Misafir Misafir
| Konu: Angelica Paz Eyl. 05, 2010 9:39 pm | |
| Ad Soyad : Angelica Myth Cinsiyet : Bayan Seçiminiz : Şöhret Örnek Rp : - Spoiler:
Winter bir yandan özenle hazırlanan kahvaltının tadını çıkarırken diğer yandan annesinin bitmek bilmez öğütlerini sıkıntıyla dinliyordu. Emma Psyche, Winter kendini bildi bileli böyleydi. Kızının yaptığı ilk büyüde, mezuniyetinde, sahneye her çıkışında herkesten çok heyecanlanır, öte yandan ortalığı birbirine katardı. Winter bu açıdan kesinlikle annesine çekmemişti. O kolay kolay heyecanlanmaz, panik yapmazdı. Kendine güveni sayesinde de elini attığı her işten alnının akıyla çıkmasını bilirdi. Ama bugün işler biraz değişikti. İlk kez böyle büyük bir organizasyona katılacaktı. God’s Devils Kraliyet Şenlikleri’nde… Grup aslında beş yıldır vardı ama ünlü olmalarından bu yana sadece iki yıl geçmişti ve albümleriyle bir çok kişinin sevgisini kazanmışlardı. Şimdiyse Kraliyet’te; gerçekten dikkate alınacak bir başarıydı. Winter’ın bu olaya tepkisi yalnızca mutluluk dolu bir gülümseme olmuştu. Nigel ona inanamayarak bakmış ve nasıl bu kadar rahat olabildiğini sormuştu. Winter hayatında onun kadar heyecanlı bir çocuk görmemişti. Bugün de saatler önce uyanıp oradan oraya koşturduğundan emindi. Bu düşünceyle gülümsedi ve sonunda doyduğuna kanaat getirip masadan kalktı.
“ Winter? Söylediklerimi duydun mu?” Winter arkasını döndüğünde azarlayan bakışlarıyla annesini gördü. “ Kusura bakma anne. Ne diyordun? ” “ Bugün harika olacaksın, tatlım. Ah, sakın heyecanlanma. Karnının doyduğundan eminsin, değil mi? Sahnede bayılmak istemezsin elbette…” Winter gözlerini devirip annesinin sözünü kesti. “ Anne heyecanlı olan ben değilim, sensin. Lütfen, sorun yok. Şimdi çıkıp hazırlanacağım.” Emma, yalnızca bir annenin gözlerinde görebileceğiniz merhametli bakışlarla kızının yanına gitti ve ona sıkıcı sarıldı. Winter da aynı içtenlikle karşılık verdi. “ Seni seviyorum anne. Akşam görüşürüz.”
~ Heaven Cafe’ye girdiğinde gördüğü sahne onu hiç şaşırtmadı. Gelen tek kişi Nigel’dı ve Issa’yla çene çalıyordu. Issa da her zamanki tatlılığıyla gülümseyerek Nigel’ı dinliyordu. Onlar dışında sadece birkaç çalışan vardı kafede. Konserlerde kullandığı beyaz çantasını ve kemanını masalardan birine koyup yanlarına gitti. “ Selam Nigel. Nasılsın Issa? ” “ Hoş geldin canım. Bir şey içer misin?” Winter bir kahve istedikten sonra onları yalnız bırakıp eşyalarını koyduğu masaya gitti. Aslında yalnız kalmamalı, bu konuya fazla takılmamalıydı ama olmuyordu. Günlerdir aklını kurcalayıp duruyordu işte. Dwayne onu seviyor muydu? Karşılık verirken sarhoş muydu? Ya da hatırlıyor muydu? Bütün bunların cevabı Dwayne’deydi ve o her zamanki gibi gecikmişti. Aslında tüm suç Winter’daydı. Hangi akla hizmet Dwayne’i öpmüştü sanki. Dwayne’in bunu herhangi birine söylememiş olduğu umut ediyordu. Eğer Dwayne’in ona karşı bir ilgisi yoksa bu işten bir an önce sıyrılmalıydı. Ve bu konuda onunla nasıl konuşacağına dair hiçbir fikri yoktu.
Nigel’ın bağırmasıyla başını kaldırdı ve Dwayne’le Elena’nın girdiklerini gördü. Çocuk haklı olarak Dwayne’e söyleniyordu ama onun her zamanki umursamaz tavrı üzerindeydi. Winter alışık olmadığı baş dönmesine rağmen iyi görünmeye çalıştı. Her ne kadar içinden ağlamak geliyorsa da ayağa kalktı ve gülümseyerek yanlarına gitti. Winter gibi güçlü bir kızın Dwayne’i gördüğü zaman böylesine kendisini kaybetmesi şaşılacak bir durumdu. Winter bile kendisini tanıyamıyordu. İçindeki hisleri bastırmak için büyük çaba sarf etse de her daim başarısızdı. Dwayne’e karşı koyamıyordu. “ Hazırsanız çıkalım artık. Daha yapacak işlerimiz var.” Gözleri Dwayne dışında herkesin üzerinde dolaşmıştı bunları söylerken. Ama onunla göz göze gelme fikri kesinlikle mantıklı değildi. Şu an yalnızca konseri düşünmeliydi. Yalnızca konseri.
Saraya geldiklerinde Winter eski günlerini hatırladı. Buraya defalarca gelmişti. Özellikle çocukken her ay annesiyle şenliklere gelirlerdi. O zamanlar gösterileri hayranlıkla izlerdi. Bir gün sahnede olabileceği hiç aklına gelmemişti. Oysa şimdi yanlarında kraliyetten bir adamla kulise doğru yürüyorlardı. Belli belirsiz de olsa içinde heyecanı hissetti. Sahneye çok kez çıkmıştı ama asla bu kadar çok kişinin önünde değil. Ve bugün kafasını yeterince işine veremediğinden tedirgin oluyordu. Belki Dwayne’le konuşmayı başarsa rahatlardı ama vakit bulabileceğinden emin değildi. Bir an önce hazırlanırsa belki konuşmak için zamanı da olurdu. Soyunma kabinlerinden birine girdi. Annesinin aldığını yeni siyah elbisesini üzerine geçirdi. Siyah incilerden oluşan uzun bir kolyesini taktı. Hafif topuklu ayakkabılarını da giydiğinde makyaj için hazırdı.
Son kez aynada kendisine baktı. Kabinden çıktığında Nigel hararetle Dwayne’e bir şeyler anlatıyordu. Elena ise henüz ortalıkta yoktular. Winter aynanın önündeki sandalyelerden birine oturdu ve makyöz kıza nasıl bir makyaj istediğini kısaca tekrar anlattı. Kız onu konsere hazırlarken Winter’ın gözü Nigel’la konuşan Dwayne’deydi. Aslında yaptığı şeyin yanlış olduğunu düşünmüyordu. Dwayne’i sevdiğinden emindi ve karşılığını alabilmek için elinden geleni yapardı. Onu öpmesi planladığı bir şey değildi ama kötü bir sonuç doğuracağı da kesin değildi. Aynada Dwayne’in ara sıra gözünü ona kaydırdığını görünce tüm olanları hatırladığını anladı. Ve daha fazla kıvranmak istemiyordu. Bu iş şimdi bitmeliydi. “Bu kadarı yeterli gerçekten. Daha fazla fondöten sürmek istemiyorum. Teşekkür ederim. Saçlarımın arkasını biraz daha kabartabilir misin?” Kız saçlarıyla uğraşmaya başladığında Elena da yanındaki koltuğa oturmuştu. “ Harika görünüyorsun canım.” “ Teşekkürler Winter. Sen de öyle.” Winter bir an onun bilip bilmediğini merak etti. Daha fazla kendini meraklandırmadan yerinden kalktı ve kemanını da alıp Dwayne’in yanına gitti.
Kemanı boynuna yerleştirdi ve çalacakları ilk şarkıdaki can alıcı kısmı çalmaya başladı. Dwayne onu fark edip başını gitarından kaldırdı. Winter çalarken ona bakmıyordu ama izlendiğinin farkındaydı ve bu hoşuna gidiyordu. Karşısında yüzlerce seyirci onu izlerken böylesine heyecanlanmıyordu. Bu, bambaşkaydı. Kemanı indirdiğinde Dwayne’in gülen gözleriyle karşılaştı. O an gelmişti. “ Hazır görünüyorsun. Heyecanlı mısın?” Konser için mi yoksa senin için mi? “ Senden daha fazla değil.” İkisi de gülümsedi. Kısa bir sessizlikten sonra Winter artık konuşamaya başlaması gerektiğini anlamıştı. “ Dwayne ben… Geçen gece için özür dilerim.” Bir şey söylemesini bekledi ama Dwayne ona bakmıyordu bile. “ Her neyse… İkimizde kendimizde değildik. Bunu unutabiliriz.” “ Winter aslında…” Elena’nın sesiyle Dwayne’in söyleyecekleri yarım kaldı. “ Hadi ama. Dışarıda millet bizi bekliyor. Son hazırlıklarınızı yapın.” Winter derin bir şekilde iç çekti. Tam zamanıydı. “ Bunları sonra konuşuruz.” Dedikten sonra Dwayne ona bakmadan yanından ayrıldı. Winter da yaşlar henüz gözlerine dolmadan bastırmayı başardı. Dwayne’le konuşmuştu ama hala hiçbir şey bilmiyordu. Ama kendisini daha iyi hissediyordu. Sahneye çıkmaya fazlasıyla hazırdı.
|
|
Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Angelica Paz Eyl. 05, 2010 10:37 pm | |
| Constance Billard III. Sınıf | |
|