Ad Soyad: Adam Larry Gibson
Cinsiyet: Erkek.
Seçiminiz: Şöhret
Örnek Rp:
"Senin derdin ne, Larry? Burnunun şeklini değiştirelim mi istiyorsun? Sana buraya bir daha gelme demiştim.
Larry Gibson otuz otuş-beş yaşlarındaki geniş omuzlu, güçlü adama ufak bir bakış attı. Eğer ısrar ederse adam burnunun şeklini kırmakla yetinmez gibi gözüküyordu. İçeriden gelen hafif caz şarkısını, ve ağır içki kokusunu duymazdan geldi. Alt tarafı bir bardı.
Tabelaya tekrar baktı. "Russell."
Lanet olsun, içeri girmek istiyordu. Evelyn da içeri girmişti. Hem ondan neredeyse bir haftadır haber alamıyordu. Larry'i yüz üstü bırakıp gitmiş olamazdı. O her şeyin iyiye gittiğini sanıyordu. Peki öyleyse kadın neden telefonlarına ve ard arda attığı e-postalara bir türlü cevap vermiyordu? Sinirle içini çekti. O bırakmadan kimse onu bırakamazdı. Ya da o öyle sanmıştı.
Lanet.
Evelyn içeri kendinden yaşça büyük bir adamla girmişti. Aralarındaki samimiyet görülmeye değerdi! Neden Larry'i red etmişti ki sanki? Bir gece daha... Onu unutması için sadece bir geceye daha ihtiyacı vardı. Birden onun insanın aklını başından alan cezbedici sesiyle ona ne fısıldadığını hatırladı.
Red etmek her zaman işe yarar. Bunu sen de biliyorsun, sevgilim.
Tabiki de biliyordu.
Ve bu ona daha fazla acı veriyordu.
Larry sinirle arkasına baktı. Hadi ama, o bir Gibson'dı! Neden vazgeçecekti ki? Acının yerini alabilecek tek bir duygu vardı.
İntikam.
Larry saatine baktı. 23:10. Daha erkendi. Evelyn gece yarısını bulmadan başka mekana geçmezdi. Yarım saatten fazla zamanı vardı. Karşı yola geçip, eczanenin kapısını açarken sırıtıyordu.
"Karım için" dedi görevli adama hamilelik testini alırken. "Bebek bekliyoruz da. Bilirsiniz... emin olmak için."
Eczacı herif yaşlı kafasını onaylarcasına salladıktan sonra ona hamilelik testini uzattı. Larry Tami Hoag'ın romanlarına yakışır şekilde teşekkür ettikten sonra dışarı çıktı.
Eveet, tek yapması gereken hamile bir kadın bulmaktı.
Ne kolay iş ama!
Larry içerleyip, saatine tekrar göz attı. 23:28. Tanrı'ya şükürler olsun.
Düşünmeye çalıştı. Alışveriş merkezlerinin ve barların dolu olduğunu bir caddedeydi. Bu saatte hamile bir kadın nerde olabilirdi?
Ucuzluk... Alışveriş merkezi... Fishers!
Fishers gece açılıp her şeyi yarı fiyatına satan alışveriş merkezlerinden biriydi. Bu durumu olduğundan daha kolay yapıyordu. Spor ayakkabılarını iyice bağlayıp, sağ tarafına doğru koşmaya başladı.
Fishers Alışveriş Merkezi'ne geldiğinde saatini tekrar kontrol etti. 23:35. Antremanlarıyla ilgilenen hocası ona fazla insafsız davranıyordu.
Larry kendi kendine gülümseyip kuyruğa doğru baktı. Harika. Yaşlılar ve hamileler. Sarışın olanlarını ikna etmek daha kolaydı. Sarışın kısa boylu bir kadının yanına yaklaşıp en masum halini takındı.
"İyi akşamlar, bayan. Ben Fishers Alışveriş Merkezlerinin genel müdür yardımcısıyım. Tebrikler, çekilişle kuyruğa katılmadan içeri girme hakkı kazandınız! Buyrun, arka kapıya..."
Kadın ne olduğunu anlayamadan, Larry onu arka kapıya tuvaletlerin olduğu bölüme getirmişti bile.
Buyrun, kapı tuvalet bölümünden. Ah, ne şanslı olduğunuzu bilseniz!
Larry kadının ağzını açmasını beklemeden onu tuvalet kabinine soktu. Kadın bağırmaya başlamıştı bile. Yüzündeki teri silip saatine baktı. 23:45. Lanet olsun.
"İşe." Larry içini çekip tuvalet kabininden kadına hamilelik testini uzattı. İstediğiniz kadar işeyin bayan. Yalnızca o lanet hamilelik testi pozitif çıksın istiyorum.
Larry kadının telefonla bir yerleri aradığını duyunca hemen cebindeki tüm parayı alt kısımdan kadına uzattı. Bir de parasız kalmıştı. Ne gece ama!
En azından kadın telefondan vazgeçip, seve seve işeme işini bitirmişti. Larry hamilelik testini alıp derin bir iç çekti. Tuvaletten çıkıp nasıl tekrar Russell'ın önüne koştuğunu hatırlayamıyordu bile. Kapıda saatine tekrar baktı. 23: 59. Tanrı aşkına, şans da neydi?
İçeri girmek üzere olan toy herifin tekini çekip hınzırca gülümsedi. Bileğinden "swatch" marka saatini çıkarıp ona verdi.
Bana bak yalnız kovboy. Şimdi içeri giriyorsun. Siyah saçlı mavi gözlü tipik bir Rus'a benzeyen bir kadın var... Lanet olsun! Kırmızı elbiseli. Ona gidiyorsun ve yanındaki adamın duyabileceği bir şekilde "Larry'nin armağanı, evde unutmuşsun diyorsun" anladın mı? Sırf bu yüzden o saati sana verdiğime inanamıyorum! Bu haltı iyi becer, anladın mı kovboy?
Toy herif sırıtarak içeri girdiğinde Larry sadece tabelanın yanındaki duvara yaslanıp yüzüne minik bir gülümseme koydu. Beş dakika sonra Evelyn dışarı ağlarken çıkarken, adamın onun suratına güzel bir tokat indirmesini izledi.
Tanrım... Larry Gibson neden bu kadar masum olmak zorundaydı ki?