Ad Soyad: Eleanor Cooper
Cinsiyet: Dişi
Seçiminiz: ( Kariyer, Şöhret) Şöhret
Örnek Rp: Eski bi rp.
Mm anımsıyor gibiyim.Evet sanırım yeni bir sevgili yaratırken kafamda dalmış ve yarattığım sevgiliyle gayet lüks bir yerde kahvaltı ediyorduk.Düşüm oldukça ilerlemişti.En son bana evlenme teklifi etmek için -evet bu sadece bi' düş- dizlerinin üzerine çöktüğünü hatırlıyorum.Yastığımla o kadar bütünleşmiştim ki adeta bir annenin yavrusunu tüm şefkatiyle kucaklaması gibi.Zaten esen rüzgarın tenimde uyandırdığı canlılık verici hisle kalkacaktım ki tekrar içim geçmişti.O da ne! Lucy'nin o kulak gıcıklatıcı kahkahasıyla yerimden sıçramıştım.Ürkmüştüm çünkü uykuda ölüden farkım olmuyordu.Sonuç olarak haberim olmadan ani yapılan hareketleri doğal karşılamam mümkün değildi.
Günaydın, sevimli ve korkak kuzenim.
Birde alay etmesi yok mu?Seni cadı bunun karşılıksız kalacağını sanıyorsan yanılıyorsun.Hatta tekrarlanmaması için kendisinede aktarmıştım içimden geçenleri.
Hey sen napıyorsun?Beni çok ürküttün.Bunu asla unutmayacağımı en kısa sürede karşılıksız bırakmayacağımı bilmeni isterim.Peki sakinim ve günaydın.
Bilmiyorum ne kadar kızdırsada onu çabuk bağışlamama neden olan sevimli bi' suratı var.Tekrar az önce olanlara bi' kahkaha patlattı ve birşey söylemeye hazır gibi sallanmaya başlamıştı.Nihayet kendine gelmiş ve konuşmaya başlamıştı.
Çıkıp alışveriş yapmaya ne dersin?
Evet.Tam para saçınca kendimi rahata ermiş hissedeceğim bi' hava durumu vardı zaten.Bu teklifini hiç düşünmeden kabul edeceğimi kendide benim kadar biliyordu.
Neden olmasın!Şimdi odamdan çık ve beni bekle.Sadece bir kaç dakikada hazır olacağım.
Evet, kesin bir kaç dakika sürer.
Kapıyı suratına çarpma zevkini bana tattırmamıştı malesef, bu alaycı cümleyi söyleyip kendi çıkmıştı.Evet aslında giyinmem uzun zaman alıyordu genelde çünkü, dikkat çekmeyecek kıyafetlerden hoşlanırım ve o kıyafetlerden benim dolabımda bulmak gerçekten zor.Her zaman basit şeyler almaya çalışırım fakat her dişi gibi o süslü kıyafetleri görünce benim de aklım gidiyor.Dolabımın %61 basit diyerek aldığım ve hiçte basit olmayan kıyafetlerle doludur.Evet dolabıma gömülmüştüm şimdi.İhtiyacım olan basit kot bir etek -mini- ve etekle birleştiği zaman beni vasat göstermeyecek bir bluz.Aradığım giysilere ulaşmak pekte zor olmamıştı.Mor düz askılı ve kot etekle evet alışverişe hazırdım.Saçlarımı açık bırakmayı tercih ettim.Rüzgarın saçlarımı ahenkle dans ettireceği düşüncesi hiçte kötü gelmiyordu.Bana uzun sürede hazırlanacağımı ima eden pek sevgili kuzenim hala ortalarda görünmüyordu.Dış kapının orda neredeyse bayılmak üzere olarak sessizce bekliyordum.Az sonra kuzenimin geldiğini gördüm.Bu sabahki yaptığını unutmayacağımı söylemiştim ve aslında tutmayacağını düşünerek kendimce "korkutma çalışması"na giriştim.Kapının arkasına gizlenip kuzenimin yaklaşmasını bekledim ve..
Böö
Aslında hiçte korkutucu bi ses tonuyla söylemememe rağmen kuzenimi ürkmüş halde görmenin sevinci paha biçilemezdi.Bir iki saniye kendine gelmesini bekledim ve kahkahalara boğulmuştum.Ciddiyim ki bu ses tonundan 4 yaşında bir çocuk bile korkmazdı.Kuzenimi bu halde görmek bana farklı bir haz vermişti.İntikam almakta benim için önemli olan şeyler arasında yer almakta olsa gerek ki içimde müthiş bir enerji oluşmuştu birden.
Ah, ödümü patlattın Eleanor! Neyse, hadi çıkalım artık. Alışveriş merkezi bizi bekliyor.
Sadece gülüyordum.Gülerken kullanacağım kelimeleri doğru seçemem ve saçmalarım genelde.Kendimi toparlamaya çalıştım.Herkesin hakkımda "bu deli neden gülüyor?" düşüncesine kapılması hiçte hoş olmayacaktı.Bu gün alışveriş merkezinden gösterişli şeyler almayı planlıyor ve sabırsızlanıyordum.Nihayet varmıştık ve ilgi göstermeyeceğimizi bildiğimiz kıyafetlerle dolu olan dükkanlara bile bakmayı eksik etmiyorduk.Sonunda istediğimiz tür kıyafetlerle dolu bir dükkan görmüştük.İçeriye sadece iki adım atmıştık ki isimlerimizin çağırıldığını duyduk.
Lucy! Eléanor!
Bu küçük beni nerden tanıyordu?Kuzenim Lucy küçüklerle iyi anlaşır onlara öğreticilik ederdi fakat benim küçüklerle aram pek iyi sayılmazdı.Yaşıtlarımla veya yaşımdan büyüklerle daha iyi anlaşırdım.Küçüklerle dostluk kurmaya çalışmıştım aslında, ama her seferinde olumsuz sonuç almam bu denemelerimden vazgeçmem gerektiğini söylemişti bana.Bu kızın elinde içlerinde ne olduğunu kestiremeyeceğim kadar poşet vardı.Evet işte bu kız şaşırmış olmalıki evinde hiç kıyafeti yokmuşçasına deli gibi alışveriş yapmış ve hala geziyor.Ah küçükler..Eminim o poşetlerin içinde aynı fakat farklı renkli tişörtlerden var!Beni neden ilgilendirsin ki.Hızlı adımlarla yanımıza gelmeyi amaçladığını anlamıştım.Elindekileri dahi bırakmadan kuzenimin kollarına atılmıştı."Yavaş istersen he?Biryere kaçmıyoruz" demeyi isterdim fakat ukalaca olurdu bu.
Kaç gündür görüşmüyoruz, nasılsın?
Neyseki bana birşey sormamıştı çünkü nedeni saçma birşeyden dolayı bu kıza karşı içimde garip bir gıcıklık oluşmuştu.Birden bana dönüp gülümsemesi içimdeki gıcıklığı daha da alevlendirmişti.Tanımadığım bir insana neden gülümserim?Ve bu kız benim adımı nerden biliyor?Lucy.Takıldığım insanlara gerekmediği sürece başkaları hakkında fikir vermek bana çok saçma gelir.Ama kuzenim benim tam aksimdir.Ortamın gerilmemesi için yapmacık olduğu fazlasıyla belli olan bi' gülümseme geldi elimden.
Eee, şey... Aslında bu kadar fazla şey almak aklımda yoktu ama... Ehm.
Ya tabi hep öyle olur zaten.Aslında bariz isteyerek girişimde bulunduğun olaya istemeyerek oldu türü kelimeler koymak ne kadar da kolay değil mi?Bu kız iyice sinirimi bozmaya başlamıştı.Hatta neredeyse eve gidince kuzenimden onunla tekrar görüşmemesini bile isteyecektim ki, bi' cümle daha geldi sinirim geçmeden.
Elbisem... Sizce nasıl?Eski bir şey aslında, ama ben yeni buldum. Bence çok yakıştı, harika oldu.
Kendini manken sanarmışçasına bize kıyafetini etrafında dönerek sergiliyordu.Evet dediği gibi eski bir modeldi.Hoş bir elbise olmasına rağmen üzerine pekte yakıştıramamıştım.Ya da içimden öyle geldiği için bu düşünceye kapılmıştım.Tekrar gergin olmaya yüz tutmuş bir ortam oluşmuştu.Kendim böbürlenmeyi severim fakat başkasında bu özelliği görmek hiçte iyi değildi.İçimden gelmeyerekte olsa iyi bir yorum yapmaya çalıştım.Ve bu sırf günümün mahfolmaması içindi.Çünkü bu küçük şeytan eğer terslersem hiçte karşılıksız bırakacak gibi görünmüyordu.Belki de tek benzer yanımız buydu.
Oww.Evet müthiş!
Gülümsemiştim.Yine yapmacık bir gülümsemeydi.Kuzeniminde birşeyler söylemesini ve biran önce bu gergin -ya da sadece benim gerildiğim- havadan kurtulmaktı dileğim.