Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Moda Çılgınlığı | Kulis Ptsi Ağus. 29, 2011 1:58 pm | |
| Rp In
Dipnot: Yalnızca modeller ve özel görevliler içindir. | |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Moda Çılgınlığı | Kulis Paz Eyl. 11, 2011 12:17 am | |
| “Sutyenim, Letterio! O lanet göz kapaklarını arala ve bana dün gece sutyenimi nereye fırlattığını söyle!’Kızın tiz, çığlığı andıran sesi dar atölyede yankılanıp, yatakta miskince uzanan gencin kulaklarını tırmalamıştı. Dış görünüşü orta yaşların sonundaki olgun bir adamı andıran Letterio halinden pekte hoşnut olmayan bir homurtuyla başını rahat yastıktan kaldırarak kıza dik dik bakmakla yetinmişti. İki genç huysuz bir ihtiyarı andıran bakışlarını birbirlerinin renkli gözlerine kenetleyip, çocuksu dürtülerinin cazibesine kapılmışken, neden dönüp dolaşıp kendini bu gıcık herifin yatağında bulduğu sorusuna cevap arıyordu Lutka. Bir sürtük olmasının dışında daha inandırıcı cevaplara ihtiyacı vardı. Sonuçta karşı koyamadığı dürtülerini başka erkeklerle de tatmin edebilirdi. Ama o bu sefer farklı yolu seçerek zor olanı elde etmek istemişti. Sonuç olarak ise hangi patikada ilerlemeye devam ederse etsin hayat, içinden çıkılmaz bir hal almaya başlamıştı. Yatakta soğuk bakışlarla kendisine bakan adamın bunu garipseyeceğini umursamadan omuzlarını silkti. Yere özensizce fırlatılmış, kendisine hayli büyük erkek gömleğini geçirdi üzerine. Birkaç saniye sonra Letterio’nun erkeksi parfümü burun deliklerini doldurmuştu. Bundan etkilenmediği söylenemezdi. Yüzünde beliren ahlaksız sırıtmayı bastırmakta zorlanıyordu. Yataktaki adam kumral, uzun saçları yaptıkları yaramazlıklar yüzünden karmakarışık olmuşken öylesine çekici geliyordu ki Lutkaya. Defileye geç kalma riskini göze alarak birkaç saat daha sevişebilirdi bu yakışıklıyla. “Gitmelisin.” Kızın kendisine yönelen bakışlarındaki büyülenmişliği fark eden adam ikisinin de hiç istemediği fakat bu gün için olması gereken şeyi sesli olarak itiraf etmekten çekinmemişti. Lutka isteksizce kareli desenlere sahip, diz kapaklarının 5-6 santimetre yukarısında son bulan gömleğin düğmelerini ilikledi. Dar atölyeye zar zor sığdırılmış gibi duran küçük koltuktan çantasını aldı, tam çıkmak üzereyken duraksayıp hiçbir şey söylemeden tekrar engel olamadığı arzuyla bakmaya başladı adama. Letterio üzerindeki saten çarşaftan kurtularak yataktan kalktı, kızın yanına ilerleyip minik bedenini Lutka’da her zaman güven hissi uyandıran kaslı kollarının arasına aldı. Aralarındaki boy farkı yüzünden hafifçe eğilip, kızın dağınık, altın sarısı saçlarına minik bir öpücük kondurdu. “Git. Geri döndüğünde resme kaldığımız yerden devam ederiz.”İkisinin de aynı anda yüzlerinde beliren gülümsemeyle odanın bir köşesinde duran nü portreye kaydı bakışları. Kara kalemle yapılan çizim Lutka’nın vücudunun bazı kısımlarının kusursuz bir kopyasıydı. Sorun şu ki, resim günlerdir, Letterio’nun Lutka’ya nasıl durması gerektiğini gösterirken bedenlerini saran alev yüzünden tamamlanamıyordu. Genç kız kendisini saran kolların arasında çabuklukla dönerek, parmak uçlarında yükseldi. Ulaştığı dolgun dudaklara zararsız bir öpücük kondurup hiçbir şey söylemeden küçük atölyeden çıktı. * * * Rahat, geniş bir sandalyede oturmuş, bir bacağını diğerinin üzerine atmıştı. Sol elinin parmaklarındaki kırmızı ojenin kurumasını beklerken, sağ elini kendisiyle ilgilenen görevliye uzatmış hareketsizce bakımlı tırnaklarını boyamasını bekliyordu. Üzerinde pembe, saten bir bornoz vardı. Minicik bornozun altında ise podyumda büyük bir özenle taşıyacağı kostümü bulunmaktaydı. Göz kapaklarını örtmüş, bir an olsun kıpırdamadan beklerken dün gecenin yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışıyordu. Kulaklarını dolduran müzik sesine odaklanmıştı, kulisteki panik havasını andıran gürültüyü duymamak için elinden geleni yapıyordu. Yüzündeki makyaj gergin surat kaslarının daha da gerilmesine neden olmuştu. Yüzünü ifadesiz tutabilmek adına büyük çaba sarf ediyordu. Zira her şey bayan Lubalie tarafından planlandığı üzere mükemmel olmalıydı. Küçük detaylara çoğu insanın aksine daha çok önem veriyordu Lutka. Detayların bütünü yücelttiğini düşünüyordu. Bütünü göstermekte, detaylar daha ön planda tutulmalıydı ona göre. Hareketsiz oturmaktan sıkılmıştı. Uzun bacağını diğerinin üzerinden indirirken huzursuzca kıpırdandı. Göz kapaklarını araladığında minyon tipli görevliyle buluşmuştu bakışları. “Bayan Sjörgen. Bitti.” Kızın neşeli ifadesine, gülümseyerek başını sallamakla yetindi Lutka. Görevli malzemelerini toplarken kulise bir göz gezdirdi. Herkesin kendi hazırlıklarıyla ilgileniyor olması olası bir kargaşayı önlüyordu, bu iyi bir şeydi. Aynı zamanda ana salondan yükselen sesler azda olsa heyecanlandırıyordu genç kızı. Tırnaklarına dikkat ederek sandalyeden kalktı. Topuklu ayakkabısının tıkırtıları eşliğinde kuliste ilerleyip birkaç muzur adımla kulisin erkekler için ayrılmış, cam bölmenin arkasındaki kısmına geçti. “Merhaba beyler!” Coşkulu ses tonuyla erkek modeller tarafından fark edildiğinde yaramaz bir çocuk gibi kıkırdadı. Genç adamların şikayetçi bir tavır takınmasıyla bakışlarını kusursuz bedenlerin üzerinden çekip kulisin kızların bulunduğu kısmına geri döndü. Küçük ziyaretinin ardından sandalyesine geri dönmüş, bir an önce defilenin başlamasını bekliyordu. |
|