Misafir Misafir
| Konu: Michelle Perş. Tem. 01, 2010 9:13 am | |
| Ad-Soyad:Michelle O'sthre Cinsiyet:Kız Örnek Rpg - Spoiler:
Gözlerimi yeni bir güne açtım... Sabah güneşi odamın her santimetre karesine yayılmıştı.Parlak beyaz mobilyalar güneş ışığıyla sanki daha çok parlıyordu.Odamın köşesinde duran saksıdaki pembe zambaklar iyice açmış, modern bir görüntü oluşturmuştu.Fakat beyaz bir şey dikkatimi çekmişti.Beyaz bir şey...Bir zarf!...Yumuşak yatağımdan kalktım, sabahlığımı giydim ve çıplak ayaklarla zambağımın altında mektubu açmaya gittim.Çiçeğimin önünde durdum ve yavaşça eğildim.Zarif ve ince parmaklarımla fil dişinden yapılmış zarfı açtım.İçinde güzel bir el yazısıyla yazılmış kağıt vardı.Kağıdı elime aldım ve yatağıma dönüp oturdum.Cedric’tendi. Yüzümde ışıl ışıl bir gülümsemeyle mektubu baştan sona 2 defa okudum.Fildişi zarfı yavaşça göğsüme bastırdım.O anda Cedric'in kokusunu hissettim.Ve kokuyu hissetmemle sesi duymam bir oldu -"Demek ki mesajımı almışsın." dedi.Olduğum yerde korkudan zıpladım ve Cedric'e döndüm.Gülümsüyordu.Gülümsemesi -her zamanki gibi- baş döndürücüydü.Güçlü kollarını iki yana açtı ve bana sarıldı.O güçlü kollarından sıyrılıp; karanlık ve soğuk dünyama geri dönmek istemiyordum.Fakat her şeyin olduğu gibi bu romantik kucaklamanın da bir sonu vardı.Güçlü kollarını bedenimden ayırdı ve kulağıma fısıldadı "-Az kaldı aşkım.2 saat sonra karım olacaksın.Sonsuza dek birbirimizin olacağız.Sonsuza dek" dedi ve boynumdan öptü.İnce parmaklarımı kumral saçlarında dolaştırdım ve dudağına masum(!) bir öpücük kondurdum.Elimi tuttu ve kahvaltı etmek için aşağıya indik.Görünürde annemler yoktu.Demek ki düğünün yapılacağı yere gitmişlerdi.Bu biraz hoşuma gitmişti.Cedric'le sonsuza dek birbirimizin olacağımızı bildiğim halde hala onla yalnız kalmaya doyamıyordum. -"Eee, benim müstakbel karım kahvaltı ne ister?" diyerek düşüncelerimden sıyırıp aldı beni Cedric.Gülümsedim ve yumuşak bir sesle -"Benim müstakbel eşimin yaptığı her şey mükemmel olduğu için farketmez" dedim ve güldüm.Baş döndürücü gülümsemesiyle -tekrar- güldü ve işine geri döndü.Masanın üstünde duran dergiyi aldım ve sayfalarını çevirmeye başladım.Bu aralar modacılar kariyerlerinin en parlak dönemlerini yaşıyorlardı bence.Çünkü tasarladıkları kıyafetler birbirinden güzel ve şıktı.Burnuma peynirli yumurta kokusu geldi.Kahvaltımın hazır olduğunu düşünerek dergiyi bir kenara bıraktım.Önümde leziz bir omlet duruyordu.Gümüş çatalımı aldım ve porselen tabaktaki omleti iştahla yemeye başladım.Bir erkek olmasına rağmen çok güzel yemek yapıyordu Cedric.Porselen tabaktaki son lokmayı ağzıma attım ve gümüş çatalı yerine bıraktım.Cedric'in yanına gittim ve sarılarak -"Benim mükemmel aşçım, yemek çok güzeldi" diye fısıldadım ve öptüm.Gülümsedi ve muzip bir tavırla -"Haydi artık evlenme zamanı.Gidelim istersen" dedi.Olduğum yerde hopladım ve ellerimi bir bebek gibi çırptım.Cedric'in elini tuttum ve jipe binip yola koyulduk.Gelinliğim ve takılarım kilisenin odasındaydı ve giyinmeyi bekliyordu.Gerçekten güzel bir gelinlikti.Üst kısmı dapdardı ve üstünde küçük dantelden kumaşlar vardı.Etek kısmıysa kabarıktı ve kat kat tül geliyordu.Ve duvak...O kadar güzel di ki...2 metre boyundaydı ve saf ipektendi.Büyükannemden yadigar olan pırlanta tokalarda duvağımı başımda tutuyordu.Arabanın durmasıyla düşüncelerim dağıldı.Camdan dışarıya baktım. Evet kiliseye gelmiştik.Cedric kapımı açtı ve belimden tutarak beni arabadan indirdi.Arkamdan kapıyı kapadı ve elimi tutarak kiliseye girdik.Süslemelere bakmak istemiyordum çünkü anın büyüsünü bozmak yapmayacağım şeylerin listesinin en başında geliyordu.Annemler hala ortalarda yokru.Demek içeride işleri vardı.Omuz silktim.Arkadaki soyunma odasına girdim ve muhteşem gelinliğimi giymeye başladım.İnce ve zarif hatlarıma cuk oturmuştu bu gelinlik.Yüksek topuklu beyaz ayakkabılarımı giydim ve duvağı başıma geçirdim.Sarı saçlarımla gerçekten güzel duruyordu bu duvak.Mektubumu elime aldım ve topuklarımı tangırdatarak odadan çıktım.Cedric'in odasının kapısına geldim ve kapıyı çalmadan açtım.Açmamla birlikte karnıma yumruk yemiş gibi oldum.Kusmak istiyordum.Buradan kaçmak ve bir daha dönmemek istiyordum.Çünkü kız kardeşim Roxanna ile Cedric ÖPÜŞÜYORDU.Hemde Cedric'in beni hiç öpmediği gibi. Tutkuyla...Aşkla...Kapıya yumruğu çaktım ve Cedric'le Roxanna birbirlerinden ayrıldılar.İkiside beni görünce donup kaldılar ama umrumda değildiler.Ağzımdan çıkan tek sözcük "-Yazıklar olsun" olmuştu.Eteğimi topladım ve koşarak oradan uzaklaştım.Araba kullanacak halim yoktu.Karşıma gelen ilk sokağa saptım.Hava kararmıştı.Burası işlek bir caddeydi.Artık koşacak taakatim kalmamıştı.Sarsakça yürüyordum.Ağlamaktan gözlerim kızarmıştı.Ve hala göz yaşları gözlerimden akıyordu.Etraftaki serseriler başıma toplanmışlardı.Umurumda değildi ama eski anıları çöpe atmanın zamanı gelmişti.Ve şu anda yakın olan tek ev Cedric'le evlendikten sonra kalacağımız evdi.Geçmişin anılarını o evde silmeye başlayacaktım.Sarsak adımlarla yürümeye devam ettim ve Cedric'le sahip olduğumuz (!) ev tüm ihtişamıyla oradaydı.İçeri girdim ve kendimi salona attm.Her yerde güller ve mumlar vardı.Hiç birini görmek istemiyordum.Hiç birşey görmek istemiyordum.Elime gelen ilk mumu aldım ve duvara attım.Bir mum daha...Sonra bir mum daha...Resmen sinir krizi geçiriyordum.Elime geçen herşeyi parçalayıp kenara atıyordum.Camın oraya gittim ve camı yumruklmaya başladım.Geceleri mehtapla salon gerçekten hoş duruyordu.Cedric'le ilk gecemiz mehtala başlasın diye düğün tarihini bu güne ayarlamıştık.Ama artık hiç bi' önemi yoktu.Herşey bitmişti.Onları öpüşürken gördüğüm zaman hayatım benim için son bulmuştum. Bu düşünceler cisim gibi beynimde geçerken sinir krizi geçirmeye başladım.Yerdeki vazoları tekmeledim.Hepsi paramparça olmuştu...Kalbim gibi...Sonra elime soğuk metal bir şey çarptı.Bir çakmak...Ne yaptığımın bilincinde değildim.Çakmağı aldım ve tül perdelere doğru çaktım.Perdeler alev almıştı.Sonra koltuk...Sonra sehpa...Herşey alev almıştı.Ev cayır cayır yanıyordu.Her şey bitmişti...Güçsüzlükten yere yığıldım.Sıcak alevler heryeri sarmıştı.Kendimi bedenen cehennemde gibi hissediyordum.Ruhense bütün hislerim alınmış gibiydi.Sonra alevlerin içinde alazlanmış bir kağıt parçası gördüm.Cedric'in bana bu sabah verdiği mektup... -"Not:Seni seviyorum" Kelimeleri kalmıştı üzerinde.Fakat daha ben ne olduğunu anlayamadan alevler kağıdı yaktı ve üstüme gelmeye başladı.İlk başta eteğim yandı...Sonra vücudum alev aldı ama nedense hissedemiyordum.Bu hoşuma gitmişti.Acısız bi' ölüm olacaktı.Hissiz...Tek başına...Yanında üzülen biri olmadan...Yıllarca istediğim ölüm şekli Cedric'le birlikte ölmekti.Fakat şimdi yanımda ne Cedric vardı nede başkası.Suratını gecenin karanlığına dönmüş ölü bi' gelindim ben... Ölü gelin... Başka sıfatlara yakışmayan...
|
|
Gossip Girl Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 678 Kayıt tarihi : 30/06/10
Bilgiler Puan: Bunlara gerek yok.
| Konu: Geri: Michelle Perş. Tem. 01, 2010 10:47 am | |
| Constance Billard & II. Sınıf | |
|