Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Gossip Girl Role Play Sitesine Hoş Geldiniz!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Duyurular



~
House Party kurgumuz başlamıştır katılmak için tık!




~
Seviye sistemi kaldırılmıştır.


~
Yeni Popülerlik sistemi düzenlenmiştir. Lütfen göz atınız tık!


Keyifli Role Play'ler...
Gossip Girl
~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.


Seviliyorsunuz. Xoxo

Yönetim Kadrosu
Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Pam10 Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Lalea10

 

 Mad Nights Salonu

Aşağa gitmek 
2 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3  Sonraki
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 2:01 pm

Sinsi gülümseme. Manhattan'da en korktuğum şeydi bu. Ablamın yanına dönebilir ve onun içten gülümsemesinin beni neşelendirmesini sağlayabilirdim. Muhtemelen özel odalardan birinde kendine birini bulacak ve istediği gibi bir gece yaşayacaktı. Benim bu gece uyuşturucu isteyenlerin kolayca bulabilecekleri bir yerde olmam gerekiyordu. Bilmesi gereken herkes biliyordu benden alabileceğini. Alexis mutlaka isteyecekti. Belki yanındaki çocukta isterdi. Ach bu gece asla beni kontrol altında tutamazdı. Böyle bir gecede kendine birini bulacaktı mutlaka. Ve bende biraz kafayı bulabilirdim belki. Siyah çantamı açtım ve uyuşturucuyu sadece Jamié'nin görebileceği şekilde gösterdim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 3:14 pm

Uyuşturucu! Opps. Tehlike.Ne kadar sürtük olsamda uyuşturucuya asla sıcak bakmam.Vücuduma verdiği etkiyi hiç sevmiyordum.Kendimi şapşal hissettiriyordu.Düşüklüktü ayrıca bana göre.Çaresizlikten başka birşey değildi."Ne yapıyorsam kafam ayıkken yapmayı tercih ederim." Cümlemin sertliğini kaybettirmek için gülümsedim.Yinede sert bir cümle olmuştu.Sevmiyordum işte uyuşturucuyu.Alkol,seks her türlü pisliğe açıktım.Striptiz herkesin içinde bile yapabilirim.Bunlar uyuşturucudan bin kat kötü olsa bile uyuşturucu.Ummm. Soğuk bir kavram.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 3:46 pm

Anlaşılan Jamié uyuşturucuya sıcak bakmıyor. Onu bulaştırmak istemiyorum. Ayık olmaktan hoşlanıyor olmalı, benim gibi. Elbette benim kadar acı çekiyor olsa biraz 'duygusuz' kalmanın ne kadar iyi geldiğini anlatabilirdi ona uyuşturucu. Ama sanırım o gayet mutlu. Ve uyuşturucu mutlu olanlara iyi gelmez.. "Haklısın." dedim çantamı aceleyle kapatırken. Yinede ben bugün bunlardan biraz alacaktım. Eroin,esrar,kokain. Hiç fark etmez. Alkolün yapamayacağı şeyler vardır, yetemeyeceği şeyler. Kendi sorunlarımı içime atmalı ve 'duygu'larımdan arınmalıyım. Başta aşk ve acıdan. Keşke bu şehirde 'sevilmeyi' hak eden biri olsa. 1 kişi. Gerçek aşkı hak edecek bir erkek. Biliyorum çok şey istiyorum, ama elimde değil. Hayallerden kim zarar görmüş ki zaten? Hayaller dünyası gerçek dünyadan daha iyidir her zaman, ve gerçek dünyadan 'soyutlanmanı' sağlayacak olan şeyi çantamda taşıyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 5:11 pm

"Ahh lütfen biraz eğlence!!! " diye mırıldandı genç kız. Aston Martinisinde Pantera'nın I'm Broken şarkısını sonuna kadar açmış eşlik ederek kafa dağıtıyordu. Elbisesini seçerken neredeyse annesi ile kavga edecekti. Annesi Paris' ten özel olarak diktirdiği içi krem renginde saten üstünde ise tamamını kaplayan sihay dantel vardı. Yanındada kocaman saten üstünde kabarık tülleri olan bir kurdela vardı. " Ahhh bu çok saçma Emma. " Genç kız annesine hep ismiyle hitap ederdi.
" Bence gayet şık. " Annesi bu konuda ısrarcıydı. Meg Katie tam 16 elbise denedi. İçlerinden biri sade ama iddialıydı. Elbise siyahtı üstünden kurdelalar sarkıyordu. Straplez ve kısaydı. Takı olarak boğazına siyah deri tasma kolye, sol koluna ikisi siyah biri gümüş 3 halka bişezik taktı. Saçını kahküllü dağınık topuz yaptırmıştı. Altında burnu açık siyah topukluları vardı. "İşte tarzım. " diye bağırmıştı elbiseyi görünce Katie. Arabasını şoföre teslim ettikten sonra kırmızı halı üzrinde sağlam ve kendinden emin bir şekilde yürüdü. Hareketlerine dikkat etmesi gerekiyordu çünkü o bir Volterras' tı. " Bayan Volterras babanızın başka bir kadından çocukları olduğu iddası doğru mu ? "
Katie ağırbaşlılıkla " Size de iyi akşamlar çocuklar" dedi ve korumalara küçük bir el işareti yaptı. Birden etrafına etten duvar ördüler. Tüm asaletini arkasına alarak kapıdan içeri girdi. Korumalara kafasını salladı ve hepsi kapının önüne çekilip etrafı kolaçan etmeye başladı. Genç kız babasının çatıya bir keskin nişancı diktiğine yemin edebilirdi. Babası aşırı korumacıydı. Efsaneye göre tek varis, tek büyücü... "Ne saçmalık ama. " genç kız bunları mırıldandı. Etrafına şöyle bir göz attı. " Hımm yemek masası ihtişamlı peki ya etraf... Hayır çok sade yada çok abartı. Ugh ne saçmalıyorum ben etrafına bak ve birkaç kafa kişi bul. Eğlenmene bak partinin tadını çıkar kızım." diye geçirdi. Ama istesede yapamazdı. Derin bir iç çekerek masaya doğru yürüdü. Chells' i gördü. Gülümsedi. Ahh Alexis' de oradaydı. Chelsea' nın kötü ablası. Aslında Katie Alexis' i biraz anlıyordu. "Neyse boşver... Aile dramalarına takılacak zamanım yok benim." dedi ve masaya yaklaştım Chelsea " Hey Kate yine ve her zaman iddalı olmaktan vazgeçmeyeceksin değil mi? " dedi ve bir kahkaha attı. " Yaşam tarzım. " dedi genç kız ve saprona sesiyle tiz bir kahkaha koyverdi.Chelsea' ye dönüp " Cool girl. " dedi. Ambrosia' yı gördü ve Hey Amb müthişsin. " dedim. Amb " Yaşam tarzım. " diye Katie' yi taklit etti. Kızlar kahkahalara boğuldu. Meg Katie Kızların karşısına oturdu. Garson derhal yanına geldi " Bayan Volterras ne arzu ederdiniz ? "
"Üçlü kızartılmış Somon balığı ve Dil salatsı istiyorum birde 1880 Güney Fransa kırmızı şarap." Garson saygıyla itaat edip doğruca mutfağa yöneldi. Bunları istedikten sonra Chelsea' nin bir kıza hap teklif edişini ve sonra da kızın geri çevirişini izledi. İphone' nunu çıkardı ve tam 25 cevapsız arama, 14 kısa mesaj ve 9 sesli mesajın olduğunu gördü. "Kahretsin. " diye mırıldandı. Cevapsız aramalardan birisi babasının diğeri ise annesinin numarasıydı. Eliyle kapıya doğru bir işaret yaptı. Korumalardan bir gelip " Bayan Volterras, efendim bir sorun mu var ? "
" Hayır David. Sadece babamı arayıp haber vermenizi istiyorum."
" Peki efendim." Katie David' in kendi koruması olduğuna bayılıyordu. David süperdi çünkü. Bu gece buradan bir kavgayla ayrılacağı hissi genç kızın küçük kalbine dolmuştu.


Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 6:58 pm

Karşısındaki kadınla neredeyse gözle görülür bir gerginlik akışı oluyordu. Gözleri arada bir birbiriyle buluştuğunda elektrik çıkmamasına şaşırıyordu. Salonda bulunan sayısı pek fazla olmayan insanların da karşılıklı oturmalarını garip karşıladığını ve göz uuyla arada onları süzdüğünü biliyordu. Zarifçe yanına yaklaşan garsona istediklerini söyledi. Izgara madalyon maymunbalığı ve 1901 yapımı beyaz şarap. Bu ikiliyi oldu olası severdi. Diğerlerinin de siparişlerini alıyordu tek tip giyimli garsonlar. Ayak sesleri salonun iyi işçilik ürünü vişne rengindeki işlemeli halısında boğuluyordu. Siparişin gelmesini beklerken birkaç kişiyle merhabalaştı. Bir köşede Chelsea ile Jamie konuşuyorlardı. Onun dışında genel bir suskunluk ve bıkkınlık, daha doğrusu istediğini bulamamışlık? Her neyse o, genel olarak o hal vardı insanların üstünde. O da dahil. Odaya kızıl saçlı bir kızın girdiğini gördü. Ah Meg denen kız. Gözlerini kaydırarak solundaki Poppy'e döndü. Bakışları kızın masanın üstünde birleştirdiği kollarının arasından Gwenyth'e kaydı yine. Etkileyici gözüküyordu.

"Popiş'im sence de-"

Siparişleri getiren garson geniş porselen tabakları servis tabaklarının üstüne bıraktı. Minik birer çınlama sesi çıktı. Poppy'e somon ve ona da maymunbalığı. İkisi de balık seviyordu çok fazla. Yuvada balık olduğu günler öğle yemeği sırasında girdiği haller aklına geldi. Hafifçe güldü kendini tutamadan. Garson önündeki geniş şarap bardağının içine şarap koydu biraz. Kadehi masadan alıp bir yudum aldı. Gözlerini kapattı. Boğazında ve ağzında kalan tat mükemmeldi. Garsona hafifçe başını salladı. O yanlarından uzaklaşırken sandalyesini hafifçe ileri çekti. Gümüş çatal ve balık bıçağını eline alırken devam etti.

"Hafif ağırbaşlı
değil mi?"

İlk iki kelimeyi tam istediği havada söylemişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 7:24 pm

Bunun çılgın bir gece falan olması gerekmiyor muydu Tanrı aşkına! Etrafımdaki ihtişamdan hafif sıkıntı duymuştum aslında. İç çektim ve Mose’a doğru ilerledim. Beni gördüğünde gülümsedi, sıcacık içten bir gülümsemesi vardı kızın… Saçlarının bukleleriyle beni oldubitti kıskandırırdı.
Beklenmedik bir hareketle boynuma atladı. Bende ona sarıldım… Arkadaşlarımı gerçekten özlemiştim. Yani, en azından birçoğunu…
Mose’un sağındaki sandalyeye otururken gülümsedim. Konuşacak çok şey vardı tabii ki ama buraya, lafta, eğlenmeye gelmiştik ve ben bunu bozmaya hiç hevesli değildim.
O sırada içeri Archille’in geldiğini fark ettim. Tuhaf ama sanki Mose gerilmişti aniden onu gördüğünde, ya da ben her şeyi garip algılamaya başlamıştım… Evet, büyük ihtimalle ben yanlış anladım.

Arch bize doğru ilerlerken bakışlarımla etrafı taradım bir kez daha. Salon gerçekten büyüktü… Ve görkemli. Kesinlikle göz alıcı bir zevk döşemişti burayı. Kırmızı duvarları süsleyen tablolar ve onlarla birlikte ahengi sağlayan o dev ayna… Kendimi annemin arkadaşlarına düzenlediği yemeklerden birindeymişim gibi hissediyordum, ismine yakışacağı gibi büyük çılgınlıklarla süslenmiş keyifli bir ortamdaymış gibi değil… Şimdiden sıkılmıştım.
Yakışıklı arkadaşım sağımda duruyordu şimdi. Bir süre gözleri dalmış gibi Mose’un olduğu tarafa baktı kendini toparladığında gülümseyerek bana döndü ve otururken yanağıma bir öpücük kondurdu. Karşılık olarak en içten gülümsememle cevap verdim.
Aslında yuva arkadaşımı çok özlemiştim ve onunla konuşmak istiyordum ama o Winter’la eski sevgili draması fışkıran bakışmalar yaşamaya başladığında susmaya karar verdim.
Yüzümü yeniden Mose’a çevirdim. O da menüyü incelemeye başlamıştı şimdi…
Etrafı aydınlatan dev avize’yi incelerken bende elime aldım bu defa menüyü. İncelerken dudaklarımı kemiriyordum ki bu sıkıldığımda yaptığım bir şeydi…
En sonunda
Üçlü kızartılmış Somon balığı almaya karar verdim. Balık yemeyi seviyordum… Küçükken de severdim.
Arch’ında maymunbalığı istediğini duydum o sırada. Evet, oda benim gibiydi…
Biz balık severiz.
Siparişlerin gelmesiyle yemeklerin iyi harmanlanmış çeşnileriyle süslenen kokular odayı doldurdu, bu sayede acıktığımı fark etmiştim.
O sırada Archille konuşmaya başladı. Aynı zamanda salonda dönen diğer konuşmalar kulağımda yankılanıyordu.


“Popişim sence de,” diye mırıldandı ardından güldü. Neye güldüğünü anlamadığımı belirtmeye gerek bile duymuyorum. “Hafif ağırbaşlı değil mi?”
Sırıttım. “Hafif mi?” diye bağırmak istiyordum o an ama bunun yerine aynı onun gibi zarif bir edayla cevap verdim…
“İnan bana Archille… Biraz daha oturursam uyuyabilirim.” diyerek gülümsedim… Sırıttığını fark ettiğimde tek kaşımı kaldırıp söylendim. “Ciddiyim! Burası uykumu getiriyor…”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 7:40 pm

Chelsea adını unutup çok sonra hatırlayıp yine unuttuğum şirin kızın yanına gittiğinde bir süre gözlerim ikisinin üstünde kalmıştı. Bana mı öyle deliyordu yoksa Alexis geldikten sonra içine kapanıklaşmış mıydı Chelsea? Gözlerinin altındaki belirtileri kendisi farkedebiirdi anca, makyajsız da onu görebildiği için. Tam olarak kabul görmediği için müdahale edemese de kötü bir şey olursa Alexis'in karşısına dikilebilirdi. Kavgacı bir kişiliği tetiklenirse fena cadılaşabiliyordu. Aklı öbür kardeşine gittiğinde bakışlarını ona çevirmişti. Giydiği kıyafete bakarken güzel olduğunu düşünse de davranışları onun hakkındaki iyi düşüncelerini yerle bir etmeye yetiyordu. Garson şampanyasını getirdiğinde insanlara aldırmadan tüm kadehi bitirerek masaya koymuştu. Hayalet töreninden farksız olan şu ortamda birilerinin canını sıkmaması için 'biraz' sarhoş olması gerekiyordu, büyükkannesinin kadın günlerine gitse daha fazla eğleneceğinden emindi. Ike ilk kez hayal kırıklığına uğratmıştı onu. Bakışları Achille'e kaymıştı fakat o Gw ile meşguldü. Kısık sesli konuşsalar bile çıkacaklarını duymuştu, nereye gideceklerini de öğrendiğinde içindeki merak ortaya çıkmıştı. Belki de sürpriz olarak onları ziyarete giderdi. Achille'in geçen geceki davranışlarından sonra düşündüğü şeyi yapacağını sanmıyordu. Poppy ve Chelsea'ye hitaben 'Tatlılarım benim ufak bir işim çıktı. Görüşürüz. Poppy alışverişi unutmadım ve Chels sen de gel alışverişe.' dedikten sonra ikisini de öperek çantasını almış ve çıkışa doğru gitmişti. Dışarı çıktığında insan kalabalığına tiksintiyle bakmıştı neredeyse ve aç hissediyordu. Adımlarını markete yöneltip yeşil elma almış ve Harrison'un o taraflara yöneltmişti istikametini.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 7:51 pm

Hafifçe sırıttı.

“İnan bana Archille… Biraz daha oturursam uyuyabilirim.”

Gülüşüne sırıtışla cevap verdiğimi fark ederek ekledi.

“Ciddiyim! Burası uykumu getiriyor…”

Evet, çok haklıydı. Başıyla onu onaylayarak önlerindeki yemeklere başladılar. Bir süre yaz tatillerinden ve günlük şeylerden bahsettiler. Görkemli salonun tavanının ortasına yerleştirilmiş büyük avizenin mumları hafifçe hissedilen bir sıcaklık yayıyordu. Kokulu olduğunu düşünmüyordu ama salonun kendine has bir kokusu vardı. Leylak, portakal ve çam kokuları birbirne karışmıştı. Şimdi buna servis edilen çeşitli yemek ve içkilerin kokusu karışmıştı. Poppy ona bir şeyler anlatırken kendini zorladığını hisediyordu. O her ortama uyum sağlayabilen dostu bile kendini zorlayarak konuşuyordu şimdi. Gözleri duvarlardaki portrelerin donuk bakışlarında gezindi. Göğüs kafesinin sıkıntıdan sıkıştığını hissetti. Bu daralmış sıkıntı balonu oraya sıkıştırılmış, yakında patlayacakmış gibiydi. Elindeki güçüş çatal ve bıçakları masaya bırakarak derin bir nefes verdi. Gwenyth ile göz göze geldi. Kızın da çok sıkıldığı belliydi. Ona gülümseyen kızın mavi gözlerinin içine baktı. Dudaklarını oynattı hafifçe ileriye doğru uzarak. Onun kestiği kısımları kız tamamlıyordu. "Sence -? " "Sıkıcı-" "Ne-?" "Tamamen-" "Kaçalım-". Achille en son kelimeyi söyleyince karşılıklı muzip birer gülümseme belirdi ikisinin de yüzünde. Geriye doğru yaslanarak hafifçe sola eğildi. Poppy'nın sağ kulağına doğru. Burnu saçlarına değerken fısıldadı.

"Harrison'a kaçmaya ne dersin?"

Aslında vereceği cevabı çok iyi biliyordu. Dostunun yüzünde beliren gülümsemeyi görünce sandalyesini geriye doğru kaydırdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 8:13 pm

Sandalyemde oturmuş etrafıma sahte gülücükler saçarken o nadir görülen evrimlerimden birini geçiriyor olduğumu anladım.Sıkılma evresi.Evet , parti güzel gidiyordu ve dekarasyona ve organizasyon işlerine kesinlikle toz kondurulamazdı.Ancak herkes gözümle seçemeyeceğim kadar çok objeyi barındıran masada yanyana sıkış-tepiş oturuyordu.Lavaboya gitme ihtiyacı hissetsem anlaşılan yanımdaki iki kişiyi rahatsız etmemle kalmayıp domina taşları gibi tüm sıranın rahatı bozacak olmam altıma kaçırmamdan iyi miydi yani ? Peki , bunu geçtim.Belki de hiç bir şey demezlerdi.Böylece bu bir problem olmaktan çıkardı.Problem diyebileceğim asıl şey menüydü.Yazılarda "balık" ve "geyik" kelimelerini görmemle yanıma sokulan garsonu def etmem bir oldu.İstifimi bozmayarak masanın üstündeki aparatiflerden atıştırmaya başladım.Nazik ve tam bir hanımefendi olacaktım.Yani en azından bunu yemek kısmı bitene kadar sürdürmeye çalışacaktım.Başımı iki yana sallayıp saçlarımı dizginledikten sonra çevremdekileri izlemeye koyuldum.Mose , tatlım , çok geçmeden baktığımı anlamış gibi dudaklarını aralamadan hafifçe gülümsedi.Gerçekten çok zarifti.Sonra dördüncü sınıflardan pekte samimi olmadığım Poppy isimli kızı , yanında yakın dostu Achille ile sohbet ederken gördüm.Masayı taramaya devam edecekken Ach , her zamanki gibi göz alıcıydı ve bana bakmıştı.Kaçamak bir bakışın ardından dudaklarımı ısırıp yanıma gelen garsona :

"Alman Fıçı Bira.Geceye katkısı olur."

dedi.Geceye katkısı olur kısmını mırıldanmıştı.Garson anlayabildiği ve ona lazım olacak üç kelimelik kısmı duyup gitmişti.Biraz sonra birası geldiğinde önce kadehi elinde çeviriyor , sonra dudaklarını kadehe dayayıp kocaman bir yudum alıyor , kadehte kırmızı bir iz bırakıyordu.Son yudumlarına yaklaştığında , gözleri son dakikalarda çok sık buluşan Ach'e döndüğünde onu dinliyordu bu sefer.Gideceklerini söyledi Ach.Street Club'a.Konuşmama önceden hazırlanmışım gibi bu teklife hemen yeşil ışık yaktım.

"Kesinlikle geliyorum."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 8:33 pm

Ortam içimi bayıyordu ama yemekler lezizdi. Aslında tabağın sunuş biçimi de çok hoşuma gitmişti. Yinede bunlar partinin annem usulü olduğunun en büyük kanıtlarıydı.
Yemek sırasında Archille’le tatilden falan konuştuk. Onunda sıkıldığını ses tonundan anlamıştım, birde gözlerinin kızları taramasından elbette… Sürekli Gwen’e baktığını fark ettiğimde sustum.
O kızla pek anlaşamazdık… Ama güzel olduğu bir gerçekti. Archille’inde güzellere büyük bir zaafı olduğu açıktı. Bu yüzden ona Gwen’le yıldızlarının hiç barışmadığını söylemek pek bir işe yaramayacaktı.
Aklıma Mose’a mesaj atmak geldi. Nerede olduğunu merak ediyordum…
Onunla gitmiş olmayı diliyordum!
Çaprazımda oturan kızların konuşmalarına kulak misafiri olmuştum. Çoğu Gossip Girl’den ve onun yayınladığı müthiş skandallardan bahsediyordu.
Konu ilgimi çekmiş olsaydı utanmadan onların konuşmasına da dalabilirdim…
Önümdeki içkiye uzanırken sıkıntım tavan yapmıştı. Dayanamıyordum. Sanki… Çığlık atacakmışım gibi hissediyordum.
Güzel döşenmiş klas bir salonda yemek yemek Manhattan’daki ilk “felekten” gecem için uygun yer değildi. Bir kere içim sıkılıyordu ve yıllar geçmiş gibi hissetmeme rağmen henüz 1 saati yeni geride bırakmıştık…
O sırada Archille’in bana doğru döndüğünü fark ettim, bir şey diyecekmiş gibi… Ne olduğunu sormaya fırsat vermeden kulağıma eğildi.
Ne mi derim? Kesinlikle! Sırıttım ve oda cevabımı önceden tahmin ettiği için sandalyesini geriye doğru kaydırdı. Aynı hamleyi bende gerçekleştirdikten sonra derin bir nefes aldım.
Harrison hayal ettiğim gece için idealdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 8:55 pm



Bir yandan saate bakıp, bir yandan içki servisinin ne zaman başlayacağını düşünüyordum. Herkes yavaş yavaş yerlerine geçmeye başlamıştı. Mose, Poppy ve Golden Boy yan yana oturmuş sohbet ediyorladı. Gw biraz daha ileride oturmuştu. Onun dışında küçük fransız J'i de görür gibi oldum. Çok sevimsizdi! Ben etrafı incelemeye koyulmuşken, menüler dağıtılmaya başlandı. Her okuduğum isimden sonra midem ayağa kalktığı için, yemek yerine beyaz şarap istediğimi söyledim. Tamam, beyaz şarap da belki midemi bulandıracaktı ama en azından kafam iyi olacaktı, çünkü çok sakin bir partiydi. Dans eden kızlar yoktu. Poker masaları kurulmamıştı... Evet sanırım gerçekten eğlence lazımdı...

Yemekler servis edilirken yanıma ikinci sınıflardan bir kız oturdu. Kıyafeti ve makyajı benimkilerin yanında sanki 16 yaşında olan ben 18 yaşında olan oymuş gibi bir izlenim veriyordu. Burnu havada tavırları, küçümser bakışları, birisi bu kıza dersini vermeliydi, kafam iyi olmadığına göre kim olacaktı bu?

Herkesin yemek yiyişini seyrederken, şarabı yudumluyordum. Eğlenenler vardı şüphesiz, ama yanımda arkadaşım olmadığı için ben fazla sıkılmıştım. Saatime bakıyor, duvarları inceliyor, masa örtüsündeki desenlere bakıp örnek almam gerektiğini bile düşünüyordum. Aynı zamanda aklımdan hınzırca şeyler de geçiyordu. Masanın üstüne çıkıp ne kadar berbat bir parti söylemek, yanımdaki kızın pastasını küçük fransız J'nin kafasına fırtlatmak, ayakkabılarımı çıkarıp dans etmek...

Ya da sonunda benim suçlu olmayacağım bir şey yapmak... Yanlışlıkla dökülen şaraplar, çekilen saçlar gibi... O sırada bunları düşünürken yanımdaki KBŞS şahıs (Bunun anlamı; Kendini Bir Şey Sanan) bana dalga geçer bir tavırla bakıp, kulağıma eğildi. Ne yapıyor bu kız diye düşürken kulağıma bir şeyler fısıldayacağını anladım, ben de eğildim.
"Ahh Esme sen ve senin Fransız usulü ezik kıyafetin. Ahh bundan hiç vazgeçmeyeceksin değil mi Birgün bizim malikaneye gelde sana bir kaç tavsiyede bulunayım. Hatta bir kaç elbise bile verebilirim."

Pardon?! Kim oluyor bu kız ya! O kadar sinirlenmiştim ki, pastayı saçlarına daldırabilir, ayakkabımı çıkarıp topuğuyla kafasını deler ve içinde bir şey var mı diye kontrol edebilirdim! Ya da daha zekice bir şey yapıp, suçlu durumdan sıyrılabilirdim. Ben de kulağına fısıldayıp; "Öyle mi dersin şekerim. Ama önce bize uğrayalım, çünkü acil durumlarda şirin (!) malikanen biraz uzak kalabilir... " dedim. Yüzüme baktı. İçimden küstah şey diye geçirirken, suratıma çok sevimli bir gülümseme kondurdum. Kız bir şey demedi, çünkü ona göre cevap vermek için uydurduğum bir iki kelime söylemiştim. Suratıma çok içten bir gülümsemeyle, ve yüksek sesle; "Ben içki alacağım tatlım, sen de ister misin?" dedim. Bana sinirli bir bakış attı. Bir kaç kişinin kafası bana ve Meg'e döndü. Meg'in bakışına anlam veremediler. Çantam elimde masanın altındaydı. Ve tabi Meg'in tarafında... Ayağa kalkarken çantamı masanın üstüne koyabileceğimi düşündüm, ve hızla çektim. Ama çantamdan sallanan kancaların Meg'in elbisesine takıldığını görmemiştim. Ya da görmüş müydüm?






Rp out: Meg'in konuşmaları kendi ağzıyla yazılmıştır. Davranışları izniyle yazılmıştır.


En son Esmeraude G. Adorée tarafından Salı Tem. 13, 2010 6:58 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 9:13 pm

Genç kız yanındaki Esme' yle uğraşırken kız küstahça ayağa kalkıp Katie' nin elbisesine çantasının kancalarını taktı. " Lanet olasıca sürtük. Kim oluyorsun da bana böyle bir şey yapmaya cüret edebiliyorsun ? O kahrolası beş para etmez çantanın kancalarıyla işe yaramaz iğrenç saçlarını çek. Biliyor musun sen gibi ezik tiplerle uğraşmaktan bıktım. Sen bu elbisenin ne kadar kıymetli olduğunu biliyor musun? Kıçını satsan bile alamazsın lanet sürtük." Katie bütün öfkesini kusmak istiyordu.Katie elbisesine baktı ve eteğinin yanının beline kadar yırtılmış olduğunu farketti. Masadakilerin tümü artık bu ikilye bakıyordu. Esme " İnanmıyorum! Çok afedersin hayatım. Göremedim!"" deyip arkasını dönünce Meg Katie Volterras asaletini bir tarafa bırakıp kızın iğrenç saçlarından asılıp kendine çekti. " Seni lanet olası sersem. Öylece nereye gittiğini sanıyorsun. " dedi. " "Hadi bizim eve gidelim, ezik fransız usulü elbiselerime katlanıcaksın ama..." " dedi Esme. . Meg tam üstüne atlayacağı sırada Stella Meg' in kollarına yapıştı.Güvenlikler gelince Katie ye uyarı cümleleri söylerken Esme "Lütfen ama içeri kimleri alacağınız konusunda biraz daha dikkatli olun!"
Katie korumalara bağırdı. Esme o esnada dışarı çıktı ve arabasına yaslandı. Katie Chells i farketmişti ama ona bariz bozulmuştu. Arkadaşı Stella gelip Meg i sakinleştirirken ve hatta Stell e yalaka gözüyle bakılırken bile aldırış etmemişti. Ama Chells Meg e birkaç kez bakıp Esme nin yanına gitmişti. Genç kız bir kez daha arkadaşlarından darbe yiyordu. Meg kargaşanın ortasındayken Esme oradaydı. " Sakin ol sakin ol..." diye kendini tenkin etti genç kız


En son Meg Katie Volterras tarafından Salı Tem. 13, 2010 1:05 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 9:53 pm

Bir günün mükemmel olduğunu zannedersiniz yanılırsınız..

Partiye ikinci sınıf olduğum hâlde sonradan gelerek assolistimsi bir hava katmak istemiştim. Fakat yanılmıştım...

15 dakika önce...

"Çok güzel olmuşsunuz bayan Untamed"
Yaşlı şoförüm George'nin fakir sesi kulaklarımı tırmaladı. Bir fakirin iltifatı beni ne kadar ilgilendirirdi ki? Ailemden aldığım yarım yamalak terbiyemle umursamazca: "Teşekkür etmek isterdim George ama o bilinen bir gerçek. Yani yine de- " diyerek umutlandırmışcasına bir takınarak "Teşekkür etmiyorum." fazla kasıntılı bir kahkaha patlattım. -Bir hizmetkârı küçük düşür- Yapmayı en çok sevdiğim şeyler sırasında ilk 100'e girebilirdi. "Bugün New York trafiği umrumda değil biliyor musun George. O yüzden seni azarlamayacağım aksine : yavaş gitmemiz hoşuma gittiği için sana daha önce yapmadığım bir şey yaparak Teşekkür edeceğimm." dedim ve tekrar o kasıntılı sürtük kahkahamı ekledim.
Sonunda varmıştık. Louis Vuitton el çantamdan çıkardığım küçük el aynasına bakarak Christian Dior dudak parlatıcımı tazeledim. Saçlarım, gözlerim, yüzüm.. Mükemmeldim. "Güzelim değil mi?" diye sordum George'a. Afalladığımı farkederek : " Sana neden soruyorum ki, tabi ki güzelim! Şu limuzinin kapısını aç hadi!" diye tısladım. Emrimin üzerine George araba şey pardon limuzinimden inerek kapımı açtı.Teşekkür etmeden kendimi beğenmişce bir bakış atarak limuzinden indim. Dolce&Gabbana özel tasarım elbisemin ipek astarının bedenimi sardığını farkettikçe kıçımı daha çok sallayarak Mammon's Hole Mad Nights'ın orta derece lüks bulduğum kapısından içeri girdim.

Şimdi..

" Kapa çeneni seni lanet olası fah**e."
Meg, Esme'nin yüzüne ve birazda üstüne masasındaki kırmızı şarabı boşaltıyordu. Esme yüzünde fazlasıyla -O.M.G- bir ifadeyle Meg'e bakıyordu daha ben ne olduğunu anlamayı denerken elinin oradaki birayı Meg'in suratına doğru fırladı. Kıvırmayı bırakarak koşmaya başladım. Lanet olası dördüncü sınıf ama Fransız modası üstüne bir kene gibi yapışmış Esme benim kankama saldırıyordu? Öyle mi? Ona biri haddini vermeliydi. Meg tam Esme'nin üzerine atlayacakken yırtılmış elbisesine gülmemeye çalışarak kollarından tutarak onu kendime çektim.

"Sakin ol, o sadece Fransız modası üstüne yapışmış salağın teki! Sakin ol Meg!" diyerek Meg'i oradan uzaklaştırmaya çalıştım. Meg hâlâ sakinleşmiyor ve Esme'yi görünce daha çok debeleniyordu. Meg'i sakinleştirirken Esme'ye doğru dönerek " Sen! Neden hâlâ burda duruyorsun! S*kt*r olup gitme vaktin gelmedi mi?!" diye Esme'ye çıkıştım. Herkes başımıza toplanmıştı. Ertesi gün Gossip Girl'de çıkacak haberleri düşünmemeye çalışarak Meg'i sakinleştirmeye devam ettim.

Gerçekten tıpkı bir yalaka gibi Meg'i sakinleştirmek istemiyordum. O kadar heveslenerek aldığım elbise onun lanet olası kavgası yüzünden boşuna gitmişti. Gerçekten kendime kızıyordum onu kollamak zorunda mıydım ki? Meg beni takmadan dışarı doğru çıktı. Ne olduğunu anlamak için arkasından sakin adımlarla yürüdüm. Arabasına yaslanmış olan Meg kendi kendine fısıldıyordu : "Sakin ol, sakin ol" sanki ben daha önce ona aynısını söylememişim ve dünyada yokmuşum gibi..


En son Stella Nicole Untamed tarafından C.tesi Tem. 17, 2010 8:15 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 10:35 pm

Stella gelmeseydi şimdi Meg Katie, Esme' yi moleküllerine ayıracaktı. Esme bu andan faydalanarak çıkışa yöneldi ve iğrençleşmiş saçını savurarak kapıdan çıktığı sırada görevliler Meg ve Stella' nın yanına geldiler. " Hanımefendi huzuru bozmayın lütfen. Yoksa..." Meg sinirlendi ve " Yoksa ne ha yoksa ne ? "
Katie sinir krizi geçiriyordu. " DAVIDDDDDDDDDDDD!!!" diye bağırdı. David ve arkasından diğer 7 koruma koşarak yanıma geldi. " Bu da ne demek oluyor David ? Beni bunlarla nasıl muhattap edersin ? " David ve korumalar hemen Katie ve Stella' nın etrafını sardı. Görevliler " Lütfen daha fazla rezalet çıkmadan burayı terkedin. " dediler. Katie bağırarak " Siz görürsünüz. Hepinizi mahvedeceğim. İşinizden olacaksınız. Ailenizi her şeyinizi dağıtacağım. Tüm bunları Volterras olan soyadıma dayanarak söylüyorum ve yemin ediyorum." Katie ve Stella tüm asaletleriyle kapıya gittiler. Meg hiç itiraz etmeden kapısı açılan limuzine bindi. Gazetecilerde durmadan içerideki rezaleti anlatıyorlardı. Stella Meg' le beraber geldi çünkü Meg eğer yalnız kalırsa gidip Esme' yi öldürebilirdi. " Hey Stell Starbucks 'a gitmeye ne dersin ? " dedi. ve Stell' in cevabını bekledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 10:58 pm

" Hey Stell Starbucks 'a gitmeye ne dersin ? "

Gazetecilerden kurtulmanın verdiği mutlulukla arkama yaslandım. Biraz kafein gerçekten hoşuma gidecektik. Çünkü gece planladığımın aksine rezaletti. Dolce&Gabbana özel tasarım elbisem boşa gitmişti. Hiç ummadığım gibi kız arkadaş derdine çare bulmaya çalışıyordum. Yarın G.G.'de çıkıcak haberleri düşünemiyordu bile.

"Starkbucks mı? Bu kafayla Starkbucks mı düşünüyorsun? Şu elbiseyi nasıl tamir edeceğiz? Weet reklamındaki kız gibi elbiseni yırtıp mı dolaşmayı düşünüyorsun? Bu seni havuzda bikinisinin üstünün düştüğünü farketmemiş gibi davranan kızlardan daha rezil yapar! Şimdi bir elbise alıyoruz ve Gossip Girl'de daha iyi haberlerin yer alması dileğiyle burdan kayboluyoruz. Anlaştık?" diye çıkışmayla karışık her zaman ki Meg'i yönet tavrını takınarak gözlerini çevirdi. O Stella'ydı ve geleceğin Queen Bee'siydi ya da öyle olmalıydı. Bunun için gerçekten fazla çabalıyordu.


Limuzinin içki bölümünden bir viski çıkararak su içer gibi tepesine gitti. Şu an tek ihtiyacı olan her şeyi unutmak. Bugünün mükemmel olmasını sağlamak ve Gossip Girl'de çıkacak iyi haberlerin hayallerine dalmaktı.

Düşündüğü tek şey vardı: -Şu anda dünyada nefret ettiğim tek kişi Meg!-



En son Stella Nicole Untamed tarafından C.tesi Tem. 17, 2010 8:17 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptyPtsi Tem. 12, 2010 11:08 pm

" Ahh kahretsin ben bu elbiseyi unuttum." dedi Katie. "Gazeteciler yarın Meg Katie Volterras skandalı diye ilk sayfa haberi yapacaklar GG ise düşenemiyorum bile..." diye mızmızlandı Kate. Bir butiğin önünde durup Meg' e çok kısa siyah tüllü ve puantiyeli bir elbise aldılar. Sonra Meg küfrederek yırtık elbiseyi çöpe attı ve Esme' ye bağırarak " Lanet olası sürtük gecemi mahvettin." dedi. Stell "Oyalanmayı bırakıyorsun ve arabaya biniyorsusn. " Meg gözlerini devirdi ama arabaya bindi. Starbucks' a doğru yol aldılar.
Sonra Katie buradan uzaklaşmak istediğini anladı. Ülke dışına çıkmak istiyordu ama yalnız. Düşünmek için zamana ihtiyacı vardı. Telefonunu çıkardı ve David' e Aston Martini' sini Kate' in her zaman gittiği İngiliz cafesine bırakmasını söyledi. Stell Katie' ye bakıyordu. " Özür dilerim. Buradan uzaklaşmam lazım. Gerçekten Stell yalnız kalıp düşünmek istiyorum. Bu gece yaptıkların için sana çok minnettarım. Her zaman en iyi arkadaşlarımdan olacaksın.Bayan Stella' yı eve bırakın. " dedi ve kapıdan dışarı fırladı. Bingo ! David' in zamanlamasına hayran kalmıştı genç kız. Hemen Aston Martini' sine atlayıp gaza bastı. Havaalanına gidiyordu. Oradan Fransa- Paris' e uçacaktı. Annesini arayıp partide olanları anlattı ve 1 kaç gün gelmeyeceğini söyledi. Annesi anlayışla karşıladı ve babasına uygun bir dille anlatacağını söyledi. Katie çantasını karıştırdı. Hımmm bu iyi pasaport, evraklar, bol miktarda para ve limitsiz kredi kartı. Genç kız kesinlikle hazırdı. " Bekle Paris ben geliyorum. " dedi ve gaza abandı.

*edit : Olay değiştiği için rpnin yönüde değişmiştir.


Yeni elbise
Spoiler:


En son Meg Katie Volterras tarafından C.tesi Tem. 17, 2010 12:21 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptySalı Tem. 13, 2010 6:52 am

Aşağıdan doğru kumaş yırtılması gibi bir ses gelince rahatladım. Ama Meg'in suratı sinirden kıpkırmızı olmuştu. Ayağa kalkıp bağırmaya başladı. " Lanet olasıca sürtük. Kim oluyorsun da bana böyle bir şey yapmaya cüret edebiliyorsun ? O kahrolası beş para etmez çantanın kancalarıyla işe yaramaz iğrenç saçlarını çek. Biliyor musun sen gibi ezik tiplerle uğraşmaktan bıktım. Sen bu elbisenin ne kadar kıymetli olduğunu biliyor musun? Kıçını satsan bile alamazsın lanet sürtük." O kadar sinilenmiştim ki, her şeyi yapabilirdim; ama herkesin gözü önünde değil asla. Suratımdaki garip gülümsemeyi her ne kadar silemesem de, sahte bir özür diler bakışı fırlattım. "İnanmıyorum! Çok afedersin hayatım. Göremedim!" diye konuşmaya başladım. Bir yandan da takılan kancayı yırtık kumaş parçasından kurtarmaya çalışıyordum. "Hadi bizim eve gidelim, ezik fransız usulü elbiselerime katlanıcaksın ama..." dedim. Masadaki herkes bize bakıyordu. Yanındaki kız meg'i sakinleştirmeye çalışıyordu. Ben de suratımda saçma bir gülücükle özür diliyordum. Daha sonra kafamda bvir basınç hissettim. Ve acı... Meg saçlarıma yapışmış beni çekiyordu. Saçlarımı kurtarmaya çalışırken, yanında ki bizi ayırdı. Kafamı kaldırdığımda, bir kaç kişi kıza çıkışmaya başlıyordu. Partiden tanıdığım insanlar yanıma gelip beni sakinleştirmeye ve beni oradan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. O sırada güvenliçiler gelip, Meg'e bir şeyler söylemeye başladılar. "Hanımefendi huzuru bozmayın lütfen!" Evet, amaç da buydu. Huzuru bozan olmamak! Ben güvenlikçiye "Lütfen ama içeri kimleri alacağınız konusunda biraz daha dikkatli olun!" dedim Meg'e imalı bir bakış atarak. Güvenlikçiler benden özür diledi. Sonra Meg'le bir şeyler tartışmaya başladılar. Ben o sırada çantamı almış, salondaki tanıdıklarımla vedalaşıp, onlara dikkatli olmalarını söyleyip, arabama doğru yöneldim. Güvenlikçilerle uğraşan Meg'e zafer bakışı atıp salondan ayrılmaya koyuldum. Deminden, beni sakinleştirmeye çalışanlardan, Chels de benim yanımdan geldi. O da Meg'İn davranışlarına sinirlenmişti.

rp out: Davranışlar benim haricimde geliştiği için, karışıklık düzeltilecektir.


En son Esmeraude G. Adorée tarafından Salı Tem. 13, 2010 9:54 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptySalı Tem. 13, 2010 9:46 am

Parti çığrından çıkmıştı. Meg ve Esme kavgaya tutuşmuşlardı. Stella Meg'i sakinleştirmeye çalışıyordu ve ben Meg'e 'dur artık' bakışları atarken Esme'yi sakinleştirmeye çalışıyordum. Meg'le uğraşmak gerçekten tehlikelidir ama Esme'ninde ondan altta kalır yanının olduğuna şüpheliyim. Ona uyuşturucu temin ediyordum ve uyuşturucu kullanan insanların 'acıları' yada ne bileyim 'sorunları' var demektir. Tıpkı benim gibi. Ve bu iki kız, en sinirli ve kibirli halleriyle salondayken olabilecek şeyleri tahmin bile edemezdiniz. Meg şiddetten hoşlanırdı. Bana asılmaya çalışan yüzlerce erkeği mosmor gözlerle gönderdiğini bilirim. Dürtülerini kontrol edemez ve çoğu zaman etmek için bir çabada sarf etmez. İçinden geldiği gibi, istediği gibi yapar. Ama Esme kendini kontrol etmişti. Her zaman öyle yapar. Kelimelerini özenle seçer, düşünür ve öyle konuşur. Ve her durumda zeytinyağı gibi üste çıkmayı başarır. Yinede bu kavganın sonunun kötü bitmesini istemiyordum. Meg'in giysilerini değiştirmesi gerekiyordu ve Esme'ninde sakinleşmesi. Meg ve Stella gittiklerinde Meg'e biraz kızgın olduğumu fark ettim. Orda olduğumu unutmuş gibiydi! Esme'yi sakinleştirme işine geri döndüm. Bu arada salonada bir bakış fırlatmıştım. Mose gitmişti ve diğer ablam Alexis yemeğini gemekteydi. Ben daha ağzıma bir lokma bile koyamamıştım. Ve sanırım Poppy ve Ach'te gitmişti. Sanırım beraber gittiler diye düşündüm. Esme sakinleşmiş gibiydi ama burada kalmak istemiyordu. Salondan çıktık ve girişe yürümeye başladık..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptySalı Tem. 13, 2010 10:35 am

Chels ile kırmızı halıdan ayrıldık. O sırada gazeteciler fotoğraf çekmeye başladılar. O sırada otelin çalışanları onları nazikçe gitmelerini söyledi. Ayağım ağrımaya başlamıştı. İçimde bir huzur vardı, çünkü istediğimi elde etmiştim. Sonunda benim ayrılmam gerekse de... Gökyüzü iyice kararmıştı. Hava çok nemliydi. Salonun klimasından falan yararlanmıştık ama dışarıda durulmuyordu. Bir kaç kişi geç kaldığı için içeri koşar adım giriyordu. Bize yemeğin başayıp başlamadığını sordu. Bizde başladığını söyledik

Chels'le beraber benim siyah Citroën arabaya yaslandık. Çantamdan sigara paketini çıkardım. İçinden bir tane alıp yaktım. Bir yandan gelip giden insanları izliyordum, diğer yandan da Ach'ı arıyordum. Partide görür gibi olmuştum ama gittiğini görmemiştim. Caddeden arabalar geçiyordu. Hatta bazıları yüksek sesle müzik açmışlardı. Lady GaGa'nın bad romance'nin eşliğinde kafamı dağıtmaya çalışıyordum. Meg'in buradan çıkacağını tahmin ediyordum. Elbisesini değiştirmek isteyecektir... Ne yapacağını çok merak ediyordum. Yoksa polis eşliğinde falan mı çıkar ki... Meg'in elleri arkasında kelepçeliyken, yanından ayrılmayan arkadaşı Stella'da peşinden koştuğunu. İki tane uzun boylu polis memurunun Meg'i çekiştire çekiştire arabaya bindirdiklerini hayal ediyordum. Tam binerken arkasında "Çıkınca malikanene uğrayacağım bebek!" diye bağırdığımı hayal ediyordum. O da bana sinirli bir bakış atıp, arabanın içine giriyordu. Sonra... Acı... Acı hissediyordum. Kolumun iç kısmında yanma hissi.

Gerçekliğe döndüğüm zaman, sigaranın külünün kolumu yaktığını fark ettim. Bir iki inlemeyle külleri kolumdan savurdum. Sigarayı da yere atıp, üzerine bastım. Başım ağrıyordu ve midem bulanıyordu. İçtiğim beyaz şarabın tadını ağzımda hissediyordum. Benim sinirimi bozan şey, g.tü kalkık Meg değil, her an kusma ihtimaliydi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptySalı Tem. 13, 2010 12:07 pm

Gazetecilerden nefret ediyordum. Bir yerden çıktığın zaman bunun haber niteli taşıyan bir olay olmaması gerekir. Resmi çekilmeye değer bir şey değildir. Neyseki o sırada otelin çalışanları onları nazikçe gitmelerini söyledi. Esme ile beraber onun siyah Citroën arabasına yaslandık. O bir sigara yaktı ve etrafını izlemeye başladı. Birini arıyor gibi bir hali vardı. Sonra yüzünde ufak bir gülümseme belirdi, gözleri dalmıştı. Anlaşılan çok hoş bir şey hayal ediyordu. Ama elindeki sigarayı unutmuştum. Tam onu uyaracaktım ki kendine geldi ve elindeki sigarayı atıp söndürdü. Sigarayı hiç sevmem. Daha önce çok denedim ama zehir gibi.
Esme'nin beti benzi atmıştı. Arabaya yaslanmıştı ve elleri karnındaydı. Her an kusacakmış gibi görünüyordu. "Esme?" dedim endişeyle. "İyi misin? Solgun görünüyorsun."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptySalı Tem. 13, 2010 12:44 pm

Herkes yemeklerini sipariş ettiğinde bir süre sessizlik oldu. Konuşanlar vardı elbette ama onlarda fısıldaşıyorlardı. Bazılarının gizli bir iş çevirecekleri belliydi. Bu ortam Ria'yı fazlasıyla germiş, canını sıkmaya başlamıştı. Gözleriyle Ovn'u aradı ama, dediğini yapıp gelmemişti işte. Ovn olmadığı için buradan kimle kaçabileceğini düşünüyordu fakat herkes kendi alemindeydi. Kimse Ria'nın göz avına yakalanmayacak kadar kendi işiyle meşguldü. İnsanlara bu kadar yabani olmanın cezasını çekiyordu belkide. O değil miydi okulda Ovn dışında kimseyle ilgilenmeyen. Artık bazı insanlardan ruhlarını satın almalıydı artık.

Ria önündeki, kızartılmış Somon balığını yemek istiyordu fakat can sıkıntısından olsa gerek, bir türlü çatalı ağzına götüremiyordu. En sonunda çatalı tabağa yaslayarak bıraktı ve tekrar insanları izlemeye başladı. Esme ve Meg arasında problem çıkmış gibiydi; fakat henüz kimse farkında değildi. Çünkü sadece sessizce fısıldaşıyorlardı. Yüzlerine baktığınızda anlayabilirdiniz aralarında birşey olduğunu. İkisininde suratlarında gayet sinsi bir gülümseme vardı. Gerçi Meg'in suratında sinsi gülümsemeden çok sinir vardı. Apaçık...

Ria'nın ilgisini çekmişti bu ikili. Belki birazdan birşey patlarda ortama renk gelir edasıyla izlemeye koyuldu. Esme Meg'in kulağına birşey fısıldadı. Meg onu reddeden bir bakış atıp sessizce mırıldandı. Esme'nin suratında hala o sinsi gülümseme vardı. Ayağa kalktı. Çantası da elindeydi. Fakat çantası sadece onunla temas halinde değildi. Belli ki çantanın kancaları, Meg'in elbisesini çok sevmişti. Onu yırtacak kadar...

Ria'nın istediği oldu ve olay patlak verdi. Meg'in bağrışları üzerine herkes onlara doğru döndü. Kendi birşey sanan bir edayla bağırıyordu. Gerçekten o kız kendini ne sanıyordu. Daha sadece bir II. sınıftı ve karşısındaki IV. sınıf bir öğrenciydi. O anda Ria'nın içinden bile o kızı öldürmek geçtiyse, kim bilir Esme nasıl hissetmişti. Bir süre tartıştıktan sonra kız sinirle salonu terketti. Peşinde de kuyruğu Stella vardı. O yırtık elbise fotoğrafının cep telefonuma gelmesi için sabırsızlanmaya başlamıştı Ria.. Hadi bakalım GG. Gecenin ilk olayı karşında. Oyuna başla bakalım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptySalı Tem. 13, 2010 1:25 pm

DUYURU: dünden beri yazamadğım ve kurguyu sıkıcı hâle getirdiğim için özür dilerim. hastaydım. dün gece aklıma gelen çok heyecanlı bir kurgu ile parti çok daha değişik bir hâl alacak. sıkılmayacaksınız. şimdilik sıkılmaktan öte yemeklerinizi bırakın ve kokteyl salonundaki son eğlencelerinize ve konsere doğru yol alın!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gossip Girl
Lütfen rütbe edininiz
Lütfen rütbe edininiz



Kadın Mesaj Sayısı : 678
Kayıt tarihi : 30/06/10

Bilgiler
Puan: Bunlara gerek yok.

Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptySalı Tem. 13, 2010 2:50 pm

En az kendisi kadar gergindi karşısındaki adam da. Şuanda oturduğu konumdan nefret ediyordu. Karşısındaki adamdan ve yanındaki iri adamdan da nefret ediyordu. Ach’ın yanında oturan arkadaşına gülümsedi hafifçe. Poppy, severdi onu. Fazla yakın değillerdi ama sinirden gözü hiç bir şeyi görmüyordu. Şuan istediği tek şey kırmızı ojeli tırnaklarını eski sevgilisinin boynuna geçirmekti. Adamın ağzından çıkan bir çift söz onu, karnına yumruk yemiş gibi hissettirdi. Zamanında Ach’a Noel baba benzetmesini yaparken öyle hissetmiyordu aslında. Aşık değildi ona sadece seviyordu. Ve bu güne kadar onu hiç aldatmamıştı. Onun ona yaptığı gibi. Dediklerinin aksini söylemeyecekti ona. Doğru olsa bile söylemezdi zaten. Kadın, bugüne kadar kimseye sevdiğini söylememişti. Dudaklarını hafifçe aralayıp onunla konuşmak istediğini söyleyecekti ki tekrardan kapattı ağzını. Olması gerekeni oynuyorlardı öyle ya da böyle. Yüreğinin ortasına bir öküz oturmuş gibi hissetti. Bu sıkıcı yerden çıkmalıydı hem de hemen. Duvarlar üstüne üstüne geliyor, etraf bulanıyordu sanki. İnsanların konuşma seslerinden bile rahatsız oluyordu kadın. Dışarı çıkıp hava almaya ihtiyacı vardı. Birazdan başlayacak olan konseri, elektrogitar ve baterinin beyninde çalacağı düşüncesi onu daha çok sıktı. Yüreği ağzından çıkacakmış gibi çarpıyordu. “Sakın peşimden gelme.” Fısıltıyla yanındaki kaslı adama tısladı. Yakışıklı, şaşkınlıkla gözlerini açıp baktı kıza. Kız, kararlıydı. Dokunmadığı yemeğine bakıp suratını buruşturdu. Hızlı bir şekilde yerinden kalkıp aceleyle dış kapıya doğru yürüdü. Hava alıp kendine geldikten sonra içeriye girerdi bekli ama yüksek sesi kaldıracak halde değildi. İnsanların arasından, trafikte araçları sollayan arabalar gibi geçiyordu. dışarıyıa vardığında oksijeni yavaşça soludu.


En son Winter Schultz tarafından Salı Tem. 13, 2010 4:42 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptySalı Tem. 13, 2010 4:15 pm



Salona herkesten daha geç gelmişti ve bu her zamanki gibi onun girişini mükemmel bir hale getirecekti ya da o öyle umuyordu. Babasının doğum gününde aldığı şu güzel kırmızı arabayla gelmişti partiye ve elbette o sürüyordu. Normalde limuzinle giderdi böyle yerlere ama arabayı kullanmak için bulduğu bu fırsat onu oldukça mutlu etmişti.
Kusursuz bronz bacakları Ferrari’nin içinde yavaşça çıktı ve o sırada patlayan flaşları önemsemeden çantasını krem rengi koltuktan aldı, siyah ve kısa Prada elbisesini düzeltti ve fotoğrafçılara sıcacık bir gülümsemeyle döndü. Sarı saçları omuzlarına mükemmel dalgalar halinde iniyordu ve bu dalgalar kızın bronz vücuduna yumuşacık tutamlar halinde dokunuyordu. Çantayı tutmayan elini kaldırdı ve gazetecilere minik bir selam verdi. Ardından sırtını döndü ve kendisine doğru gelmekte olan şirin arabayıcıya göz kırptı. “Arabama dikkat et.” Adamın gözleri kızın ilgisiyle parladı ve genç kız minicik bir gülümsemeyle kapıya doğru ilerlemeye başladı. İlk başta dikkati on santimlik Sigerson Morrison topukluların içinde düşmeden yürümekte olduğu için üzgün yüzlü sarışın kızı fark etmedi ama bir an için gözleri ona takıldı. Kız üzgündü kesinlikle üzgündü. W. İle şu anda kavgalı olup olmadıkları konusunda emin değildi ama hiçbir kavga en yakın dostunun üzüntüsünü görmezden gelecek kadar büyük olmazdı. Adımlarını hızlandırdı ve sarı saçlarının yüzüne düşüp dağılmasını önemsemeden elini içlerinden geçirdi. “W! İyi misin? Sorun ne?” Sesi endişe doluydu ve bakışları kankasını üzen kişiyi üzmek için çoktan hazırdı. Elini güzel kızın omzuna koydu ve hafifçe sıvazladı. “Winter?” Kızın tam adını nadiren söylerdi ve bu da o durumlardan biriydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Mad Nights Salonu - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Mad Nights Salonu   Mad Nights Salonu - Sayfa 2 EmptySalı Tem. 13, 2010 5:55 pm

Başımın ağrısı çekilmez derecede olmuştu. Sanki başımın iki yanından sıkıştırıyorlardı. Gözlerimin altı yanıyor, gözlerim kararıyordu. Ellerimle önüme gelen saçları iterek, yere çömeldim. Avucumla başıma destek yaptım. Chels bana şaşkın şaşkın bakıp, iyi olup olmadığımı soruyordu. Benimse aklımdan sadece çantama poşet alıp almadığım geçiyordu. Chels'den özür dileyerek arabaya bindim. Kafamı direksiyona yaslayıp gözlerimi kapattım. Bütün günü düşünürken, görüntüler kaymaya başladı. Uykuya dalmak üzereyken telefonun mesaj sesiyle hopladım. Etrafıma bakındığımda hala otelin otoparkındaydım. Önce neden burada olduğumu kavrayamadım., sonra yoldayken uyuyakalmadığımı şükrettim.

Telefonuma gelen mesajı okumaya başladım.

"Sizlere kızlarla takılmaktan koşlanmayan dedikodusunu
vereceğim. Kim diye merak ettiğinizi buradan duyabiliyorum. Jake Hall'dan bahsediyorum.


Kim?!

Yaramaz J insan kuzeniyle öpüşür mü ?

Kuzen?! J?! Claire?!

Eh tercih
meselesi tabii... Bundan önce de Gwenyth ile öpüşürken görüldü.


Gw?! Neden herşeyi en son ben duyuyorum, hem Gw... Neden?

Biraz sinirlenmiştim. Neden sinirlendiğimi bilmiyordum, J artık bitmişti. Zaten bir şey de hissetmiyorum ve bitiren ben olmuştum... Ama sonuçta, ne kadar hoş karşılayabilirdim ki. Yani Gw benim yakın arkadaşımdı. Tamam hala öyle sorun değil. Yani sadece... İlginç... Haberim olsaydı, farklı olabilirdi. Mutlu olurlar umarım... Ama kuzen?
Başta çıkıyorlar düşüncesi yarattı beynimizde. Lakin, bir kaç gün sonra da kuzeni Clarie ile ateşli bir şekilde öpüşürken yakalandı. Dikkatli ol Küçük G. Bu arada Yaramaz J gözümüz üzerinde.
xoxo,
GossipGirl."


Ne uykum ne mide bulantım ne de baş ağrım kalmıştı, her şey allak bullak olmuştu. Gw bana neden bahsetmemişti. Tamam kimse bana özel hayatından bahsetmek zorunda değil, ben de bahsetmezdim. Duygularımdan falan bahsetmeyeceğim de ama...

Çok geçmeden Gw'den mesaj geldi. Ne diyeceğini tahmin ediyordum. İçimdeki sinir olma duygusundan bir gram bile yansıtmayacağıma emindim.

"Ne düşündüğünü merak ediyorum ama açıklayabilirim , Gw.."

Hiç bir şey düşünmüyordum. Evet o öyle bilmeliydi. Kimse hesap vermek zorunda değildi. Sonuçta geçmiş geçmişte kalmıştır.

"Omg! Sadece şaşırdım. İnan bana hesap vermek zorunda değilsin... Sonuçta biten şeyler... Neyse."

Mesajı bir kaç kez okuduktan sonra gönderdim.
Evet sanırım en uygunu buydu. Cevap beklerken, telefonumdaki geçmiş mesajları inceliyordum. Ben uyurken kaçırdığım bir şey var mı diye... Dışarıdan bağırışlar duyuyordum. Kafamı kaldırmaya cesaret edemedim. Kafam hala direksiyonun üstünde telefonum kucağımdaydı. Cevap gelmesi geç olmadı.

"Hiç bi duygusallık yoktu.O "bir anda" dediklerimizlerden.Ya da hiç olmamış gibi unuttuklarımızlardan.Seviyorum seni Xxx Gw."

Ne diyeceğimi bilemiyordum. Eğer kızarsam, mutlaka bu J'nin kulağına gidecekti. Ve onun da aklı karışacaktı. Ayrıca istenmeyen kız rolünü oynayacaktım. Bu yüzden, eski sevgilisini umursamayan kız rolünü oynayacaktım. Evet.

"Bunu senden duysaydım durum daha farklı olabilirdi, bir daha böyle bir şey olursa önce ben duyayım. Ayrıca bunun için üzülmeni de istemiyorum. Bunu gönderen kişiyi araştırmanı tavsiye ederim. Ki bu kişi arkadaşın değildir. Ben de seni seviyorum, bunun aramıza girmesini istemiyorum. xoxo, esme"

Son bir kez gözden geçirdikten sonra yolladım. Evet, sanırım bu gün hiç bitmeyecekti...

Otoparkta çok kaldığımı düşünerek, arabayı Manhattan'a sürdüm.


-rp bitmiştir-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mad Nights Salonu
Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 3 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3  Sonraki
 Similar topics
-
» Mad Nights

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl RPG :: Rp Out :: Çöp kutusu-
Buraya geçin: