Misafir Misafir
| Konu: Maziden bir dost... Paz Ağus. 07, 2011 12:02 am | |
| Karakterler: Laela Cryptic - Leonardo Xavi Gonzalo Saat: 1:00 A.M. Geçmiş... Anılar... Hatıralar... Düşününce her biri tek tek acı veriyordu esasında. Bırakıp gitmeler, yasaklar ve gerçeklerde yüzleşememeler. Hayat hep eksik olmuştu şu geçen üç senede unutmadığı tek bir kişi vardı zaten. Hayatındaki çoğu insanı tek tek çıkarmış ya da onlarla konuşmayıp unutulmayı denemişti. Yinede arada unuttuğunu düşünsede aklında bir kişi vardı ve şimdi o kişiyle tekrardan buluşacaktı. Aceba ne kadar değişmişti? Hayatına neler olmuştu? Hepsini merak ediyordu ve esas soru o kadar zamandan sonra birbirlerini tanıyabilecekler miydi? Bunları düşünürken bir yandan da bavulundan çıkardığı kot pantolonunu alıp yatağın üstüne atmıştı. Tek tek giyeceği kıyafetleri yatağın üstünde biriktirip toptan giyinip dışarı çıkacak ve randevuya geç kalmadan oraya varacaktı. Bavulunu karıştırırken yanından ayırmadığı resim ansızın geli verdi eline. Evet, Laela ile gitmeden önce çektirdiği fotoğraflardan birisiydi tabikide. Yanından hiç ayırmamıştı ve bol bol o resime bakıp çok kez hatıralara dalarak uyumuştu kaldığı yerlerde. Bugün pek bir şey düşünmek istemiyordu iyisiyle, kötüsüyle bugün gelmesini istemiyordu hiçbir şeyin aklına. Sonuçta bunca yıldan sonra buluşacaklardı tekrardan konuşacaklardı, dertleşiceklerdi, neler değişmiş göreceklerdi. Hemen kot pantolonunu giydi. Üzerine uyumlu bir T-shirt geçirdikten sonra cüzdanını ve cep telefonunu bir spor çantasına koydu ve evin kapısını çekti. Şu sıra otelde kaldığı için kartla açılan kapı sistemi vardı neyseki ve o kartı cüzdanından çıkarmıyordu pek. Bu yüzden anahtar derdinden kurtulmuş sayılabilirdi. Asansörü beklemek yerine hızla merdivenlerden aşağıya indi ve resepsiyonda duran çalışana elini kaldırıp çıkıyorum gibisinden bir işaret çaktı. Ardından otelden çıktı ve valeye arabasını getirmesini söyledi. Birkaç dakika da böyle geçirdikten sonra tam on beş dakika kala arabasına atladı ve hemen yola koyuldu. Neyseki trafik yoktu ve birkaç dakika önceden 92nd Street Plajı'na gelmişti bile. Şimdi ya bekleyecekti bir umut değişmemiştir diyerek. Ya da arayıp buluşmak için tam bir nokta seçecekti. Şuan en mantıklı şey beklemekti ve O da beklemeye koyuldu içinde değişik bir mutluluk hissiyle ve elinde bir bira şişesiyle...
En son Leonardo Xavi Gonzalo tarafından Ptsi Ağus. 08, 2011 5:32 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Maziden bir dost... Paz Ağus. 07, 2011 2:16 pm | |
| Bekliyor ama kimse gelmiyordu. Yine geç kalmıştı saatine baktı ve birasından bir yudum daha aldı. Sahildeki tek yalnız insan olması da biraz sinirlerini bozmuştu esasında. Yinede sakin bir şekilde bekledi... Denizden yansıyan ay ışığıyla, dalgaların sesleriyle ve havadaki o tatlı iyot kokusuyla rahat ve huzur dolu bir halde beklemeye devam etti. Karanlıklarla kaplanmış biri, karşısında bir an için duruğunu sonra hareketlenerek üzerine doğru geldiğini fark etti . Elindeki bira şişesini biraktı ve O'na doğru yürümeye başladı. Yaklaştıkça dolunay ışığı sayesinde seçebildiği tek bir şey vardı bu gelen kişi bir bayandı ve tahmin ettiği kişi olma olasılığı çok yüksekti. Kalp atışları bir an hızlanmıştı biraz önce O'nu rahatlatan iyot kokusu artık hiç bir işe yaramıyordu anlaşılan. Nefesi kesilmeye başlamıştı, bir an durdu ve kendine gelmek için kafasını salladı bir an ve sonunda karşı karşıya geldiler. Gözlerinin içine baktığında hemen anlamıştı O'nun Laela olduğunu. Gözleri dolmuştu bunca yıldan sonra. O ses, o gülüş hiç değişmemişti hala o sevimli ses tonu ve gülüşe sahipti. Duydukça ve gördükçe insana neşe saçan o ses ve gülüş işte...
" Evet, uzun zaman hemde çoook uzun zaman. Seni tanıyamayacağımı düşünüyordum ama sesini ve gözlerini gördükten sonra esasında fazla değişmediğini sadece biraz daha güzelleştiğini anladım. Bende çok özledim seni hemde düşündüğünden fazla ve de üzgünüm bu gidiş konusunda hiçbir şey söylemediğim için."
Gülümsedi bir an ama sonradan suratı değişti yine. Hiçbir şey söyleyememişti neden gittiği hakkında. Söylememeliydi belkide. Düşünceliyken suratına o şapşal gülümsemeyi takınamıyordu. Sonradan mutsuzmuş gibi gözüktüğünün farkında vardı ve kendine çeki düzen verip tekrardan Laela'nın gözlerine baktı. O eski anıları depreşti yine. Barda söyledikleri gece olanlar ve bunları yediremeyip çekip gitmesi, Leo'nun. Hiç değişmemişti esasında sadece daha güzel daha alımlı bir haldeydi. Sonra kendini düşündü. Çok değişmişti Leo esasında. Görsel olmasada içinde çoğu şey değişti. O tanınan eski Leo yoktu artık. Yani öyle düşünüyordu şuan. Ama sonuçta yeniden New York'daydı ve bir an hala eskisi gibi hissetmeye başlamıştı Laela'yla karşı karşıya gelince.
"Bu kadar zamandan sonra böyle bakıp durmayacağız herhalde. Nasılsın? Neler değişti hayatında? Bana sorarsan anlat anlat bitmicek sanırım. Ondan önce senden başlayalım mı?"
Yüzüne yine bir gülücük yerleştirip gözlerine bakıyordu. Şuan etrafında olanlar dolunay, deniz, sahildeki gereksiz insanlar ve zaman umrunda değildi. Sadece o kadar zaman hayatından çıkarmaya çalıştığı ama bir türlü beceremediği insanla tekrardan konuşmak ve eskisi gibi olmak istiyordu. Üç sene boyunca neler yaşadığını, kimlerin yanında olduğunu, neler yaptığını... Hepsini merak ediyordu. Tabi eğer Laela da merak ediyorsa bu konuda pek ağzını açıcağını düşünmüyordu. Bu üç senede yaşadığı şey çoğunlukla acıydı zaten ve bundan bahsetmek istemiyordu şu anda.
En son Leonardo Xavi Gonzalo tarafından Ptsi Ağus. 08, 2011 5:32 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Maziden bir dost... Ptsi Ağus. 08, 2011 5:30 pm | |
| Umduğu gibi devam etmeyen şeylerden sonra anlamıştı ki bir hata yapmıştı. Esas ilk O'na değil kendisi anlatmalıydı neler yaşadığını. Neden çekip gittiğini söylemeliydi belkide. O'na sarılıp her şeyi tek tek anlatmayı düşündü... Ama olamazdı öyle bir şey yapamazdı işte. Anlaşılması imkansız bir durumdaydı. Gitmesinin nedeni O'na ihanet ettiğini düşünmesiydi esasında. Bir daha yüzüne bakmaz korkusuyla kaçıp gitmişti New York'dan. Kalbi üç sene boyunca daha da kırılmıştı. Esasında çok özlemişti O'nu. Yalanda söylemek istemiyordu. Hayatında birkaç kişi olmuştu ama hepsi tarafından terk edilmişti daha hiçbir şey yaşamadan. "Senin içinde başka biri var." diyip evin veya odanın kapısını çekip çıkmıştı hepsi. Tabi bu sırada kalbi taş kesilmişti. İnsanlarla olan ilişkileri tamamen berbat bir hal almıştı. İnsanlarla konuşmak bile hoşuna gitmiyordu. Evet, üç sene böyle geçmişti ama bunları anlatmaktan çekiniyordu. Aile diye bir kavramı kalmamıştı zaten sadece yaşayan insancıklar olarak görüyordu hepsini. Sadece kardeşi vardı önemli olan en azından O'na bazı dersler veriyordu Leo'ya benzememesi için. Kafasında verdiği cevapları ağzından kelimelere dökmek inanılmayacak zor bir şeydi şuan. Git gir gökdelenin tepesinden atla deseler daha kolaydı yani. Kendi dertlerine dalmaktan kurtulduğu bir sırada Laela'ya doğru baktı yine ve yanağından süzülen bir damla göz yaşını izledi. Yavaşça toprağa düşüşünü gördü. Bu yetmişti her şey için. Elini uzatıp dokunmak istediği sırada geri geri yürümeye başladı ardından ellerini suratına götürüp bir şeyleri sildiğini fark etti. Evet... Ağlıyordu ve bunun tek sebebi Leo'ydu. Bunca yılın ardından, gereksiz sorularla kafasını karıştırmıştı ve ansızın çıkıp buluşalım mı diye mesaj atmıştı yüzsüzce. Kendinden nefret ediyordu. Laela'nın söylediği daha doğrusu hıçkırıklar arasında seçebildiği kelimeler kulağında çınlıyordu. Büyük bir hata yapmıştı niye geri gelmişti ki? Doğru söylüyordu kız. Yere düştüğü an hızla yanına koştu ve O'na dokunmak için tereddütlü bir şekilde başında dikilebildi sadece. Her şeyi bir anda bir kenara bıraktı ve sarıldı Laela'ya...
"Biliyorum. Haklısın... Ne dersen haklısın hemde. Gitmemeliydim. Ama sebeplerim vardı. Suratına bakacak yüzüm yoktu. Yani beni bir daha görmek istemeyeceğini düşündüm. Kaçtım, gittim, uzaklaştım. Kurtulurum sandım ama pek kurtulduğum söylenemez. Değiştim çok değiştim. Hiçbir şeyi umursamaz oldum ama işte tek bir şeyi tam değiştiremedim ya da unutamadım tam anlamıyla. Yalan söylemeyeceğim denedim unutmayı ama şuanki konumumdan da anlayacağın için başaramadım. Tekrardan geldim karşına geçtim. Unutmuştur belki dedim, seni kesinlikle üzmek istemedim. Bunu bil. Eğer üzüleceksen şuan çekip giderim bu anı yaşamamış oluruz sen beni görmemiş olursun... Belki de unutursun işte..."
Suratını kendine doğru çevirdi ve elleriyle yanaklarından süzülen yaşları sildi. O'nu üzmek istemiyordu esasında. Sadece geri gelmişti ve görüşmek istemişti işte. O'nu görmek istemişti. Nasıl değiştiğini merak etmişti ve mutlu olup olmadığını görmek istemişti. Belki mutluydu ama Leo'nun bu isteği Laela'yı şuan kesinlikle mutsuz yapmıştı. Kendini affetmiyecekti asla bunun için. Bunun için yine gitmeyi düşündü ama tekrardan arkasını dönüp gitmek O'na aynı şeyleri tekrar yaşatmaktan başka bir şey yapmayacaktı. New York'a geldiğinde taş gibi olan bir kalbı vardı ama şuan yumuşamış durumdaydı. Anlatacağı şeyleri anlattıktan sonra O'ndan bir cevap bekliyordu iyi veya kötü. Bu yüzden şaşkın ve mutsuz bakışlarla izliyordu Laela'yı. |
|