Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| Salon | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Salon Cuma Ağus. 20, 2010 6:06 pm | |
| Kurgu: Diplomalar dağıtılıp küçük bir yemek yenir. İstediğiniz zaman masanıza çekilebilirsiniz. Ayrıca partner dansları da burada yapılır. İçki servisi sınırsızdır. Tadını çıkartın. |
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Salon C.tesi Ağus. 21, 2010 2:12 am | |
| İşte büyük bir son, dört yıldır dersleri takmasak bile her şeyin bir sonu vardır elbet. Sonunda üniverstli olma yolunda atılan en büyük adımlardan biri, aslında okul denen saçmalıktan kurtulmanın yarısını tamamlamış olmanın büyük mutluluğu. Aynanın tüm gösterişi ile yansıttığı güzel bedenin üstüne kondurulmuş bir tüydü sanki Laela'nın üstündeki elbise. Sade bir seçimdi, straplez gelen üst kısım Laela'nın beyaz tenindeki omuzlarını ortaya atmıştı, mavinin en göz alıcı pastel rengi ile bezenmişti elbise, ve bedeninden aşağıya yerlere doğru akıyordu, uzun bir kuyruğu vardı ve arkasında kalça kısmın büyük kabarıklarla bulut mavisinden tüller vardı. Elbisenin arka kısmının uzunluğunun tersine ön daha kısaydı dizlerinin birkaç karış üstünde bitiyordu. Gene meşhur apartman dolgu topuk ayakkabıları ile uzun olan boyuna boy katmıştı. Saçlarına çıt çıt ilave edilmişti veneredeyse kalçalarından aşağıya kadar iniyordu, gözlerini kapatmış siyah rimel yüzünden en fazla dikkat çeken bölgeydi. Oldukça sade bir seçim olmuştu aslında ama Laela bir an önce lise denen şu saçmalıktan kurtulmak istiyordu. Üstüne kürkünü giyerek limuzine attı kendine, özel kristallerle kaplanmış çantasındaki telefona baktı, gossip girl gene birileri hakkında saçmalıklar uydurmaya devam ediyordu. Ama Laela okumaya bile tenezzül etmeden sesli mesajlar için birkaç kelime söylerek telefonu kapattı. Limuzin durduğu an kapı şöför tarafından sonuna kadar açılmıştı. Sessiz bir ortamdı, Laela geldiği yerin bir okul balosu olduğunu unutmuşa benziyordu etrafına bakıntı, ilk gelen o olmuştu. İçeri daldı ve hafif bir müzik eşliğinde bekleyen papyonlu görevli ile göz göze geldiler. Kürkünü çıkartmaya çalışan görevliye gülümseyerek teşekkür etti, zaten Laela'nın babasının korumaları görevliye bahşişini arkasından veriyordu, Laela böyle olmayı seviyordu önemli bir kişilik gibi davranmak, beş yaşındaki küçük kızların annesinin kıyafetlerini giyip evde dolaşması gibi bir şeydi bu. Hiçbir şey değilken, her şeymiş gibi davranmak... Etrafında gördüklerine gülümsüyordu Laela, cici kız taklitleri yapmaya karar vermişti herhalde. Eline bir bardak viski aldı ve salona yerleştirilmiş yuvarlak masalardan birine kolunu dayayarak beklemeye başladı. Elbet bir şeyler konuşabileceği birileri gelecekti. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Salon C.tesi Ağus. 21, 2010 10:37 am | |
