Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Gossip Girl Role Play Sitesine Hoş Geldiniz!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Duyurular



~
House Party kurgumuz başlamıştır katılmak için tık!




~
Seviye sistemi kaldırılmıştır.


~
Yeni Popülerlik sistemi düzenlenmiştir. Lütfen göz atınız tık!


Keyifli Role Play'ler...
Gossip Girl
~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.


Seviliyorsunuz. Xoxo

Yönetim Kadrosu
Cornelia Pam10 Cornelia Lalea10

 

 Cornelia

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Cornelia Empty
MesajKonu: Cornelia   Cornelia EmptyCuma Tem. 23, 2010 12:43 am

Ad Soyad: Cornelia Scarlett
Cinsiyet: Kız
Seçiminiz: ( Kariyer, Şöhret) Şöhret
Örnek Rp:

(Başka bir rp sitesindeki kendi rp'm dir.)

Melinda gözlerini acıyla açtı. Nerede ve kim olduğunu bilmiyordu. Etrafına baktığında karanlık bir odada, bir yatağın üzerinde olduğunu fark etti. Burada ne aradığını düşünmeye başladı. Birden kardeşlerini ve yavaş yavaş olan olayları hatırlamaya başladı. Annesi birkaç gün nce evden çıkmıştı ve bir daha geri gelmemişti. Melinda üzüntüyle iç çekti. Annesini özlemişti ama şimdi bunları düşünmenin sırası değildi. Neden ve nasıl buraya geldiğini bilmiyordu. Önce bunları hatırlaması lazımdı. Gözlerini yumdu. Aklına evde kardeşlerini bırakıp alışveriş yapmaya gittiği geldi. Ardından yavaş yavaş olayları da hatırlamaya başladı. Alışverişe giderken adını bilmediği, tanımadığı bir adam ona çarpmıştı ve Melinda yere düşmüştü. Tam yerden kalkmaya çalışırken birden bire etraf kararmıştı ve şimdi bu odadaydı. Bunları düşünürken dışarıdan sesler gelmeye başladı. Korkuyor ve uzaklaşmak istiyordu ama yapamıyordu. Konuşanların kim olduğunu bilmiyordu ve kim olduklarını merak ediyordu. Sonunda birşey yapamayacağını, kaçamayacağını anladı ve sesleri dinlemeye karar verdi. ‘Bu kızın ne suçu vardı da onu değiştirdiniz’ ‘Suçu filan yok! Ama oldu bir kere. Jared kendini tutamamış ve sonuç bu Onu öldürüyordu son anda durdurabildim. Daha ne istiyorsun.’ dedi.

Melinda gözlerini tereddütle açtı.Duyduğundan hiçbir şey anlamamıştı. İçinden duyduklarını tekrarlıyor ve ne anlama geldiğini bulmaya çalışıyordu.
Değişmek mi? Ölmek mi? Son anda durdurmak mı? Bunların ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyordu ama anlamıyordu. Neyi son anda durdurmuşlardı ki? diye düşündü. Sonradan yavaş yavaş anlamaya başladı. ‘Beni öldürüyordu ama o son anda durdurdu’ diye fısıldadı.. Fakat hiçbir şey anlamıyordu. Ona saçma gelen ‘Neden beni öldürmek istiyorlardı ki? Onlara ne yaptım’
diye düşündü ama ne yaptığını bir türlü anlayamamıştı. Onları tanımıyordu bile. Zaten tanımakta istemiyordu. Tek istediği bu odadan çıkıp kardeşlerinin yanında olmaktı. Yataktan doğruldu ve yavaşça ayağa kalktı. Sanki yere bassa kırılacakmış gibi hissediyordu. Ayağı kalktığında kendini çok dinç hissetti. Odayı incelemeye başladı. Odada hiç pencere yoktu. Krem renginde bir yatakta yattığını fark etti. Ardından yatağının yanında duran şirin krem ve pembe renkleri içinde bulunduran küçük dolabı ve yatağının karşısındaki küçük masayı gördü. Masanın üstünde de lila renginde bir gece lambası vardı. Etrafı bu kadar karanlıkta, bu kadar güzel gördüğüne inanamıyordu. Ardından gece lambasını yakmaya karar verip masanın yanına doğru ilerlemeye başladı.Lambayı yaktığında daha iyi görmek yerine, gözlerini kısmak zorunda kaldı. Gözleri ışıktan etkilenmişti. Çok karanlıkta kaldığını ve bu yüzden böyle olduğunu düşündü ve bu konunun üzerinde çok durmadı. Etrafa bakınmaya devam ederken dolabın kapağındaki aynaya fark etti ve kendine bakmak istedi. Aynanın karşısına geçip kendini gördüğünde şok olmuştu. Aynada ki kızın kendisi olduğuna inanamıyordu. Aynadaki kız çok güzeldi. Saçları uzun, hafif dalgalı, gözleri kırmızı, ten rengi bembeyazdı. Birden gözlerine daha iyi bakmaya başladı. Aynadaki kendisiydi ve melinda kendindeki değişimin sebebini anlamıyordu. Gözleri kıpkırmızıydı ve hiç kimsenin gözlerinin kırmızı olmadığını biliyordu. Kafası giderek daha fazla karışmıştı. Bunları ne kadar istesede kendisi düşünerek çözemeyeceğini biliyordu. Biraz önce dışarıdan gelen konuşmayı hatırladı ve o konuşanlara sormaya karar verdi.

Kapıya doğru ilerlerken birden kapı hiç beklemediği bir zamanda açıldı. Melinda kapının açılmasından korkarak geriye doğru sendeledi. Karşısında iki adamın durduğunu fark etti. Karşısındaki çocukları baştan aşağıya süzmeye başladı. Odaya ilk giren çocuğa baktı. Siyah saçları vardı. Teni aynı kendi teni gibi beyazdı. Teni ve saçları birbirine çok uyumluydu. Gözlerine baktığında göz rengi sarıydı. Şaşırdı, anlam veremedi ama şimdi sormak yerine incelemeye devam etti. 1.75 boylarındaydı. Başka bir zamanda, başka bir yerde görse yakışıklı diyebilirdi ama şuan yakışıklı olup olmaması umrunda değildi. Yanındaki çocuğa bakmaya başladı. Çocuk sarı saçlı ve beyaz tenlidi. Gözleri kendisi gibi kırmızı rengindeydi. 1.80 boylarında vardı. İki çocukta 20 yaşlarındadır diye düşündü. Ardından onları incelemeyi bırakıp yüzlerine bakmaya başladı konuşmalarını bekliyordu.

İlk gelen çocuk bunu anlamış olacaktı ki konuşmaya başladı.
‘Merhaba ben Lucas. Biliyorum bize sormak istediğim çok soru var ama önce sakin ol.' ve yanında duran diğer çocuğu işaret ederek ‘ Bu da Alex. Şimdi bize istediğin soruyu sor cevaplayalım. Ama lütfen sorularını tek tek sor.’ dedi. Melinda derin bir nefes aldı ve ne soracağını düşündü. Aklında o kadar çok soru vardı ki ne soracağını şaşırıyordu ama daha önemlisi Lucas’ı ilk gördüğünde ondan etkilenmişti ve ne soracağını unutmuştu ama şu anda konsantre olması ve gereken, merak ettiği soruları sorması gerekiyordu. Melinda derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. ‘Sormak istediğim, kafamı karıştıran çok soru var ama önce ben neden buradayım ve bendeki değişimin sebebi ne?' dedi.

Lucas ne söyleyeceğini düşünüyordu. Nasıl anlatabilirdi ki vampir olduğunu. Hem de Jared’in kendini kaybetmesi ve az kalsın öleceğini ama son anda yetişip onu durdurduklarını. Kafasını iki yana sallayıp aklında ki düşünceleri uzaklaştırmaya çalıştı. Gerekmese de derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. ‘ Mmm… şey... nasıl söyleyebilirim bilmiyorum. İnanır mısın inanmaz mısın onu da bilmiyorum ama sana her şeyi söyleyeceğim. Sen vampir oldun ve bu yüzden görünümünde ve bazı özelliklerinde değişim oldu ama…’ Lucas tam konuşurken Melinda sözünü kesti ve ‘ Ne vampir mi oldum? Saçmalama, vampir diye bir şey yoktur !’ dedi alaycı ve bir o kadar da şaşkın bir tavırla. Lucas Melinda’yı nasıl inandıracağını düşündü. Dışarı çıksa kanın kokusunu alsa anlardı ama bunu yapamazdı. Hem insanlara zarar geldin istemiyordu hem de Melinda’nın kendisini kaybetmesini istemiyordu. Başka bir yol düşündü ama ne kadar düşünse de kanıtlamak için bir yol bulamadı. Lucas aklından geçenleri söylemeye karar verdi. ‘Bak seni inandırmam için dışarı çıkartmam ve senin kanın kokusunu alman gerekir. Böylece kolaylıkla anlarsın kana karşı olan hislerini ama ben senin kendini kaybetmeden önce tercihini yapmanı istiyorum’ dedi.

Melinda kendindeki değişiklikleri düşündü. Normalde bunların olmayacağını kendiside çok iyi biliyordu ve artık her şeye inanabileceğine karar verdi. Bunları düşünürken içinden gelen onu yakan bir hissin olduğunu fark etti ama bunun tam olarak ne olduğunu anlamadı. Aklına Lucas’ın söylediği kelimeler geldi ve birden duraksadı. Lucas tercih etmek demişti ama neyi tercih edeceğini söylememişti. Merakına yenilip ‘Tercih etmek derken neyi kastediyorsun anlamadım.’ dedi. Lucas ' Yani sen gerçekten bir vampire dönüştün fakat her vampir kötü değildir. Bunu seçmek senin elinde. ' dedi ve bütün vampir oluş hikayesini ve bütün yaşadığı olayları tek tek Melinda'ya anlattı. Melinda duyduklarına inanamamıştı. Bu kadar zor olduğunu ama sonunda iyi olabileceğini bilmiyordu. Doğrusu suysuklarına sevinmişti.Sonunda Lucas ‘İşte benim gözlerim insan kanı değil de hayvan kanı içtiğim için sarı, ama insan kanı içenlerinde gözleri kırmızı. Şimdi sen karar ver. Ben insanları öldürmek istemediğim için hayvan kanı içiyorum. Peki sen ne yapacaksın' dedi. Melinda bunun üzerine çok düşündü. O da insanlara zarar vermek istemiyordu ama kanın kokusunu duyduğun da ne kadar zorlanacağını biliyordu. Yine de insanlara zarar vermemeye karar verdi ve ‘Ben de senin gibi insanlara zarar vermek istemiyorum. Bu yüzden hayvan kanını tercih ediyorum ama ilk başlarda bana yardımcı olman gerekicek. Biliyorsun kardeşlerimin yanına gidemem ve gidebileceğim kimse yok’ dedi.

Lucas da başını evet anlamında sallayarak ‘Tabiki de istediğin kadar benim yanımda kalabilirsin. Ben sana yardım ederim’
dedi ve birlikte hayvan avlamak, Melinda’nın susuzluğunu geçirmek için ormana doğru ilerlemeye başladılar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Cornelia Empty
MesajKonu: Geri: Cornelia   Cornelia EmptyCuma Tem. 23, 2010 10:01 am

Constance Billard & III. Sınıf
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Cornelia
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl RPG :: Rp Out :: Çöp kutusu-
Buraya geçin: