Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| Özlem. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Özlem. Perş. Tem. 01, 2010 8:16 pm | |
| Cassidy Laurel, Achille S. D'Artagnan III. Tekil Öğlen
Cassidy her zamanki gibi geç kalkmıştı. Komodinin üstündeki saate baktığında saatin neredeyse bire gelmek üzere olduğunu fark etti. Yatağında bir o yana bir bu yana dönüp uykusunun açılmasını bekliyordu. Nasılsa bugün yapacak işi yoktu. Kalktığında yeni dedikoduları kontrol etmek için Gossip Girl'e bakardı ve bunun için saat sınırlaması yoktu. Yorganını boğazına kadar çekip tekrar uykuya dalmak için hazırlanırken aklına bir şey geldi: Achille! Yorganı ayaklarıyla itip hemen yataktan kalktı. Aslında bugün oldukça önemli bir işi olduğunu hatırladı. Bu öğlen vaktinde Achille ile Starbucks'ta buluşmak için plan yapmışlardı. Cassidy uzun zamandır tatilde olduğu için arkadaşlarını özlemişti. Elbette önemsediklerini. İlk olarak Achille buluşmak iyi olabilir diye düşünmüştü. Yeni sezonu bir erkekle açmak iyi olacaktı. Hem de bu erkek Saint Jude yakışıklılarından biriyse. Kalkar kalmaz duşa girdi. Bu sıcak havada bile yorganla yattığı için terlemişti. Soğuk bir duştan sonra daha zindeydi. Hemen dolabını açtı ve en sevdiği mor, mini şortunu giydi. Üzerine de pembe askılı tişörtüyl oldukça uyumluydu. Ayakkabılarından da üzerindekilere uyumlu bir tane bulup giydi. Çantasını hazırladı. Beyaz güneş gözlüğünü de yanına aldı. Saçları hiç sorun çıkarmadan şekle girdi. Hafif dalgalı altın sarısı saçları sorunsuzdu. Boy aynasının karşısında kendine bakıp dışarı çıkmak için hazır olduğunu kanaat getirdi. Ardından aşağıya inip annesine hesap vermeden kaçmak için yavaşça çıktı. Bir engeli aşmıştı. Şimdi Achille'le karar verdikleri gibi Starbucks'a gitmek için taksiye bindi ve saatine baktı. Biri yirmi geçiyordu. On dakika içinde orada olabilirdi.
Taksiyle yapılan küçük yolculuk bitmişti. Cassidy adama parasını verip taksiden indi. Üstünü düzeltti. Saçlarını yokladı. Çantasındaki küçük aynada yüzüne baktı makyajı da güzeldi. Zarif adımları vucüdüna uygun şekilde Starbucks'a girdi. Achille'i aramak için gözlüğünü çıkardı ve yeşil gözleriyle dükkanı taramaya başladı. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Perş. Tem. 01, 2010 8:49 pm | |
| Ne kadar boğucu ve sıkıcı bir gün. Doğu Yakası'nda konforlu yatağında gözlerini açan Achille S. D'Artagnan'ın ilk düşündüğü cümleydi bu. Derin bir nefes alarak sırt üstü döndü. Vücüdunu açmak ve duşa hazırlamak için gerindi, gerindi en sonunda kaslarının elastikliğini yeteri kadar denediğini düşünerek yataktan kalktı. Krem rengi halının yumuşak dokusu ayak tabanlarında hoş bir his yarattı bir süre. Sonra banyonun soğuk mermer zeminine adım attı. Soğuğu hisseder hissetmez bir canlanma geldi bedenine. Mavi kareli ck boxerı yerle buluştuğu an o çoktan soğuk suyun altına kendini atmıştı.
Duştan rahatlamış bir şekilde çıkıp dolabına doğru gitti. Dün gece myspace'inde bir mesaj belirmişti. Cassidy'den. "Özlendin. Yarın Starbucks?" yazıyordu. Yapacak daha iyi bir işi yoktu, birileriyle buluşmak iyi olacaktı içeride ruhu daralıyordu ve o da özlemişti. Krem rengi keten bir şort, üstüne de koyu yeşil bir t- shirt giydi Aynaya yansıyan görüntüsüne memnunca gülümsedi. Beyaz timberlandleri ayağına geçirdi. Telefonunu cebine atıp dışarı çıkacakken bir şey unuttuğunu fark etti. Bir kaç saniye düşündü, sonunda parmaklarını şıklattı. Parfüm. Komodinin üzerinde duran küçük şişeyi alıp boynuna ve üstüne birkaç defa sıkıp yatağın üstüne bıraktı. Aşağı indiğinde küçük bir el hareketiyle onu 90. Cadde'deki Starbucks'a götürecek taksiye bindi. Yavaşça yol alırken Cassidy'i ne kadardır görmediğini düşündü? 1 ay? Olabilirdi. Doğu Yakası'na dönüşü Achille'le açması iyi bir düşünceydi. Buna benzer şeyler düşünürken gülümsedi. Cebinde bir şey titredi. Telefon...
Taksinin kapısını kapatırken Starbuck'ın içine göz gezdirdi dışarıdan. Mor etekli, pembe t- shirtlü sarışın bir kız sakin bir şekilde etrafa bakıyordu. O olmalıydı. Otomatik kapı açılırken yüzüne klimanın sebep olduğu soğuk hava çarptı. Tanrım, baş ağrısı. Yavaş ama centilmen bir şekilde kıza arkadan yaklaştı ve kollarını doladı.Dudaklarını kızın hoş kokan saçlarının yanından sağ kulağına yaklaştırdı. Gülümsedi.
"Kimi bekliyordunuz?" |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Cuma Tem. 02, 2010 2:18 pm | |
| Dükkan her zamanki gibi doluydu ve Cassidy bu kalabalık içinde Achille'i bulabilmenin zor olacağının farkındaydı. Hala kapının önünde durmuş etrafa bakınırken iki tane kolun beline dolandığını fark etti. Tam bu sırada sağ kulağında bir fısıltı duydu.
"Kimi bekliyordunuz?" Achille! Olduğu yerde dönüp belindeki kollara karşılık olarak Achille'in boynuna doladığı kollarına bakıp "Yakışıklı bir centilmeni bekliyordum. Sanırım sizsiniz." dedi. Bu açılış kesinlikle ona iyi gelecekti. Sonra kollarını daha sıkı sarıp Achille'ı öptü. Yanaktan, masum bir dost öpücüğüydü. Masum... Bu kelime aslında Cassidy'e hiç uymuyordu. Bunu düşününce yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. Kollarını Achille'in boynundan çekip "Seni özledim." derken de aynı gülümseme vardı yüzünde. Sonra karşısında duran adamın elini tutu. Harika görünüyordu. Krem ve koyu yeşil. Achille yakışıklı olduğu kadar zevkliydi de. Bu da Cassidy için önemliydi. Yanında dolaştığı adamın pasaklı biri olmasını iztemezdi.
Boş masa bulmak için etrafına bakındı. Bütün gün burada durup birbirlerine sarılmayacaklardı herhalde. "Achille, boş masa yok." diye söylendi Cassidy. Ya gerçekten boş masa yoktu ya da gözlerinde problem vardı. En azından kapının önünden çekilmişlerdi. Bu da bir şeydi; ama Cassidy asla ayakta durup muhabbet edecek bir tip değildi. Bu düşünce bile onu rahatsız etmişti. O sırada rahat koltukların olduğu bir masanın boşaldığını fark etti. Achille'in elini sıkıca tutup onu çekti ve masaya oturdu. Masaya baktığında ise hiç memnun görünmüyordu. "Biri burayı hemen temizlemeli." diye söylendi. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Cuma Tem. 02, 2010 2:56 pm | |
| "Yakışıklı bir centilmeni bekliyordum. Sanırım sizsiniz."
Cassidy ona doğru dönüp narin kollarını boynuna dolayarak söylemişti bunları. Daha sonra kollarını daha da sıkı sararak yumuşak bir şekilde yanağından öptü. Hafifçe gülümseyerek kollarını Achille'in boynundan çekti.
"Seni özledim."
Cassidy hafifçe elini tutup ona baktı. Uzun zamandır görüşmemişlerdi. Tanrı ona stil, lüks, para, etkileyici bir görüntü ve aynı zamanda dünyadaki en güzel kızları vermişti. Manhattan. Buranın anlamı buydu. O bunları düşünürken Cassidy boş masa bulabilmek için etrafa bakıyordu. Anlaşılan insanlar bugün kendilerini dışarı vurmuşlardı ki hiç boş yer yoktu.
"Achille, boş masa yok."
Bu sızlanma gayet yerindeydi. Achille hafifçe parmak uçlarında sallanarak etrafa bakındı. Bu mekanın koltuklu masalarından pek hoşlanmazdı ama son çare olarak boşalan bir tane gördü. Eh ayakta durmaktan iyiydi değil mi? Cassidy de masayı fark etmiş olacaktı ki sertçe elini kavradı ve masaya doğru ilerlediler. Aynı anda başka bir çift de karşı yönden masaya doğru ilerliyorlardı fakat saniye farkıyla kaçırmışlardı. Achille çifte göz ucuyla baktıktan sonra karşısında oturan kıza döndü.
"Biri burayı hemen temizlemeli."
Haklıydı. Masa harabeye benziyordu. Hangi çeşitte insanlar burada bir şeyler yemiş ve içmişlerdi acaba? Tıslar gibi bir nefes vererek yanlarından geçen garsona küçük bir el işareti yaptı. Tekrar kıza döndü.
"Yazın nasıl geçti?"
Gülümsedi. O sırada tekrar cebinde telefonu titredi. Cebinden çıkardığı telefonun ekranına bir saniye göz gezdirdi ve gülümsemesi daha da büyüyerek tekrar cebine sıkıştırdı. Başını kaldırıp sırtını dikleştirerek Cassidy'e baktı. O sırada diğer masaya servisini bitirmiş olan garson uzun zamandır burada çalıştığının bir göstergesi olarak masayı kısa bir sürede pırıl pırıl yaptı. Tepsiyi sağ bacağına yapıştırmış bir şekilde durdu. Esmer uzun boylu bir gençti. Yakışıklıydı, ama Brooklyn standartlarında.
"Bana bir frappucino, raspberry, orta boy. Ve?"
Cassidy'e soran gözlerle baktı. Etkileyici derinlikte mavi gözleri vardı. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Cuma Tem. 02, 2010 4:01 pm | |
| Achille, Cassidy'e hak verir gibi gözlerini masada gezdirdi ve bir garson çağırmak için elini kaldırdı. Ardından Cassidy'e dönüp "Yazın nasıl geçti?" diye sordu. Ah, yaz tatili. Mükemmel yaz aşkları da cabası. Cassidy tam cevap verecekken Achille cebinden çıkardığı telefona bakıp gülümsedi ve telefonu tekrar cebine koydu. Sanırım Cassidy yokken birçok şey olmuştu. En kısa zamanda Gossip Girl'e göz atmalıydı. Achille tekrar Cassidy'e döndüğünde bir garson gelip masayı temizliyordu. Cassidy göz ucuyla çocuğu süzdüğünde yakışıklı olduğunu fark etti. Sadece biraz fazla esmerdi. Ayıca karşısında oturan çocukla da yarışamazdı. Çocuk masayla işini bitirince siparişler için bekledi. Achille "Bana bir frappucino, raspberry, orta boy. Ve?" dedi. Cassidy'e bakıp ne istediği sorar gibi. Cassidy garsona dönüp "Sanırım aynısından alacağım. Ya da dur. Ben çikolatalı istiyorum." dedi. Garson gidince Achille'e dönüp yaz tatiliyle ilgili birkaç şey söylemeye hazırlandı.
"Ah, Paris harikaydı. İlk gittiğimde her zamanki gibi ayakkabı aldım. Parfümde elbette. Ayrıca tek yaptığım şey alışveriş değildi." dedi gülümseyerek ve devam etti. "Barlardaki yakışıklılar gerçekten harikaydı. Bilirsin küçük yaz aşkları işte." Bunları aslında Achille'e değil de bir kıza söylese daha iyi olabilirdi; ama Cassidy güvendiği kişilere her zaman açıktı. Sonra Achille'in mavi gözlerine bakıp "Peki ya sen? Eğlendin mi?" diye sordu. Gözleri hala Achille'inkilere kilitlenmişti. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Cuma Tem. 02, 2010 4:48 pm | |
| "Sanırım aynısından alacağım. Ya da dur. Ben çikolatalı istiyorum."
Garson siparişleri alıp yanlarından uzaklaşınca tekrar Achille'e döndü kız.
"Ah, Paris harikaydı. İlk gittiğimde her zamanki gibi ayakkabı aldım. Parfümde elbette. Ayrıca tek yaptığım şey alışveriş değildi." dedi gülümseyerek ve devam etti. "Barlardaki yakışıklılar gerçekten harikaydı. Bilirsin küçük yaz aşkları işte. Peki ya sen? Eğlendin mi?"
Achille gülümsedi. Eğlenmemiş olma gibi bir lüksü var mıydı? Barbados. Tanrım. Barbados.
"Barbados. Tam anlamıyla mükemmel bir seçim oldu benim için. Muhteşem kumsallara sahip bir ada, adeta gerçek değilmiş gibi... İnsan bir barda oturup pina coladanı yudumlarken denizi seyredebiliyorsun. Bunu yaparken Bacardi reklamında değilmiş gibi hissetmeyen bir insan olacağını sanmıyorum. Gece klupleri ve tabii ki gece hayatı... Kızların konusunu açmıyorum."
Aklından geçen karışık anılar dolayısıyla hazla gülümseyerek Cassidy'e göz kırptı.
"Kriket ve rüzgar sörfü de eğlencemi ikiye katladı."
Ellerini masanın üzerinde birleştirdi. Başını sola çevirip camdan dışarıda koşuşturan insanlara baktı. Hepsi güzel giyimli, bakımlı, güzel, yakışıklı insanlardılar. Evlerine, işlerine, sevgililerine, spor salonlarına, arkadaşlarına ve daha kimbilir nerelere yetişmek için koşmuyorlar ama hızlı adımlarla ilerliyorlardı. Hava sıcaktı ve çoğu biraz bunalmış görünüyordu. Burada uzun zamandır görüşmediği bir arkadaşla en önemlisi serin olarak oturmak gayet cazipti. Tekrar kıza döndü.
" Yukarı Doğu Yakası'ndaki yaşantımıza tekrar hoş geldik o zaman."
Gülümseyerek sol elini kızınkinin üstüne koydu. Hafifçe öne doğru eğildi.
"Biz yokken nasıl dedikodular döndü, haberin var mı?"
Merakla sormuştu bunu. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Cuma Tem. 02, 2010 5:44 pm | |
| Cassidy, Achille'in gülümsemesinden cevabını almıştı. Eğlenmişe benziyordu. Ancak Achille bir gülümsemeyle yetinmedi.
"Barbados. Tam anlamıyla mükemmel bir seçim oldu benim için. Muhteşem kumsallara sahip bir ada, adeta gerçek değilmiş gibi... İnsan bir barda oturup pina coladanı yudumlarken denizi seyredebiliyorsun. Bunu yaparken Bacardi reklamında değilmiş gibi hissetmeyen bir insan olacağını sanmıyorum. Gece kulüpleri ve tabii ki gece hayatı... Kızların konusunu açmıyorum. Kriket ve rüzgar sörfü de eğlencemi ikiye katladı." dedi Achille. Tatilinin tam bir betimlemesini yapmıştı sanki. Ardından kafasını cama döndürüp dışarıyı izlemeye başladı. Cassidy'de otomayik olarak başını çevirdi. 90. Cadde her zamanki kalabalığındaydı. Her telden insan vardı. Hepsi de kendince önemli işleri için bu sıcakta yürüyorlardı. Kimisi gülüyor kimisi de terlemenin verdiği rahatsızlıkla etrafına hoşnutsuz bir şekilde bakıyordu. Cassidy ise mutluydu. Karşısında sevdiği biri vardı. Kız dalgın dalgın camdan bakarken Achille "Yukarı Doğu Yakası'ndaki yaşantımıza tekrar hoş geldik o zaman." dedi ve bir elini Cassidy'nin eline koydu. Ardından "Biz yokken nasıl dedikodular döndü, haberin var mı?" diye sordu. Sesinde merak vardı. Cassidy gülümsedi. Bu konuda hiçbir fikri yoktu.
"Aslına bakarsan bugün eve gidince açılışımı yapacaktım. Sabah seninle buluşacağımı unutmuş olup geç kalkmasaydım bir göz atardım." dedi gülümseyerek. Cassidy her zaman açık sözlüydü. O sırada garson normalde kendilerinin gidip alması gereken frapuccinoları masaya getirmişti. Bu biraz garipti. Cassidy garsona şaşkın bir yüz ifadesiyle bakarken garson kıza gülümsedi. Cassidy'i de zoraki olduğunu gizlemeye gerek duymadığı bir gülümsemeyle adama karşılık verdi ve içeceğinden yudum aldı.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Cuma Tem. 02, 2010 6:05 pm | |
| "Aslına bakarsan bugün eve gidince açılışımı yapacaktım. Sabah seninle buluşacağımı unutmuş olup geç kalkmasaydım bir göz atardım."
Gülümseyerek söylemişti bunu. Eh dedikodu lafı geçince her Manhattan sakini genç gibi o da heyecanlanıyordu belli belirsiz. Her zaman dedikodunun bir parçası olunabiliyordu. Bu da rahatsız edici ve eee- biraz da ego okşayıcıydı. O sırada Achille'in gapripsiediği bir biçimde normalde kendilerinin gidip alması gereken frapuccinoları masaya getirmişti garson. Cassidy'nin de garsona şaşkın bir şekilde baktığı dikkatini çekti. Cassidy de zoraki olduğunu gizlemeye gerek duymadığı bir gülümsemeyle adama karşılık verdi. Adam yavaşça yanlarından ayrılırken kız içeceğinden bir yudum aldı. Bu ayrıntıya bu kadar takılmanın bir önemi olmadığını düşünerek o da soğuk plastik bardağı kavrayarak pipetle bir yudum aldı.
"Bu insanlar işlerini iyi biliyorlar."
Memnuniyetle gülümsedi. Eski konuya bir dönüş yaptı.
"Eminim birisi şu an burada senle oturuyor oluşumuzu yetiştirmiştir çoktan."
Tıslar gibi bir nefes verdi, yine. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Cuma Tem. 02, 2010 6:39 pm | |
| Achille'de frappucinosundan bir yudum alıp Cassidy'e "Bu insanlar işlerini iyi biliyorlar." dedi. Masaya gelen servis onu memnun etmişe benziyordu. Gülümsemesinden anlaşılıyordu.
"Eminim birisi şu an burada senle oturuyor oluşumuzu yetiştirmiştir çoktan." diye eski konuya döndü Achille. Cassidy'de böyle düşünüyordu.
"Evet. Büyük ihtimalle. Aslında belki sitenin küçük bir bölümünde yer alırız. Şuan bizim buluşmamızdan daha önemli şeyler vardır kesinlikle." dedi Cassidy. Dedikoduyu seviyordu. Paris'te arada bir Gossip Girl'ün sitesine bakıyordu; ama burada ki kadar değil. Genel dedikodular zaten mesajla ona bildiriliyordu. Bu, Yukarı Doğu Yakası'nda bir gelenek haline gelmişti. Bir dedikoduyu yaymak çok kolaydı. Bunları düşünürken pipetinden yine bir yudum çekti. Buzla karışık çikolata. Kesinlikle mükemmel ve... ve serinletici.
"Achille, senin en son çıktığın kız ne oldu? Hala birlikte misiniz?" diye sordu Cassidy soracak başka bir şey yokmuş gibi. Aslında biraz düşününce son dedikoduları bilmeyince konuşacak fazla konu olmadığını fark etti. Aslında bu sorusu garip değildi. Hangi kız arkadaşının çıktığı kızları merak etmezdi ki? Hele ki bu kız Cassidy ise. Merakının başına açtığı onca şeyden sonra hala akıllanmamıştı. Diğer meraklarına bakılacak olursa bu onların yanında hiçbir şeydi. Cassidy cevasbı beklerken dağınık halde olan sarı saçlarını aeliyle sol omuzuna doğru aldı. Biraz sıcaktı ve terliyordu. Terlediğinde ise makyajının bozulacağını biliyordu. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Cuma Tem. 02, 2010 6:59 pm | |
| Evet. Büyük ihtimalle. Aslında belki sitenin küçük bir bölümünde yer alırız. Şuan bizim buluşmamızdan daha önemli şeyler vardır kesinlikle."
Pipetten bir yudum aldı. Zarif yüz hatları memnuniyeti belli edercesine gerildi.
"Achille, senin en son çıktığın kız ne oldu? Hala birlikte misiniz?"
Merakını gizlemeyerek sormuştu bunu. Bu sorunun gelmesi gayet normaldi. Karşısındaki kız Cassidy'ydi ve o Achille Sebastien D'Artagnan'dı değil mi? Cassidy terlememek için saçlarını sol omzuna aldı. Achille Cassidy'nin kast ettiği kızı düşündü. Sylvia...
"Ah, o iş. Çoktan bitti."
Kız gayet güzel bir kızdı. Koyu kestane düzgün bukleli saçlar, açık yeşil gözler, ince asil dudaklar gözlerinin önünde belirdi. Kızın büyüsü buradan sonra bozuluyordu ama. Her şey başta gayet güzel gitmişti fakat daha sonra kız Achille'i boğmaya başlamıştı. Kim durmadan arayan, yanında başka bir kız gördüğü anda kocaman kıskançlık krizlerinin içine sürüklenen, ruh hali belirsiz bir sevgili isterdi? En azından o istemediğini biliyordu. Rahat ve özgürlüğüne düşkün bir insandı ve böyle şeyler sinirine dokunuyordu. Bunlar aklından geçince hafifçe yüzünü buruşturdu.
"Darlayıcıydı."
Elini boşver gitsin anlamında salladı.
"Seninki?"
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Cuma Tem. 02, 2010 7:26 pm | |
| "Ah, o iş. Çoktan bitti."
Kısa ve öz bir cevaptı. Ardından "Darlayıcıydı." diye ekledi Achille. Elini bıkkın bir tavırla salladı ve "Seninki?" diye sordu Cassidy'e.
Benim ki? Cassidy biran en son kimle çıktığını düşündü. Ah evet, Davin. Şu Paris'te tanıştığı çocuktu. Hoş ve yakışıklı; ama bir daha görüşmeyeceklerdi. Cassidy tam bunu söyleyecekken Achille'in Davin'i bilmediği aklına geldi. O galiba Daniel'den söz ediyordu.
"Sanırım Daniel'den söz ediyorsun. Aslına bakarsan o hala çıktığımızı sanıyor. Ona Paris' gitmeden önce bittiğini söylememe rağmen kabullenemiyor anlaşılan." dedi Cassidy. Ardından yüzüne ukala gülümsemesini yerleştirip "Paris'te Davin diye bir çocukla tanıştım. Çok hoştu; ama bilirsin işte, bir daha görüşemeyecektik falan filan." dedi. Cassidy bazen sevgili olayını çok abartıyordu. Oldukça fazla çocukla çıkmıştı; ama hiçbir zaman iki kişiyi aynı anda idare eden biri olmamıştı. Bunun kendi durumunu aşan bir şey olduğunu düşünüyordu. Achille'e dönüp "Sen yazın kimseyle takılmadım deme sakın bana. Buna inanmam, biliyorsun." dedi. Karşısında Saint Jude'un çapkınlarından biri oturuyordu. Elbette yaz tatilinde birçok kızla takılmıştı. Bunu inkar edemezdi. Achille bilen gözlerle bakarken frappucinosundan bir iki yudum daha aldı.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. C.tesi Tem. 03, 2010 6:55 pm | |
| "Sanırım Daniel'den söz ediyorsun. Aslına bakarsan o hala çıktığımızı sanıyor. Ona Paris' gitmeden önce bittiğini söylememe rağmen kabullenemiyor anlaşılan."
Ukala bir şekilde gülümsedi.
"Paris'te Davin diye bir çocukla tanıştım. Çok hoştu; ama bilirsin işte, bir daha görüşemeyecektik falan filan."
Evet, Cassidy'nin ilişkiler konusunda nasıl bir huyu olduğunu biliyordu. Bazen sevgili olayını çok abartıyordu. Oldukça fazla çocukla çıkmıştı. Achille'e döndü.
"Sen yazın kimseyle takılmadım deme sakın bana. Buna inanmam, biliyorsun."
Haklıydı. İkisi de bunu biliyordu. Kız frappucinosunu yudumlarken bilen gözlerle ona baktı. Achille'in dudak uçları çekici ve muzip bir şekilde yukarı doğru kıvrıldı.
"Eh cevabını bildiğin soruları neden soruyorsun anlamam."
Ilene. Tanrım! Ne kadar çekici bir kızdı. Rüzgar sörfü için gittiği saklı koylardan birinde bir sabah karşılaşmışlardı. Aslında kimsenin olmadığı o koyda kızla karşılaşması tatilinin en hoş sürpriziydi. İlk gün "Merhaba... İyi akşamlar." tek diyalogları olmuştu. Diğer gün ise öğleye doğru "Yerli misiniz?" muhabbeti açılmıştı. Achille sohbeti bölmek istemeyerek kıza öğle yemeğini beraber yemeyi teklif etmiş, kız da kabul edince sonraki günler takılmaya başlamışlardı. Çikolata rengi ten, yosun yeşili gözler, kahverengi saçlar ve baştan çıkarıcı vücut hatları. İlerleyen gecelerin birinde bu güzellik beyaz hafif bir elbiseyle birleşince Achille'in aklı başından tamamiyle gitmişti. Kız da en az onun kadar etkilendiği bu erkeğin cazibesine kendini kaptırmıştı. Tanrım. Hatırlayınca... Gerçekten iyiydi. Belinden yukarı bir sıcaklığın yayıldığını hissetti.
"Biri vardı tabi..."
Karşılıklı içeceklerini yudumlarlarken Cassidy'e kızı anlatmaya başladı. Konudan konuya geçiş yaparak birbirlerini uzun zamandır görmemelerinin etkisiyle bütün yaz tatillerinin öyküsünü anlatıyorlardı. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Paz Tem. 04, 2010 3:19 pm | |
| "Eh cevabını bildiğin soruları neden soruyorsun anlamam." derken gülümsedi Achille. Uzun süre düşündükten sonra "Biri vardı tabi..." dedi ve anlatmaya başladı. Cassidy'nin anladığı kadarıyla Ilene hoştu. Achille'ın bu kadar içten anlattığı fazla kız olmamıştı.
İki arkadaş soğuk içeceklerini yudumlarken birbirlerine yazlarını anlatmaya başlamışlardı. Cassidy, Achille'den dinlediği kadarıyla Barbados'u sevmişti. Belki bir dahaki yazını orada geçirirdi. Paris gibi kalabalık bir şehirden sonra sakin yerler iyi olabilirdi. Ayrıca rüzgar sörfü de yeni aşkların habercisi olurdu. Arada birbirlerinin sözlerini kesip kendi tatillerinden kesitler anlatırken Cassidy'de Achille'da neredeyse bütün yazlarını anlatmışlardı. Cassidy ikisininde harika bir yaz geçirdiğine emindi.
Bu güzel sohbetleri içecekleriyle birlikte son buldu. Cassidy Achille'a dönüp "Kalkalım mı?" diye sordu. "Bir yerde fazla oturmayı sevmem biliyorsun." dedi gülümseyerek. Oturmak ona göre değildi. Eğlenmek ise Cassidy'nin rahatlaması için yaptığı şeylerden sadece biriydi. Frappucino bardağının dibinde puaz parçaları kalınca bardağını masanın üzerine koydu ve Achille'ı bekledi.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlem. Paz Tem. 04, 2010 4:14 pm | |
| "Kalkalım mı? Bir yerde fazla oturmayı sevmem biliyorsun."
Gülümseyerek söylemişti bunları Cassidy.
"Haklısın."
Evet, ikisine göre de değildi uzun uzun bir yerde oturmak. Biten frappucino bardağını masanın üstüne koyarak Achille'e baktı. Dışarının bunaltıcı hanasına çıkmamak istemesine rağmen yapacak bir şeyi yoktu. Akşama kadar burada oturamazlardı ya. Oturduğu rahat koltuktan kalktı ve tek bir tanesi bile boş olmayan masaların arasından insanlara çarpmamaya çalışarak geçti. Vahşi bir orman. Gerçekten de öyle değil miydi yaşadıkları yer? Partiler, ihtiyaçlar, gece yaşantıları, dedikodular, gizli kapaklı işler, uyuşturucu, seks... Kasaya yaklaşırken bunları geçiriyordu aklından. Kasiyer kız ona ilgiyle baktı. Kıza gülümsedi. Hesabı ve bir miktar bahşişi tezgahın üstüne bırakıp kendi masalarına doğru ilerledi tekrar.
"Sanırım kalkabiliriz."
Diyerek göz kırptı.
"Gideceğin yere kadar sana eşlik edeyim..."
Elinden tutarak onu nazikçe ayağı kaldırdı. İkisi beraber kafeden ağır adımlarla bunaltıcı havaya çıktılar.
|
| | | | Özlem. | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |