Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| Tekrarlar | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Tekrarlar Çarş. Tem. 21, 2010 11:46 pm | |
| Zaman: Öğlen saat bire doğru ____
"Hah!" dedi elbisesinin arkasını çekerken, odasının kapısına yaslanmış Ach'e. "Gelmiş ve benim haberim yok!"! Kumral saçlarını omzundan arkaya savurdu ve hışımla arkasını döndü. "Sen biliyordun değil mi? Lanet olsun! Gitmem gerek. Zaten o geceden sonra daha fazla sinirlendirmek istemiyorum." Topuklularını ayağına geçridi ve odasından dışarı fırlarken bir saniyeliğine durup Achille'in yanağına bir öpücük kondurdu ve aşağıya inerken "Sen süpersin!" diye bağırdı. Evden kendini attığında gördüğü ilk taksiye atladı ve Transkarpatia Cafe'nin talimatını verdi. içindeki rahatlama duygusu sadece Jake'le buluşacağından değildi. Achille'nin sorularından kaçtığına seviniyordu. Beraber masada otururken konuşacak fırsatları zaten olmamıştı, yalnız kaldıkları ilk anda da Jake ve Claire hakkında konuşmuşlardı. Sonrasında ise zaten Claire son sürat hazırlanmış ve evden fırlamıştı. Biliyordu eğer beş dakika daha sohbet etseler, kesinlikle konu Mose'a gelecekti. Bunu üstündeki baskısı şimdi bile onu yorarken nasıl olur da Ach'e anlatabilirdi ki? Yine de sözünü tutacaktı. Anlatacaktı ona bildiklerini. O Ambrosia'nın gününü görmesini istiyordu genç kız. Staten Island'a giden sokaklardan birina saptılar ve Claire'in kalbi atmaya başladı. Tuhaf bir korku vardı içinde. O gece saçma davrandığının farkındaydı elbet. Sanki sevgilisi anlama özürlüymüş gibi bir şeyi on kere falan söyleyip durmuştu. Kendi hatasını kabul ediyordu, ama Jake'in yaptığı da çok saçmaydı. Onun son cümlelerini hala kulağında duyuyordu genç kız. "Kendini başkalarıyla kendi kendine karşılaştırıyorsun ve sanırım bu kafa karışıklığıyla bunu kaldıramayacağım Claire. Burada kal. Ben sabah gideceğim zaten. Bir hafta sonra, dönünce görüşürüz. UImarım... Dikkatli ol." Kızın yanağına minik bir öpücük kondurup gitmişti. Claire ise o gece yatağa uzanmış saatlerce ifadesizce orada yatmıştı. Bir mucize olup gelmesini bekliyordu, ya da terkedilmiş gibi hissediyordu kendini. Gözlerinden aşağıya, yanaklarına yuvarlanan bir kaç göz yaşı damlasını silip saat beş gibi çıkmıştı otelden. Bir grup içkili genç, hatta ikisini tanıdığından emindi, onu fahişe falan sanıp para teklif etmişlerdi. hayatının en mükemmel gecesi en iğrenç geceye dönmüştü birden Claire'in. Sonraki gün okul ise tam bir felakketti. Jake Carter Hall'ın yeni sevgilisi, çoğu insan ise resmen av diyorlardı, Claire Lynn Millie resmen parmakla gösteriliyordu. Utanmasa birinci sınıflar bile gelip Yattınız mı? diye soracaklardı. Kaç saatini harcamıştı o gün insanlara canlarının cehennemlik olduğunu söylerken. Yanında kim vardı? Achille, Alexis, Jemié?.. Alexis ve Jemié'den bile emin değildi. Ach ise Poppy ve Mose'dan çok Claire'le beraber olmuştu. Herkese karşılık O yoktu. Bu da dedikoduları daha tuhaf bir hale sokmuştu. Daha çok altına aldı, işini halletti ve dedikodulara dayanamayıp kaçtı havası vermişti Jake'e. Bütün bu zamanda ise Claire'in tek yapabildiği her gün evlerini aramaktı. Ailesine henüz söylememiş olmak ise onu bir ayrı mahvediyordu. Bunun üstünden tek başına gelmeyecekti ama. Annesinin ve büyük teyzesinin dırdırlarının çekemezdi. "Yirmi sekiz dolar." şoförün sesi Lynn'i düşüncelerden çıkarıp attı. Kız elli doları çantasından çıkardı ve ön koltuğa attı. Tek kelime etmeden taksiden inip karşısında duran cafeye baktı. Günler kısalıyordu ve her geçen gün hava daha da soğuyordu. Bugün bulutların arkasından parlayan güneşin ışıkları oldukça cılızdı. Kapıyı açıp içeri girdi ve köşede gördüğü koltuğa yöneldi. Yanına yaklaşan garsona ceketini verirken gözlerini pencereden ayıramıyordu. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tekrarlar Perş. Tem. 22, 2010 12:09 am | |
| Kafamdaki sorulardan kurtulmak bir türlü nasip olmamıştı. Arabamı ilk kez bu kadar yavaş ve dalgın kullanırken neredeyse dört kere ani fren yaparak kaza yapmaktan son anda kurtulmuştum. Belki de kurtulmasam yapsam daha iyiydi. Kendimi rezil hissediyordum. Ben yurtdışına çıktıktan sonra Achille ile telefonda konuşmuştum. Claire'in okulda iyice garipsendiğini, insanların onu kullanıp attığım bir fahişe olarak gördüğünü söylemişti. Onu, telefonda tek bir kelime etmeden öylece dinlemiştim. Çünkü yatmamıştık bile. Kaldı ki o benim sevgilimdi. Yani kullanıp atmak falan söz konusu dahi olamazdı. Gözlerimi yoldan alıp bir an olsun telefonuma baktım. Cevap yoktu. Umuyordum ki kafeye benden önce varmış olurdu. Beklemek canımı sıkıyordu çünkü. Acaba ne haldeydi ? Mutsuz muydu ya da bitik bir halde miydi ? Bilemiyordum. Sadece onu iyi görmeyi umuyordum. Yoksa kendimi gerçekten suçlu hissedecektim. Sevdiğim kızı, sevgilimi üzmüş olacaktım hemde daha ilk günden hatta ilk haftadan. Az bir zaman olmayacaktı hem de onu üzdüğüm zaman. Sağda durduğumda artık kafeye geldiğimi gördüm. Derince bir nefes aldım. Ne diyeceğimi ne yapacağımı hiç bilemiyordum. İlk günki kadar garip hissediyordum. Artık ona sahip olma isteği de vardı içimde. Sanırım bundan sonra bana bir sapık gibi davranırsa o günden daha haklı olabilecekti. Yan kotuğun üstündeki cüzdanımı ve bacaklarımın arasındaki telefonumu aldım. Kontaktan aldığım anahtarla birlikte arabadan indikten sonra arka kapıyı açarak ceketime ulaşmıştım. Hava iyice soğuyordu ama bulutların arkasından görünen güneş gözlerimin yanmasına yine de neden olabiliyordu. Ceketi kollarımdan geçirdikten sonra kafenin kapısına yürümeye başladım. Büyük pencerelerden içeriye baktığımda Claire ile göz göze gelmiştik. Hafifçe yutkunarak sıcak hava kütlesinde rahatlamaya çalıştım. Artık kafenin içerisindeydim. Ona doğru giderken yanımda yürüyen adama ceketimi çıkarıp uzattım. Ardından masaya bir bardak su getirmesini rica ettim. Nedense boğazımın kuruduğunu hissediyordum. Masanın başına geldiğimde ikili koltuğun boş olduğunu gördüm ve kendimi o koltuğa bıraktım. Dikkatimi çeken tek şey onun tekli koltukta oturmuş olmasıydı. Suyumu getiren garson geri çıkarken ben sudan bi yudum aldım ve oturduğum koltuğa gömülerek " Selam. İyi misin Claire ? " dedim. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tekrarlar Perş. Tem. 22, 2010 12:29 am | |
| Gözlerinin tuhaf bir şekilde yanmasına anlam vermeden baktı ona. Modelleri andıran yürümesiyle yanına yaklaştı ve hemen karşısındaki ikili koltuğa oturdu. Tuhaf bir şekilde bağırmak istiyordu genç kız ona. Saymak, sövmek... Yaşadıklarını anlatmak ve adi pisliğin teki olduğunu söylemek. Ama kangileri doğruydu bu söylediklerinin içinden? İkisi mi? Emin olamadı. Hafifçe aralanmış dudakları arasından onun konuşmasını dinledi. Berbat olduğunu söylemek istiyordu şimdi de ona. Yanına oturmak, onun göğsüne başını dayamak ve ağlamak belki. O gidince ne kadar üzüldüğünü tekrar ve tekrar söylemek... Ama yapmadı. Tek kelime etmeden orada oturdu ve az önce siparişini verdiği kahveler gelene kadar tek kelime etmedi. Soğuktan kızarmış olan uzun elleriyle kupa ya uzanıp onu avuçlarının içine aldığında hafifçe boğazını temizledi. "İyi gibiyim. Sen? Tatil nasıldı? Ya da ne yaptıysan, nereye gittiysen..." Omuz silkti ve kahvesinden bir yudum aldı. Sıcaklık içine akarken kendini daha iyi hissediyordu. Ona sinirli olduğunu göstermek rahatlatmıştı vicdanını. Kendi sırası geldiğinde kendi özrünü dileyecekti, hatasını kaul edecekti ama şu an hesap verme sırası sevgilisindeydi. İnsanların aptallıklarına karşın şimdi Gossip Girl'in habercilerinden birinin onu görüp herkese Uslu uslu oturuyorlar, yatmıyorlar, bla bla bla... tarzında şeyler yaymasını nasıl da isterdi şimdi. O gece yaptığı hatayı gelince... Şimdi istiyor muydu Jake'le yatmayı? Evet. Hemen mi? Hayır. Bu gece? Ah neden olmasın... Onu vücudunun her bir hücresinde hissetmek Claire için karşı konulmayacak bir zevk olurdu. Muhtaçlık duygusu ve özlem de yok olurdu belki o zaman. Güvende olmanın getirdiği karşı konulamaz rahatlığa kavuşurdu genç kız. Pazartesi günü ise okula gittiklerinde elele olduklarını görenlerin söyleyecek bir haltları kalmazdı. Aslında düşünüyordu da, anlayamıyordu neden önemsediğini. Şimdiye kadar kimsenin düşünclerini umursamamıştı, ne olmuştu da birden değersiz sürtüklerin onun hakkında düşündüklerini önemsiyordu? Claire'in nasıl bri olduğunu herkes bilirdi. Bilmeyenler varsa da onlara bunu öğretmekten zevk duyardı genç kız. Küçük oyunlarla işlerini bitirmekten zevk almasa da, bununla az önce ateşli bir sevişmeden çıkmış gibi haz alan arkadaşları vardı Lynn'in. Onlara bu hazı vermek ise kızın başlıca görevlerindendi şüphesiz bir arkadaş olarak. Gözlrinde tuhaf bir alev geçip gidince sevgilisinin yüzüne baktı. Yıkılmış gözüküyordu. Sanki yorgundu. İçindeki ona dokunma arzusu gittikçe artıyordu kızın. Ama o sevgilisi cevabını verirken kahvesinden bir yudum daha almakla yetindi. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tekrarlar Perş. Tem. 22, 2010 12:43 am | |
| "İyi gibiyim. Sen? Tatil nasıldı? Ya da ne yaptıysan, nereye gittiysen..."
Tatil mi ? İş için gideceğimi söylemiştim ona. Babam benim oraya gitmemi istiyordu ve gitmekte zorundaydım. Ertelemek elimde olsa ertelerdim ama yapamazdım, ya da ne bileyim şu gerizekalı dedikoduyu engellemek elimde olsa da engellerdim ama onu da yapamamıştım. Beceriksiz, rezil herifin tekiydim değil mi gözünde. Ateş saçılan, nefret dolu gözlerinin arasından hala sevgiyi alabiliyordum, özlemi seçebiliyordum. Sanki birisi onu oraya bağlamış gibiydi. Yanıma gelmek istiyorda gelemiyordu sanki. Gözlerimi gözlerine kilitledim. O kahvesinden ikinci yudum daha alırken yavaşça elimi ona uzattım. Uzattığım elime iki üç saniye boyunca bakmıştı. O kahvesini masanın üzerine bırakırken konuştum. " Yanıma gel, lütfen. " demiştim. Benim kızmam, bağırmam çağırmam gerekiyordu öyle değil mi ama kendimi ona teslim edecektim. Edebilirdim. Yine çok güzel görünüyordu. Masum olmasa da yüzündeki o ifade beni yine baştan çıkarabiliyordu. Sıcak ellerimle soğuk elleri birleştiğinde koltuğa da oturmuştu. Gözlerine bakıyordum. Bir yandanda elini yavaşça okşuyordum. Bana biraz olsun daha sıcak bakmaya başladığı zaman daha rahat olacak ona belki de daha sıcak davranabilecektim. Aramıza çelikten bir ağ örüyordu adeta bu iğneleyici bakışlarıyla. Beni kaybetmekten hiç mi korkmuyordu da bu kadar rahattı bilemiyordum ama diğer elini elimin üzerine koyduğunda yüzümde hafifçe bir gülümseme belirmişti. Gözlerinin derinliklerine bakarken " İş için gittim. Biliyorum olanları, böyle olsun istemedim. Üzgünüm Claire. " dedim. Ona laf eden bütün sürtük ve ibneleri tek tek bulacak ve hepsine haddini bildirecektim. Bana gücü yetmeyenlerin hepsi ona yüklenmiş olacaklardı. Çok üzülmüş olmalıydı. Gözlerinden anlayabiliyordum ne kadar sıkıldığını bu durumdan. Yavaşça uzandım ve dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum. Kahve tadı, yine geliyordu dili dilime değerken. Aynı ilk gün gibi. Starbucks'ın kapısında aldığım aynı tat. Yavaşça ondan ayrıldığımda gözlerimle etrafa baktım. Köşede olmamız ve önümüzdeki stand'ın bizi kapaması büyük şanstı. Hafifçe geriye çekilerek yüzümdeki gülümsemeyi büyüttüm ve " Seni özledim. " dedim.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tekrarlar Perş. Tem. 22, 2010 1:04 am | |
| Çocuğun yumuşak ve sıcacık dudakları kızın soğuk dudaklarıyla buluşunca Claire'in içinde kalmış küçük kızgınlık da yok olup gitti. Huzur bu kadar yakınken, neden kendini zorlamıştı ki? Onun bedeni varken neden o aptal koltukta oturmuştu? Kapalı gözlerinin ardından onun geri çekildiğini hissetti. Kaç dakika olmuştu? İstemiyordu kız ondan uzaklaşmayı sadece onunla beraber olmak hayatında yapacağı en mantıklı şey olurdu. Ama içindeki küçük bir prça hesap sorma sırasının sevgilisine geçtiğini söylüyordu. Gülümsemesi yüzünde tekrar yerini aldı. Umrunda değildi. Açıklayabilir miydi bilmiyordu, ama bu gece için davranışını telafi edecek bir hediyesi vardı. İsterse, eğer Jake Claire'le yatmayı isterse, bu gece hiç bir güç kızın reddetmesine neden olamazdı. siyah ojeli tırnaklarını çocuğun boynunda gezdirdi yavaşça ve her zamanki tarzını bozmadan gömlek giymiş göğsüne doğru kaydı. Dudaklarına tekrar uzandı. Öpüşmelerinin en can alıcı noktasına kadar gitti bu sefer kız. Çocuğun ellerini kendi kalçasına doğru iterken resmen sürtükçe davrandığının farkındaydı, ama umursamadı. Dili onun duduklarının üstünde dolaştı bir kez ve geri çekildi. "Ben de seni özledim." fısıltısını kendi bile duymaya zorlanıyordu, ancak onun duyduğundan adı gibi emindi Claire. Ve birden ondan uzak kalmak için bir saniye dahi bekleyemeyeceğini hissetti. Bu sefer midesi isyanda değildi, kahveyi ise umursamıyordu. Tek aklında olan şey Jake'ti. "Bak," dedi baştan çıkartıcı bir sesle. "Size gitmeye ne dersin? Hem teyzemin de artık öğrenme vakti geldi bence." Evet öyle hissediyordu, ancak evlerine gittiğinde teyzesinin ya da herhangi birinin evde olmasına kesinlikle karşıydı genç kız. Onları evden göndermek için bile bir şeyler üretebilirdi sinsi beyni. Yeterki sevgilisiyle başbaşa kalsınlar, yeterki artık her anlamda, ruhundan ziyade, bedeniyle de Jake Carter'ın olabilsin. Hormonları yine vücuduna akın ederken sevgilisine sarıldı. "Gidelim. Lütfen." mırıltısı tuhaf bir yalvarışa dönüştü. "Lütfen..." Daha fazla itiraz edemeyeceğini biliyordu onun. Yalvarmasına dayanamazdı değil mi? Ya da sevgilisini bu kadar çaresiz, bu kadar muhtaç görmeye. Son bir lütfen daha dudaklarından çıkarken gözlerini onun mavi gözlerine dikti. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tekrarlar Perş. Tem. 22, 2010 1:15 am | |
| Bu kadar özlediğini bilmiyordum. Dudaklarımı öylesine öpüyordu ki biraz daha öpüşsek oturduğumuz koltuğa yatacaktık. Bırakmak istemediğim dudaklarını geri çektiğinde ellerimi kalçasına indirdiğimi farkederek yavaşça beline doğru çıkardım. Uygun bir mekanda değildik bunun için. Onun beni bu kadar zorlamasına dayanamıyordum. Hormonlarım harekete geçerken yalvarır bir ses tonuyla bize gitmek istediğini söylüyordu. Gülümseyerek gözlerine baktım. Amacı annemin bilmesi falan değildi. Tek amacı benim olmaktı. Benim olmalıydı. Her şeyiyle. Yavaşça geriye çekilerek ellerimi belinden çektim. Ellerini tutup gözlerine iyice baktım. Bir kaç saniye daha bakarsam eğer gözlerine bu sefer öpüşmeye başlayacak ve bir daha ayrılamayacaktık. Gözlerimi gözlerinden alıp bacaklarına diktim. Giydiği elbise yine oldukça kışkırtıcıydı. Kışın soğuğunda bile böyle giyinebiliyordu. Evet, tamam kış aylarında değildik ama öyle soğuktu hava. Bacaklarından yukarı doğru çıkarken " Bir hafta önce ki düşüncelerin silinmiş görüdüğüm kadarıyla. " dedim. Yüzümdeki gülümseme onu alt etmiş olmamın zaferi şerefineydi. Bana uyuz olmuş bir şekilde bakarken ayağa kalktım. Onunda elini tutarak yavaşça kaldırdım. Orta boy kutudaki kahveyi elime aldım ve kafenin kapısına yürümeye doğru başladım. Bu gece gerçekten çok eğlenceli bitecekti. Sevgilim, yıllardır arzuladığım tek insan sonunda benim olacaktı. Ben öncen yürürken elimi tutan kızın yüzündeki gülümsemeyi bakmasam bile hissedebiliyordum. Ceketlerimizi biz arabaya bindikten sonra getiren garsona bahşiş vererek her zamanki gibi- dalgın ve yavaş değildim gelirken olduğum gibi - yine zevkle kullanmaya başladım arabamı, evimin yolunda.
Rp bitmiştir. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tekrarlar Cuma Tem. 23, 2010 11:04 am | |
| Claire - 15 şöhret puanı 3 dolar Jake- 3 şöhret puanı 15 dolar |
| | | | Tekrarlar | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |