Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| Çarpışma | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Gossip Girl Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 678 Kayıt tarihi : 30/06/10
Bilgiler Puan: Bunlara gerek yok.
| Konu: Çarpışma Perş. Tem. 01, 2010 12:25 pm | |
| Winter Schultz, Erin Tinsley Silver, Carl Godfrey ve Lalea Cryptic III. Tekil Öğlen
Uzun siyah saçlarını kıvırcık bukleler haline getirmişti Winter. Böyle daha çok hoşuna gidiyordu onun. Yüzüne hafifçe bir makyaj yaptı ve ince topuklu ayakkabılarını ayağına geçirdi. Uzun olan boyunu hepten uzun yapmıştı bu ayakkabılar. Aynada süzdü kendisini beğeniyle. Okulda attığı her adımda bütün St. Jude erkeklerinin ona hayran hayran baktığını düşünerek gülümsedi hafifçe.
x Sakızını çıkart Winter. x Tamam anne.
Arkasından gelen annesinin söylediği sözler kendisini izlemesini bölmüştü. Bıkkınca baktı kadına. Onun bu şekilde ona karışmasına dayanamıyordu. O zaten dört dörtlüktü. Ne gereği vardı ki hala onunla uğraşmanın? Ellerinle zaten kabarık olan saçlarını biraz daha kabarttı. Aslan yelesine benziyordu birazda. Ama bu onu daha çok havalı yapıyordu. Önemli olanı da buydu zaten. Akınla eski sevgilisi geldi bir an. Onunla karşılaşmanın verdiği heyecan. Winter’i aldatmasına rağmen kalbinde hala bir yeri vardı onun. Nefret duygusunun vücudunda yükseldiğini hissetti. Onu tekrardan baştan çıkartacak, onun yaptıklarının aynısını ona yapacaktı. Büyük balkondan ona doğru gelmekte olan limuzini fark etti. Bu büyük ihtimalle arkadaşı Eddy olmalıydı. Yatağının üzerinden çantasını aldığı gibi evden dışarıya çıktı. Limuzinin camından ona bakmakta olan arkadaşına gülümsedi. Koşarak yanına gidip sarıldı ona. Dubai’ de geçirdiği muhteşem tatilden dolayı hiçbir arkadaşını görmemişti. Yavaşça limuzinden içeriye girdi. Arkadaşınla biraz konuştuktan sonra okula vardılar. Okulun önünde duran kızlar topluluğu gülümseyerek bakıyordu ona. Hafifçe onların yanına yürüyecekken yanından geçen biri tarafından darbe aldığını hissetti. Tanımadığı bir çocuk ona çarpıp bütün mutluluğunu söndürmüştü. Yeni aldığı ayakkabısının burnun ezilmiş olduğunu görünce sinirleri hepten beynine nüks etti. “Seni aptal! Ne yaptığını görmüyor musun ?” Homurdandı yüksek sesle çocuğun yüzüne dahi bakmadan. Hafifçe kafasını kaldırıp çocuğa baktığında onun burslu, ezik bir öğrenci olduğunu anladı. Tiksinerek baktı.
En son Winter Schultz tarafından Perş. Tem. 01, 2010 6:09 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Çarpışma Perş. Tem. 01, 2010 12:50 pm | |
| Carl video oyunundaki karakterlerden farksızdı. Her gün hiçbir ihtiyacını karşılamadan video oyununun başına oturur konsolu kırana kadar gece gündüz oyun oynardı. Derslerinin bu kadar iyi olması akıllarda soru işareti bırakmıyor değildi. Her zaman ki sabah kahvaltısı mırıltısı kaplıyordu evi. Carl'ın diğer talebelerden tek farkı maddi imkanlarının biraz daha kısıtlı olmasıydı. Bir çocuğun küçük yaşta annesinin öldüğünü görmesi, çok acı verir. Lakin şarkı sözleri dakikaları geçirirken birden acı diniverirdi. Carlos bundan farksızdı, acır geçer davaları Carlos'u tamamıyla anımsatıyordu. Alel acele odasından çıkıp merdivenlerden aşağı indi. Tahta korkuluğun karşısında merdiven boyunca eşlik eden eski bir ayna duruyordu. Carl, her sabah merdivenlerden inerken bu aynaya bakıp "Voov! Yakışıklı, dans etmek istermisin?" Bu sabahta her sabahtan farksızdı. Hiçbir yemek yemeden usulca kapıdan dışarı çıktı ve 1999 model Bianchi bisikletinin ön sepetine çantasını ve mp3'ünü attı. Şarkı listesinde var olan tek bir şarkı vardı. Carl'ın, kardeşiyle birlikte gittiği Hollywood'daki discolarda çalan şarkıydı. Sözleri pek cinseldi, kimseye dinletmeyi sevmezdi. Kendi de pek dinlemezdi aslında, okula giderken bu notalar ona yol boyunca eşlik ederdi. Karşı komşunun kırık kapısının içinden usulca geçerek yol boyu sinsi sinsi ilerledi. Çünkü en kestirme yol burasıydı. Saçları zaman zaman çatıya takılsada sol eliyle saçını kurtarıyordu.
Okula vardığında genelde zengin zübbelere dalaşmadan hemen kaçmak isterdi. Yine öyle yapacaktı,tüm gücüyle kimseye görünmeden koşturuyordu ki. "KÜT!" onlardan birine çarpmıştı. Hafif uzun boyluydu, bayandı ve pekde çarpışmadan hoşnut gözükmüyor gibiydi. Carl çarpışmanın etkisiyle sırtüstü yere çakılmıştı. Ayağı kalkar kalkmaz azarlamalar beynini tırmalıyordu. “Seni aptal! Ne yaptığını görmüyor musun ?” . Carl daha özür dilemeye cüret edemeden maddi vicdan azabı yine kollarını açmıştı. Aslında Carl bir bakıma zeki olduğum için azarlanıyordu. Para, aklı satın alamıyordu. "Özür dilerim,gerçekten isteyerek olmadı." Carl apar topar kendine gelmeye çalışıyordu. Yere baktı ve "MP3'ümü kırmışsın! Onu bana kardeşim aldı!". Mp3 tamamen parçalara ayrılmıştı. Ekranı yolun kenarında duran limuzinin tekerleğinin kenarına kadar uçmuştu. Pek para etmezdi fakat manevi değeri çok önemliydi. |
| | | Gossip Girl Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 678 Kayıt tarihi : 30/06/10
Bilgiler Puan: Bunlara gerek yok.
| Konu: Geri: Çarpışma Perş. Tem. 01, 2010 1:39 pm | |
| Çarpışmanın etkisiyle yere yapışan ezik çocuğa dikti gözlerini bir süre. Yüksek sesle böğürdü Winter'a. Hemde kıçı kırık bir mp3 için. Bir insan bu kadar değersiz bir şey için niye üzülürdü ki? Maddi durumu iyi olmayan insanlar böyle uyduruk şeyler için üzülürdü işte. Ama Winter'in binlerce o kırılan anlamsız şey için alacak parası vardı. "Sen bana bu şekilde çarpamazsın! Ben kimim biliyor musun sen ? Ben Wint..." Cümlesini tamamlayamadan karşıdan gelen, çok özlediği sarışın arkadaşını gördü. Uzun süredir görüşmemiş olmaları onu üzmüştü. Burslu çocuğun onu bu şekilde rezil etmesine izin veremezdi. Topuklu ayakkabılarınla yere sertçe vurarak arkadaşına koştu. Gözü tekrardan ezik burunlu ayakkabısına takıldı. Şirretle çocuğa dönüp öfkeli bir bakış attı. Zenginliğini vurgulayarak kendisini düşürmek istemedi. St. Jude'den bir kaç çocuğa takıldı gözü, hayranlıkla süzüyorlardı onu. Onlara, şımarık bir bakış yolladı. Yanlarına gitmek için can atıyordu. Ama şimdi yeri değildi. Erin' e doğru baktı. "Seni çok özledim E." İçten bir gülümsemeyle baktı dostuna. Değer verdiği nadir insanlardan birisiydi o. Arkasını döndü ve çocuğa "seninle daha işim bitmedi" bakışı yolladı. Bu bakış bilindik Winter bakışıydı. Onu tanıyanlar bilirdi bu bakışı. "Arkanı kolla." Dudaklarını yavaşça hareket ettirdi. Ses çıkartmadan. Erin'in duymasını istemezdi bunu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Çarpışma Perş. Tem. 01, 2010 2:25 pm | |
| Bunu özlemişti genç kız; en minik olayın abartıldığı Yukarı Doğu Yakasındaki okulun çevresindeki kaldırımlarda, herkes ona bakarken yürümeyi... Ve sarışın kız karartılmış camlı limuzininden okulun beş-altı metre kadar gerisinde indi, kırmızı tabanlı ayakkabıları, dalgalı saçları ve gözündeki mücevherli gözlüklerle çevredeklerin gözleri ona döndü. Kız dudaklarına alaycı bir gülümseme yerleştirdi ve topuklarını tıkırdatarak okulun girişine doğru ilerledi. Yazı Cannes'ta, sevdiği arkadaşlarından uzakta geçirmişti. Elbette Cannes oldu güzel bir yerdi ama yanında W. olmadan, sarışın kız bronzlaşmanın ve yakışıklı erkeklerle çevrili olmanın tadını çıkaramamıştı. Oysa şimdi mutlu olmasının tek sebebi bebeklikten beri dost olduğu W. ve ikisine ait kızlar grubunu görecek olmasıydı. Erin Winter'ın sesini duyduğunda yavaşladı ve gözlüklerini kafasının üzerine itti. Gözlerinde şimşekler çaktı ve ezik çocuğa nefretle baktı. Bakışları çocuğun üzerinden kendisine doğru gelmekte olan kıvırcık saçlı güzele kaydığı anda dudakları samimi bir gülümseme ile kıvrıldı. Kız onunla konuşurken gözlerindeki özlem yerini mutluluğa bıraktı. W.nin kendisine çarpan çocuğa klasik bakışını attığını gördüğünde gülümsedi. Evet, Erin arkadaşına çarpan şu çocuğu görmüştü ve evet, ne kadar W. ona pek ,nasıl denir, eziyet çektirmemiş olsa da sarışın bunu yapmayı çok isterdi. İhtiyacı olan tek şey çocuk hakkında küçücük, minicik bir olaydı ve dedikodu kazanı kaynamaya başlayacaktı. "W. Tanrı aşkına, seni ne kadar özlediğimi tahmin bile edemezsin hayatım!" Kıza sarıldı bronz kollarıyla ve tanıdık parfüm kokusunu içine çekti. "Sana bir şey anlatmalıyım ve sanırım yalnız olsak iyi olacak." Bu büyük bir sır bakışını ve ses tonunu kullanmuıştı şimdi kıvırcık ona merakla bakıyordu.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Çarpışma Perş. Tem. 01, 2010 2:46 pm | |
| Carl sendeleyerek bir kaç adım attı. Uzun saçları çok hafif toz toprak olmuştu. Temizlemesi pekde uzun sürmemişti. Bahçenin çimleri hasar almasını epey engellemişti. "E." diye bağırdığı kızda kim oluyordu. Yerden mp3'ünün parçalarını topladı ve konuşmakta olan kızlara doğru yöneldi. "E" adını verdiği kız gayet güzeldi, kırmızı tabanlı ayakkabıları ve dalgalı saçları vardı. Carl, kızı bir süzdü ve hafifçe aralarına yaklaştı "Hey! Mp3'ümün parasını ver hemen! Bunu bana kardeşim aldı!". Fakat o kız da iyi bir zengin zübbeydi. Carlos'un saçları rüzgarın esmesiyle savruluyordu. Zengin burnu büyük kızlar hala takmadan muhabbete devam ediyorlardı. Carl ders zili çalmadan içeri girmeliydi fakat hala muhabbete takılmış gidiyorlardı. Bisikletinin yol kenarında kaldığını gören Carl, bir kaza çıkmaması için koşturup bisiklete atladı içinden "Şimdi görürsün zengin zübbe" dedi ve bisikleti limuzine doğru sürdü. Limuzinin içinde şoför yoktu. Bisikletle ilerledi ve henüz 1 metre kala Carlos bisikletten kaza süsü vererek atladı. Limuzinin ön camı ve tamponu tamamıyla kırılmıştı. Cam tuz buz olmuştu. Carlosun gülüşü gözlerden kaçmıyordu. Zengin kız ne oldu diye muhabbeti kesip ardına baktı. Zengin kız arkadaşının yanından ayrılıp "OLAMAZ" dercesine elini ağzına kapadı ve limuzine bakmıştı. Carlos'un bunu ödeyecek parası yoktu. Fakat ödeşmişlerdi. Mp3'e karşılık bir limuzin pek de eşit bir anlaşma değildi. Yinede kızın vereceği tepkiden korkan Carl yaralanmış gibi dizini tutuyordu. Halbuki dizinde en ufak bir hasar yoktu. |
| | | Gossip Girl Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 678 Kayıt tarihi : 30/06/10
Bilgiler Puan: Bunlara gerek yok.
| Konu: Geri: Çarpışma Perş. Tem. 01, 2010 6:07 pm | |
| Arkadaşına sarıldı güzel kız. Onu o kadar çok özlemişti ki. Sarılınca bunu daha iyi anladı. Suratında yayılan gülümsemesi inci gibi dişlerini ortaya çıkarttı. Onunla konuşacak o kadar çok şeyleri vardı ki hangi birini anlatmalıydı. Dubai' de ki seksi can kurtaranı mı yoksa plajda sürekli bakıştığı çocuğu mu? Aklından bunlar geçerken gülümsemesi suratına daha fazla yayıldı. Tam arkadaşına bir kez daha sarılacakken kırılan cam sesi buna engel oldu. Kafasını ani bir refleksle sesin geldiği yere doğru çevirdi. Aynı anda üç şey gördü; bisiklet, limuzininin camı, sinsi burslu çocuk. Suratındaki belli belirsiz sinsiliği fark etmişti. Öfkesine yenik düşüp burada kendisini rezil etmeyecekti. Onu zor duruma düşürecekti. Hızlı çalışan beyni buna da bir yol bulmuştu her zamanki gibi. Yavaş adımlarla adama doğru yürüdü. Öfkesini dizginlediği suratının gerilmesinden belli oluyordu. Onu karşıdan gören biri kesinlikle birazdan bağıracak diye düşünebilirdi. Ama o bunu yapmayacaktı. "Dizin mi acıdı?" Dizini ovuşturan çocuğa abartı pürüzsüz bir sesle seslendi. Arkadaşları ve E ona doğru bakıyordu. Yavaşça eğildi çocuğa doğru. "Avukatımı aramamı ister misin? Yoksa dediklerimi yapacak mısın?" Tıslamayla karışık boğuk bir sesle konuştu. Aynı anda sinsi bir gülümsemeyle dudağının tek kenarı yukarıya doğru kıvrıldı. Mavi gözleri de hain bir plan düşünüyormuşcasına kısıldı. Avukatını ararsa Limuzinin camının maliyetini ona ödeticekti hemde fazlasıyla. Limuzinin camı kırılan mp3ün parasını ona katlardı. Eğer avukatı aramasını istemeyecekse işte bu sefer Winter'in hizmetçisi olacaktı.- Spoiler:
Karakterimi kontrol etmeyin.
| |
| | | Laela Cryptic Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 30/06/10 Lakap : Queen L.
Bilgiler Puan: 20
| Konu: Geri: Çarpışma Perş. Tem. 01, 2010 6:57 pm | |
| Güneşi parıltılarıyla okula gitme vakti gelmişti. Güzellik uykusundan uyanması gerçekten zor oluyordu. Ama erkenden kalktı ve akşamdan şöyle bir baktığı kıyafet dolabından birkaç şeyi gözüne kestirmişti. Dolabı koskoca bir odadan ibaretti, ama ona göre hala küçüktü çünkü zampara babasının zoruyla bir kez giydiği kıyafetleri tekrar giymesi isteniyordu. Ama asla öyle bir şey yapmayacaktı, o giydiği kıyafeti tekrar giyecek biri değildi. Laela da odayı ikiye ayırmıştı. Bir tarafta daha hiç etiketleri bile çıkmamış binbir çeşit kıyafet diğer tarafta ise giydiklerinin dolabın kapağını açıp fırlattığı ve hizmetçilerinin toplarken terler döktükleri taraftı. Bu gerçekten eğlenceli oluyordu. Odasındaki küçük dolabı açıp askıda ki beyaz mini elbisesine eline aldı. Bu elbise bedenini tamamen saracaktı, aslında bu elbiseyi ne zaman aldığını bile hatırlamıyordu. Dolabının derinliklerinden çıkmıştı ama her zaman aldığı şeyleri beğenirdi, kendi aldığı her şey mükemmeldi ona göre. E bir modelin dolabında bilinmeyen kıyafetler de olmalı değil mi, dolgu topuklu ayakkabılarını ayağına giydi, artık topuklu giymeye o kadar alışkındı ki, koca merdivenlerden en alt kata yani üç dört kat aşağıya hiç ses çıkarmadan inebiliyordu. Dışarı çıktığında derin bir nefes almıştı, babası ile konuşmak istemiyordu. Aslında babası hiç karışmazdı Laela'a ama bu sıra yeniden evlenmeyi düşündüğü için sevgili kızından bağını koparmamaya çalışıyordu. Aslında evlilik ona göre değildi, ilk eşi yani Laela'nın annesinden sonra milyonlarca kadınla yatmıştı hatta bazılarını sabah evden çıkarken görmüştü bile, herhalde annesi yüzünden oluyordu bunlar. Laela'nın sevgilisiyle yatmıştı onlarda babasıyla, ikisini de postalamışlardı. Annesi gerçekten hiç akıllı bir kadın değildi, bütün para babamsındaydı ama o Laela'nın sevgilisiyle yatıp bir serveti elinden kaçırmıştı. Laela'nınki de zengindi ama babası kadar olamazdı. Dışarı çıktığından babasının yeni aldı Ford marka arabası dikkatini çekti, anahtarı kesin üstündeydi. Araba yeni olduğunda parıldıyordu ve kimse daha binmemişti arabaya, babası telefondan markayı söyler. İnternet üzerinde parayı şirketlerine yatırır ve arabanın geldiğini bile farketmezdi. İşi olursa o gün canı hangi arabayı istiyorsa onu sürerdi. Ama bu araba sanki Laela için alınmış gibi duruyordu. Tatlı bir mavi renge sahipti ve çok havalı duruyordu. Arabaya atladı ve anahtarı çevirir çevirmez araba ışınlanmıştı. Hız limitini aşmak için yaratılmış bir şeydi bu, tam hızının sınırından zevk almaya başlamışken telefonu çaldı. Arabayı yavaşlattım telefonuna baktı. Babasıydı gene bir sürü şey söyleyecekti. Arabayı aldığını fark etmemişti belki ama gene bir sürü nasihate hazırlıklı olarak telefonu açtı Laela.
-Ne oldu peder? -Hayır okula gidiyorum -Off baba susar mısın, evet arabanı aldım -Tamam geç kalmam -Ne annesi yaa, gene mi? -Tamam baba, baaaay
Diyerek pat kapattı teelfonu, aslında babasının konuşmasına hiç izin vermiyordu. İlk kelimeyi söylediği gibi cevap veriyordu. Kısa bir konuşmadan sonra okulun oradaydı. Arabanın kapısı açıldı, bu okulun zengin çocuklarında biriydi tanımıyordu ama alışmıştı artık, her gün yeni biri kapısını açıyordu. Gülümseyerek kafa salladı yakışıklı çocuğa. Winter dikkatini çekti, limuzini mahfolmuştu ve burslu çocuk önünde yere çökmüş dizini tutuyordu. Ve çocuğun elinden düşmüş ve parça parça olmuş ilk çıkan eski modellerden bir ipot vardı ama buna ipot denmezdi resmen bir mp3'tü. Ortama uzun bacakları ve yürüdükçe geldiğini belirten ayakkabılarının sesi ile ortama girdi. "Winter, tatlım ne oluyor burada, bu burslu çocuk da neyin nesi" diyerek neler olduğunu anlamaya çalıştı. Etrafta öğrenciler toplanmıştı ve herkes konuşmaya çekinir bir biçimde öylece izliyordu. Etraftaki bursluların sesini çıkarmaya korktuklarını Laela görür görmez gülme krizine giriyordu. Gerçekten bir insan nasıl bu kadar düşük olabilirdi. | |
| | | | Çarpışma | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |