Misafir Misafir
| Konu: Uğultulu tepeler-Emily Bronte Paz Tem. 04, 2010 11:28 am | |
| 19. yüzyılın ünlü İngiliz kadın şairi ve romancısı Emily Bronte 1818-1848 yılları arasındaki 30 yıllık ömrünün bitmesine bir yıl kala yayımladığı ilk ve tek romanı 'Uğultulu Tepeler' ile tanındı. ızkardeşleri Charlotte ve Anne ile birlikte şiir kitapları da çıkaran Bronte, 'Uğultulu Tepeler'de çocukluğunun geçtiği kapalı ve boğucu bir havası olan yöreleri anlatırken döneminin edebiyat kurallarını zorlayan duyarlılığıyla dikkat çekti. nlatımındaki derinlikle başarılı bulunan ve ele alınan kahramanların her çeşit karmaşıklığını ve iç dünyalarını aktarmadaki özgünlük açısından günümüzde bile başarılı bulunan 'Uğultulu Tepeler'in 19. yüzyıl romanında önemli bir yeri vardır. Uğultulu Tepeler veya özgün adıyla Wuthering Heights, Emily Brontë'nin tek romanı. İlk kez 1847 yılında Ellis Bell mahlası ile yayımlanmıştır. Emily vefat ettikten sonra kız kardeşi Charlotte eseri yayıma hazırlayıp, Emily'nin gerçek ismi ile eserin ikinci bir baskısını yayımlamıştır. Eserin ismi konu aldığı hikâyenin merkezî figürlerinden olan bir malikâneden gelmektedir. Bugün İngiliz edebiyatının klasiklerinden sayılan roman ilk yayımlandığında hem olumlu hem de olumsuz tepkilerle karşılaşmıştır. İçiçe geçen yenilikçi yapısı karışık tepkiler almıştır. Her ne kadar ilk başlarda Charlotte Brontë'nin Jane Eyre isimli eseri Brontë kız kardeşlerin çıkarttığı en iyi çalışma olarak tanınmış olsa da, sonradan gelen eleştirmenlerin çoğu Uğultulu Tepeler'in özgünlüğü ve başarısının onu Brontë kız kardeşler tarafından çıkarılmış en iyi eser yaptığını öne sürmüşlerdir[1]. Uğultulu Tepeler'in birçok adaptasyonu gerçekleşmiştir: birkaç film, radyo ve televizyon oyunları ve iki müzikal (Heathcliff dahil). Ayrıca Kate Bush'un popülerleşmiş bir şarkısına da ilham kaynağı olmuştur ki şarkı daha sonra birçok sanatçı tarafından tekrar seslendirilmiştir. Uğultulu Tepeler, ilk yayımlandığında, dönemin en saygın edebiyat dergisi Quarterly Review’da “onulmaz biçimde canavarca”, “isyan ettirecek” nitelikte bir roman olarak değerlendirilmişti. Bugün ise, edebiyat tarihçileri bir başyapıt ile karşı karşıya bulunduğumuzdan eminler. Earnshaw çiftliğine getirilen yoksul, sahipsiz çingene çocuğu Heathcliff ile çiftliğin güzel kızı Catherine arasındaki tutku, uğultulu tepelerin laneti gibi dolaşır ortada; duygularıyla oynanan Heathcliff sevgilisinin soylu ve varlıklı Edgar Linton ile evlenmesi üzerine, her iki aileden de öç almaya kalkar. Uğultulu Tepeler, genç yaşta öteki kardeşleri gibi veremden ölen Emily Brontë’nin tek romanı olsa da, Victoria Çağı’nın gerçekçilik arayışı içinde romantik bir aykırılık olarak da tektir. Uğultulu Tepeler: Ölmeyen aşk. uğultulu tepeler müthiş bir aşk romanı KİTABIN KONUSU
Emily BRONTE, Wuthering Heights’a olayların sırasını izleyerek dümdüz bir şekilde başlayarak anlattığı için; romanda biri anne biri kız iki Catherine, biri Heathcliff’in oğlu biri bu çocuğun dayısı iki Linton vardır. Wuthering Heights adı verilen evin sahibi Earnshaw, Liverpool’dan 6 yaşlarında çingene gibi esmer bir erkek çocuğuyla geri döner günün birinde. Heathcliff adını taktığı, soyadı olmayan bu çocuğu oğlu Hindley ve kızı Catherine ile birlikte, kendi çocuğuymuş gibi büyütmek ister. Catherine ile Heathcliff birbirlerini hemen severler. Babaları öldükten sonra Catherine’nin ayyaş ve kötü bir deli kanlı olan ağabeyi Hindley, Heathcliff’e eziyet eder, sıradan bir uşakmış gibi davranır ona. Çocuklar büyüyünce Heathcliff, Catherine’nin onun gibi biriyle evlenmesinin kendisini küçük düşüreceğini duyar bir rastlantı sonucu. Bunun üzerine Wuthering Heights’tan kaçar. 3 yıl ortadan yok olduktan sonra, varlıklı bir adam olarak geri döner. Bu arada Catherine Trushcross Grange denilen komşu malikânenin sahibi genç Edgar Linton ile evlenmiştir. Catherine ile Heathcliff karşılaşınca aralarındaki tutku yeniden başlar. Catherine kendi adını taşıyan kızını romanın ortalarında doğurduktan hemen sonra ölür. Heathcliff de Edgar Linton ‘a kötülük olsun diye, onun kardeşi İsabella ile evlenir. İsabella’dan, dayısının adı verilen bir oğlu olur. Aradan 20 yıl kadar geçer ve Heathcliff Earnshaw ailesinden de, Linton ailesinden de öcünü almayı sürdürür. Yine sırf kötülük etmek amacıyla kendi oğlunu, Edgar Linton ‘un ve Catherine’nin kızı Cathy ile zorla evlendirir. Earnshaw ile Linton ailelerinin malına mülküne, yani Wuthering Heights ile Trushcross Grange ‘e el koymanında yolunu bulur. Kendisine yapılan eziyetlerinin hıncını almak için, Hindley Earnshaw’a da, oğlu Hareton’a da bir köpek muamelesi yapar. Oğlu öldükten sonra, Heathcliff’de ölür. Romanın sonunda gencecikken dul kalan Cathy ile Hareton evlenir. KİTABIN ANA FİKRİ George Samphon, 1941’de çıkan The Condise Cambridge History of English Litherature’da Wuthering Heights bir düş gücünün büyük ürünü sayar. Wuthering Heights’a “Yüce bir düş gücüyle ta bir bilgisizliği birleşmesi” sayar. uğultulu tepeler / Yorumlar ...
* ilk basımı rüzgarlı bayır olarak yapılan emily bronte'nin eşsiz romanı.
*catherine ile heathcliff'in aşk ve nefreti iç içe geçmiş ilişkilerini anlatan mükemmel bir edebi eserdir. emily bronté'nin yaşadığı zamanı ve kısıtlı yaşam alanı düşünüldüğünde hayal gücünün ve edebi yönünün gücü ortaya çıkıyor.
* sancılı bir aşkı detaylarıyla resmederek anlatan emily bronte başyapıtı. sinemaya aktarılmış ve başrollerinde ralph fiennes ile juliette binoche yer almıştır. filmde, rüzgar sebebiyle sürekli çarpıp kapanan pencere motifi finalde yer almıştır. kitap ve filmin finali, pencerenin bulunduğu odada gerçekleşmektedir.
* romanı okuduktan sonra "nasıl yani?" "böyle bir aşk varolmuşmudur acaba?" gibi kesin ve net cevabı olmayan soruları kendime sorduğum, yıllar sonra tv'ye uyarlanmış filmini seyrettiğim zaman çıldırdığım, koşarak dr'larda vcd'sini aradığım, bulduğumda cd kapağındaki "a passion...an obsession" sloganını gördüğümde titrediğim, filmi eve dönüp tekrar izledikten sonra, kesin olarak, ingiliz dili edebiyatı tarihinde yazılmış en muhteşem eserlerden biri olduğuna karar verdiğim, olaylar örgüsü, semboller sürgüsü ve hayatın tam bir kısırdöngüsü olduğunu gösteren, eşsiz eser.
* emily bronte'nin sürükleyici romanıdır.
* sinemaya da uyarlanan emily bronte romanı. filmde heathcliff'i ralph fiennes başarıyla oynamıştır. vizelerden ya da finallerden önce kitap hakkında bilginiz yoksa filmini izlemeyi şiddetle tavsiye ederim. iki saatinizi ayırarak yeterli bilgi donanımına sahip olabilirsiniz.
* okurken kendinizi romanın için de kaybettiğiniz,dümnyayı unuttuğunuz,sanki o mor tepelerde heathcliff ve cathy'nin aşkınıa tanık olduğunuzu hissettiğiniz ,orjinalini okuduğunuzda derin tasvirlerin etkisinden günlerce kurtulamadığınız bir kitap.ve aşk hakkındaki düşüncelerinizi allak bullak ediyor kitabı bitirdiğinizde.nefretin bazen aşktan güçlü olabildiğini görüyorsunuz.
* aşk betimlemesinin hat safhaya ulaştığı bir roman... "heatcliff e olan sevgim o ormandaki ölümsüz kayalıklar gibidir.kayalıkların görüntüsü çok hoş değildir fakat onlarsız olmaz."
* 1933 teki ilk çevrimi ile döneminde büyük yankı yaratmış klasik basyapıttır.
* Emily Bronte'nin kötüye hak verdiren romanıdır. Bronte, Heathcliff karakterinin Cathy'den intikam almasını sağlarken aşkın en doğal yanını sergiler gibidir.
* ingiliz edebiyatının en kıyak aşk romanlarındandır. üzerinde en fazla durulan karakter ise heathcliff' tir. romantik gerçekçi yazar olan emiliy bronte eseridir. aşk ve aCI BiR iNTiKAM ROMANIDIR.
* heathcliff'e içimizin acımasına sebebiyet veren klasik ingiliz edebiyatı eseridir.
emily bronte, en az kardeşi charlotte kadar başarılıdır. insanda geçmiş zamana dönmek, yanan şöminenin kenarında koca mutfakta oturmak özlemi uyandırır. nelly'nin yamağı falan olmaya razıyım.
roman, klasik dokusu bozulmadan filme de aktarılmıştır. ralph fiennes ve güzeller güzeli dilber juliette binoche dünya üzerindeki en hüzünlü aşkı anlatmıştır filmde.
* Romanın sonunda Heathcliff'in hayaletinin bir çocuk tarafından görülmesi kabusun bitmediğini anlatır. Bütün kötülükler sanki ölümün sonrasında da devam edecektir... gerçekten çok güzel, çok etkileyici. öneririm. alıntıdır. |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Uğultulu tepeler-Emily Bronte Paz Tem. 04, 2010 5:15 pm | |
| Kesinlikle okuduğum en güzel yabancı klasiklerin arasındadır Karakterleri sevme ve sevmeme arasında kalmış, hepsine bir noktada üzülmüşümdür. Kurgu ve karakterler çok iyiydi Her birinin iyi bir tarafı olduğu kadar olumsuz özellikleri de vardı. Emily Bronte kesinlikle iyi iş çıkarmış |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Uğultulu tepeler-Emily Bronte Paz Tem. 04, 2010 8:10 pm | |
| diğer kitaplarıda çok hoştur. tavsiye ederim^^ |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Uğultulu tepeler-Emily Bronte Ptsi Tem. 05, 2010 8:59 am | |
| Ben okumadım ama okurum inş. =) |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Uğultulu tepeler-Emily Bronte Ptsi Tem. 12, 2010 1:45 am | |
| |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Uğultulu tepeler-Emily Bronte Çarş. Tem. 21, 2010 9:15 am | |
| Kurgusu çok güzeldir.Gerçekten çok sevdiğim kitaplardan biri |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Uğultulu tepeler-Emily Bronte Cuma Ağus. 27, 2010 6:15 pm | |
| Bu kitabı Twilight serisinde Bella okuyordu. Bende merak edip aldım ve okudum. Gerçekten güzel kitaptı.
|
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Uğultulu tepeler-Emily Bronte Çarş. Eyl. 08, 2010 12:56 pm | |
| Her sene bir kere okurum bu kitabı. Kitap boyunca ölse de kurtulsam dediğim karakterin her ölüşünde ağlarım. Bu kadın gerçekten çok iyi, kesinlikle herkesin değer vermesi gereken bi' yazar. |
|