Aynı Yerde, Başka Bir Gece

The New York Palace Hotel! Jamié için Fransa'yı bile geride bırakıp gözde mekanlar listesinde bir numara olmuştu.Fernando ile geçirdikleri o gecenin büyük bir etkisi vardı bu konuda.Hatta burayı sevmesinin tek nedenide buydu zaten.Yanındaki yakışıklıyla resepsiyondan kral dairesi kiralamışlardı.Jamié nasıl bir tesadüf olur bilemiyordu ama belki şanslarına aynı oda çıkar diye düşünüyordu.Fernando resepsiyondaki bayandan anahtarı alıp Jamié'ye doğru gösterdi: ''Barda mı içkiye başlamak istersin, yoksa hemen odamızda mı ?'' Soru, zor değildi aslında.Yani çok fazla bencilce olabilirdi.Kızın tek istediği sevdiği adamla ciddi anlamda yanlız kalabilmekti.Hotelin girişindende anlaşıldığı üzere bardada pek fazla kimse yok gibi gözüküyordu.En fazla bir-iki çift.Fernando'ya baskı uyguluyormuş gibi hissetsede içinden gelen cevabı söyledi."Odamızda başlasak ve sende ben sarhoş olduktan sonra beni kucağında odaya taşımak zorunda kalmasan?" Sorusuna küçük bir sivrilik ekliyip bu işten daha kolay sıyrılcağını zannediyordu Jamié.Fernando'nun onu ısrarcı ve baskıcı biri olarak tanımasını hiç istemiyordu.Genç adam kendisinden beklendiği gibi gülümseyerek yanıt vermişti bu soruyada.Ve daha sonrasındada Jamié'ye asansöre giden yolu işaret ederek dahada belli etti cevabını.Asansörde tekrar baş başa kaldıkları an bile çok özeldi genç kız için.Kendisini çok değişik hissediyordu.Tadamadığı tüm duyguları apaçık tadıyordu.Asansörde tahmin ettiği gibi odaya girdiğinde kalbi durucak gibi olmadı.Heyecanlanmıştı işte.Sadece bu kadardı.Kendisi konforlu kanepeye geçerken Fernando hiç tereddüt etmeden dolapların birinden -bu konuda geçirdikleri diğer geceden deneyimliydi- kırmızı şarap ve iki tane kadeh çıkardı.Bu sefer genç kıza şişeden içirmek istemediği belliydi.Kadehleri doldurup sevgilisinin yanına geçtiğinde ise Jamié heyecanını bir nebze giderebilmek için içkisini hızlı hızlı yudumlamaya başladı.Fernando ise sessizliğinde verdiği sıkıntıyla (bu sadece Jamié'ninde tahmini olabilirdi) gülümseyerek yanında oturan genç kızı izliyordu.Bu ısrarcı bakışlar hoşuna gitsede Jamié sanki bir şey varmış gibi hissediyordu.Parti için boynuna taktığı aksesuardan kurtulmaya çalışarak "Ne?" diye sordu genç adama heyecanını belli etmemeye çalışarak.Elleri hala boynundaydı.Lanet olasıca fular bir türlü çıkmak bilmiyordu.

"Odamızda başlasak ve sende ben sarhoş olduktan sonra beni kucağında odaya taşımak zorunda kalmasan?"


Açıkçası Fernando için hiç sorun değildi, hatta bir zevkti Jamié'yi kucağında taşımak, fakat odada başlamak da fena fikir değildi. Barda az da olsa insan vardı çünkü, odada ise sadece Jamié ve Fernando olacaktı. Genç adam, kızın sorusunu asansörü göstererek yanıtladı. Geçmişi hatırladı bir an, harika bir geceydi gerçekten. Kör kütük sarhoşlardı ve doyasıya eğlenmişlerdi. Öyle ki Fernando ertesi sabah neredeyse uçağı kaçıracaktı. Jamié'nin mutluluğu ve heyecanı da yüzünden okunuyordu.

Bir süre sonra geniş, konforlu odaya vardıklarında Jamié kendini kanepeye attı. Fernando hemen dolaptan bir şarap ve iki de kadeh çıkarttı. Elindeki kadehleri alırken gülümsedi. Son geldiklerinde jakuziye kadeh götürmeyi unutmuştu, gerçi bütün şarabı Jamié'nin dolgun göğüslerinin arasından içmek Fernando için çok daha zevkli olmuştu doğrusu.Kadehleri doldurdu ve Jamié'nin yanına oturdu. Genç kızı dikkatle incelemeye başladı. Elindeki şarabı hızla içiyordu, bir an önce kafayı bulmak istiyordu belki de. Fernando ise gayet rahat içkisinden birkaç yudum aldı. Gözünü Jamié'nin üzerinden alamıyordu. Parlak gözleri, harika saçları ve pürüzsüz teni, Fernando'nun aklını başından almak üzereydi. Elinde şarabı, öylece bakakalmıştı genç kıza. Ta ki Jamié

"Ne?"

diye sorana dek. Fernando gülümsedi ve bilmiş bir ifadeyle,

''Ne, ne? Sevgilime bakamaz mıyım?''

diye yanıtladı. Jamié'nin elleri fularındaydı, çıkarmakta zorluk çekiyor gibi görünüyordu. Fernando, kadehini kanepenin yanındaki minik ahşap sehpaya koydu. Jamié'ye iyice yaklaştı. Ellerini genç kızın yumuşacık yanaklarında gezdirdikten sonra hafifçe aşağı, boynuna yöneltti ve kızı incitmemeye özen göstererek fuları çıkarttı ve dudaklarını kızın boynunda gezdirmeye başladı, daha sonra da pespembe dudaklarında. Bir süre sonra zorlukla dudaklarını Jamié'ninkinden ayırdığında tek kaşını hafiften kaldırarak, sessizce fısıldadı,

''Ne olduğunu anladın mı şimdi?''

''Ne, ne? Sevgilime bakamaz mıyım?'' Saçmaladığının farkına vardı Jamié.Fernando haklıydı.Hissettiği duygular yüzünden karma karışıklaşmıştı aklı.Fernando fuları çıkarma çabasını sezmiş narin dokunuşlarıyla yardımcı olmuştu.Ardından dudaklarını Jamié'nin boynunda gezdirmeye başlamıştı.Öpücükler ard arda devam ederken genç kızın dudaklarını buldu.Derin bir nefes alıp gevşemesine yardımcı olmuştu.''Ne olduğunu anladın mı şimdi?'' Elindeki kadehi dudaklarını ayırmamaya çalışarak dikkatlice yere bıraktı.Boşta kalan eli Fernando'nun boynunda yerini almış,öpüşleriyle doğrultulu bir şekilde aşağı yukarı okşuyordu.Jamié'nin öpüşleri sert bir hal almaya başlamıştı belkide.Kendisi için sorun yoktu ama bu Fernando'nun hoşuna gitmeyebilirdi.Duygularıyla tezat biçimde öpüşlerini yumuşatmaya çalıştı.Dudaklarını Fernando'nun dudaklarına sanki çok narin birşeymiş gibi değdiriyordu.Genç adam yarı yatar pozisyonu almış Jamié ise bedenini Fernando'nunkine yaslamıştı.İstemsizce dudaklarını geri çekti.Nefes nefese konuşmaya başladı: "Tam olarak anlamadım sanırım.Ama sen bana anlatabilirsin değilmi?" Dudakları tekrar buluştuğunda Jamié diğer elini Fernando'nun saçları arasında dolaştırıyordu.

İşte Fernando'nun istediği olmuştu. Jamié elini genç adamın boynuna atmıştı ve deli gibi öpüyordu. Fernando da karşılık veriyordu tabii. Kollarında sevdiği kızın olmasından başka bir isteği yoktu şu an. Sadece onu istiyordu. Onu deli gibi arzuluyordu. Zaman geçtikçe Jamié daha da sert öpüyordu. Fernando dudaklarında her ne kadar hafif bir acı hissetse de bu son derece hoşuna gidiyordu. Jamié'nin de kendisini deli gibi istediğini anlıyordu bu sayede. Ve birbirlerini ne kadar sevdiklerini. Genç adam yine de kızı incitmemek için dudaklarını fazla bastırmadı. Bunu yapmamak için zor tutuyordu gerçi kendini. Bir süre sonra Jamié de yavaşlamıştı zaten. Andres istemsizce kendini yere bıraktı, yarı yatar pozisyona geçmişti şimdi. Hiçbir şeyi düşünmeden, rahatsızlık çekmeden anı yaşamak istiyordu sadece. Jamié bedenini, genç adamınkine yasladığında kendinden geçecek gibiydi Fernando. Neyse ki kız dudaklarını çekti ve mırıldandı.


"Tam olarak anlamadım sanırım.Ama sen bana anlatabilirsin değilmi?"

Bu sözler üzerine Fernando tutkunun eşiğine varmıştı deyim yerindeyse. Cevap olarak sadece Jamié'ye çapkınca gülümsemekle yetindi. Üzerindeki gömleği bir çırpıda çıkardı ve dudaklarını sertçe Jamié'ninkilere bastırdı. Deli gibi emiyordu pembe dudakları ve kızın bütün kokusunu ciğerlerine dolduruyordu. Sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da bir bütün olmak istiyordu onunla. Deli gibi istiyordu onu. Elleri genç kızın saçlarından, bacaklarına kadar her yerinde gezdiriyordu. Dudakları ise kızınkine kenetlenmişti, nefes almadan öpüyordu onu. Artık düşünce gücünü yitirmişti, hayvansal bir içgüdüyle sevişiyordu. Sadece aşkı, şehveti ve tutkuyu yaşıyordu şu an. Daha fazlasını değil. Sertçe, parçalarcasına öpüyordu Jamié'yi. Birkaç dakika sonra zorlukla kafasını kaldırdı ve Jamié'nin üzerindekileri çıkarmaya başladı...

Genç adam gülümseyip gömleğini çıkartırken Jamié sevgilisinin bu halini çok çekici buluyordu.Fernando genç kızın altında bir kaç çevik hareketle gömleğinden kurtulup işine devam etmeye başlamıştı.Öpüşlerinin yanı sıra soyunmak için bile dudaklarını ayıramıyorlardı.Jamié sadece seks için burda olsaydı çoktan üstündekileri çıkarmış Fernando'nun altında yatıyor olucağını çok iyi biliyordu.Hatta odaya girerlerken bile bu kadar heyecan çekmezdi.Daha sakin olurdu.Seviyordu Fernando'yu! O sürtük günlerindeyken bile asla inkar etmemişti bunu.Sevgi inkar edilemezdi.Fernando'nun elleri Jamié'yi soyma çabasındayken Jamié buna yardım etmek için üstündeki sütyen sayılabilcek giysisini bir çırpıda başının üstünden çıkararak yere fırlattı.Böyle bir giysinin içine iç çamaşırı giyemiyceğinden üstü tamamiyle çıplak kalmıştı.Eteğini ve Fernando pantalonunun çıkarmadan önce bir isteği vardı sadece: "Yatağa geçsek sevgilim." Fernando'nun yanındayken nerde seks yaptığının hiç önemi yoktu.En umulmadık bir mekandada olabilirdi bu.Sadece vüdunun verdiği sinyale -bazı bölgeleri sızlamaya başlamıştı- dayanamamıştı.

''Seni deli gibi seviyorum Jamié Estaign...'' Jamié soluk soluğa olduğu gerekçesiyle sadece gülümsedi Fernando'ya.Tabiiki de üstündeki delikanlı cevapların en güzelini hak ediyordu.Sadece Jamié şu an için karşılık veremeyeceği korkusuyla aralamamıştı dudaklarını.Fernando onu yatağa yatırdığından beri çok hızlı ve ateşli sürüyordu sevişmeleri.Azda olsa yorulmuştu.Ama çok hoş bir yorulmaydı bu.Zevk veren türdendi.Ve aşkında getirdiği zevk çok ayrıydı çift için.Birbirlerine aitken bu seferde vücutlarının birbirine ait olması yaşadıklarının iki katı bir hazla devam etmesini sağlıyordu.Her hareketlerinde dahada alev alıyordu vücutları.Sessiz haykırışları geceye karışmış, tutku dolu seslere bırakmıştı yerini.Kısık kısık duyulan bu sesler vücutlarının yanı sıra aldıkları hislerin en büyük göstergesiydi.Diğerlerinden çok farklıydı.Aşk kokuyordu,sevgi doluydu.Jamié sevgilisinin her noktasını tatmak ister gibi dudaklarını Fernando'nun vücudunun heryerine değdiriyordu.Elleri Fernando'nun saçlarında dolaşıyordu ki bu genç kız için en zevk verici şeydi.Anlık duraklamalar kendini toplamasına yetmişti.Sesinin güçlü çıkabilceği fikri beynine yerleşmek üzereydi.Fernando'nun dudaklarına kısa sürsede ateşli bir öpücük daha bıraktı. "Sana bir Estaign'den alabilceğin en büyük sevgiyle aşığım Hernandez!.."

Jamié sadece gülümsemişti buna karşılık, bu, hislerini anlatmasına yetmişti de artmıştı bile. Soluk soluğaydı zaten, konuşması pek zor olurdu, özellikle de Fernando'nun altındayken. İki genç de birbirini tutkuyla öpüyordu. Aşkın ve sonsuz isteğin somutlaştırılmış hali gibiydi bu. Jamié dudaklarını Fernando'nun üzerinde gezdirirken, genç adam zevkten garip mırıltılar çıkartıyordu. Jamié'nin, saçlarının arasında gezen eli, Andres'yi bir tuhaf ediyordu. İçi gıcıklıyordu sanki. Jamié, Fernando'nun dudağına bir öpücük daha bıraktıktan sonra


"Sana bir Estaign'den alabileceğin en büyük sevgiyle aşığım Hernandez!.."

diye mırıldandı. Fernando'nun da istediği buydu zaten. Jamié'nin kendisini deli gibi sevmesi. Birbirleri için yaratılmışlardı sanki. İkisi de kısa süre önce, her geceyi başka biriyle geçiren, eğlence düşkünü kişilerdi. Şimdiyse birbirlerinden başkasını göremiyordu gözleri. Birbirlerine tuhaf bir bağla bağlıydılar. Aşk bağıyla. Fernando kızın bu sözleri üzerine yine dudaklarını onunkiyle birleştirdi. Önce pespembe dudaklarına yapıştırdı dudaklarını, sonra göğüslerine, sonra daha da aşağıya. Hayatında almadığı kadar zevk alıyordu ve Jamié'ye de aynısını yaşatmak istiyordu...

Fernando'nun dudaklarını aşağılara inmeye devam ederken,Jamié kendini bulutların üstünde gibi hissediyordu.İkiside daha altlarını çıkartmamış bile olsalar bu zevk, birinin içine girmekten yada birini içinde hissetmekten farklı şeyler anlatıyordu.Uzun çöl yolculuğundan sonra kana kana soğuk su içmeye benzetilebilirdi.Farklı olarak sadece, her geçen saniye birbirlerine kenetlemiş bir alev topu gibi çoğalıyordu ateşleri,sevgileri.. Her öpücük hayattan koparıyor arkasından gelen bir inlemeyle tekrar hayata bağlıyordu Jamié'yi.Normalde sekste altta olmak pek hoşuna giden bir şey değildi.Üstte olarak hareketlerini yönlendirmek daha cezb ediciydi.Yinede Fernando'nun yönetmesini istiyordu bu geceyi.Dudakları buluştuğunda hiç olmadığı kadar uzun öptü sevgilisini.Nefessiz kalabilcek kadar uzun süre beraber kaldı dudakları.Geri çekildiğinde Fernando'nun gözlerin odakladı bakışlarını.Sevgilisi ondan böyle birşey beklemezdi belkide.Ama o yinede aklından geçeni yapmaya kararlıydı.Bu gecenin seksten daha farklı olmasını istiyordu.Ellerini Fernando'nun etrafında kenetleyip sıkıca sarıldı.Huzurla gülümsedikten sonra uyuyormuş gibi gözlerini yumdu.

Jamié'nin kollarını sırtına sarılmış hissettiğinde mutluluktan havalardaydı Fernando. Dakikalarca sarılmak istiyordu ona, saatlerce, günlerce. Elinde olsa hiç bırakmazdı bu güzelliği, sürekli yanında tutar, sürekli kollarının arasında korur, kollardı. Jamié'nin yüzündeki gülümsemeyi gördüğünde Fernando'nun mutluluğu daha da arttı. Sevdiğini mutlu etmek, her insan gibi, Fernando'yu da daha mutlu ediyordu. Genç kızın renkli gözlerini, gözkapakları örttüğünde, Fernando'nun yüzünde bir gülümseme belirdi. Bir bebek gibi duruyordu karşısında Jamié, bir bebek kadar masum, tatlı ve güzel görünüyordu Fernando'nun gözüne. Artık içindeki tutku, şehvet ve aşk selini yavaşlatmakta zorluk çekiyordu genç adam. Dudaklarını Jamié'ninkine sıkıca bastırırken elini Jamié'nin kısa eteğinin altına attı. Kıvrımlı poposunu avucunun içinde mıncıkladı. Sanki aşkın getirdiği zayıflığın intikamını almak istermiş gibi. Daha sonra kızın iç çamaşırını dizlerine kadar sıyırdı. Dudaklarını Jamié'nin dudaklarından önce göğüslerine, daha sonra da vajinasına doğru ilerletti. Dilini hızla, deli gibi gezdirmeye başladı. Jamié'nin zevk iniltileri, Fernando'yu daha da hızlandırıyordu. Dudaklarını daha da sert bastırdı...

Fernando'nun hareketleriyle Jamié adeta kendinden geçmiş, zevk aldığını belli eden her türlü mırıltıyı çıkarmakta kendine engel olamıyordu.Eğer üstündeki delikanlı durursa kafası vücudundan ayrılcakmış gibi hissetmeye başlamıştı.Genç adamında durmaya pek niyeti yoktu gerçi.Jamié bir kere daha ağzından çıkan inlemeye engel olmadı.Diğerlerine göre en yüksek sesli olanıydı.Aldığı zevkle beraber mırıltılarıda doruğa ulaşmıştı.Hayatında yaşadığı en mükemmel çaresizlik olsada,çaresizce elleriyle kafasının iki yanını sıkıca bastırdı.Fernando devam ederken Jamié'nin vücudu istemsiz kasılıp gevşiyordu.Fazla dayanamayarak dudağının için kısmını kemirmeye başladı.Üstündeki delikanlının dudakları tekrar vücudunun üst kısımlarına yükselirken Jamié kendini o kadar kaybetmişti ki ağzının içinde minikte olsa bir kan tadı hissetti.Bu ana kadar çok fazla hareketsiz kalmıştı.Dudaklarına yapışmış adamın pantolunun düğmelerini bir çırpıda açarak seri hareketlerle bacaklarından kayıp gitmesini sağladı.Elleri hiç vakit kaybetmek istemiyormuşçasına Fernando'nun boxerını buldu.

''Harikasın Jamié...'' Söylenilen cevap verilcek türden bir şey değildi.Gerçi Jamié kendi sesinin bile bu geceyi geciktirmesini istemiyordu.Arada Fernando'nun sesini duymak iyi geliyordu sadece.Ellerini çabuklukla kullanırken Fernando yarıya kadar inen boxerın bacaklarından çıkmasına yardımcı oluyordu.Jamié için genç adamın kabarmış sertliğinin tekrar vücuduna değiyor olması tüm geceyi bile gölgede bırakabilcek cinstendi.Aldığı zevki,tutkuyu ve şehveti bile bir anda unutturmaya yetebilmişti.Ellerini kafasından çekip ellerini Fernando'nun bel altında dolaştırmaya başladı.Vücudunun bazı yerleri gibi suratıda kızarmış,alnında soğuk terler birikmeye başlamıştı.Buna rağmen bedenlerinin ayrılmasını istemiyordu.Uzun tırnaklarını genç adamın kasıklarından çekti.Fernando'nun hırıltıları hala devam ediyordu.Hoşuna gitmiş olmalı diye düşündü Jamié.Fernando'ya zevk verebilmek ve beklentilerini karşılamak kendisini iyi hissettiriyordu.Tırnaklarını Fernando'nun kaslı sırtına geçirirken -biraz sert olmuştu- kulağına eğilip sadece "Fernando..-" diye fısıldayabildi.Ses tonu gibi nefeside kesik kesik olmaya başlamıştı.

Zevkten sırtına batan tırnakları hissetmiyordu bile genç adam. Başka bir aleme geçmiş gibiydi sanki, acıyı ya da başka bir şeyi algılayamıyordu. Sadece aşk, tutku ve şehvetti algılayabildikleri ve Jamié'nin çıkardığı sesler. Kulağına kendi adını fısıldadığında gülümsedi Fernando. Genç kızın dudaklarına yapıştı yine. Vücutlarını birleştirdiler, fakat sadece vücutları değildi bu kez birleşen. En azından Andres, ruhlarının da birleştiğine inanıyordu. Çünkü şu yaşadığı, daha önce yaşadıklarından çok daha farklıydı, çok daha değişik duygular içerisindeydi. Sadece cinsel birleşmeden ibaret olması imkansızdı ona göre. Bir hamlede kızı tekrar altına aldı, gidip gelişlerini hızlandırmaya başladı. Aynı anda Jamié'yi deli gibi öpüyordu, içip bitirmek istercesine. Öpücükleriyle Jamié'yi ne kadar sevdiğini tekrar ifade etmek istiyor gibiydi. Sadece şehvetle gelen öpücükler değildi bunlar. Daha fazlasıydı. Normalde seks yaparken konuşmayı pek sevmezdi Fernando, fakat şimdi nedense konuşmak, duygularını parlaşmak istiyordu. Sürekli ileri geri gidip gelmekten nefes nefese kalmış olsa da zorlukla cümlesini kurdu,


''Jamié, deli ediyorsun beni...''

''Jamié, deli ediyorsun beni...'' Amacıda buydu zaten.Fernando'nun deli etmekle neyi kast ettiğini çok iyi biliyordu.Bu işi iyi yapmanın verdiği hazla dudakları yukarı doğru kıvrıldı genç kızın.Artık dayanamıyordu.Fernando'yu içinde hissetmek istediğini düşünürken genç adam üstünde aşağı yukarı hareket etmeye başladı.Sıcaklık vücudunu aşağıdan yukarıya doğru yavaş yavaş basıyordu.Fernando kendini birleşmenin zevkine kaptırmış büyük bir hırsla ileri geri gidip gelirken Jamié yüzünün her kısmına sıcak öpücüklerini bırakıyordu.Dudaklarının değdiği yer ısınmaya başlıyordu sanki.Genç adam Jamié'nin anlayamadığı bir enerjiyle yumuşak davranmaya çalışarak devam ediyordu.Gecenin kilit anıydı kız için.O sıcaklığı tekrar bedeninin içinde hissetmek hepsinden,herşeyden iyi gelmişti.Dudaklarını çekerek, parmak uçlarını Fernando'nun pekte çıkık sayılmayan elmacık kemiklerine dokundurmaya başladı.Okşuyor gibiydi ama okşamaktan farklıydı dokunuşları.Fernando'ya kırılgan bir cam muamelesi yapıyordu.Daha önce hiç görmediği bir şey,eşsiz,tarifsiz.. Düşüncelerini inleme sesleri bölmeye başlamıştı.Kendi ağzından çıktığını sonradan anladığı sesler tutkuyu tekrar,tekrar yaşattırıyordu.Fernando'nun vücudunun her yerindeki elleri uyuklamaması için bir uyarıydı.Sürekli hareket halindeydiler.Elleri,bedenleri,dudakları.. "Zevkten ölen tek insan ben olucam sanırım." Kikirdemeye başlamıştı söylediklerinin ardından.Tüm gazeteler ve özellikle Dedikoducu Kız için oldukça dikkat çekici bir haber olabilirdi.

Jamié'nin inlemeleri Fernando'yu tahrik ediyor, Fernando da kızın içindeki gidip gelişlerini hızlandırıyordu. Elleri, kızın saçlarından bacaklarına kadar her yerinde tur atıyordu adeta. Sevgilisinin her bir parçasına dokunmak istiyordu genç adam, her bir parçasını keşfetmek. Her bir parçasına, onu ne kadar sevdiğini anlatmak ister gibiydi.


"Zevkten ölen tek insan ben olucam sanırım."

dedikten sonra kızın kikirdemesi Fernando'yu da güldürdü. Kendisi de aynı durumdaydı aslında, zevkin doruklarındaydı. Jamié gibi bir kızla beraber oluyorken, zevkten coşmamak pek de mümkün sayılmazdı açıkçası. En azından Fernando öyle düşünüyordu. Genç adam gülümseyerek, soluk soluğa da olsa cevap verdi,

''Ölmeden kontrolü sen al o zaman...''

Bir hamlede, vücut birliğini bozmadan kızın altına geçti. Biraz yorulmuştu, kendini rahat bıraktı. Şimdi Jamié üstünde, kucağında oturuyordu. Fernando gözlerini açıp üstündeki Jamié'ye dikti gözlerini. Harika vücuduyla ve güzel gülümsemesiyle ve Fernando'ya olan aşkıyla; bir tanrıça gibiydi genç adamın gözünde. Andres Jamié'nin üzerinde zıplamaya başlamasıyla gözlerini kapattı. Çılgıncasına zevk alıyordu. Ellerini kızın belinden tutup destekledi. Şimdi de Fernando zevkten ölmek üzereydi...

''Ölmeden kontrolü sen al o zaman...'' İyi fikirdi.Jamié bu gece için Fernando'yu çok fazla yormuştu.Kendisine göre üstündeki delikanlı geceye en iyi şekilde hakim olmuştu.Fernando suratını dikkatlice izlerken, Jamié genç adamın gözlerine odaklanmıştı.Yorgunluktan eser yoktu.Daha çok tutku ve aşk doluydu bakışları.Ve tek seferde genç kızı üstüne almıştı bir anda.Jamié hiç beklemeden elini Fernando'nun çıplak göğsüne dayayıp zıplamaya başladı.Fernando elini Jamié'nin beline koyarak kızın hareketlerini çabuklaştırıyordu.Genç adamın göz kapaklarını indirdiğini gören Jamié'nin yüzüne koskocaman bir gülümseme yayıldı.Biraz daha öne eğilerek Fernando'nun çıplak bedenini emmeye başladı.Elleri her zamanki gibi Fernando'nun boynundan destek alıyordu.Zıplaması yavaşlasada Fernando'nun üstünden inmeye hiç niyeti yoktu.Böylede çok büyük zevk alabiliyordu elbette.

''Aşkım, devam et...'' Jamié kendini hiç olmadığı kadar sekse ve bir o kadarda aşkın tattırdığı duygulara kaptırmıştı.Hiç bitmemesini isteyerek genç adamı emmeye devam ediyor arada bir Fernando'nun mırıltılarını yükseltmeye çalışarak üstünde zıplıyordu.Fernando'nun göğsünden doğrularak belki sekste kullanabilceği en yüksek hızlı zıplamaya devam etti.Kendisini rahatsız eden yüzüne yapışmış saçlarını tek eliyle toplayarak geriye doğru savurdu.Altındaki adam her hoşuna gittiğini belli eden bir belirti gösterdiğinde Jamié dahada hızlanıyordu.Fernando'nun istediği bu değilmiydi zaten.Gücünün yettiğince devam edicekti o zaman.Ne kadar süredir sevişiyorlardı bilgisi yoktu ama uzun bir süredir yatakta olduklarına emindi.Fernando bir süreden sonra altta kalarak biraz dinlenmeyi seçmişti zaten.Genç kız kendisininde görevini başarıyla yerine getirdiğini tahmin edebiliyordu.Andres'i fazlasıyla memnun etmişti.Ve sevgiliside onu.Bir-iki kere daha zıpladıktan sonra Fernando'ya gülümseyerek genç adamın göğsüne yığıldı.Bedeni iyice yorulmuştu.Ellerini Fernando'nun etrafını kenetledi,sıkıca sarıldı.Sesli sesli nefes alarak,kendine gelmeye çalışıyordu.

Fernando geceye son noktayı koymak istercesine kızı tekrar altına almış belkide bu gece için son defa hızlı hızlı gidip geliyordu.Jamié demin Fernando'ya yaşattığı zevkin karşılığını aldığını düşünüyordu.Öylede olmuştu.Fernando'nun gidip gelişlerinden tarifsiz bir haz almıştı.Çokta yorulmuştu.Uzun süredir bu kadar fazla seks yapmamıştı.Buda genç kızı oldukça halsiz kılmıştı.Fernando'da yorulmuş bir edayla yatağın boş kısmına -kızın yanına- attı kendini.Üstte Fernando olmasına rağmen ikiside nefes nefeseydiler.Fernando'nun altında kasılıp gevşeyen bedeni oldukça yormuştu Jamié'yi.Bu kadar yorulsada yeterince yorulduğuna değmişti.Fernando kendisine bir kere daha tutku ve bu sefer eklenmek şartıyla aşk kokan bir gece yaşatmıştı.Yanında yatan delikanlıya biraz daha sokuldu.Hızlı hızlı yükselip inen göğsü en az onunda Jamié kadar yorulduğunun göstergesiydi.Jamié başını delikanlının kulağının hemen yanına koyduğunda kulağına fısıldadı: "Teşekkür ederim, sevgilim." Ne için teşekkür ettiğini bilmiyordu.Yaşadıkları bu gece için olabilirdi.Fernando'nun ona yaşattığı tarifsiz zevkler için.Yada kendisinden sevgisini esirgemediği sebebiyle..

''Deli misin? Ben teşekkür ederim, gerçekten harikasın. Seviyorum seni...'' Genç adamın sarılmasına karşılık verdikten sonra biraz daha sokularak sadece son cümlesine cevap verdi. "Bende sevgilim.." Fernando'yla aralarındaki mesafeyi elinden geldiğince en aza indirdi.Dışardan gelen parlak ışıklar ve araba sesleri kesilmişti.Buda güneşin kısa süre sonra doğmaya başlıycağının göstergesiydi.Jamié Fernando'nun bedenine kafasını yasladı.Genç adamla en yakın seviyede durmaya özen gösteriyordu.Fernando'nun kokusunun hepsini ciğerlerine doldurmak ister gibi derince bir nefes aldı.Sadece kendisinindi kollarında bulunduğu yakışıklı.O istediği sürecede öyle kalıcaktı.Fazla dayanamayarak göz kapaklarını hafifçe örttü.Temizlenmeleri gerekiyordu,fakat gün zaten gündüze kavuşmaya başlamıştı.Beraber geçirdikleri güzel bir uykunun sonrasında birbirlerini temizleyebilirlerdi.Seks ve uyku kadar banyoda fazlasıyla zevk dolu olabilir diye geçirdi Jamié içinden.Yatakta gerçekleşen ufak hareketlerden Fernando'nun daha gözlerini kapatmamış olduğunu fark etti...

Fernando 30 şöhret puanı 6 dolar
Jamie: 15 dolar 3 şöhret puanı