İhtiyaçlar

Angela Zoey Quenn - Rob Flanders

3.tekil şahıs
Öğleden sonra 4 gibi

Hera'yı evine bıraktıktan sonra her zaman takıldığım clube geldim.Ortalık sessizdi.Aslında canım sıkkın değildi ama biraz içmenin kimseye zararı olmazdı.Hem ayık kafayla bu dünya çekilmezdiki.
Barın oraya gittim.Oturdum.Bira söyledikten sonra etrafı seyretmeye başladım.Genel olarak küçük kızlar vardı.Bir kaç saate dağılırlardı.Düşüncelerine devam ederken garson kızın sesi bu rüyalardan çıkardı onu.Birasından bir yudum aldı.Bugün gerçekten bir gol atmalıydı.3 gündür kimseyle birlikte olmamıştı.Ama etrafta o tarzda bir kız göremiyordu.Bütün kötü kızlar nereye gitmişti ki?
Hera'yı mı arasaydı ki?Yada 3 gün önceki kızı.Kesin tanıdığı birileri vardır.Ama bu kadar mı acizleşmişti?Kendini kontrol etmeyi öğrenmeliydi.Artık kızları izlememeye kendini zorladı.Madem kimseyle takılamayacaktı bu geceyi hızlı bitirmeliydi.Birasından kocaman bir yudum aldı.

Bugün kafamı dağıtmam lazımdı. Dikkatim çok dağınıktı bu aralar ve bara gidip kafamı dağıtmanın güzel bir yol olabileceğini düşündüm. Hemen dolaptan çok sevdiğim kot kısa şortumu ve kolsuz badimi giydim. Hafif bir makyaj fena olmaz diye düşündüm ve abartısız makyajımı yaptım. İşte şimdi hazırdım. Çantamı aldım ve evden çıkıp barın yolunu tuttum.

Dalgın dalgın yürürken zamanın nasıl geçtiğini anlamadan bara gelmiştim bile. Etraf tıklım tıklım doluydu. Çok yakışıklı ve sexi erkeklerle doluydu burası. Biraz etrafa göz gezdirdim herkes kendi halindeydi. Kimi sürtük kızlar ise erkeklere kur yapmakla meşguldü o kızlara sadece gülüyordum. Barmenin yanına gittim ve biraz yüksek sesle konuşarak '' En ağır viskilerden lütfen '' dedim. Barmen çok yakışıklıydı. Siyah saçları,kahverengi gözleri ve çıkık elmacık kemikleriyle erkeksi yüzü vardı. Barmen bana viskimi uzattı ve ben viskiyi aldım. Önce viskinin tadına baktı. Acı bir tadı vardı. Geçtiği yerler boğazımı yakıyordu. Sonra viskimin hepsini kafama dikledim ve barmenden bir tane daha istedim. Barmen bana biraz daha büyük bardakta verdi. Dans pistinden uzak bir yere oturdum ve viskimden yudum yudum içmeye başladım. Çoktan kafam iyi olmaya başlamıştı bile... İçki konusunda iyi değildim ama sarhoş olmayı seviyordum...

Rob birasını içerken yanına çıtı pıtı bir kız geldi.Üstünde kısa kot şort ve kolsuz bir bodysi vardı.İnsanın aklına kötü şeyler getirtiyordu.Yüksek sesle barmene seslendi.

En ağır viskilerden lütfen.

Anlaşılan çabuk sarhoş olmak istiyordu.Ya da oda biraz dağıtmak istiyordu.Yaşı küçüktü aslında.Uzun kahverengi saçları, bebeksi bir yüzü vardı.Barmen fazla bekletmeden istediğini verdi ona.Hızla içti.Yüzü ekşimişti.Bu kadar hızlı viski içmemesini kimse öğretmemişmiydi ona?
Biramdan bir yudum daha aldım.Kızda yeni bir bardak alıp sessiz bir köşeye çekilmişti.Aslında onu kolayca tavlayabilirdi ama bu kız küçük gibiydi.Ona zarar vermek istemiyordu.Hem daha yeni kendine söz vermişti.Bu kadar çabuk bozmamalıydı sözünü.
Cipslerini bitirmişti neredeyse.Barmene yenilemesi için işarette bulundu.O sırada bir kaç küçük kız yanındaki sandalyelere oturmuş onu süzüyorlardı.Canlarına mı susamıştı bunlar?Aldırmazlıktan gelemeye çalışıyordu ama açıkçası pekte başarılı değildi.Kızlar yalakalandıkça oda karşılık vermek istiyordu.Silkelendi.Birasını aldı ve sessiz bir yere ilerledi.Yoksa kötü şeyler yapacaktı.

Viski çoktan başımı döndürmeye başlamıştı bile. Gerçekten birincisini içmek için çok acele etmiştim. Zaten bünyem çok dayanıklı değildi içkiye... Ama gerçekten bu aralar kafamı dağıtacak bir şeyler yapmam gerekmişti ve kafa dağıtmak için en iyi yöntem ise sarhoş olmaktı. Ben kendi köşemde bunları düşünürkne benim biraz uzağıma elinde birasıyla yakışıklı bir çocuk oturdu. Dağınık kahverengi saçları,renkli gözleri ve biraz uzamış sakalları ile resmen televizyondaki magazin programlarından fırlamış gibi duruyordu. Gerçekten ' Vay canına ' denecek bir yakışıklılığı vardı. Ben onu süzerken birden bana baktı. O bana baktığında ben gözlerimi viskime dikmiştim. Galiba yanaklarım kızarmaya başlamıştı bile. Viskim az kalmıştı. Ve geriye kalanı tekrar kafama dikledim.

Yenisini almak için barmenin yanına gidiyordum ki ordan kendini bilmiş kızlardan biri bana çelme taktı. Bende viskinin verdiği dengesizlik ve o darbe ile yere düştüm. Kızlar bana gülerek ' Sen burlarda takılmak için daha ufaksın tatlım. ' dediler ve kahkaha atarak yanımdan uzaklaştılar. Lanet olsun bu salak kızlar yüzünden herkese rezil olmuştum ! Ve en önemlisi daha demin bakıştığım çocuk kızlar beni düşürürken bana bakıyordu. Aman Tanrı'm tam bir rezillikti !!

Daha demin bakıştığımız çocuk ben düşerken de bana bakıyordu. Düştüğümü gördü ve ayağa kalktı. Yanıma geldi ve elini uzattı. Bunu yaptığına şaşırmıştım. Onunda diğer kızlar gibi dalga geçeceğini düşünmüştüm. Benim şaşkınlığıma gülümsedi ve Selam.Aslında senin gibi kızların evlerinde oturuyor olmaları lazım.Bu saatte. dedi. O bunları derken ben elini tuttum. Benim kalkmama yardım etti. Herkes bize bakıyordu. Yanaklarım kızarmaya başlamıştı bile. Hem sarhoşluğun hemde düşmenin etkisiyle ayağa kalkınca biraz yalpaladım. Çocuk kolumdan tuttu ve kulağıma eğilerek Seni istersen bir taksiye bindiriyim. dedi. Ben kafamı kaldırarak gözlerine baktım. Gülümseyerek ' Yardım ettiğin için teşekkürler... ' dedim. Sarhoşluğun etkisiyle ağzımı yayrak konuşuyordum. ' Eve gitmek istemiyorum... ' dedim. Çünkü yalnız kalmak istemiyordum. Yalnızlık en nefret ettiğim kavramlardan biriydi. Bugün bütün günü burda bile geçirebilirdim. Sonra otele giderdim belkide... Hala annemlerle kalıyordum. Ama annemler iş seyahatine çıktıkları için 2 gündür evde tektim. Ya evde tek başına tv karşısında uyuyakalıyodum. Yada böyle günün yarısını barlarda geçiriyordum...

Annemlerle iyi anlaşamıyordum zaten... İş seyahetine gittikleri için sevinmiştim aslında. Ama evde hiç bir arkadaşım olmadığı için çok sıkılıyor ve geceleri ise korkuyordum...