Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| Müzik ve Dedikodu | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 8:21 am | |
| Angela Zoéy Queen & Crystal Prévela 1. Tekil Şahıs Akşam
Barda oturmuş karşıdaki gösterişli aynadan kendime bakıyordum. Hüzünlü bir yüz ifadesi takınmıştım. Nedenini ben de bilmiyordum; ama buraya gelmemin nedeni o hüzünlü yüz ifadesiydi işte. Kafa dağıtılacak en iyi yer partiler ve barlardır sonuçta. Şu sıralar çok olay oluyordu okulda. Bir süre onları düşündüm. Diğer kızları... Çoğunun seks, para ve aşktan başka düşünecekleri bir şey yoktu. Ki bu da onları aptal yapardı. Yansımasını gördüğüm, kumral dalgalı saçlı, açık mavi gözleri olan kız,ben, onlardan değildim. Ben aptal değildim. Zekiydim. Yeni yanmaya başlayan bir kıvılcım gibiydim ve herkese sürtük olmanın önemini kaybettiğini gösterecektim. Gözlerimi çevreleyen siyah, uzun kirpiklerim, dolgun pembemsi dudaklarım vardı. Evet, ben de diğerleri gibi hayatımı yaşayacaktım. Ama kontrolümü kaybetmeden. Önümdeki içkiyi ittim. Sonra çevreye bakınmaya başladım. Müzik kulakları sağır ediyordu. Solist yakışıklı bir gençti, uzun saçları vardı ve baştan sona siyah giyinmişti. Barın teması siyah ve parlak kırmızıydı. Duvarlarda, metal müzik gruplarının resimleri vardı. Bu bar, sanki beni alıp 3-4 yıl sonraya götürüyürdu. Aradığımı bulamayınca, önüme döndüm ve elbise seçimim doğru muydu diye düşünmeye başladım. Straplez, siyah düz bir elbise giymiştim. Belki de buraya göre çok şıktı ve birkaç zincir eklemek gerekliydi. O sırada bir sesle kendime geldim. Nihayet buradaydı. Zo.
" Tatlım? " " Selam Zo. Otursana. "
Zoey ben bu okula geldiğimden beri yakın arkadaşlarımdan biriydi. Ki ben bu okula geldiğimde, Zo da okula yeni başlıyordu. Evet, birinci sınıfı İtalya'da okuyan ve sonradan gelen kızdım ben. Ne yazık ki, kimse benden İtalyan sürtük olmamı bekleyemezdi. Zo yanıma oturdu. Bir süre birbirimize baktık. Bu kızı kıskanıyor muydum? Çok güzel görünüyordu. Üzerindeki elbise ve makyajı, birebir bu ortama göreydi. Makyajıma daha fazla dikkat etmediğim için kendime lanet okudum. Yine de, umrumda değildi. Eğlenecektik. Belki gece birini bile bulabilirdim. Ama bunu istiyor muydum? Şimdilik hayır. Gossip Girl her yerde olabilir ve ben okulda küçük eğlencelerimle tanınmak istemiyorum. Yüzüme sahte bir gülümseme takındım. Her zaman yaptığım şeyi yaptım yine. Zo'ya döndüm ve sempatik kızı oynadım. İçimdeki ateşi nasıl saklayabildiğimi bir tek o bilirdi.
" Nasılsın hayatım? " |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 9:37 am | |
| Bugün en yakın arkadaşım Cry ile bir yerlere gidicektik. Onla okula geldiğim ilk gün tanışmıştık. Ve o gün kanım ona ısınmıştı.Kafa dengi bir kızdı. Onunla iyi anlaşıyordum. Ben okula geldiğimden beri değişmiştim. Önceki gibi değildim. Farklılaşmaya başlamıştım. Önceden herkes gibi sıradan bir kızdım. Önceden bulunduğum ortama hemen uyum sağlayabiliyor ve herkesle arkadaş olabiliyordum. Şimdi ise arkadaşlarımı daha iyi seçmeye başlamıştım. Arkadaşlar mı ? Sadece bir kaç arkadaşım vardı. Ama hiç biriyle de Cry kadar samimi değildim. Yani kısacası Cry ile biz dosttuk. Birbirimizi çok iyi anlıyor ve empati kurabiliyorduk. Birlikte çok eğleniyor ve dedikodu yapabiliyorduk. Yani onun yanında hiç kimsenin yanında olamadığım kadar rahat hareket edebiliyordum.
Bunları düşnürken saatin yaklaştığını farkettim ve hemen üstümü değiştirdim. Üstüme sade fazla şıkır şıkır olmayan bir şey giymiştim. Spor giyinmeyi severdim. Altımda modaya uygun dar kot pantolon,üstümde ise yarım kollu pemde parıltılı taşlara şekilleri olan bluz giymiştim. Göze batmayı sevmiyordum. Bazen... Dışarı çıktım ve buluşacağımız barın yolunu tuttum.
