Bugün Cosette ile buluşacağını tamamen unutmuştu, programını telefonundaki hatırlatıcıya sürekli yenileyerek kaydetmesi hep iyi oluyordu. Daha buluşmaya iki saat kala o ne kadar uğraşsa da güzel bir ses bulamadığı alarmı ötmeye başladı. Laela yataktan kalkıp alarmı kapattı. Önce iyi bir duş alması ve ne giyeceğine karar vermeliydi. Bakım dolu bir banyodan sonra, odasında yeni aldığı Secret'ın iç çamaşırı tasarımlarından the push-up hook-up serisinden aldığı turuncu iç çamaşırlarını giydi. Bir Yukarı Doğu Yakası kızı her zaman her şeye hazırlıklı olmalıydı. Mini dar elbisini geçirdi üstüne, bir öğle yemeği için o kadar süslenmesine gerek yoktu. Zaten bedeni ne giyerse giysin onu mükemmel göstermeye yetiyordu. Her kıyafeti gibi bu kıyafetini de ilk defa giyiyordu. Milano'da ünlü bir mağaza olan Jess'ten çıkarken son anda gözüne ilişen ve gerçek anlamıyla belki aşık olup aldığı ayakkabılar bu kıyafete en uygunuydu.Bu ayakkabıları görmese ince topukla yuvarlak ucu aynı anda bir ayakkabıda düşünmek kabus gibiydi. Ama bu ayakkabının tasarımcısı mükemmel uyumu yakalamıştı. İnce bir topukla beraber yuvarlak burunlu ama burnu açık siyah bir rugan ayakkabı. Tanrım rugana bayılıyordu. Ayrıca ayakkabının eski mermer görünüşlü tabanı da çok farklı bir hava katıyordu. Evet, bir kızın ayakkabı aşkı buydu. Arada gözünü iliştirip ayakkabısının iyi durum da olup olmadığına bakarak evin önüne gelen siyah limuzine atladı Laela, şöför nereye gideceklerini biliyordu. Butter sıcak ortamı ve güzel manzarası ile, sosyetenin takıldığı ve hatta bildiğiniz çoğu ünlüyü orada görebileceğiniz bir mekandı. Geceleri göz kamaştırıyordu, arkada çalan fransızca bir müzik ve parıldayan mum ışıkları ile harika bir ortam oluyordu. Şimdi öğlenin sıcağındaydık, mum yakmalarını ve fransız müziği beklemiyordu elbet. Sadece C.'nin orada olması yeterliydi. Laela ayakkabılarına dikkat çektirmek için daha sert basıyordu yere, saçlarını savuruyor ve her kız gibi kalçalarını kullanıyordu. C.'nin cam kenarında ki bir masada onu beklediğini gören L. yanına doğru yürümeye devam etti, elindeki küçük siyah çantayı masaya bırakıp C. ile sarıldılar. Laela C.'i gerçekten özlemişti. İkisi de karşılıklı masaya oturdular ve birbirlerine özlem dolu bakarken Laela söze atıldı. "Eee, anlat bakalım neler yaptın Paris'te?" bu gerçekten uzun bir cevap gerektiren soruydu. Laela uzun bir solukla cevabını bekliyordu.