Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Gossip Girl Role Play Sitesine Hoş Geldiniz!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Duyurular



~
House Party kurgumuz başlamıştır katılmak için tık!




~
Seviye sistemi kaldırılmıştır.


~
Yeni Popülerlik sistemi düzenlenmiştir. Lütfen göz atınız tık!


Keyifli Role Play'ler...
Gossip Girl
~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.


Seviliyorsunuz. Xoxo

Yönetim Kadrosu
Black Pearl Melinda Pam10 Black Pearl Melinda Lalea10

 

 Black Pearl Melinda

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Black Pearl Melinda Empty
MesajKonu: Black Pearl Melinda   Black Pearl Melinda EmptyPerş. Tem. 08, 2010 6:26 pm

Melinda gözlerini acıyla açtı. Nerede ve kim
olduğunu
bilmiyordu. Etrafına baktığında karanlık bir odada, bir
yatağın
üzerinde olduğunu fark etti. Burada ne aradığını düşünmeye
başladı.
Birden kardeşlerini ve yavaş yavaş olan olayları
hatırlamaya başladı.
Annesi birkaç gün nce evden çıkmıştı ve bir
daha geri gelmemişti.
Melinda üzüntüyle iç çekti. Annesini özlemişti
ama şimdi bunları
düşünmenin sırası değildi. Neden ve nasıl buraya
geldiğini bilmiyordu.
Önce bunları hatırlaması lazımdı. Gözlerini
yumdu. Aklına evde
kardeşlerini bırakıp alışveriş yapmaya gittiği
geldi. Ardından yavaş
yavaş olayları da hatırlamaya başladı.
Alışverişe giderken adını
bilmediği, tanımadığı bir adam ona
çarpmıştı ve Melinda yere düşmüştü.
Tam yerden kalkmaya çalışırken
birden bire etraf kararmıştı ve şimdi bu
odadaydı. Bunları
düşünürken dışarıdan sesler gelmeye başladı.
Konuşanların kim
olduğunu bilmiyordu. Sesleri dinlemeye başladı.
‘Bu kızın ne suçu vardı
da
onu değiştirdiniz’
‘Suçu filan yok!
Ama
oldu bir kere. Jared kendini tutamamış ve sonuç bu Onu öldürüyordu
son
anda durdurabildim. Daha ne istiyorsun.’
dedi.


Melinda gözlerini tereddütle
açtı.Duyduğundan
hiçbir şey anlamamıştı. Değişmek mi? Ölmek mi? Son anda
durdurmak
mı? Bunların ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyordu ama
anlamıyordu.
Neyi son anda durdurmuşlardı ki? Diye düşündü. Sonradan
yavaş yavaş
anlamaya başladı.
‘Beni
öldürüyordu ama o
son anda durdurdu’
diye
fısıldadı.. Fakat
ona saçma gelen ‘neden beni öldürmek istiyorlardı ki?
Onlara ne
yaptım’ diye düşündü ama ne yaptığını bir türlü anlayamamıştı.

Onları tanımıyordu bile. Zaten tanımakta istemiyordu. Tek istediği bu
odadan
çıkıp kardeşlerinin yanında olmaktı. Yataktan doğruldu ve yavaşça

ayağa kalktı. Sanki yere bassa kırılacakmış gibi hissediyordu. Ayağı
kalktığında
kendini çok dinç hissetti. Odayı incelemeye başladı. Odada
hiç
pencere yoktu.Bir yatak, bir dolap, bir de gece lambası vardı.Gece
lambasının
olduğu yere doğru gitti ve lambayı yaktı.Lambanın yanmasıyla
daha
iyi görmeyi beklerken hiçbir değişiklik olmamıştı. Gözleri
karanlıkta
nasıl bu kadar iyi görüyordu şaşırmış ve anlamamıştı. Etrafa
bakınırken
dolabın üzerindeki aynayı fark etti. Kendini merak ediyordu.
Bu
merakını geçirebilmek için aynaya yöneldi. Aynanın karşısına ilk
geçtiğinde
bakmaya tereddüt etse de kendini incelemeye başladı. Normalde
beyaz
olan teni daha da açılmıştı. Saçlarının sarı rengi daha belirgin
ve
güzeldi. Gözlerine bakınca büyük bir şok yaşadı. Yemyeşil olan
gözleri
kırmızıya dönmüştü. Kendini bu haliyle daha güzel, daha çekici
bulmuştu
ama gözlerinin yeşilden kırmızıya dönmesine anlam veremedi ve
aklında
bir sürü soru oluştu. Zaten aklı çok karışıktı bi de bunlar
üztüne
eklenince içinden çıkılamaz bir hal alıyordu.

Tam bunları

düşünürken kapı açıldı ve içeriye iki erkek girdi. Kapının açılmasıyla
Melinda
bir adım geri gitti. İçeriye giren çocukları incelemeye başladı.

İlk giren siyah saçlı, kendisi gibi soluk bir ten rengine sahip, altın
sarısı
renginde gözleri olan bir çocuktu. 20 yaşlarında gösteriyordu.
Arkasından
girenin ise saçları koyu kahverengi, teni yine kendisi gibi
soluk
ve kendisi gibi kırmızı gözlüydü.

Odaya
ilk giren çocuk konuşmaya başladı.
‘Merhaba
ben Lucas. Biliyorum bize sormak istediğim
çok soru var ama önce
sakin ol’
dedi ve
yanında duranı işaret
ederek
‘ Bu da
Alex. Şimdi bize
istediğin soruyu sor cevaplayalım. Ama lütfen
sorularını tek tek
sor.’
dedi. Melinda derin
bir nefes aldı
ve ne soracağını düşündü. Aklında o kadar çok soru vardı
ki ne
soracağını şaşırıyordu ama daha önemlisi Lucas’ı ilk gördüğünde
ondan
etkilenmişti ve ne soracağını unutmuştu. Tekrar derin bir nefes
alarak
konuşmaya başladı.
‘Sormak istediğim, kafamı karıştıran çok soru var ama önce ben
neden
buradayım ve bendeki değişimin sebebi ne’
dedi.

Lucas ne
söyleyeceğini düşünüyordu. Nasıl
anlatabilirdi ki vampir olduğunu. Hem
de Jared’in kendini kaybetmesi
ve az kalsın öleceğini ama son anda
yetişip onu durdurduklarını.
Kafasını iki yana sallayıp aklında ki
düşünceleri uzaklaştırmaya
çalıştı. Gerekmese de derin bir nefes aldı ve
konuşmaya başladı.

‘ Mmm… şey... nasıl
söyleyebilirim
bilmiyorum. İnanır mısın inanmaz mısın onu da bilmiyorum
ama sana
her şeyi söyleyeceğim. Sen vampir oldun ve bu yüzden
görünümünde ve
bazı özelliklerinde değişim oldu ama…’
Lucas
tam konuşurken Melinda sözünü kesti ve
‘ Ne
vampir mi oldum? Saçmalama, vampir diye bir şey yoktur
!’
dedi alaycı ve bir o kadar da şaşkın bir
tavırla.
Lucas Melinda’yı nasıl inandıracağını düşündü. Dışarı çıksa
kanın
kokusunu alsa anlardı ama bunu yapamazdı. Hem insanlara zarar
geldin
istemiyordu hem de Melinda’nın kendisini kaybetmesini
istemiyordu.
Başka bir yol düşündü ama ne kadar düşünse de kanıtlamak
için bir
yol bulamadı. Lucas aklından geçenleri söylemeye karar verdi.

‘Bak seni inandırmam için dışarı çıkartmam ve
senin
kanın kokusunu alman gerekir. Böylece kolaylıkla anlarsın kana
karşı
olan hislerini ama ben senin kendini kaybetmeden önce tercihini
yapmanı
istiyorum’
dedi.

Melinda kendindeki değişiklikleri düşündü. Normalde
bunların
olmayacağını kendiside çok iyi biliyordu ve artık her şeye
inanabileceğine
karar verdi. Bunları düşünürken içinden gelen onu yakan
bir hissin
olduğunu fark etti ama bunun tam olarak ne olduğunu anlamadı.
Aklına
Lucas’ın söylediği kelimeler geldi ve birden duraksadı. Lucas
tercih
etmek demişti ama neyi tercih edeceğini söylememişti. Merakına
yenilip

Tercih etmek derken neyi
kastediyorsun
anlamadım.’
dedi. Lucas vampir
oluşunu
bütün olayları tek tek Melinda’ya anlattı ve Mlinda duyduklarına

inanamamıştı. Sonunda Lucas
‘İşte benim
gözlerim insan kanı değil de hayvan kanı içtiğim için sarı, ama insan
kanı
içenlerinde gözleri kırmızı. Şimdi sen karar ver. Ben insanları
öldürmek
istemediğim için hayvan kanı içiyorum. Peki sen ne yapacaksın'

dedi. Melinda bunun üzerine çok düşündü. O da
insanlara
zarar vermek istemiyordu ama kanın kokusunu duyduğun da ne
kadar
zorlanacağını biliyordu. Yine de insanlara zarar vermemeye karar
verdi
ve
‘Ben de senin gibi insanlara zarar
vermek
istemiyorum. Bu yüzden hayvan kanını tercih ediyorum ama ilk
başlarda
bana yardımcı olman gerekicek. Biliyorsun kardeşlerimin yanına
gidemem
ve gidebileceğim kimse yok’
dedi.

Lucas da başını evet anlamında sallayarak ‘Tabiki de istediğin kadar benim yanımda
kalabilirsin.
Ben sana yardım ederim’
dedi
ve
birlikte hayvan avlamak, Melinda’nın susuzluğunu geçirmek için
ormana
doğru ilerlediler..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Black Pearl Melinda
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Black Pearl
» Eowyn Arwen Black

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl RPG :: Rp Out :: Çöp kutusu-
Buraya geçin: