| Mad Nights Salonu | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Çarş. Tem. 14, 2010 10:50 am | |
| Esme özür dileyerek arabasına bindi ve telefonuyla uğraşmaya başladı. Birden sinirlenmiş gibiydi. Benimde telefonum titremeye başlayınca çantamdan çıkardım. Mesaj Gossip Girl'dendi.
"Sizlere kızlarla takılmaktan koşlanmayandedikodusunu vereceğim. Kim diye merak ettiğinizi buradan duyabiliyorum. Jake Hall'dan bahsediyorum. Yaramaz J insan kuzeniyle öpüşür mü? Eh tercih meselesi tabii... Bundan önce de Gwenyth ile öpüşürken görüldü.Başta çıkıyorlar düşüncesi yarattı beynimizde. Lakin, bir kaç gün sonra da kuzeni Clarie ile ateşli bir şekilde öpüşürken yakalandı.Dikkatli ol Küçük G. Bu arada Yaramaz J gözümüz üzerinde. xoxo,GossipGirl."
Jake mi? Büyük ablam Mose'un eski sevgilisi değil miydi? Ve hatta sonrada diğer büyük ablam Alexis'le yemeğe çıkmış ve gece dönmemişti. Kuzeniyle mi öpüşmüştü yani? Ve sonra Gwenyth'le? Gwenyth ve Alex çok yakınlardı. O kızdan hoşlanmıyordum sanki fazla havalı gibiydi. Ve sürtük. Ablamın arkadaşlarının çoğu öyledir ya zaten. Herneyse. Esme'de gittiğine göre etrafta kimse görünmüyordu. Biraz uzaklaştım ve bir arabanın arkasına geçtim. Çantamdan bir ot çıkarıp yaktım ve alkolün uyuşturamadığı eklemlerimi vesinirlerimi uyuşturuşunun tadını çıkardım. Elbette birden fazla içmezdim bu bana yeterdi. En kalitelisiydi ve fazlasının iyi olmayacağınıda biliyordum. Hava nemliydi ve saçlarımın bozulması da ihtimaller arasında olduğundan içmeyi bitirdiğimde içeri gitmeye karar verdim ve birileri gelirse hemen atabilmek için etrafı izlemeye koyuldum. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Çarş. Tem. 14, 2010 12:30 pm | |
| Michéal yemeğiyle ilgileniyordu ve sıkılmıştım. Biraz hava almak iyi gelebilirdi. Etrafta Chelsea'yi göremiyordum. Ondan biraz uyuşturucu alsam fena olmazdı, belkide dışarıdaydı. Çantamı aldım ve masadan kalkıp çıkışa gittim. Dışarıda yeni girenler hariç pek kimse yoktu ve Chels'ide göremiyordum. Arabadan almaya karar verdim ama olup olmadığına emin değildim. Orda kalmaları tehlikeli olabilirdi. Neyseki limuzine giderken ağaçların arkasında bir karartı ve duman fark ettim. Deri pantolonu ve bluzu fark ettiğimde Chels olduğunu anladım. Zaten utangaç duruşundan belliydi. Gossip Girl'ün mesajını okumuş olmalıydı çünkü telefon elindeydi. Bir kahkaha kopardım. Bu onu yerinden sıçratmıştı. Elinde ot vardı ve atsa mı atmasamı kararsız kalmış gibiydi. Donmuştu. "Bir fırt alabilir miyiz kardeşim?" dedim ve tekrar güldüm. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Çarş. Tem. 14, 2010 12:49 pm | |
| Gözlerimi kapıya diktiğimden Alex'i görememiştim. Birden attığı kahkaha yerimden sıçramama neden oldu. "Bir fırt alabilir miyiz kardeşim?" dedi ve tekrar güldü. Tamam ben 'uslu kız'ım ama bu 'yaramaz kız'ı içime hapsettiğim anlamınada geliyor. Yani çok çok derinlere. Ama Alex hep onu dürtüyordu. Ve yaramaz kızı sadece ona gösterirdim çünkü hak ediyordu. Yan yan gülümsedim ve "Ah tabii." dedim. Gülümsedi ve elini uzattı. Bende daha büyük gülümsedim ve otu boynuna yapıştırdım. Yüksek perdeden bir çığlık attı. "Ups." dedim ve güldüm. Otu yere attım ve ezdim. "Çok muu acıdı ay kıyamaam." dedim abartılı bir masumlukla ve tekrar güldüm. Kendimi bir atoma benzetiyorum. Protonlarım da (Pozitif) Elektronlarımda (Pozitif) var. Ama protonlarım daha çok ve bu yüzden değerliğim pozitif. Ama Alex bana elektron veriyor ve negatifleştiriyor. Alex'in değerliği kesinlikle negatif. |
|
| |
Gossip Girl Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 678 Kayıt tarihi : 30/06/10
Bilgiler Puan: Bunlara gerek yok.
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Çarş. Tem. 14, 2010 5:31 pm | |
| Kırmızı halının üstünde yürürken girişte duran kırmızı Ferrari’ye baktı bir süre. Suratında buruk bir gülümseme oluştu. “E” Kadın bir yere giderken bu arabayı kullanmazdı fazla ama Winter onu bir çırpıda tanımıştı. Ona doğru yürüyen kadını görmezden gelerek yürümeye devam etti. Yaz tatili boyunca oda aramamıştı onu. Ama umurunda değildi. Esmer kadın onu arkadaşı olarak görseydi. Sırlarını ilk önce onunla paylaşırdı. Saklamazdı. İçeride istemediği insanlarla karşılaşmışken bir de en yakın arkadaşını görmesi onu daha çok üzmüştü.” En yakın arkadaş?” Artık öyle bir şey yoktu. Tamamen yalnız biriydi o. Kimseye güvenmemeyi öğrenmişti yaşadıkları sayesinde. Zaten tek bir kişiyi önemsemişti bu güne kadar. Oda Erin’di. Ve şuanda onu fark etmiş yanına doğru yürüyordu. Dost içgüdüleriyle ne olduğunu hissetmiş olmalıydı ki bir kardeş şefkatiyle yaklaştı ona. Kadın donuk mavi gözlerini arkadaşının sıcak gözlerine kenetledi. “Seni özledim.” Bu iki kelimeyi ona söylemeyi o kadar çok isterdi ki gururu buna engel oluyordu. İçinde büyüyen zehri ona yansıtmak istemiyordu ama biraz daha sorguya çekerse bunu da yapabilirdi. Soğuk tenine sıcak bir el değdi. Arkadaşı omzunu sıvazlıyordu. Narin ellerini onun elinin üzerine koyup gözlerini açtı. “Sen eğlenmene bak Erin. “ diye fısıldadı. Elini omzundan yavaşça çekip karanlığın arasında kayboldu. Bugün bir bara girip istediği kadar içebilirdi. Yalnız başına. | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Çarş. Tem. 14, 2010 5:42 pm | |
| Bu akşam çok dikkati çekmek istemediğimden en sevdiğim renk olan siyahı giyiyordum üzerime. Ve saçlarımı açık bırakmakta en doğru karardı. Az ilgi çekici. Zaten göz hizamda olan kıvrımlar yeterince hoştu. Fazla süse gerek yoktu. Aynaya yaklaştım ve kıyafetime en iyi şekile uyacak olan kırmızı rujumu sürdüm ince dudaklarıma. Ruju attığım çantamdan rimelimi çıkardım ve kirpiklerimi öne çıkarsın diye hafifçe sürdüm. Makyajımı miktarı bu kadardı. Fazla süslü olmasına gerek yoktu. Sıradan bir partiye hem tek gidiyordum hemde o kadar abartılı olmama gerek yoktu.
Dolabımdan üzerime giydiğim siyah parlak elbisemin altına siyah ince topuklu ayakkabının tam uyacağını düşünerek çıkardım ayakkabıyı. Ayakkabıyı ayağıma geçirdiğimde yatağımın üzerinde duran siyah el çantasını elime alarak kapıya doğru ilerledim. Artık hazırdım. Geceye akmak için beni engelleyecek bir neden yoktu. Saate baktığımda geç olduğunu fark ettim. Partiye yarım saat kadar geç kalmıştım.
"Ahh, olamaz!" diye mırıldandım ve kapıyı hızla çarparak çıktım. Caddenin önüne geldiğimde hemen karşıda duran taksiyi çağırdım.
"Mammon's Hole, lütfen." Seslenmem ile beraber araba ilerlemeye başlamıştı. Partiye yetişebilmek umuduyla geçtiğimiz yolu izliyordum taksinin camından. Araba durduğunda şöföre teşekkür ederek ücretini ödedim ve kapıya doğru ilerledim. Kapıda duran görevliye içeriye girebilmek için ismimi söyledim.
"Ovnérta Quisqaun." Görevli elindeki listeye baktı ve beni başı ile onayladı.
"Buyrun lütfen. İyi eğlenceler." Görevlinin bu sözleri üzerine kapıdan içeriye adımımı attım. İçerisi oldukça havadar bir yerdi. Ortamdaki kişilere baktığımda ise hayal kırıklığına uğraşmıştım. Tam karşımda Alexis ile konuşan Michéal duruyordu. Bir kaç gün önce olan mesajlaşmadan sonra onun yüzünü görmek dahi istemiyordum. Ama o da buradaydı. Hemen kafamı onu görmemiş gibi çevirdim ve ileride oturan R'ı gördüğüme sevindim. Çok şık olmuştu bu gece. Zaten ben arkadaşım her zaman şıktı. Ona doğru ilerlerken Michéal'ın birşey dediğini duyar gibi oldum fakat görmezden geldim. R'a yaklaştığımda yüzümde kocaman bir gülümseme vardı.
"Senin burada olduğunu bilmiyordum canım." dedim ona. Onu burada gördüğüme gerçekten sevinmiştim. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Çarş. Tem. 14, 2010 8:25 pm | |
| Ah, lanet olsun. Parti! Öğlen vakti uykuya dalmış olmalıydım, çünkü telefonuma baktığımda partiye neden gelmediğimi sorgulayan mesajlarla karşılaştım. Bu kadar kısa sürede nasıl hazırlanacaktım ki ben. Kalkar kalkmaz hemen duşa girdim. Çıktıktan sonra telefonu elime aldım ve Coin'i aradım. Eminim bana bir kuaför gönderebilirlerdi. Çaldı, çaldı ve evet. Zarif bir bayan sesi "Buyrun, nasıl yardımcı olabilirim?" dedi. Muhabbet edecek vaktim yoktu. "Acil bir kuaför istiyorum." diye geçistirdim. Adresi verip telefonu kapattım. Hemen dolabıma gittim ve bu gece için aldığım kıyafeti çıkardım. Siyah ve dar. Mini elbise oldukça hoş duruyordu. Giydiğimde daha hoş duracağına emindim. Kıyafetlerimi giymem uzun sürmedi, ayakkabılarım ve gerekli aksesuarlardan sonra kapı çaldı. "Gir." diye seslendim. Kapı açıldı ve biri "Bayan Kristowent kuaför geldi." dedi. Arkamı dönmeden elimi kaldırdım ve 'gelsin' anlamında salladım. İçeri biri girdi ve kapı kapandı. Arkamı döndüm. Saçlarıdakihavluyu çıkardım ve makyaj masama oturdum. Genç kuaför işini biliyordu. Saçlarımı normalde olduğundan biraz daha dalgalandırdı, makyaj, birkaç toka ve rötuştan sonra hazırdım. "Ödemenizi aşağıda yaparlar." dedim ve genç çocuğu gönderdim. Çantamı ve soğuğa karşı ceketimi alıp hemen evden çıktım. Parti için ayarladığım limuzinin kapının önünde olmadığını görünce şaşırmadım. Telefonumu çıkarıp tekrar bir aramadan sonra yeni bir limuzinin gelmesi uzun sürmedi. Zarif bir şekilde arabaya binip şoföre baktım. Nereye gideceğini biliyora benziyordu. Brooklyn sokaklarındaki kısa gezinti sonucunda Mammon's Hole'e vardık. İçeri girmek için sabırsızlanıyordum. Saçlarımı her zaman ki gibi tekrar düzenledim ve mekana girdim. Parti başlamışa benziyordu. Geç kalmak hiç iyi olmamıştı. Winter ve Clemence'ye baktım ama pek ortalıkta görünmüyorlardı. Kokteyl salonu fazla kalabalık görünmüyordu. Achille'e baktım; ancak o da görünmüyordu. Yalnız takılmak kötü değildi aslında. İçki masasına yöneldim ve elime gelen bir bardağı kapıp fondip yaptım. Viski aniden ağır geldi ama bir sorun yoktu. Tekrar bir viski alıp insanların arasına karıştım. İyi birileriyle karşılaşacaktım elbette. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Çarş. Tem. 14, 2010 8:50 pm | |
| Yemekler yendikten sonra kokteyl salonunda oyalanmaya başladı herkes. Yemekler herkes tarafından yenmemişti ama. Ria ağzına bir lokma atmamış, liköründen bir kaç yudum içmişti. Parti sonrası sarhoş olmaktan nefret ettiği için bazı şeyleri tadında bırakmaktı doğru olan. Etrafa dalgın gözlerle bakıyordu. Esme ve Meg'in olayı da olması gereken de daha az sorunlu bir şekilde bitmiş ikiside terketmişti partiyi. Meg umrunda değildi ama keşke Esme kalsaydı. Okulda takıldığı 3-5 tipten bir tanesiydi Esme. Keşke Ovn gelse... diye geçirdi içinden. Ovn burada olsa haplanır mıydı acaba? Belkide iyi olmuştu gelmemesi. Böyle ortamlar onun kriz zamanını hızlandırabilirdi belkide. Ama bunlar sadece birkaç uydurmadan öte değildi. Ria sıkıntıdan kafasında aptal aptal senaryolar yazıyordu. Küçükken olduğu gibi... Babası onu dişçi ye götürdüğü zaman da dişinin acısını duymamak için gözlerini kapar, Alice'in Harikalar Diyarı'nda olduğunu varsayardı. YDY'den daha iyiydi onun için orası. Şöhret peşinde koşan, bunun uğruna bekareti dahil herşeylerini verebilecek kızlar yoktu. Burada yaşamayı, Constance'da okumayı o istememişti ki. Annesinin bitmek bilmeyen işleri yüzünden buradaydılar. Canını sıkıyordu bu durum. Ovn da olmasa intihar bile edebilirdi. Giren-çıkana bakmak için oturduğu pozisyonu değiştirip kapıya yöneldi. Gözleriyle insanları taramaya başlamıştı yine. Kapıda kahverengi saçlı, siyah elbiseli şık biri gözüküyordu. Daha iyi görebilmek için hafifçe popsunu oturduğu puftan doğrulttu ve oradakinin Ovn olduğunu gördü. Bir anda yüzünde güller açmıştı. Ovn'a bakıp gülümsüyordu; fakat bu kadar kalabalık da henüz görememişti. Ovn kafasını sağına döndürmüş, tanıdık simalar arar gibi bir hali vardı. Nihayetinde Ria'yı gördü ve yüzüne bir gülümseme koyarak Ria'ya yöneldi. Siyah elbisesi, çok yakışmıştı. Hiçbir zaman olmadığı gibi yine abartmamıştı. Bu yönünü seviyordu Ovn'un. "Senin burada olduğunu bilmiyordum canım." dedi Ovn, hala yüzünde duran gülümsemesiyle. "Bende senin geleceğini düşünmediğim için haber vermemiştim. Otur istersen. Yada hiç oturmadan konser salonuna geçelim. Ne dersin?" bu gece ilk kez sesini kullanmıştı Ria. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Çarş. Tem. 14, 2010 9:19 pm | |
| Lasthe, geldiği gibi sessizce oturmaya devam ediyordu. Henüz bu ortamda hakimiyeti yoktu; ama hakimiyet kendiliğinden onun kontrolüne giren bir olguydu. Onun için mesele, kendine hakim olmaktı. Çoğu zaman kendine hakim olamaması konumu sebebiyle başına ciddi dertler açmasa da, hoş olmayan durumlara sebebiyet verebiliyordu. Kırmızının tonlarındaki bu "sıcak" ortamda insan konuşmaları, gülüşmeler, espriler etraftaki sesin dozunu belirlerken, gösterişli eşyalar da gösterinin dozunu belirliyordu. Buradaki çoğu insana göre bu ortam sıradan olsa da, buradaki gösterişli hayatın ip uçları bir hayal olarak lanse ediliyordu. Evet, bir gerçek vardı ki, burası gerçekten gösterişli derecede sıkıcıydı.
Lasthe, pek konuşmadı. Konuklarla ilgilenmedi. Zira bu yemek onun için bir formaliteydi. Sadece etrafa göz gezdirmek istemişti ve gezdirdi. Masasındaki zarif bayanlarla ve bilmişlik taslayarak kadınları etkilemeye çalışan genç yaşlı adamlarla sohbet ettikten sonra, ısmarladığı yemeğini yemeye başladı. Yemekler hoştu. Ağzındaki buruk şarap tadını da keyfini biraz yerine getirmişti...
...Zaman geçti, artık buradan gitme düşüncesi ağır basmaya başlamıştı.
Masadan müsade isteyip nazikçe kalktı. Geldiği kapıdan çıktı ve gitti.. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Çarş. Tem. 14, 2010 9:38 pm | |
| Önümdeki boş tabağa baktım.Tanrım! Kendimi nerede bulmuştum böyle! Bir tek klasik müzik eksikti.Sıkıntıdan ölmek üzereydim.Küçük çantamdan telefonumu çıkardım.Masanın altında rehberden bir kurtarıcı ararken garson boş tabağı aldı ve gitti.Fernando İspanyadaydı.Diğerlerinden ise hiç umut yoktu.Beni ancak bir Diggor kurtarabilirdi.Martinus? Hayır,hayır.Her an karanlık bir işin peşinde olabilirdi.Onu rahatsız etmek istemiyordum.Aurelian,evet evet.Kesinlikle beni kurtarırdı.Acil bir mesaj attım.1 dakika sonra olumlu cevabı almıştım.Ouuv Aurelian! Ona güvenebileceğimi biliyordum.Yanımdakilere birşeyler mırıldanarak dışarı çıktım.Soğuğu andıran havada derin bir nefes aldım.Şöförü çoktan eve gitmesi için uyarmıştım.Çok beklemeden önümde camları bile siyah kaplı ultra lüks bir araba durdu.İçinden herzaman ki surat ifadesiyle Aurelian indi.Direk boynuna sarıldım.. "Teşekkür ederim dostum.Sana güvenebileceğimi biliyordum." Kollarımı boynundan çekerken gülümsedi."Evet,evet.Her zaman!." Hiçbirşeyi sorgulamadan arabaya bindim.Gece daha yeni başlıyordu. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Perş. Tem. 15, 2010 7:05 pm | |
| Alexis çığlıklar atarak giderken gülme krizleri geçiriyordum. Neyseki kimse görmemişti ve bende o partye dönmek istmiyordum açıkcası. Sevdiğim herkes gitmişti heralde ve ben orda sıkılıyordum. Belkide eve dönmeli biraz mısır gevreği alıp Jonas izlemeliydi. Evet harika bir fikirdi! Arabaya atladım ve bir süre durdum. Konserden gidiyordum. Telefonumu elime aldım ve birilerine mesaj çekmeyi düşündüm. Ama uzun süre telefonla bakıştıktan sonra çantama geri koydum. Herkesin kendi planları vardı ve benim planımda eve gitmekti. Tv, pijamalar,mısır gevreği ve likör bir konserden daha iyi geliyordu gözüme. Sanırım 'Manhattan kızı' olmadığımı söylerken ciddiydim. Gerçekten ben bir ev kuşu muyum? Hayır. Sadece gece hayatını sevmiyorum. Kafayı bulmayı ve 1 gün boyunca uyumayı seviyorum! Evet işte bu benim tarzıım! Tabii arkadaşlarımla gündüzleri gezmeye bayılırım ama herneyse. Arabayı eve doğru sürmeye başladım. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Perş. Tem. 15, 2010 8:25 pm | |
| Aptal kardeşim canımı yakmıştı ve parti inanılmaz sıkıcıydı! Canım çok yanıyordu ve çığlık atıyordum. Ama bunu Chels'e ödetecek miydim? Kesinlikle! Hemde Alexis tarzında.. Önce gidip elime biraz buz koysam iyi olacaktı. Chels eve gelmesin diye dua ediyordum aynı zamanda da. Beni rahatsız etmesini istemezdim. Belkide hastahaneye gitmeliydim? Suçlu olarak onu gösterirdim. Sonuça 'boyun' tehlikelidir. Ölümcüldür! Telefonumu çıkardım ve mesaj çekmeyi düşündüm. 'Chels boynuma ot sapladı' filan gibi. Ama vazgeçtim. Bu intikam pek benim tarzım değildi. En kötü ihtimalle hapse atılırdı ve kefaletini babam öderdi. Onu herkese rezil edecek planlara ihtiyacım vardı. Acı çektirecek bir plan. Üzecek bir plan! Limuzine atlayıp eve gitmek üzere yola koyulurken 'kötü' bir plan düşünüyordum.. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu C.tesi Tem. 17, 2010 8:44 pm | |
| " Özür dilerim. Buradan uzaklaşmam lazım. Gerçekten Stell yalnız kalıp düşünmek istiyorum. Bu gece yaptıkların için sana çok minnettarım. Her zaman en iyi arkadaşlarımdan olacaksın.Bayan Stella' yı eve bırakın. " Meg'e neler oluyordu böyle?! O kimdi ve onun iyi bir arkadaşı olarak kalacaktım?! Şok olmuş durumda giden Meg'e bakarken onun salak şöforüne seslendim: "Durdur şu arabayı lanet olası şey!" Henüz 100 metre gitmeden şöfor durdu ve afallayarak "Mad Nights'a geri dön!" diye bağırdım. Araba hızla giderken beynimde dönen şeytani düşüncelere yenik düşüyordum. İntikam soğuk yenen bir yemektir.. Kimler acıktı? Mad Nights'a geri döndüm ve hiçbir şey olmamış gibi yanlız başıma bir masaya oturdum. Bu gece böyle bitemezdi Gossip Girl'den gelen mesajın ardından beynimde şimşekler çakmaya başlamıştı. Telefonumu çıkardım ve yazmaya başladım: " Küçük Meg kendini ne zannediyor? Queen Bee felan mı? Biri şu kıza yerini göstersin. Tuvalet çok uzakta olmamalı! Meg kendini ezik hissetti ama yanlız kalmalıyım diye yalan söyleyerek Paris'e kaçtı. Buna kim inanır? Ucuzluktan aldığı geçen senenin modası puantiyeli elbiseyle hemde. Yırtılmış elbise çirkin turuncu saçlarına daha çok yakışır. Ezik Meg! Çıkmaya çalıştığı tahtın koşusunda oyun dışı edilmeli bence." Yalnızlık sıkıcı olmaya başlamıştı. Kötülüğün verdiği mutlulukla sırıtarak salondan çıktım. George beni bekliyordu. Samimi bir gülümsemeyle arabaya bindim ve: " Eve götür beni George, hem bunun için sana teşekkür ederim." dedim ve ayağımdaki ayakkabıları çıkarım koltuğa uzandım. İntikam soğuk yenen yemekti ve Meg acıktığından fazlasını yiyerek doyacaktı. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Salı Tem. 20, 2010 12:45 pm | |
| Ria partiden oldukça sıkılmıştı. Bir an önce gece olsun istiyordu. 2 saat sonra Tayland'ya gidecekti. Hasta olan dayısını ziyaret etmek için yolluyordu aslında babası onu. Ria'nın niyeti ise olabildiğince çabuk uzaklaşmaktı bu şehirden. Dedikodu ve partilerle dolu Manhattan, herkesin rüyasıyken onun kabusu haline gelmişti bir anda. Bu kadar nefret etmeyi o da istememişti fakat zorlanmıştı belki de nefret etmeye. 2 saat sonra bunların geçeceği düşüncesiyle gülümsedi kendi kendine. Mutlu hissetmeye başladı. Tayland'a gitmeden önce, Manhattan'da ki son kabusu kaçırmamak için bu partideydi. İşin ilginç yanı bu sefer tek eğlenmeyen o değil gibi görünüyordu. İnsanlar yavaş yavaş salonu terk etmeye başlamıştı. Bu kadar insan sebepsiz yere çekip gittiyse Ria niye böylece oturuyordu ki. Yanında duran Ovn'a eğilip; "Benim gitme vaktim geldi sanırım. Lütfen rahatsız olma. Kendim gidebilirim heralde." dedi ve hafifçe gülümseyip el salladı. Salonu terk etmek üzere çıkışa doğru ilerlemeye başladığı sırada, yolun ortasında durdu ve etrafına baktı. Elinde olsa hiç gelmeyecekti bu şehire. Fakat bir ay bile yeterli olurdu onun için. Başını önüne eğdi ve çıkışa yürümeye devam etti. Çıkış kapısına geldiğinde, kapıda ki görevliye umutsuzca ve bir o kadar da nedensizce gülümseyip terk etti salonu. Mümkünse bir daha gelmemek üzere... |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Salı Tem. 20, 2010 4:58 pm | |
| Yemeğimi yavaş yemiştim . Ama öyle açlıkla yemişim ki kim gelmiş kim gitmiş fark etmemiştim . Yemeğimi bitirip Alexis'in ne yaptığına bakmak için kafamı çevirdiğimde yanımın boş olduğunu gördüm . Masadan kalkıp lavaboya ellerimi ve ağzımı yıkamaya gittim . Ardından Alexis'in nerede olduğuna bakmak için salano döndüm ama ortalarda görünmüyordu . Büyük ihtimalle sıkılıp eve gitmişti . Etrafıma bakındım ve Chels'in güldüğünü fark ettim . Bir şeyler yapmış olmalıydı . Kime yaptığını bilmesemde içimden Alexis'e bir şeyler yaptığını hissediyordum . Şimdi bununla uğraşamıcaktım . Ardından etrafıma şöyle bir bakındım . Ovn partiye gelmişti . Yanlız başına orada duruyordu . Yanına gitmeliydim . Bu fırsatı kaçırmak istemiyordum çünkü . Ondan hoşlanmaya başlamıştım çünkü . Yanına doğru ilerledim . ''Selam Güzelim '' dedim . Geçte olsa beni fark etmişti ... |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Salı Tem. 20, 2010 5:08 pm | |
| "Benim gitme vaktim geldi sanırım. Lütfen rahatsız olma. Kendim gidebilirim heralde." dedi R. Onun gitmesini pek istemesem de başımla onayladım ve kapıdan çıkışını ona gülümseyerek izledim. Yanlız kalmıştım. Hiçte eğlenceli değildi zaten. Elimde duran kokteylden bir yudum daha aldım. Soğuktu. Boğazım azıcık yanmıştı. Birazdan eve giderim herhalde diye düşünürken etrafa bakınıyordum. Partide takılabileceğim insanlardan eser kalmamıştı. Neredeyse kimsecikler yoktu diyebilirim. Burada olanlarda ikişerli veya üçerli gruplar halinde kendi ortamlarınca konuşuyordular. Kesinlikle burayı terk etmeliydim. Aslında daha erkendi. Belki eğlenecek birşeyler bulabilirdim ama gidicektim işte. Önümdekileri izlerken omuzumun arkasından bir ses duydum.
"Selam güzelim." Olamaz! Michéal. Onun burada ne işi var desem saçma olacaktı ama evet! Burada, yani benim yanımda ne işi vardı. Ona sadece "Selam" demekle yetindim. Ondan nefret ettiğimi hatta salak birşey olduğunu düşündüğümü biliyordu. E, bilmesi de güzeldi tabii. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Salı Tem. 20, 2010 5:20 pm | |
| Ovn benden nefret ediyordu . Bunu ikimizde biliyorduk . Ama ben onu seviyordum . Bunu mesajlaşmamızdan sonra karar vermiştim . Ovn aslında bütün erkeklerden nefret ederdi . Bunun nedenini her zaman merak etmeme rağmen hiç bir zaman sormaya zamanım olmamıştı . Belkide bunu sormanın tam sırasıydı . Biraz bakındıktan sonra soramaya karar vermiştim . Yoksa zaman geöneyecek ve sıkıntıdan çatlayacaktım . ''Güzelim bir şey sorucam . Sen neden tüm erkeklerden nefret edersin ? Bu mantıksız bir şey . '' dedim . Bana sinirli gibi ama sinirli olmayan şekilde bir bakış attı . Nasıl erkeklerden nefret ederdi anlamıyordum . Şu dünyada erkek olmasaydı . İnsan soyu tükenebilirdi . Bunu hiç düşünmüş müydü acaba Ovn . Büyük ihtimalde düşünmemişti . Eğer düşünmüş olsa bu düşüncesi birazda olsa değişirdi . Hala cevap bekliyordum . En sonunda konuşmaya başlaması en azından bir şeylerin açıklanacağı anlamına geliyordu... |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Salı Tem. 20, 2010 5:31 pm | |
| ''Güzelim bir şey sorucam. Sen neden tüm erkeklerden nefret edersin? Bu mantıksız bir şey." dedi. Sinirimi bozmaya devam ediyordu bu çocuk. Gözlerimi devirerek ona baktım. Nasıl nefret edemezdim ki erkeklerden! Hepsi şapşal ve tek düşündükleri sexti. Ve karşısındaki bayanı tavlamak için erkekliğini kullanıyorlardı. Vede birinde akıl olduğu söylenilemezdi ! Bir uzun ve derin nefesin ardından takrar Michéal'a döndüm.
"Birincisi, güzelim demekten vazgeç! Sapık gibi konuşuyor oluyorsun! İkincisi, çünkü hepsi şapşallar!" Açıklama yapma gereği duymadığım hâlde beklediğini gördüğüm için söylemiştim tüm bunları. Aslında partide o yanıma geldiğinden beri sıkılmamıştım. İlginç ki bir erkek bile olsa(!) şuanda beni eğlendiriyordu. Yani biraz önceki sıkıntı yoktu. Belki onunla biraz daha eğlenirsem bu gecenin sonu eve gittiğimde komik ve güzel bir gece geçirmiş olabilirdim. En iyisi biraz oyundu. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Salı Tem. 20, 2010 5:42 pm | |
| Bu kızda ne buluyordum anlamıyordum . Erkekleri şapşal bulsada onlardan nefret edemezdi . Bunu söyleyen kaç erkek vardır acaba ona ? Kızlarla birlikte gezer tozar , alış veriş yapardı . Ama erkekler kızların hayatlarının olmassa olmazıydı . Bunu anlatsamda dinlemezdi . Deneyebilirdim . Deneyecektim de . En azından eğlenceli olucaktı . Onunla eğleniyordum . Şuan aklından ne geçtiğini tahmin edibiliyordum . Onunla oyun oynamalıyım . Her erkeğe yaptığı gibi benimde oyun oynamaya karar vermişti . Bunu bakışlarındanda anlayabilmiştim . O oyun oynayacaksa bende oynayacaktım . Kesin yılışık gibi davranıp partner olduğumuzu sandıracaktı . Ya da daha değişik fikirler ... Ama o ne yaparsa yapsın hazırlıklı olacaktım . Bir yandanda onu kendime ısıtmaya bakacaktım . Belki benim farklı olduğumu anlar diye düşünüyordum .
''Bak Ovn . Kızlarla gez toz istediğini yap . Ama erkeklerde kızların hayatlarının bir parçasıdır . Onlar sana kızların veremediği şeyleri verebilirler . Kalplerini ... '' çok içten bir konuşma olmuştu . Kabullenmesi ne kadar sürecekti acaba ? Bunun için çok beklemek istemiyordum . Bu yüzden elimden geleni yapacaktım ... |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Salı Tem. 20, 2010 5:52 pm | |
| ''Bak Ovn. Kızlarla gez toz istediğini yap. Ama erkeklerde kızların hayatlarının bir parçasıdır. Onlar sana kızların veremediği şeyleri verebilirler. Kalplerini ...'' Kalplerini? Bu sözler sanırım uzun bir gülme krizine girmeme neden olmuştu. Etraftakilerin beni böyle coşkulu bir şekilde güldüğümü görmemeleri için bir kaç dakikanın ardından ancak susabilmiştim. Erkekler ve kalpleri, hee? Gerçekten beni güldürebiliyordu bu Michéal. Belki onunla bir süre takılabilirdim. Bakalım bu kadar üzerine düştüğü "kalbini" birine verebilecek miydi? Elimde duran kokteyli bir dikişte bitirdim ve tekrar Michéal'a döndüm. Burada konuşsak bile canımız sıkılacaktı. En iyisi onunla beraber Harrison Street Club'e gitmekti. Bunu söylemek için kulağına doğru eğildim olduğum yerden.
"İstersen Harrison'a gidelim, hee? Ne dersin? Hem şu kalp olayından bahsedersin biraz?" Ardından kısa bir kahkaha daha atmıştım. Bunu kabul edeceğini biliyordum. Çünkü Michéal onunla bir yerlere gitmem için can atan biriydi. Ee, bu gecelik isteği olsun bakalım! |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Salı Tem. 20, 2010 6:05 pm | |
| Oyunu oynamaya başlamıştı . Ben de bildiğimi çaktırmamak için bu teklifi kabul edecektim ama onun kahkahasının ardından bende kendimi tutumayarak bir kahkaha attım . Ovn kalp olayına takmıştı ve bu onu güldürmüştü . Bu kız bu konu gerçekten sorunluydu. Derse ihtiyacı vardı . Ona yardım edicektim ve kafasına gerçekleri sokacaktım . Ona doğru eğilip ''Hadi gidelim ... '' dedim . Kalktım . Ardından oda kalktı ve beraber kapıya doğru yöneldik . İkimizde sessizdik . Dışarı çıktık . İkimizde sakindik . Kim bilir aklından neler neler geçiyordu . Plan yapıyor olmalıydı. Buna ne olursa olsun hazırlıklı olmalıydım . Bu gece olacakları çok merak ediyordum . Bakalım neler olacaktı ? Daha doğrusu onu değiştirebilecekmiydim... |
|
| |
Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Mad Nights Salonu Perş. Eyl. 02, 2010 3:21 pm | |
| Manuéla Ria Osané 20 Şöhret Puanı 4 Dolar S. Poppy Davis 15 Şöhret Puanı 3 Dolar Gwenyth Salvatore 10 Şöhret Puanı 2 Dolar Winter Schultz 20 Şöhret Puanı 4 Dolar Achille S. D'Artagnan 20 Şöhret Puanı 4 Dolar Esmeraude G. Adorée 5 Şöhret Puanı 25 Dolar Jamié C. Estaign 1 Şöhret Puanı 5 Dolar Loisa Claire Anderson 1 Şöhret Puanı 5 Dolar Lucas Michéal Whistérday 5 Şöhret Puanı 1 Dolar Lasthe Prince Laquara 2 Şöhret Puanı 10 Dolar Ambrosia E. Bathory 10 Şöhret Puanı 2 Dolar Alessandra C. Volterras 5 Şöhret Puanı 1 Dolar Stella Nicole Untamed 1 Şöhret Puanı 5 Dolar Chelsea Rosalié Bathory 10 Şöhret Puanı 2 Dolar Erin Candice Swane 5 Şöhret Puanı 1 Dolar Jocasta O. Seatlait 1 Şöhret Puanı 5 Dolar Cassidy L. Kristowent 5 Şöhret Puanı 1 Dolar | |
|
| |
| Mad Nights Salonu | |
|