Bara girer girmez Cry gözüme çarpmıştı. Bar çok kalabalıktı ama Cry tek başına aynanın önüne oturmuş dalgın dalgın etrafına bakınıyordu. Sanki bir sorunu vardı... Yanına gitmek için ilerledim. Adeta herkese çarpa çarpa ilerliyordum. Sonunda yanına geldim ve benim geldiğimi farketmemişti bile... Derin bir nefes alıp verdim ve beni farketmesi için " Tatlım? " dedim. Kafasını kaldırdı ve bana bakıp gülümseyerek " Selam Zo. Otursana. " dedi. Yanına bir tabure çektim biraz yüksekti oturmam için önce alttaki demirine basmam gerekti. Kısa boylu değildim aksine bir çok kıza göre uzun boyluydum. Sarı dalgalı saçmlarım ve yeşil-mavi arasında iri gözlerim vardı. Belki bir çok kızın sahip olmak isteyeceği güzel fiziğe sahiptim. Ama çok göze çarpıyordum. Bende göze çarpmak istemeyen tiplerdenydim... Ben bunları düşürnürken Cry " Nasılsın hayatım? " diye sordu. Hep klasikleşmiş herkesin kullandığı cevabı söylerdim normalde... İyi olmasan bile iyi der herkes. O zaman neden bu soru sorulsun ki ? '' Nasıl olsun tatlım ? Herkes birlşeylerin peşinde bense... Hiçbir amacım,hedefim yok. Neden bilmiyorum ama herkesden olmak istemiyorum ve buda beni fena halde yoruyor... '' dedim. Bunu söyledikten sonra dudağım alaycı bir gülümsemeyli kıvrılmıştı. Sonra suratıma sahte bir gülümseme yapıştırdım ve Cry bakıp '' Senin nasıl gidiyor ? '' diye sordum.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 9:50 am | |
| '' Nasıl olsun tatlım ? Herkes birlşeylerin peşinde bense... Hiçbir amacım,hedefim yok. Neden bilmiyorum ama herkesden olmak istemiyorum ve buda beni fena halde yoruyor... '' Ona şöyle bir baktım. Sarı dalgalı saçları omuzlarına dökülüyordu. Yüzünde hafif, alaycı bir gülümseme vardı. Birbirimize benziyorduk. Ona değer veriyordum; ama çoğu zaman en yakın arkadaşıma bile güvenmezdim. Güvenebileceğin tek kişi kendindir, diye bir anlayışım vardı. Planlarımı tıkır tıkır yürütmek istiyorsan akıllı olman şarttır. Yüzümü tekrar kendi yansımama çevirirken, Zo konuştu: " Senin nasıl gidiyor ? " Evet, iyi bir soru. Cevaplamadan önce barmenden su istedim. Sonra suyu getiren barmeni şöyle bir süzdüm. Biraz uyuşuk davranıyordu. Kumral tenliydi; ama pek yakışıklı sayılmazdı. Olsa da umrumda değildi. Bir erkeğin içine düşecek kadar salak değildim. Yine de bir süre bakarak durdum öylece. Gözleri bana çevrildi. Kahverenginin hoş bir tonuydular. Elmacık kemikleri hafif çıkıktı, erkeksi bir yüzü vardı. Bir iki saniye ona baktım, sonra tekrar Zo'ya döndüm. Evet, benim hayatım nasıl gidebilirdi ki? İzle, ona göre davran. Adımlarını planlı at, herkese seviyeli yaklaş. Ama eğlenmeyi de çok iyi bilirdim. Hele de birinci sınıflarla. Sırıttım. " Nasıl gitsin Zo, bilirsin beni. Okul pek hoşuma gitmiyor. " Aslında okuldaki kişiler desek daha doğru olabilirdi. Yapmacık suratlar... Evet, benim yüzümdede çoğu zaman bir maske olurdu ama en azından sevmediğim birine " Seni seviyorum. " demezdim. Sevgi o kadar basit bir şey değildi ki. Bazıları sevdiğini sanar, ama o sadece alışkanlık ya da hırstır. İstek... Çevremizde tanıdık biri var mı diye göz gezdirdim. Yoktu, güzel. Müziğin temposu saat ilerledikçe artıyordu, bende hafif hafif kıpırdanmaya başlamıştım. Kulaklarımdaki gümüş halka küpeler sallanıyordu. Ayağımdaki gümüş rengi topuklu, gayet lşık ayakkabiılarımla da bir yandan tempo tutuyordum. Bu gece güzel olacağa benziyordu.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 10:16 am | |
| Cry'ın tepkisini izliyordum. Sorumu cevaplamadan önce barmenden su istedi. Barmen yavaş hareket ediyordu. Cry barmenin su getirmesini beklerken herhalde farkında olmadan ayaklarını yere vuruyordu. Sonunda barmen uyuşuk hareketlerle suyu getirdi. Cry suyu aldı. Ve barmeni süzmeye başladı. Bense erkeklerle ilgilenmeyi severdim ama aşırı derecede değil. Mesela o barmene bakma gereksini duymamıştım. Bu yüzden kafamı çevirip barmene bakmadım. Cry barmeni süzdükten sonra bana döndü. Sırıttı ve " Nasıl gitsin Zo, bilirsin beni. Okul pek hoşuma gitmiyor. " dedi. Evet onun okuldan fazla hoşlanmadığını biliyordum. Ve hoşlanmamasının nedenini de...
Evet ama haklıydı. Çünkü herkes farklı alemdeydi. Ve hatta çoğu kişinin derslerle alakası bile yoktu. Bazı s*rtükler okula eğlenmek,erkeklere kur yapmak, erkeklerle kesişmek ve dedikodu yapmak için geliyordu bu doğru. Ben asla o tip kzlardan olmamıştım ve olmazdım da... Cry'ın ne demek istediğini anladığımı göstermek için kafamı salladım. Belli ki Cry müziğin ritmine kapılmıştı bile bende ona yardım etmek için ayağa kalktım ve elimi uzatıp '' Hadi dans edelim ! '' dedim. Dans etmeyi küçüklükten beri seviyordum. Ve çok iyi de biliyordum. Adeta müzik ve dans benim hayatımn bir parçasıydı. Yıllarca dans dersleri almıştım. Ve bunlar tabiki de işime yaramıştı. Evet ben zengin bir ailenin tek kızı olabilirdim ama yinede şımarık zengin züppeleri gibi davranmıyordum. Ve baba parasıda fazla yemiyordum. Küçüklüğümdede kendi paramı kendim kazanma gibi bir hevesim vardı. Bir gün gazetede bir ilan okumuştum. 10-14 yaş arası bir dans yarışması yapılmıştı. Ve para ödülü vardı. Az para veriyorlardı ama sonuçta ben kendi kendimi geliştirecektim. Ve bende 12 yaşındaydım. Çok heveslenmiştim ve o yarışmaya katılmaya karar vermiştim. 3 ay çalıştım ve sonunda o gün gelmişti. Bir sürü zengin çocuklar vardı. Hepsinin de burnu havadaydı. Benle o gün çok iddalaşmışlardı. Ama ben onlara yarışmanın sonunda cevaplarını vermiştim. Hayatımın en güzel dansını etmiştim. Ve birinci olmuştum. Bu benim o zamana kadar ilk gerçek deneyimim denilebilirdi. 150 dolar para vermişlerdi ödül olarak. Az olduğunu biliyordum ama o parayı harcamak için iyi bir nedenim vardı. Kendime bir dans ayakkabısı alıcaktım..
Şimdi neden bunların aklıma geldiğini bile bilmiyordum. Galiba eski günlerimi özlemiştim. Bunları düşünürken gözlerimin dolduğunu hissettim. Sonra bu düşüncelerden sıyrılıp gerçek dünyaya döndüm ve Cry'ın cevabını bekledim...
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: " Çarş. Tem. 21, 2010 10:35 am | |
| '' Hadi dans edelim ! " Evet, bu gerçekten iyi bir fikirdi. Farkında olmadan müziğin ritmine kapılmıştım bile. Dans etmeyi seviyordum. Ama her zaman için değil. Sadece yakınlarımla dans ederdim. Diğerlerine soğuk görünmek doğamda vardı. Müzik şimdi daha hafife dönmüştü. Bu daha hoştu. piste baktım. Rengarenk ışıklar -özellikle parlak kırmızı- insanlar gibi dans ediyorlardı. Herkes çok hareketliydi. Burayı sevmiştim. Daha önce de bir iki kere gelmiştim ama bir dostla gelmek farklıydı. Solist herkese gülücükler dağıtıyor, şarkı söylüyordu- ve gerçekten hakkını veriyordu - Zo'nun bana uzattığı elini baktım ve elimi uzattım. Piste çıktık. Küçük çocuklar gibiydik ama umrumda değildi. Bugün eğlenmek istiyordum. Birden başta takındığım tavırın bir faydası olmayacağını anladım. Bir kaçamak iyi olabilirdi. Hele de bir bardaysanız ve ortam tamamen sizinse. Zo'yu orda bıraktım ve barmenin yanına döndüm. Bir viski istedim. Bu sefer o da hareketlenmiş gibiydi. Hemen getirdi. Pipetle bir an tadına baktım. Gerçekten sertti. Hele benim gibi içkiyle pek arası olmayan biri için. Beynimi uyuşturuyormuş gibi hissediyordum ve bu bana göre değildi. Zo'ya döndüm ve bağırdım: " Sen de bir viski ister misin? " Bu güzel bir gece olacaktı evet, ama sanırım bir daha tekrarlanmayacaktı. Ya da bir-iki ay sonraya kadar. Yoksa ben de mi o sürtük kızlardan biri olacaktım? Hayır, bunu kesinlikle istemiyordum. Onların hiç bir değeri yoktu. Sadece kullanıp atılmak için vardılar. Ve sadece erkekler de kullanmıyordu. Bir süre öyle durdum ve bunu düşündüm. GG, sınıf arkadaşlarım, özel hayatları... Aslında pek de özel değildi hayatları. GG sayesinde her şeyi öğreniyorduk. Ki bu az eğlenceli de değildi. Sırıttım. Sonra birinin bana seslendiğini duydum ve Zo'ya baktım. Kim bilir ne zamandır öyle dikiliyordum. Böyle dalıp gitmek bana göre değildi. Silkindim. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 11:40 am | |
| Sonunda Cry ona uzattığım elimi tuttu. Ve neşeyle piste ilerledik. Çok eğlenceliydi rengarenk disko topları tepemizden ışık saçıyordu ve ayrı bir hava katıyordu. Dans etmeyi özlemiştim. Çok güzel bir duyguydu bana göre dans etmek. Şarkı söylemeyi de özlemiştim. Kaç sene olmuştu kim bilir ? Cry yakışıklı barmenin yanına gitti ve bişey istedi. O kadar gürültü vardı ki ne dediğini duyamamıştım. Onun yanına gittim ama hala ayakta dans ediyordum. Cry kolumdan tuttu ve duymam için bağırarak " Sen de bir viski ister misin? " dedi. Bünyem içkiye fazla alışık değildi. Çok uzun zaman önce içki içmeyi bırakmıştım. Ama bir taneden bir şey olmazdı değil mi ? Hem kafam dağılırdı. Cry'a döndüm ve '' Tabiki. '' dedim. Ve barmene dönüp '' Onun aynısından bana da bir tane '' dedim. Barmen bana baktı. Sonra arkasını dönüp viskiyi doldurmaya başladı. Esmer bir çocuktu. Pek yakışıklı değildi ama en azından bir çekiciliği vardı. Erkekleri incelemeyi severdim. Sora kendime göre yorumlardım. Eğlenceli bir şeydi. Sıkıntılı günlerde genelde böyle yapardım.
Barmen bana döndü ve küçük bir bardakta viski verdi. Elime aldım ve ilk önce küçük bir yudum aldım. Çok sertti. Yutar yutmaz boğazımda ekşimsi bir tat bırakmıştı. Sonra bardağa baktım ve hepsini kafama dikledim. Çok mu acele etmiştim ? Cry bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Birden başım dönmeye başladı. Viskinin tadı yavaş yavaş çıkıyordu işte. Cry'a baktım ve '' Ne ? '' dedim. Bana neden kafama diklediğimi anlamayan gözlerle bakıyordu. Kaç senedir kendim için bir şey yapıyordum çok mu ? Sarhoş mu olmuştum ? Başım çok fena dönüyordu. Hani lunaparkta Crazy Dans'a binersiniz ya indikten sonra yön duygunuzu şaşırırsınız aynı öyle olmuştu.Saçmalamaya başlamıştım kendi kendime. Ama bu çok eğlenceliydi. Bir anlığına herşeyi unutmuştum... Barmen'e döndüm ve biraz bağırarak '' Bir bardak daha '' dedim. Barmen bana baktı ve kadifemsi sesiyle '' Çok hızlı içmiyor musun ? '' dedi. Barmene kızmıştım. Ona neydi ki ? O işini yapsın yeterdi. Ters ters baktım ve '' Olabilir. Bi dahakine senin için yavaş içerim '' dedim. Barmen beni anlamayan gözlerle baktı ve '' Peki '' dedi. arkasını dönüp viskimi doldurmaya başladı.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 12:07 pm | |
| Zo hemen ikinci bir viskiyi istemişti. Zo'nun içki içmediğini sanıyordum ki bu yüzden biraz şaşırmıştım. Ama ardından ona baktım ve bir kahkaha atarak bende kendi viskimi bitirdim. Barmenden bir tane daha istedim. O ise şaşkın gözlerle bizi izliyordu. Uyuşuk kişilerden nefret ettiğimi bir daha hatırladım ve barmene kızan gözlerle baktım. İçkimi hazırlayıp verdi ve ben de Zo'yu tutup piste tekrar çektim. Deli gibi dans etmeye başlamıştık. Zo biraz sarhoş gibiydi. Ama ben bir yandan viskimi yudumluyor, bir yandan dans ediyordum ve keyfim yerindeydi. Bir ara çok içki içerdim ve bu yüzden bünyemin dayanıklı olduğunu düşünmeye başlamıştım. Elimdeki viskiyi bitirdim ve bardağı yere fırlattım. Kahkaha atıyordum. Oysa daha gecenin ilk saatleriydi. Yine de bar tamamen dolmuş gibiydi. Herkesle bitişik bir şekilde dans ediyorduk. Bu kadar dans etmenin bünyeme zararlı olabileceğini düşündüm. Ama kim takardı ki! Yavaş yavaş pistte ilerledik ve grubun önüne geldik. Şarkılar daha da canlanmıştı, şimdi durmak mümkün değildi. Yine de yavaşladım ve tekrar barmene doğru ilerledim. Neyse ki bu sefer bizi konuşturmadan iki viski hazırlayıvermişti. Birini aldım ve biraz soluklandım. Sonra gittikçe yükselen müziğin sesinde kendi sesimi Zo'ya duyurmaya çalıştım: " Bunu sürekli yapmalıyız! " Sonra durdum ve yarım kalmış suyumu da içtim. Şimdi, o kadar içkiden sonra tadı bir garip gelmişti. Üçüncü bardağımı da bitirdim ve biraz oturdum. İçki yavaş yavaş etkisini gösteriyordu. Kendimi rüya görüyormuş gibi hissetmeye başlamıştım. Neden Zo'yla daha önce böyle bir şey yapmamıştık ki? Aklım nerdeydi? Neden hep uslu veya zeki kız olmaya çalışmıştım? Hem zeki, hem de eğlenceli olamaz mıydım? Bunu düşünecektim. Hayatım gerçekler üzerine kuruluydu. Belki de yalan söylemek de eğlenceli bir şeydi. Ama hayır, bunu kör kütük sarhoş olsam bile yapmazdım. İnsanlar bana güvenirdi. Güvenilir biri olmak da, gerçekten önemliydi. Herkes sürtük olabilir, ya da uyuşturucu kullanabilir. Ama güven nadir bulunan bir şeydi. Zo bana güveniyordu, bir kahkaha daha attım. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 12:39 pm | |
| 2. Viskimi de bitirmiştim. Başım çok fena dönüyordu. Sanırım viski asıl şimdi etkisini gösteriyordu. Çok fena midem bulanmaya başlamıştı. Bünyemin alışık olmadığını belli etmek istemiyordum. Ama sanırım belli etmeye başlıyacaktım birazdan. Cry kahkaha atmaya başladı sonra viskisini bitirdi ve ayağa kalkıp dans etmeye başladık. Deliler gibi dans ediyorduk. Ve dans ederken viskinin etkisini bir anlığına unutmuştum. Hani argoda derler ya kafam bir milyon oldu bu laf bana şimdi daha mantıklı geliyordu. Dans ederken herkes bize bakıyordu. Göze batmayı sevmezdim ama bugün diğer günlerden farklıydı. Bana eski günlerimi hatırlatıyordu. Çok popüler olduğum ve herkesin bana çıkma teklifi ettiği peşimden bir sürü yakışıklı erkeğin koştuğu günleri... Aslında şimdide öyle olmak isterdim...
Bazen hiç bir şeyi umursamamak o kadar iyi geliyordu ki insana... Yorulana kadar dans ettim en yakın arkadaşımla. Müzik yavaş yavaş daha da hareketlenmeye başlamış ve gece ilerledikçe bar daha da kalabalıklaşmıştı. Kalabalık ortamlar eğlenceli oluyordu. Sonunda müzik durdu. Bende fırsattan istifade edip barmenin olduğu yerdeki tabureye oturdum. Alnımdan bir damla ter süzüldüğünü hissettim. Elimin tersiyle süzülen teri sildim. Cry barmene bir işaret yapmış olmalıydı ki barmen hemen 2 viski doldurup önümüze koydu. Daha fazla içmek istiyordum ama midemin buna izin vereceğini sanmıyordum. Bu bara pek çok kez gelmiştim ama bu barmeni ilk defa görüyordum. Barmene baktım ve daha demin çok sert davrandığımı farkettim. '' Daha demin seni terslediğim için üzgünüm. '' dedim. Barmen böyle bir şey söylememi beklemiyordu sanırım. Gülümsedi ve '' Sorun değil. Zararı olur diye uyarmak istemiştim sadece '' dedi. Ben de ona gülümsedim. Bardağı elime aldım ve viskisi tam içecektim. Midem bulandı ve kusacağımı hissettim. Hemen ayağa kalktım ve bayan wc yazan yere koştum. İlk tuvalete girdim ve klozete eğilip içimdeki herşeyi boşalttım. Of iğrenç ! Kusmuştum ! İyi olduğumu hissedince ayağa kalktım, lavobaya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadım ve ağzımı çalkaladım. İnşallah kimse koşarak tuvalete gittiğimi görmemiştir rezil olmak istemem diye düşündüm kendi kendime. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 12:52 pm | |
| Zo barmene üzgün olduğunu söyleyince ben şaşırmıştım. Sonra onlara şöyle bir bakıp önüme döndüm. Zo içkisini içmeye başlayacaktı ki birden bir şey oldu ve kalkıp gitti. Midesinin bulandığını düşündüm. Belki de bünyesi bu kadarını kaldırmıyordu. 3. içki için Zo'ya sormadığıma pişman oldum ve barmen şaşkın bakışlarla beni izlerken Zo'nun peşinden gittim. Zo yüzünü yıkıyordu. Endişeyle ona yaklaştım ve omzunu tuttum. Aniden geri döndü. Korkmuş gibiydi. Gerçekten kötü olmalıydı. Kendime lanet okuyarak Zo'ya tekrar baktım. Yüzü de bembeyaz olmuştu. Demek ki eve gitme vaktiydi. Saate baktım. 1'i gösteriyordu. Oysaki ben en az 3'e kadar burada kalmak istiyordum ama kesinlikle en iyi arkadaşımı yalnız gönderemezdim. Hem böylesi küstahlık olurdu ve ben küstah değildim. Ayrıca, Zo olmadan barın ne zevki kalacaktı ki? Ona doğru eğildim ve sessiz, endişeli bir tonda konuştum: " Özür dilerim Zo. Eve gitmek ister misin? " Sonra gözüm lavabonun önündeki aynaya döndü. Saçlarım bozulmuştu. Onları elimle şöyle bir düzelttim. Sonra tekrar Zo'ya döndüm. Bir daha bara falan gidersek bugünü unutmayacaktım. Ayrıca, benim de içmemem gerekirdi. Evet, bu gece bir daha tekrarlanmıyordu. Ama bu kararı aldığımda içimde bir isyan hissettim. Sanki okuluma ve buraya, daha yeni alışmaya başlamıştım ve sonuna kadar gitmek istiyordum. Ama benim de kurallarım vardı. Ve bunları çiğnemek en son istiyeceğim şeydi, değil mi? Yoksa değil miydi? |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 1:17 pm | |
| Ben elimi yüzüme yıkarken birden omzuma bir el dokundu. Aniden arkamı döndüm. Ve Cry olduğunu farkettim. Bana üzgün bir ifadeyle bakıyordu. " Özür dilerim Zo. Eve gitmek ister misin? " dedi. Neden özür diliyordu ki ? Gülümsedim. '' Ah Cry saçmalama ne özürü. Sadece fazla kaçırdım viskiyi o kadar. Bir şeyim yok merak etme. Ne gitmesi ya ? Tatlım gece daha yeni başlıyor. '' dedim. Sesimin güçlü çıkması için dua ediyordum. Aslında fazla bir şeyim yoktu. Sadece başım dönüyordu ve boğazımda acı bir tat vardı o kadar. Yani içki içmemek şartıyla geceye devam edebilirdik. Birde keşke sevgilim olsaydı diye düşündüm. Hiç gerçekten aşık olmamıştım... Keşke gerçek bir aşka sahip olsaydım. Keşke gerçekten beni seven sasdece popülerliğim ve zenginliğim için değil,gerçekten beni benliğimle seven birini bulabilseydim... Ama bu zamanda herkes farklı şeylerin peşindeydi. Bütün erkekler kızların iç güzelliğine değil, dış güzelliğine ve sexiliğine bakıyorlardı. Bense bundan nefret ediyordum. Ve kimin gerçekten aşık olup olmadığını anlayamıyordum... Ben bunları düşünürken Cry bana hala endişeli gözlerle bakıyordu. Cry baktım ve gülümsedim. '' Hadi ya yok bir şeyim. Merak etme '' dedim. Sonra aynaya baktım. Yüzüm sararmıştı. Ve makyajım dağılıp saçlarım bozulmuştu. Berbat görünüyordum. Lanet olsun ! Hemen çantamdan makyaj kutumu çıkardım. Ve fondoteni elime aldım ve yüzüme sürdüm. Cry bana şaşkın gözlerle bakıyordu. '' Hadi sende süslen '' dedim ve makyaj kutumu ona uzattım. Fondotenimi sürünce yüzüme renk gelmişti. Fondoteni kutuya koydum ve rimeli elime alıp sürmeye başladım. Cry'da makyaj yaparken çok mutlu görünüyordu...
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 1:52 pm | |
| Zoéy'i çok seviyordum. Onun ruh hali, canlılığı, aynı zamanda bana da neşe katıyordu. Karamsar ve şeytani ruhlu olmama rağmen, o hemen neşemi yerine getiriyordu. Ne kadar da iyi bir dosttu! Zaten benimki gibi bir okula gidiyorsanız Zo gibi birine her zaman ihtiyacınız var demektir. Makyaj kutumu altım ve siyah farla ve kalemle gözlerimi biraz canlandırdım. Rimel sürmeyi de unutmadım. Hafif bir parlatıcı da sürdükten sonra bıraktım. Zo'ya döndüm. Şimdi çok daha iyi görünüyordu. Tabiki ben de. Kendimi tutamayıp ona sarıldım. Okula geldiğimde çok zorluk çekmiştim, alışamamıştım. İtalya'daki hiçbir okul buradakilere benzemiyor ki. Newyork'tayız sonuç olarak. Birden İtalya'yı özlediğimi farkettim. Ailemi bir buçuk yıldır görmemiştim. Belki de onların da teyzem gibi tarihe karışmasını istemiştim. Birden aklıma bir fikir geldi. Eğer Newyork'ta yaşıyorsak, göz önünde olmamız gerekiyordu. Göz önünde olmak tüm erkeklerle yatıp kalkmak değildi. Eğer okul bizim için daha eğlenceli hale gelecekse, mutlaka göz önünde olmalıydık. Annemi aramaya karar verdim ve Zo'dan kendimi çekip elimi hemen telefonuma attım. Zo şaşırmış gibiydi. Yine de umursamadım. " Anne? Sizi özledim. Sanırım, buraya gelmeniz iyi olacak. " Mesaj bıraktım ve telefonu kapadım. Belki annemle babamı buraya taşınamaya ikna ederdim. O zaman parti bile verebilirdik evimizde. Yine de henüz bunlar boş hayallerdi. Ben zeki bir kızdım ve yapmak istediğim şey dikkat çekmekse bunu yapardım. Tabi mesafeli olarak. Bu konuyu Zo'yla konuşmaya karar verdim ve tekrar bara gittik. Ben bu sefer barmenden bir kokteyl istedim. Sonra da Zo'ya döndüm ve konuşmaya başladım: " Zoéy, belki geç kalmış olabiliriz ama ben artık insanların arasında fark edilmek için bir şeyler yapmak istiyorum. Yani... Tabiki dikkat çekmeyi sevmiyorum; ama yaşadığımız yere ve ortama alışmak için bir şeyler yapmamız gerekiyor. " |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 2:09 pm | |
| Cry ile dakikalarca makyaj yaptık. Sonuç olarak ikimizinde keyfi yerine gelmiş ve güzelleşmiştik. Makyaj malzemelerimi topladım ve çantama koydum. Tam bir şey söylemek için ağzımı açmıştımki Cry bana sarıldı. Çok şaşırmıştım. Sarılmasına değil tabiki ama şimdi neden boşu boşuna sarılsın ki ? Bende sarılmasınakarşılık verdim. Cry'la o kadar iyi anlaşıyordum ki. Bir çok arkadaşımdan daha iyi anlıyordu beni... Belki bu yüzden onu bu kadar çok seviyordum. Sonra aniden çekildi ve elini cebine sokup telefonunu çıkardı. Ne yapmaya çalışıyordu ? Sonra bi numara tuşladı ve telefondaki oto mesajın sesini duymuştum. Cry " Anne? Sizi özledim. Sanırım, buraya gelmeniz iyi olacak. " dedi. Gülümsedim. Belliki ailesini özlemişti. Ben de ailemi çok özlemiştim tabiki. Ama onlardan biraz yalnız kalmak iyi gelmişti. Cry elimden tuttu ve wc'den dışarı çıktık. Çıkar çıkmaz müzik gürültüsü kulağıma dolmuştu. Tekrar barmenin yanına döndük. Ve daha deminki yerimize oturduk. Cry barmene döndü ve kokteyl istedi. En azından daha hafifti... Bende barmene döndüm ve ''En hafif kokteylden alabilir miyim?'' dedim. Cry bana döndü ve " Zoéy, belki geç kalmış olabiliriz ama ben artık insanların arasında fark edilmek için bir şeyler yapmak istiyorum. Yani... Tabiki dikkat çekmeyi sevmiyorum; ama yaşadığımız yere ve ortama alışmak için bir şeyler yapmamız gerekiyor. " dedi. Haklıydı. Hemde çok haklıydı ! Gerçekten bu zamana kadar kendimizi gösterecek hiç bir şey yapmamıştık. Kafamı salladı. '' Haklısın Cry. Ama ne yapabiliriz ? Ve çok geç olmamıştır umarım' dedim endişeyle.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Çarş. Tem. 21, 2010 3:22 pm | |
| '' Haklısın Cry. Ama ne yapabiliriz ? Ve çok geç olmamıştır umarım " Birden aklıma çok iyi bir fikir gelmişti. Yakınlarda Laela'nın bir partisi vardı. Ona gidebilirdik. Çılgınca eğlenebilir, tanıdığımız ya da tanımadığımız kişilerle dilediğimizce konuşabilirdik.. Zo içkiye hassastı evet; ama ben içkiye hayır demezdim. Gerçi bunu şu an viskinin etkisinde olduğum için de söylüyor olabilirdim ama içki içsem bile kendimi kontrol edebilirdim değil mi? Herkes de buna şaşırırdı. Benim gerçekten gelişmiş bir irade kabiliyetim vardı ve kısaca... Eğlenceli olabilirdi. Aslında Laela'nın partileri nasıl olur bilirdim. Ondan pek hoşlandığmı da söylenemezdi zaten. Ama bir kere gitmekten ne olurdu ki. Yine de güya bu gece içtiğim içkinin son olacağına dair düşüncem aklıma geldikçe, irademden şüphe ediyordum. Ama eğlenirdim, konuşurdum ve ertesi gün telefonumda bir dolu mesajla uyanabilirdim. Tabii ki sınırı aşmadan. Zo'ya döndüm. Acaba o bu konuda ne düşünecekti. O olmadan partiye gitmek istemiyordum. Ona güvenebileceğimi biliyordum. Yine de bunu yapmak istediğimden emin değildim. Parti konusunda gerçekten endişeliydim. Ama eğer Zo kabul ederse alışverişe çıkar elbise, ayakkabı, çanta alır biraz vakit geçirirdik ki bu bana iyi gelirdi. Çok beklediğimi farkederek konuşmaya başladım: " Laela'nın partisini biliyorsun değil mi? Belki ona gidebiliriz. Hem alışverişe çıkmak için bahanemiz olur. " Tereddütlü bir şekilde gülümsedim. Zo onu yoldan çıkarmaya çalıştığımı düşünmezdi heralde. Hem çok kötü bir ortam olursa erken de çıkabilirdik. Belki kafamıza göre erkekler de bulabilirdik. Yine de bilmiyordum. Tek bildiğim Laela'nın partilerinin çok uslu olmadığıydı. Hiç. İç çektim ve artık müzik beni sıkmaya başladığı için soliste baktım. Sıkıldığımı belli edercesine dudak büktüm, sonra o da gecenin ritmine kapılıp şarkıyı değiştirdi. Bu daha iyiydi. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Perş. Tem. 22, 2010 9:13 am | |
| " Laela'nın partisini biliyorsun değil mi? Belki ona gidebiliriz. Hem alışverişe çıkmak için bahanemiz olur. " Evet, bu iyi olabilirdi. Gerçi Laela'nın partileri hakkında endişeliydim; ama yine de öylece dolaşmaktansa bir partiye gitmek çok daha eğlenceli olurdu. Hemde Crys'le gitmek. Belki bir arkadaş grubu oluştururduk. Eğlenirdik işte. Saatime baktım. 2'ydi. Belki de gidip parti için hazırlık yapmamız gerekirdi. Sonuçta parti yakındaydı. Alışveriş yapmak için bir fırsatımız olursa, bu da iyi olurdu ama yine de pek sanmıyordum. Aslında, gardolabımda bu partiye uygun bir şey olduğundan bile şüpheliydim. Yine de, gidecektim çünkü Crys haklıydı. Böyle bir okula gidiyorsun ve öylece duruyorsun. Çok saçmaydı. Zaten en son ne zaman partiye gittiğimi bile hatırlamıyordum. Yine de, içki konusunda tereddütlüydüm. Burada neler olduğunu görmüştüm ve partide kusmam olası değildi. O zaman ben de partide hafif bir şeyler içerdim. Ama Laela'nın partilerinde hafif ne olabilirdi ki? Ki zaten GG kesinlikle bu partiye katılacaktı. İçimi karartmamak için bunları düşünmemeye karar verdim. Sonuçta gidecektim, karar vermiştim ve ne olacağını partide görecektik. Hiç kimse bulamazsak, en azından Crys ile eğlenirdik. Yalnız gitmiyordum ya. Crys'e döndüm ve cevap beklediğini gördüm. Onu daha fazla bekletmedim: " Haklısın Crys. Ama parti çok yakında. Belki de gidip iyi bir uyku çekmemiz gereklidir. Sonuçta yapılacak çok şey var. " |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Perş. Tem. 22, 2010 9:20 am | |
| " Haklısın Crys. Ama parti çok yakında. Belki de gidip iyi bir uyku çekmemiz gereklidir. Sonuçta yapılacak çok şey var. " Gerçekten doğru söylüyordu Zo. Bir partiye gideceksen yapacak çok şeyin var demektir. Bu gecelik eğlencemiz de bu kadardı demek ki. Çantamı elime aldım ve ortama tekrar baktım. Solist yine ağırdan almaya başlamıştı. Böyle bir ortamda da barın sabaha kadar açık olacağından kuşkuluydum zaten. Herkes yavaş yavaş gitmeye başlıyordu. Parmağımdaki zümrüt yüzükle oynadım. Acaba annem gelecek miydi? Küçük çocuklar gibi ona ihtiyacım olduğunu hissediyordum. Gelmeleri benim için iyi bir şey olacaktı. Sonuçta bir buçuk yıldır annemden ayrıydım ve ondan önce hiç ayrı kalmamıştım. Bu kadar zor olacağını beklemezdim doğrusu. Hem teyzem öldü diye dünyaya küsüp gitmek niyeydi? Annemle babam, baştan benimle beraber gelselerdi her şey daha kolay olabilirdi. Beynim bulanıklaşmıştı ama bunları düşünmek istemiyordum. Zo'ya döndüm ve hafif bir hareketle başımı salladım. Barmene içkilerin parasını ödedik. Ben de buranın nasıl bir yer olduğunu öğrendiğim için mutluydum. Belki de daha sonra tekrar gelirdik. Hatta belki değil, kesin gelirdik. Zo'nun böyle müziklerden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyordum ama dans etmeyi seviyor gibi görünüyordu. Zo'yla oturduğumuz yerden kalktık. Üstümü silkeledim ve kapıya doğru ilerledik. Sonra da çıkıp gittik. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Perş. Tem. 22, 2010 9:20 am | |
| |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Müzik ve Dedikodu Perş. Tem. 22, 2010 2:05 pm | |
| Angela - 35 şöhret puanı 7 dolar Crystal- 40 şöhret puanı 8 dolar |
| | | | Müzik ve Dedikodu | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |