Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| Kill Kill It's Killing Me. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 12:11 pm | |
| Kişiler : Ambrosia E. Bathory & Jake Carter Hall Zaman: Akşamüzeri Kurgu: İntihar sonrası Ambrosia'nın azar işitmesi. __
Jake'in parkla ilgili çağrısından sonra gayet bıkkın bir şekilde iç çekmişti. Evet, Claire yüzünden ikisine de patlayabilirdi ama suçlu kendisi gibiydi de. Yine de bir sırrı başkalarına anlatmak ne kadar masumca bir davranıştı ki? Sarı saçlarını toplamıştı güzelce. Üzerinde kırmızı askılı bir bluz ve siyah kot pantolon vardı. Özenle hazırlanmamıştı-ki bunun da bir gereği yoktu açıkçası. Yürümeye başlarken mp3ünü takmıştı kulağına, metal müzik yankılanırken kulağında beyni düşünmeyi keserek şarkıya odaklanmıştı. Park'a yaklaşırken kendisini hazırlamıştı her türlü şeye. Muhtemelen kavga olacaktı. İntiharının onun kulağına gitmiş olabileceğini biliyordu çünkü istemediği kadar yayılmıştı aslında. Bunun hakkında konuşacaksa anca gülerdi. Onun umrunda mı olacaktı bu saatten sonra? İçki yasağı hala devam ediyordu ve bu yüzden mutsuz olarak markete girdi. Gözleri içki reyonundayken zar zor meyve kısmına geçmişti. Öte yandan çikolata da istediğinden çikolataya batırılmış çilek paketlerinden aldı bir tane ve parkta genellikle bulunabileceği yerlerin başında gelen -intiharını yaptığı- ağacın altına gitti ve oradaki banka oturdu. Pakedi açmaya çalışsa da zorlanmıştı, insan bunu niye bu kadar zor açılır yapardı ki? Paketle uğraştı, uğraştı uğraştı Jake'i beklerken.. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 12:24 pm | |
| Koşu için çıktığım evden, öğrendiğim bir kaç olay yüzünden Ambrosia ile buluşacaktık. Üzerimde gri bir şort ve mavi bir tişört vardı. Kulağımdaki kulaklığı düşüncelerimi bastırması için takmış olsam da başarılı olamamıştım. Ne aptalca bir hareketti intihar ? Kimi cezalandırıyordu bununla ? Ne yaptığının farkında değildi herhalde. Aptal, diye düşündüm. Kendine zarar vererek hiç bir şey olmayacaktı. Parka girdiğimde onu nerede bulacağımı çok iyi biliyordum. Öpüşürlerken gördüğüm yerdeydi kesin. Zaten duyduğuma göre orada intihar etmişti bir de. Söyleyeceklerime odaklanmıştım şimdi de. Kırıcı konuşmak istemiyordum ama sanki ağzımdan çıkanları kontrol edemeyecekmişim gibime geliyordu. Hayır ama etmeliydim. En azından Achille için. Gözlerimi ileriye dikmiş tempolu bir şekilde koşarken sonunda heykelin önüne gelmiştim. Buradan dikkatle baktığımda onu görebiliyordum. Kucağındaki bir şeyle uğraşıyordu. Saçlarını toplamıştı. Derince bir nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Boynumda duran kulaklığı direk çıkartarak ipod'un etrafına doladım ve onu da cebime geri soktum. Sessiz bir kaç dakikadan sonra oturduğu bankın başına varmıştım. Kafasını yukarı kaldırmasıyla beraber gözgöze gelmiştik. Uzun zamandan sonra bayağı bir garipsemiştim. İçimdeki garip duyguyu tarif edemiyordum. Nefret ? Sevgi ? Özlem ? Kin ? Her neyse, zor olasa da sonunda " Selam." deyivermiştim. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 12:31 pm | |
| Lanet olası paket en sonunda açıldığında az kalsın yere düşürüyordu onu hiç beklemediği bir anda yanına gelen beden nedeniyle. İyi de onu bekliyordu, niye korkmuştu ki? Mavi gözleri onun gözleriyle buluştuğunda sadece merak vardı kızın gözlerinde. Kulaklığını çıkararak 'Selam' demiş ve çilekle dolu plastik tabakayı uzatmıştı ona, belki alır diye. Onu beklerken kendisi bir çilek almış ve dudaklarına götürerek bir ısırık almıştı, belki de bunu yapmasının nedeni konuşma sırasını -eğer konuşacaksa- ona vermekti. İlk olarak konuşmak istemiyordu, yüzündeki ifadeyi de çözememişti zaten. Nefretlik bir ifade yoktu ama kim bilebilirdi ki? Buradaki insanların çoğu doğuştan iyi oyuncu değil miydi? Çileği ısırdığında becerikli olduğu için dudağına bulaştırmıştı çikolatayı. Bunu farkettiğinde dudağını emdi sadece. Küçük bir çocukmuş gibi hissediyordu ama bu sadece bir histi. Asla eskisi gibi olamayacağını biliyordu sonuçta. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 12:48 pm | |
| Çikolatalı çileklerden bir tanesini ısırmış ve çikolatayı dudağına bulaştırmıştı. Eski günlerdeki gibi. Hep böyle beceriksizdi zaten. Bir ona bir de uzattığı pakede baktım. Yemek istemiyordum. Zaten alamazdım da herhalde. Of çekerek uzattığı pakedi yavaşça geri çevirdim. O gözlerini benden alıp çileklere dikerken bende tam karşısına yere oturdum. Yanına otursam yüzünü, gözlerini ve hareketlerini göremeyecektim. Bu da benim için sıkıntı olurdu zaten. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Parmaklarıma bakmaya başlamıştım bile. Herhalde en son ilk okulda kendimi bu kadar sıkmıştım. Şekilden şekle girmiştim resmen karşısında. Kesin farkediyordu. Onca yıllık arkadaşımdı sonuçta değil mi ? Yutkunarak ona baktım. O da bir şey söylememek için durup durup ağzına çileklerini tıkıyordu. Cebimden düşmek üzere olan telefonuma baktım. Bir yeni mesaj, Claire. Bakmadan gerisin geriye cebime soktum. " Ben " dediğimde sanki o da konuşacakmış gibi olduğu için bir anlığına duraksamıştım. Parmaklarımı çıtlatarak " Claire'a adını vermedim. " dedim. Acaba aralarında bir konuşma geçmiş miydi ? Yani Claire kesin bir şey yapmıştır diye düşünüyordum. Kıskanç biriydi çünkü o. O gün olayı ilk öğrendiğinde telefonu bana fırlatışını hatırlıyordum. Eğer karşısında Ambrosia olsa parçalardı bile. Gözlerimiz şimdi birbirine kenetlenmişti. Garip bir soğukluk vardı aramızda, olması gereken. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 12:57 pm | |
| Jake'in dediği sözden sonra bakışları onun gözlerine yönelmişti. Ağzındaki çilek zehirleşmiş gibi gelirken ona ayağa kalkıp yarısından fazlası dolu çilek pakedini çöpe atmıştı. Normalde olsa hayatta yapmazdı böyle birşey ama bu sadece düşünmek için bir bahaneydi. Geri gelip banka oturdu ve gözlerini yine onun gözlerine yöneltip 'Peki.' dedi sadece. Claire bir şekilde öğrenmişti. O tam olarak demese bile cümleleri eşeleyip öğrenmiş olabilirdi. Bakışlarını yere indirdi. Diyecek cümleler aklına gelse bile suç yine kendisine kalıyordu. Bunlardan sıkılarak kaçmaya çalışıp kaçamamıştı. Şimdi sözlü olarak yine bu karşısına getirilecekti. Birşey söyleyecekmiş gibi dudaklarını aralasa da kapatmıştı onları yine. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 1:08 pm | |
| Söyleyecekmiş gibi olup söylememesi beni yine zora sokmuştu. Karşımda konuşmaması beni delirtiyordu. Kızların peki lafıyla yaptıkları savunma, kendilerini başkalarına ustalıkla kapamaları çok sinir bozucuydu. Yumruk yaptığım elimi sertçe taş zemine vururken derin bir nefes aldım. " Ambrosia, konuş ! " dedim aynı sertlikte. Söylemek istediklerini içinde tutması beni oldukça geriyordu. Ne vardı yani ne yapabilirdim. Öğrenmişlerdi bir kere. Asıl önemli olan da bu değildi. Hem benimle yatıp hem de en yakın arkadaşımla sevgili olmaktı. Bu nasıl aşağılık bir duyguydu böyle kim bilir. Gerçi ben de kendimi öyle hissediyordum ama henüz Achille ile karşılaşmamıştım. Sahi, ben karşılaşmadan bile bu kadar kötü hissediyorsam onlar nasıl sevgili olmuşlardı ya da olmuşlar mıydı ? Sessizce gözlerine bakarak " Neden yaptın ? " dedim. Bu sefer sesimi kontrol etmiştim. İçindeki nefret seçilse de acı da baş gösteriyordu. Sevmiş miydim onu ? Evet. Ama bunu geç anlamış olmam benim kaybımdı. Şimdi sevdiğimi bilsem ne olurdu bilmesem ne olurdu. Şimdi dediysem, silmem kolay olmuştu, artık sevmiyordum ama o bana her gün, her gece seni seviyorum derken nasıl da birden bire Achille'in kollarına gidebilmişti. Bu yenilgi miydi ? Hayır, Achille'e zarar gelmesiydi tek korkum. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 1:26 pm | |
| Jake elini taş zemine vurduğunda istemsiz olarak ürkmüştü biraz. Yüksek ses ve el kaldırılması onu ilk başta ürkütür sonra da delirterek kavga açmasına neden olurdu. Jake'in ikinci cümlesiyle bakışlarını onun gözlerine çıkarmayı başarabilmişti sonunda. 'Bizi orada gördüğün an. İstemdışıydı. Plansızdı, belki de sadece bir öpücüktü.' demişti sakin tutmaya çalıştığı bir ses tonuyla. 'Eğer o olmasaydı, sen bizi görmeseydin bile şuan böyle olacaktık. En azından kısmen. Achille'e gelirsek. Onun çektiği sıkıntıların farkındayım,farkındasın. Gizli saklı değiliz onunla ve olmayacağız da. Birşeyleri gizlemek en sonunda acı veriyor ne de olsa.' demişti. Ses tonu tuhaflaşmıştı bunu söylerken. Üzgün müydü? Hayır ama neşeli de değildi. İyi de bu konuşma ortamında neşenin ne işi vardı ki? Hem haklıydı. Eğer Jake ikisini görmemiş olsaydı bile Claire ile çıkacaktı. O zaman ne olacaktı ki? En azından Ambrosia'dan kurtulmuştu. Buna sevinmesi gerekmez miydi? Bunu sormayı istedi ama sormamıştı. Aklında soru varken karşısındaki kolaylıkla anlardı bunu ama yine de sormamıştı. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 1:34 pm | |
| Sinirlerim birden bire kabarmaya başlamıştı. Şuan böyle olacakmışız falan filan. Hiçte bile olmayacaktık. Eğer ben onları görmesem, ki görmek değildi mesele yaşanmışlıktı. Neyse, eğer onlar bunu yapmış olmasalar belki bir gün, hemen o gün veya ertesi gün olmasa da, bir gün sevgili olabilirdik. Silmezdim belki aşık olduğumu kendime de açabilirdim. Achille'in çektiği sıkıntıların elbette farkındaydım. Ama kendi sıkıntılarımı da düşünmek zorundaydım. Ben bencil bir insan değildim, hiç olmamıştım. Achille'i her zaman kendimden çok düşümüştüm aynı Juddie'ye yaptığım gibi. Gözlerimin sinirden kıpkırmızı olduğunu hissedebiliyordum. Ellerimi yumruk halinde sıkmışken titremelerine zor engel oluyordum. " Eğer seni orada görmeseydim böyle olmayacaktık ! Onunla olmayacaktın ! Seni, seni... ya aramız bozulursa ? Ne yapacaksın, bana kardeşimi nasıl geri vereceksin ? " Asıl söylemek istediğim bu değildi sanırım. Az kalsın onu sevdiğimi söyleyecektim. Kaşlarımı çatmıştım, sesim neredeyse Central Park'ı inletiyordu. Yer sallanmış, ağaçlar yerlerinden çıkacak gibi olmuştu. Hızlıca ayağa kalkıp bir kaç adım attım ona doğru. O da ayağa kalkmıştı. Ateş ile barut denilebilirdi. Patlamaya hazırdık. Karşımdaki bir kız olmasa gününü göstermiştim. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 1:40 pm | |
| 'Öyle mi? Claire'i sevmeyecek miydin ben öyle davranmamış olsam? Hem aranız bozulmaz. En basit şey benim suçlanmam ve cadı yerine konularak yakılmam olacaktır.' demişti hızlıca. Yüzünün sinirden kızarmaya başladığını hissedebiliyordu ve ayağa kalkmıştı. Kollaırnı kavuşturmuştu yoksa elini nereye koyacağını bile bilemezdi sinirliyken. Jake niye uzatıyordu ki? esajlarda yeteri kadar kes be tarzında konuşmuştu. İstersen yat diyen o değil miydi? Ne olmuştu da şimdi böyle konuşmaya başlamıştı? Mavi gözleri onun gözlerine dikiliydi. Nefes alış verişinin hızlandığını farkedince daha yavaş nefesler almaya başlamıştı sakinleşmek için. Kontrolünü kaybetmesi kendi sağlığı açısından iyi olmazdı. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 1:50 pm | |
| Hiç mi anlamamıştı bu güne kadar onu sevdiğimi. Sinirle yazılmış bir kaç basit mesaja mı tama etmişti ? Demek dünden razıymış zaten aramızdaki her şeyi bitirmeye. İnsanları oldukça yanlış tanımışım demek diye düşünüyordum. Kavuşturduğu kolları ve kızarmaya başlayan yüzüne baktım. Astım krizine falan girmesini istemiyordum. Kriz mi nöbet mi her neyse. Ha, bir de intihar meselesi vardı değil mi ? Buraya gelirken aklımdaydı, bir an uçup gitse de geri gelmişti şimdi. Elimi kaldırarak ağacın altını gösterdim ve konuşmaya başladım. " Aynen öyle. Eğer burada, kendine hakim olabilseydin ve... ve beni gerçekten seviyor olsaydın, şuan yanımda sen olurdun. Kendini bir yerlerden atmana gerek kalmazdı, ilaç falan içmene de. Ama doğru ya ! Sen mutlusun. Achille'e üç günde aşık olabildin. Seni, kutluyorum. Bir yıl boyunca yaşadığımız her neyse, onu bir öpücüğe bırakabilmene hayran kaldım. " Sesim sakinleşmeyecekti. Duraksaya duraksaya derin nefesler alarak konuşuyordum. Sinirimi yatıştırmam ne mümkün, ben konuştukça daha da sinirleniyordum. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. C.tesi Tem. 24, 2010 2:09 pm | |
| Dediği cümleleri algılamaya çalışmıştı. Nasıl? sorusu zihninde gezinirken siniri uçup gitmiş gibiydi. Yine de inanamamıştı. Üç günde aşık olup satmış falan değildi, o sırada sadece yakınlaşmışlardı ve gelecekte ne olacağı da belli değildi ama bu kadar karmaşık bir ilişkidense Achille ile sakin sakin durmak daha cazip gelmişti. Hem Achille'i seviyordu. Seviyordu evet, Jake'i de sevmemiş miydi? O dayaktan hastanelik olduğu günden sonra sevgili bakış açısı değişmişti. En yakın arkadaşlarına birşeyler hissetmeye başlamış olması çok mu anormaldi? O olanları herkes unutmuş gibi olsa da olayın kurbanı olan kendisi unutmamıştı.
'Eğer daha açık olabilseydi aklındakiler onların hiçbiri olmazdı. İçkiliydik Jake ne bekliyorsun? Üzgündüm,üzgündü. Teselli etmeye çalışırken bir anda oldu o ve benim insanları sevme durumumun nasıl olduğunu biliyorsun. Güveniyor muyum? Hayır. Güvenim kalmadı o günden sonra. Onunla da iyi arkadaştınız siz. Peki ne oldu? Ben hastahanede lanet olası kemiklerimin düzelmesini beklerken ne yaptınız? Bizim ilişkimiz de ben üzgünken bir arada olmamızın sonucunda başlamadı mı? Ben..' sesi kesilmişti bir an için. Kızgınlıkla konuşmasa da sakin değildi. Dudağının kenarı bir an titrese de ağlamamıştı. Cümlesinin sonuna ne getireceğini bilememişti ve şu atlamayı denemek istemişti o an. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Kill Kill It's Killing Me. Salı Ağus. 03, 2010 9:48 am | |
| Her ilişkisi böyle mi başlayacaktı yani gerçekten anlayamıyordum. Gözlerimi iyice kısarak baktım ona. Sözleri kulağımda çınlıyordu ağzı kapandıktan sonrada. Elim havaya kalmış derin derin nefes alıyordum. Hayır vurmayacaktım, sadece öylesine kaldırmıştım elimi. Aklımdakiler yeterince açıktı ama ben ona derdimi anlatamıyordum. Beni tanırdı hiç bir şeyi açıkça söyleyemezdimki ben. Hele böyle şeyleri asla. Bir de Esme'den sonra tamamen yıkılmıştım. O, değişikti benim için. Ne bileyim farklıydı işte. Sonra kimseyi önemsemedim o kadar ya da önemsemek istemedim diyeyim. Çünkü Esme'den almıştım dersimi. " Kes Ambrosia. Seviyordum seni bunu göremeyecek kadar kör müydün sen ?! " Bu sefer bağırmıştım. Neden sevmediğim bir kızı bir kere kullanıp atmak varken her hafta birlikte olabilirdim. Her günümü gecemi birlikte geçirmiştim onunla. Havada olan elimi hızlıca indirerek gözlerine bakmaya devam ettim. Dolu dolu olan gözleri kalbime batıyordu sanki. Bir iki adım geri attıktan sonra " Sakın ağlama. " dedim ve yine ona bakarak bir iki adım attım ve daha sonrada arkamı dönüp hızlıca yürüdüm. Parktan çıkmamla telefonumun çalması bir oldu. Esme ?!
Rp bitmiştir. |
| | | | Kill Kill It's Killing Me. | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |