Seni buradan götürmek istiyorum " dedi Lasthe. Kokusu daha net ve kışkırtıcı şekilde geliyordu. Vücudu sarmamak için kendini tutarak elini uzattı.

king

Konu: Geri: Güzel bir gece Perş. Tem. 15, 2010 8:37 pm

Alkolün etkisinden miydi bilmiyordu ama. Karşısında gördüğü en mükemmel şeydi. İçinde tarif edilemez bir duygu vardı şuanda ama adını henüz koyamadığı bir şeydi bu. Bu adamı okulda çoğu kez görmüştü. Hatta bazen yakınlaşmayı düşünmüş, lakin cesaret edememişti buna. Tepkisiz şekilde durarak karşısındaki adamı seyrediyordu sadece. İçgüdüsel olarak vücut hatlarını süzdüğünde kalbi delicesine atmaya başladı. Kusursuz bir vücut, kusursuz bir surat vardı. Parmaklarını kadehine götürüp bir yudum aldı yavaşça. Bunu zaman kazanmak için yapıyordu biraz da. Kalbinin heyecandan attığına emindi. Korkmuyordu çünkü. Adamın hafif buğday tonundaki tenine dokunmak istiyordu. Bu duyguların, içtiği alkolden dolayı oluşmadığına emindi. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu kadının. Adama dönüp baktı tekrardan. Olaylar saniyeler içinde gelişiyordu. Şarap kadehi yavaşça parmaklarının arasından kaydı ve ateşli sıcak dudaklar dudaklarına değdi. Daha selam bile vermediği adam onu öpüyordu. Sol elini adamın göğsüne koydu. Hafifçe itip dur demek istedi bir yanı. Bir yanıysa bu anın bozulmasına kesinlikle karşıydı. Adam nazikçe geriye çekildiğinde kadının dudakları aralandı. Bu öpücük bir dakika bile sürmemiş olmasına rağmen oldukça etkileyiciydi. Şimdiden nefes nefese kalmıştı. Kadın, o anda ne istediğini tam olarak kavramıştı. İstediği şey karşısındaki yakışıklı erkekti. İnce parmaklarını sarı saçlarının arasından geçirip düzeltti. Gözlerini kısarak etrafı süzdü. Adamın dudaklarından dökülen kelimeler, kadını bir bombayı ateşlercesine harekete geçirdi. Ona doğru uzanan eli nazikçe çekip beline doladı. Tek elinle çenesini tutup yüzüne yaklaştırdı. “Seni istiyorum.” Bir anda bu şekilde etkilenmesine kendisi de anlam verememişti ama etkilenmişti işte. Tek koluyla belini kavrayıp davetkâr bir şekilde dudaklarını dudaklarına kenetledi. Narin bedenini yavaşça bükerek ayağa kalktı. Adamı elinden tutarak barın arka kısmına doğru götürdü. Ateş gibi yanan bedeni arzularına göre hareket ediyordu. Mantığı devre dışı kalmıştı Adamın bu derece cüretkâr davranması onu daha da kışkırtıyordu. Kadın, ellerini adamın göğüs ve karın kaslarında gezdiriyordu. Onlara doğru bakmakta olan salak barmenlere öfkeli bir bakış attı. Adamlar ağır adımlarla oradan çekildiler. Genç adam onu belinden kaldırarak tezgâha oturttu. Kadın, elleriyle adamın kusursuz suratını okşayıp gözlerine bakıp tekrardan yapıştı dudaklarına. Sarhoş olmadığına emindi. Ama bu adama dokunmak bile midesinin karıncalanmasına neden oluyordu. Kollarını boynuna dolayarak bedenini adamın yapılı vücuduna dayadı. Saçlarını okşuyordu aynı zamanda. Hiçbir şey umurunda değildi.

Misafir

Güçlü kollarıyla kaldırıp, tezgaha oturtmuştu kadını. Kol kasları zorlamadan dolayı şişmiş, göğüs kasları, ince belli kadının belini dolarken sanki iç içe geçmişti. Boynundan yavaş yavaş omuzlarına inen dudakları, her inişinde daha da sıkıca saran kollarıyla kendini kaybediyordu Lasthe. Kadının kokusunu çekerek sarılı kollarını kasıp gevşetiyor, üstündekilerden yavaşça kurtuluyordu.

Yavaşça okşayarak çıkardığı giysilerin yerini de öpücükle dolduruyordu.Kadını okşayarak gözlerine derince baktı. Belinden destek alıyordu. Hızlanmaya başlarken karışan nefesleri hırıltılı ve hararetli bir şekide artıyordu. Terleyen vücudunda gezen kadının elini tutarak dudağına götürdü, gözlerine bakmayı devam ederek ensesine doğru uzandı. Dilini ensesine değdirerek, elini vücudunda gezdirmeye devam etti.

Kadının nefesini omuzlarında hissedebiliyordu. Ensesinden başlayarak, kulaklarının arkasında kadar yalayıp kadını kucakladı.Kucağındaki kadına iyice dolanarak dudaklarını emiyordu. Kasları şişip geviyor, göğüs kasları derin nefeslerle sertleşip çatlıcak gibi oluyordu. Kadının ağırlığı bir artıyor, bir hafifliyordu.

Hareketler daha da hızlandıkça, Lasthe'nin içindeki alev büyüyordu. Tarif edilemez bir güç ile kadına sarılıp, teninde dolaşıyordu. Sarı saçlarına sürten yüzü, burnu yumuşaklığın arasından ulaşan enfes kokuyla daha da kendinden geçerek hareketlerine hızla ve şehvetle devam ediyordu. Dudaklarına bir dokunup, bir çekiyor, ısırıyor ve nefesini kesercesine kollarıyla sıkıyordu.

king

» Uykusuz Her Gece
» House Of Night/ Gece Evi Serisi-
» Aynı Yerde, Başka Bir Gece
» Güzel Bir Sohbet
» Güzel Bir Sabah