| Ahah. Ne heyecan ama yıl bitmişti.Ne çabuk.Göz açıp kapayıncaya kadar bitti.Bu Yıl saçmalıklarla dolu bir yıldı.Evet bu sene fazla saçmalamıştım.Taktığım sadece şuydu kızlar,planlar,kızlar,planlar.. evet böyle dopdolu geçen bir sene üzerinden Üniversiteli olacaktım.Ayrı bir telaş, ayrı bir yorgunluk,yine yenilikler.Beyin,duygu ve düşünce çöküntüsü. Boşa geçen bir yığın zaman.Yapabileceğim tek şey lanet okumaktı.Baloya dakikalar kala terler basmaya başlamıştı.Acaba kimlerle dans edicem ? Kimler nasıl giyinmiştir? Böyle saçma şeyler vardı aklımda.Ayrıca balodan sonra evimde olan partimde ayrı bir konuydu.Ev hazırdı.Ve tabi ki Jamié'de.Herşeyle o ilgilenmişti.Yorgun olmalıydı.Ama bende onun kadar davetliler konusunda çırpınmıştım.Şimdi ne giymeliydim bunuda çok düşünmüştüm ama sonunda karar vermiştim.Her zaman takıldığım gibi güzel bir ceket altına kot içine beyaz bir gömlek.Sade ve şık olacağını düşünüyordum.Evden çıkmadan kaç kez aynaya baktığımı saymadım.Boy aynasına son kez baktım derin bir nefes aldım,hızla verdim.Gülümsedim ve çıktım.O kadar uzun sürmemişti gelmem.Yarım saat falan.Balo salonuna girmeden önce öksürdüm *öhöhöh* içeriye girdiğimde büyük hayal kırıklığı ne yani ? bomboş mu ? saat kaç dostum diye geçirdim.Saate baktığımda gerçekten erken olduğunu gördüm ama içerde güzel bir bayan duruyordu.Uzaktan yüzünü görememiştim.Yanına doğru ilerledim.Masanın yanındaydı.Elinde bir bardak , sanırım viski duruyordu.Sonunda oraya varmıştım ve gülümsedim.Merhaba dedim.Bana baktı.Acaba sormamalımıydım anlayamadım.Yüzüm değişik , komik bir hal almıştı.Tedirgin bir ses tonuyla bir sorun mu var ? dedim Sanırım azarlanmak istiyordum.Ahh lanet.Ne diyeceğini merak ediyordum. |
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Salon C.tesi Ağus. 21, 2010 11:54 am | |
| Büyük bir partide ve büyük bir salonda tek başına olmak oldukça ürkütoyrdu insanı, Laela tedirgin olmaya başlıyordu, etrafındaki garsonlara baktığı anda garsonlar gülümsüyordu. Sanki saçma bir oyunun içine düşmüştü, bu olabilecek bir şeydi. Düşmanları vardı ve onu sevmeyen erkeklerde vardı. Belki büyümeni getirdiği olgunluk belki de sıkılmış bir beden yüzünden artık her şey düzelmiş gibi hissediyordu Laela, yani artık kimseyle yatmak zorunda hissetmiyordu kendini, rahattı; oldukça rahat. Bu sırada içeriye, beyaz gömlek kot ve çeket kombinasyonu yapmış kolundaki saate bakarak içeri giren birini gördü. Tam olarak tanıdığı bir yüz değildi bu, bu baloda olduğuna göre S.Jude'a gidiyor ve dördüncü sınıf olmuştu. İçeride kimse olmadığı için Laela'a doğru gülümseyerek yaklaştı ve merhaba dedi. Laela sadece yüzüne bakmakla yetinmişti, hoş birine benziyordu açıkçası, öyle birbirimize bakıp salak salak sırıtırken bir sorun mu var diyerek tedirgince çıkıştı, galiba bakışları çok sertti, onu azarlayacak değildi ya. Laela viskisinden bir yudum aldı ve büyük bir gülümseme atarak.
" Merhaba, biraz erken gelmişiz galiba. -Elini uzatarak- Ben Laela Cryptic. Yeni tanışıyor olmamız ne acayip değil mi? " | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Salon Ptsi Ağus. 23, 2010 3:58 pm | |
| Evden çıkışımı hatırladığımı sanmıyordum. Sanırım gömleğimin düğmeleri açık falan kalmıştı. Arabaya doğru koşarken Laela'nın çoktan evden çıkmış olduğunu biliyordum. Tanrım bana zamanında hazırlanmam gerektiğini söylemişti zaten. Hiç sevmiyordum böyle, mezuniyet, balo gibi törenleri. Evet bana göre fazla ciddiydi sanırım böyle ortamlar. Yolda giderken durduğum her kırmızı ışıkta bir düğmemi kapamıştım. Bangır bangır çalan müzik arasından duyduğum telefon sesi ve titreşimiyle cebime yönelmişti elim. Zorda olsa çıkardığım telefona iyice bakarak annemin aradığını gördüm. Evet, birazdan müsamere başlayacaktı ve ben hala orada değildim. Tüm ailemin de orada olması ne kadar güzeldi değil mi ? Ah, inanamıyordum. İlk okuldan bu yana hiç böyle bir şey yapmamıştım sanırım. Fazla mı telaşlıydım ? Ne kadar da aptalcaydı şöyle şeyler yapmak. Beynimin içindeki ses beni iyice delirtirken okula gelmiş olduğumu fark etmiştim. Yerdeki beyaz çizgiler artık beni ve arabamı tanıyordu sanki. Ben nereye parketsem öyle altıma kayıyordu çizgiler. O kadar iyi bir şöfordüm sanırım. Kendi kendime gülerken arabadan inmiştim. Arka koltuktan ceketi ve gülü aldıktan sonra hızlı adımlarla okula yürümüştüm okula doğru. Anahtarı girişteki bekçiye bırakmıştım. Şimdi sıra balo salonunu bulmaya gelmişti. Okulda yapılan bir kaç etkinliğe daha önceden katılmış olsam sanırım iyi olacaktı. Üzerimdeki beyaz dar kesim gömleğin kollarını kıvırıyordum. Ceketi hiç almasamda olurdu sanırım. Elimde duracak mıydı böyle tüm gece. Siyah kumaş pantolonum en azından hala ütülüydü. Ceketin içerisinde bir yerlerde olan ceketi kollarımdan geçirdikten sonra kolumdaki büyük siyah saate bakarak ne kadar geç kaldığımı ölçmeye çalışıyordum. Evet, azar yiyecek kadar geç kalmıştım sanırım. neyseki gönül alabileceğim bir hediyem vardı. Tabii bunu normalde tek başına kabul etmeleri imkansızdı yanında bir yüzük, kolye yada saat bir şeyler olması gerekiyordu. Balo salonunu es geçmiştim bile sanırım. Bu kadar şaşkın olmam bugün gerçekten başıma iş açacaktı. Bir iki adım geri attıktan sonra balo salonuna adım atmayı başarmıştım. Geç kaldığımı sanıyordum fakat etrafta o kadar da çok kişi yoktu. Laela'yı görüyordum. O, evden çıkarken gözüme bu kadar güzel gözükmemişti oysa. Mavi tüylü bir elbise giymişti. Arkadan gördüğüm kadarıyla uzun bir elbiseydi ama evde gördüğümde kısaydı sanki, ya da bana öyle gelmişti. Saçları ise upuzundu. Tanımadığı ve benimde tanımadığım bir çocukla konuşuyordu. Yavaşça yanlarına yaklaşıp Laela'ya belinden sarılmıştım. Omzuna yavaşça bir öpücük kondurup bana dönmesini bekledim. |
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Salon Salı Ağus. 24, 2010 1:00 am | |
| Laela, karşısındaki çocukla ilgilenirken aklından geçenler beynini yeterince yoruyordu zaten, arada çocuğun sorduğu sorulara öylece bakıyor ikinci kez aynı soru beyninde yankılandığı an kendine geliyor ve iki üç kelimelik bir şeyler söyleyip susuyordu. Uslu bir kız olabiliyor muydu acaba? Aaric ile yaptığı büyük başlangıç bir şeyleri normale sokabilecek miydi? Aaric'i özel yapan şey neydi peki? Kararı aldığı an karşısına ilk çıkmış olması mı, yoksa kelimelerini içten söylediğine kendini inandırmış olması mı? Her ne olursa olsun, ona aitti artık sadece ona ait ve gerçek anlamda ayrılana kadar hep onun olacaktı. Uyuşturucuyu bırakma çalışmaları da şimdiden başlamıştı. O yüzden bu baloda ayakta olmalıydı, arada bedenini ölüm gibi titreten ve acı veren nöbetler gelebiliyordu. Bunu doktor binlerce kez gözlerinin içine baka baka söylemişti. Fazla insan içine çıkmaması gerekiyordu. Ama Laela YDY'nin bir numaralı sürtüğü iken şimdi sevgilisine bağlı bir prenses olmaya çalışıyordu ama YDY'i hemen terk etmesi kolay değildi. Düşmanları vardı ve her şeyin istediği gibi rayına oturması için uzun zaman gerekiyordu. Laela telefonundaki saate baktı ve Aaric'in anlaştıkları saatten biraz geçmiş olduğunu gördü. Ailesi de bu partide olacaktı, tıpkı Laela'nın babasının olduğu gibi. Ve Laela ailesinin yüzlerce kez erken gelmesi için Aaric'e tembih ettiğinden emindi. Evden birlikte çıkamamışlardı çünkü Aaric daha hazırlanmamıştı. Laela'da erkenden kaçmıştı, zaten Aaric böyle şeyleri pek değil hiç sevmezdi. Tam bu sırada arkasından ona sarılan elleri hissetti Laela bu Aaric'di, biraz geç kalmıştı ve kendisi de bunun farkındaydı çünkü nefes nefese kalmıştı, Laela'nın omzuna ufak bir öpücük kondurdu. Laela'da Aaric'e doğru dönerek ellerini göğüslerinin üstüne koydu, Aaric'de çoktan ellerini güzel kızın beline sarmıştı. Laela sevgilisinin gözlerinin içine bakıyordu, ikiside birbirine deli gibi gülümsüyorlardı, aşkın kıvılcımların Laela'nın dudaklarını yakışıklının dudaklarına bastırması ile daha da artmıştı.
"Seni ne kadar özledim sevgilim bilemezsin" | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Salon Salı Ağus. 24, 2010 1:15 am | |
| "Seni ne kadar özledim sevgilim bilemezsin"
Dudaklarını dudaklarımda hissettikten sonra içim daha da bir garip olmuştu sanki. Ben aşık oluyor olabilir miydim ? Kocaman gülümsüyordum o da aynı benim gibiydi. Tüm dişlerini gördüğüne emindim. Ama eminim o da benim tüm dişlerimi görüyordu. Yavaşça gülü tuttuğum elimi öne doğru getirdim. Aramızda cok az bir mesafe bırakarak dalından koparılmış gibi duran gülü sevgilimin burnunun dibine kadar soktum. Beklettiğim için bir nevi özürdiliyordum. O da bunun farkındaydı. Makyaj yaptığı için kaç gündür uyuşturucu kullanmamasının bıraktığı kırmızı göz çevresi ve morluklar yoktu. Gayet sağlıklı görünüyordu. Hele bir de gülümseyince sanki... Laela masumlaşmaya çalıştığından beri hatta masum olmaya başladığına inandığımdan beri sanki daha da güzelleşmişti. Bakışları değişmiş, konuşması, tavırları her şeyi bir hanım efendi gibiydi. Hayır, Aaric aşık olmazdı. Kafamdaki aptal sesi susturarak gülü elimden alan kızın dudağı ve yanağının arasına kocaman ve oldukça sulu bir öpücük kondurdum. Kız hala gülümsüyordu, ben de öyleydim. Sanırım Laela için kanımın son damlasına kadar savaşacaktım. Yani, Laela bana defolmamı söyleyene kadar. Sahi, ben ona bu kadar yardım ettikten sonra Laela bana bir gün git diyecek miydi ? Her krizinde yanında oluyordum. Hastanede yatmak istemediği için eve özel bakım uzmanları getirmiştim. Her gece başında uyuyordum, hatta bazı geceler hic uyumuyordum. Yalan değildi. Bu gün buraya da uykumu alamadığım için sabahları uyuduğumdan geç kalmıştım. Laela'yı düzeltmek ona tamamıyla sahip olmak istiyordum. Belki bir kaç yıl içinde evlenebilirdim bile. Evet, bu kız bunlara değerdi. Hem güzel hem de en azından artık, iyi düşünmeye iyileşmeye çalışıyordu. O sürtük olsa da benim için sorun olmazdı ama yine de değişmek istiyorsa buna saygı duymalıydım. Böylesi aileme de daha uygundu. Gülü elimden almış, bir güle bir de gözlerimin içine içine kocaman sırıtarak bakıyordu. Bense ellerimi yine beline dolamıştım. Onu iyice kendime çekmiştim. Kimsenin duymasını istemezmişçesine konuşuyordum ve bir yandan da şapşallar gibi sırıtıyordum.
" Geç kaldım sanırım yarım saat kadar. Affedersin, biliyorum. Seni seviyorum. " |
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Salon Salı Ağus. 24, 2010 1:46 am | |
| Aaric gittikçe güzelleşmeye devam eden sevgilisine hayran hayran bakıyordu. Çünkü Laela'nın bu hale gelebilmesinde çok emeği vardı, günlerdir hiç uyumuyordu. Laela bunu farkındaydı çünkü gelebilecek ani bir nöbet Laela'ı saniyesinde öldürebilirdi. O da başında bekliyordu sabaha kadar hatta sabahtan akşama kadar yirmi dört saat birliktelerdi, Laela sürekli uyuşturucu istiyordu. Ama kullanmaması gerekiyordu, kendi de bunun farkındaydı zaten istiyordu bırakmayı. Baloya gelebilmek için de doktorun verdiği sakinleştiricileri kullanmıştı. Aaric arkasında sakladığı gülü çıkartıp Laela'a uzatmıştı. Laela'nın gözleri parlamıştı, gülümsüyordu. Çünkü uzun zamandır yaşamadığı aşkı yaşadığını hissediyordu. Bir gün tamamen düzeldiği an herhalde Aaric ondan evlilik bağını yapmak isteyecekti. Laela bunu düşündükçe korkuyordu. Evlilik ona oldukça uzaktı, belki aklı başına gelince bir şeyler düşünebilirdi. Birkaç yıl sonra belki hayatını birleştirdiği insan Aaric olabilirdi.
" Geç kaldım sanırım yarım saat kadar. Affedersin, biliyorum. Seni seviyorum. "
İşte aşkın bu yanı paha biçilmezdi. Birkaç kelime her şeyi düzeltmeye yetiyordu. Güzel bir gül küçük bir öpücük ve iki kelime...Laela kafasını yakışıklının omzuna dayamıştı. Bir şeyler sanki onunla daha güzeldi, kelimeler yetmiyordu anlatmaya. Özenle yaratılmış bir şeylerdi. Ucunda bir neden vardı belki ama Laela yaşayabileceği en güzel günleri yaşıyordu. Her şey şimdiden düzelmeye başlamıştı. Ne Gossip Girl ne de bir başkası kimse umrunda değildi artık, omzunu yasladığı koca bir yüreğe sahipti. Her zaman o yüreğe ait olmak istiyordu. Belki sonsuza kadar... İyi bir kız olmak onun için büyük bir şey değildi aslında, hayat onu bu hale getirmişti o pis bir sürtük olarak dünyaya gelmemişti ya. Demek ki değişebilen bir şeyler ve düzelen hayatlar her zaman olabilirdi.
" Önemli değil aşkım, ben de seni seviyorum" | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Salon Salı Ağus. 24, 2010 11:38 am | |
| " Önemli değil aşkım, ben de seni seviyorum"
Kafamı omzuna koyduğu anda anlamıştım beni affettiğini. İçimi çıldırtan kokusu burnuma gelmeye başlamıştı şimdi. Yavaşça kendimi ondan çekip yanağını okşadım ve onu bir elinden tutup çekiştirmeye başladım. Annemi ve babamı bulup Laela ile tanıştıracaktım onları. Annem aslında sevimli bir kadındır, yani herkesle geçinir ama sevgililerime karşı hep mesafeli olmuştur. Beni paylaşmak istemediği için mi yoksa başka bir şey için mi bilemiyorum. Ama kaynana dedikleri şey annemin kanında var. Sevgilime veya gelecekteki eşime, eziyet çektirmek onun birincil kuralı falan herhalde. Kesin Laela'yı görünce suratı asılacaktı. Bana imalı laflar edecekti, hatta belki Laela'nın dış görünüşünü eleştirebilirdi bile. Ah, anne... kendini hep böyle sinir bozucu tanıtmaya bayılırdı. Babam ise, Laela'ya sıcak yaklaşacaktı. Ona benim kötü hareketlerimin olup olmadığını, Laela'yı üzüp üzmediğimi soracaktı. Hatta belki telefon numarasını verip bir şeye ihtiyacımız olduğunda veya ben Laela'yı üzdüğümde onu araması gerektiğini söyleyecekti. Düşünceli, oğluna düşman adam profili. Babamı görmüştüm sonunda Laela'nın mızıldanmasını umursamadan elinde viski bardağı olan babamın omzuna hızlıca elimi koydum. Uzun boylu, göbekli takım elbiseli bir adam bana yüzünü döndü ve beni görünce kocaman gülümseyerek resmen herkesin ortasında kucakladı. Bende aynı şekilde ona sarılmıştım. Uzun zamandır görüşmüyorduk. Ona annemi sorduğumda bir kaç metre ötede durduğunu gördüm. Eminim o da birazdan yanımıza gelirdi. Elimi uzatıp Laela'yı yanıma çektim. " Baba, sevgilim Laela. Laela, babam Ultan "
|
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Salon Çarş. Ağus. 25, 2010 6:08 pm | |
| Aaric Laela'nın elinden tutup çekiştirmeye başladığı an Laela ailesi ile tanıştıracağını anlamıştı. Aslında bu balo da korktuğu tek şeydi. Çünkü aile denen varlığa pek inandmıyordu. Çünkü bu hale gelmesinin sebebi annesiydi. Annesi sevgilisiyle babasını aldatmıştı. O günden sonra aile denen şeyin varlığına olan inancını kaybetmişti. Zaten elinde kalan tek şey babası ile de pek iyi anlaşamıyordu. Çünkü onun da derdi kızlardı sürekli birilerini eve getiriyordu. Laela da bu yüzden evi terk etmemiş miydi zaten? Hem şu sıra olduğu tedavi onu iyi bir halde yapmıyordu. Şuan sevgilinin ailesi ile tanışmak ne kadar iyi bir fikir emin değildi. Ama Aaric onu düzeltmeye çalışıyordu, bu yüzden Laela için aile bağları gerçekten önemliydi. Babası göbekli ve takım elbiseli uzun boylu bir babaydı. Zengin bir baba tiplemesi vardı. Laela Aaric'in elini sıkı sıkı tutuyordu, Aaric de korktuğunu anlamıştı galiba. Babası ile sarıldılar ve Laela'nın yanına geri döndü Aaric. Sonra babasına baktı ve gülümseyerek. " Baba, sevgilim Laela. Laela, babam Ultan " Laela babasının elini uzatmasına karşılık gülümseyerek elini uzattı ve "Memnun oldum efendim, nasılsınız. " Küçük bir konuşma aralarında geçmişti, en azından iyi bir başlangıç yapmış olmanın mutluluğu içinde Laela nazik nazik gülümsüyor ve ellerini sevgilisinin koluna sarılıyordu. Hayatında sahip olduğu ve yanında kendini hiç olmadığı kadar huzurlu ettiği tek yer sevgilisinin kollarıydı. Koca bir uçurumun ucunda tek parmağıyla yaşamak için tutunurken büyük kollar onu tutmuş ve kendine sarmıştı, galiba aşk denen şey buydu. Ne durumda olursa olsun sevdiğini olduğu yerden çekip çıkarmaktı aşk. Aaric'in kokusunu içine çekiyordu sürekli. Ama Aaric'in annesinin gözleri sürekli onları izliyordu galiba oğlunu kıskanıyordu ama Laela ile göz göze geldikleri an ona gülümsüyordu. Bu anormal bir şey olsa gerekti. Çünkü kaynanalık yapması gereken biriydi o ama gelininin yüzüne gülümsüyor olması oldukça şaşırtıcıydı. Laela dudaklarını tekrar Aaric'in dudaklarına yapıştırmıştı. İki bedenle tek beden olmuşçasına birbirlerine sarılıyorlardı. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Salon Çarş. Ağus. 25, 2010 6:59 pm | |
| O babamla konuşurken annemin kıskanç bakışlarına karşılık gözlerimi patlatarak anneme bakıyordum. Laela benim annemle bakıştığımı fark etmemişti bile. Tanrım, kadın bize gıcık gıcık bakıp sonra Laela ile göz göze gelince gülümsüyordu. Ne kadar sinir bozucu bir anneye sahiptim. Bunu babama söylemeliydim sanırım annemin kıskançlık damarları fazlaca kabarıktı. Laela'nın nazikçe gülüşüne bakarak rahatça gülümsemiştim. Bu kız kesinlikle doğru kişiydi benim için. Ben de pek parlak biri sayılmazdım. Sürekli içki içen hatta içkiye bağımlılığı olan biriydim. Ama Laela sayesinde bir nebze de olsa içmeyi kesmiştim. Çünkü aklımın başında olması gerekiyordu ona yardım edebilmek için. Gerçi içtiğim zamanlar daha normaldim ama. Bu sırada Laela'ya dönmüştüm. Tam bir şeyler söyleyecekken dudaklarıma yapışmıştı. Annemin kıskanç bakışlarını hatta kudurduğunu hissederken babamın attığı kahkahayı duyuyordum. Hayır, ne kadar istesemde engel olamıyordum. İlişkiye giremiyorduk. Çünkü onun düzelmesi gerekiyordu ve bu yüzdende sık sık olur olmadık yerlerde böyle şeyler yaşıyorduk. Benim için gerekli bir şey değildi zaten bu. Kendime, nefsime istediğim zaman hakim bir erkektim. Normal erkeklerden daha iyiydim bu konuda. Onlar biraz daha dayanıksız olurlardı. Bir kadının beni cezbetmesi için benim buna izin vermem gerekiyordu. Ben ise sadece Laela'ya izin veriyordum. Kendini iyi hissettiği zamanlar biraz daha yakın olabiliyorduk ama o böyleyken ona zarar vermekten çok korkuyordum. Bu arada dudakları hala dudaklarımdaydı. Yavaşça yüzünü tuttum ve kafamı geri çektim. Kızarmış dudaklarına bakarak gülümsedim. " Babanın, her ne kadar bilse de, bizi birlikte böyle görmesi hoşuna gitmez bence. " Gözlerini devirerek geriye çekilmişti. Tekrardan elini tuttum ve babama bakarak daha sonra görüşeceğimiz üzerine söz vermiştim. Laela ve benle yemeğe çıkmak istediğini söylemişti. Evet, söz vermiştik. Anneme de uzaktan el sallayarak Laela'yı tekrardan çekiştirmeye başlamıştım. Salonun dışına kordora cıktığımızda gözlerine bakarak " Az kaldı sevgilim. Biraz daha sabret. " dedim. Sıkılıyordu ben birden bire kendimi geri çekince. Farketmek pekte zor değildi. Dudaklarına yaklaşarak yavaşça öptüm. Beni de anlaması gerekiyordu. Onun bu halini yani düzelmeye çalıştığını bizden başka kim biliyordu ki ? Başka kimse beni anlayamazdı. |
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Salon Perş. Ağus. 26, 2010 2:04 am | |
| Aaric kızın dudaklarına yapışmasından rahatsız olmuşa benziyordu. Babasının yanında böyle şeyler yapıyor olması onun moralini bozmuştu sanki. Düzelmeye çalışan pis bir sürtükten daha iyisini yapması beklenemezdi herhalde. Yüzünü hafifçe kızdan uzaklaştırdı yakışıklı ve birkaç kelime söyledi. " Babanın, her ne kadar bilse de, bizi birlikte böyle görmesi hoşuna gitmez bence. " Laela'dan şimdilik böyle bir şey beklemesi büyük bir şeydi. Çünkü Laela'nın bağımlı olduğu konulardan biri de sexdi. Aaric ise tam tersine oldukça rahat ve sakindi. Kendine hakim olabiliyordu, sanki ona kalsa evlenene kadar hiç yatmazlardı bile. Zaten şu tedavi yüzünden hiç sevişememişlerdi. Laela'nın doktoru defalarca bağımlı olduğu konularda dikkat etmelerini söylemişti. Uyuşturucu, içki ve sex yasaktı. Ama Laela pek aldırıyor gibi durmuyordu, Aaric gelmeden bir bardak viskiyi mideye indirmişti. Elinde olan bir şey değildi, yaşaması için onlara ihtiyacı vardı. Oysa şimdi kendini ölü gibi hissediyordu. Bir şeylere haykırmak istiyor, saatlerce durmaksızın ağlamak istiyordu. İstediği şeyleri yapamadıktan sonra iyi bir şeyler olmanın ne önemi vardı. Aaric ailesini selamlayarak Laela'ı oradan çekiştirerek uzaklaştırmaya başlamıştı. Salon dışına çıkmışlardı, Laela'a yemek sözü verdi yakışıklının ve galiba sözünü tutmaya da niyeti vardı. Aslında Laela'da şuradan çekip gitmek için can atıyordu. Şimdi kızın tam gözlerinin içine bakıyordu. " Az kaldı sevgilim. Biraz daha sabret. " Sabredicek hali kalmamıştı Laela'nın çünkü ne zaman dudaklarını hissetmek için dudaklarını ona yaklaştırsa bir şekilde kaçıyordu. Laela yavaş yavaş onu istemiyor olması gibi bir düşünce geliyordu aklına, her şeyin düzeleceğine emindi ama sabretmek o kadar zordu ki. Dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı Aaric, zaten hep böyle yapıyordu. Küçük bir öpücük ve konuyu kapatıyordu. Laela gene susacaktı. Çocuğun elini daha çok sıktı ve biraz moral bozukluğunun da katıldığı yüzüne eşlik eden gülümsemesi ile. "Beni buradan götür, eve gitmek istiyorum. " | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Salon Perş. Ağus. 26, 2010 12:18 pm | |
| "Beni buradan götür, eve gitmek istiyorum. "
Gözlerine baktığımda moralinin ne kadar bozuk olduğunu anlayabiliyordum. Onu istemediğimi falan düşünüyor olmalıydı. Elimi sıkıca tutmasına karşılık olarak sadece gülümsemiştim. Onu her şeyden çok istiyordum, ama asla bunu iyileşmeden önce yapamazdım. Eve gideceksek büyük tehlike arz ediyorduk. Film falan da kalmamıştı izlemediğimiz. Seksenlerden başlayıp günümüze kadar tüm filmleri izletmiştim ona. Artık yeni bir uğraş bulmam gerekiyordu ona oyalayabilecek. Bugün burada kalmamız bin kat daha iyiydi en azından insanların içinde kendini daha iyi hissedecekti. Gerçi içki içen insanları gördükçe dayanamayabilirdi ama. Zaten ben gelmeden önce içmişti bir şeyler öpüştüğümüz zaman rahatça viski tadı alabiliyordum. Ama bununla ilgili yorum yapıp onu sıkmayacaktım. Zaten bunu da farkedeceğimi düşünmüştü büyük bir ihtimalle. Salona giren bir kaç kişiye takılmıştı gözlerim. Onlardan farklıydım. Herkes biraz spor giyinmişti bense oldukça klasiktim. Zaten ben her zaman onlardan farklıydım. Sadece görünüş olarakta değildi. Yavaşça bakışlarımı tekrar Laela'ya çevirdim. Gözlerinden rahatça okuduğum mutsuzluğa dayanamıyordum. Dudağımın kenarını ısırarak düşünmeye başladım. Onu bir şekilde mutlu etmem gerekiyordu. Ama ne yapacağımı hiç bilmiyordum. Belki biraz onunla ilgilensem bu gece, aklındaki bütün kötü fikirler silinirdi. Yavaşça gülümsedim ve tekrardan dudaklarını öptüm. Bu sefer istekliydim. Onun gibi birinin bunu anlamaması imkansızdı. Ben geri çekildiğimde gülümsüyordu. " Sana aşığım ve seni her şeyden çok istiyorum. " Ağzımdan çıkan sözlerle daha da çok gülümsemeye başlamıştı. Sıkıca tuttuğum elinden çektim ve çıkışa doğru gittik. Belki bugün evde herşey daha güzel olurdu. Biraz daha farklı...
RP Bitmiştir. |
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Salon Paz Ağus. 29, 2010 12:06 am | |
| Laela Cryptic ve Aaric Egan Warchester Balo salonunu terk etmişlerdi. Diğerleri rplerine devam edebilir.
Laela Cryptic 30 Şöhret Puanı 6 Dolar Aaric Egan Warchester 25 Şöhret Puanı 5 Dolar | |
| | | | Salon | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |