Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Gossip Girl Role Play Sitesine Hoş Geldiniz!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Duyurular



~
House Party kurgumuz başlamıştır katılmak için tık!




~
Seviye sistemi kaldırılmıştır.


~
Yeni Popülerlik sistemi düzenlenmiştir. Lütfen göz atınız tık!


Keyifli Role Play'ler...
Gossip Girl
~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.


Seviliyorsunuz. Xoxo

Yönetim Kadrosu
CrystaL. Pam10 CrystaL. Lalea10

 

 CrystaL.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




CrystaL. Empty
MesajKonu: CrystaL.   CrystaL. EmptySalı Tem. 20, 2010 10:03 am

Crystal Prévela
Kız
Şöhret

Gece önümde boylu boyunca uzanırken yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm. Ayaklarım beni taşıyamayana kadar gittim. Nereye mi gittim? Ben de bilmiyorum. Son damlasına kadar hayal kırıklıklarım, beni mecbur etti yürümeye. Bir daha şehre dönmek istemedim. Evimi ya da ailemi, hele de okulumu görmek istemedim. Belki de yaşamak da istemiyordum artık. Hafif rüzgarlarla sallanan bir ağacın yanındaki tahta banka oturduğumda, çevremi inceleyecek durumda bile değildim. Her taraf kapkaranlık. Sisler... Bilincim beynimden çıkıp gitti sanki. Yalnız kaldım, o dolunayın ürpertici ışığında. O gece hiç bitmeyecekti, belki de bittiğinde beni ölü bulacaklardı. Neden bu haldeyim? Teyzem, annemin yarısı, dün hayata veda etti. Masmavi gözleri bana bakarken, elleri bedenimi sıkıca sararken ölüverdi. Yavaşça gevşetti ellerini. Üstündeki pembe, kısacık elbise kanlara bulanmış halde, herkes başında pervane... Ne kadar acı vericiydi anlatamam. Sırf o karnındaki cani şey yüzünden. Karnındaki bebek çıkıp gittiğinde, o da gitmişti. Gözlerimi kapadım. Düşünmek bile acı veriyordu.

" Crystal? Bebeğim, kendine gel! "
" Hayır! Ölmek istemiyorum. "

Çevremde garip fısıldaşmalar oldu. Gözlerimi aralamaya çalıştım. Bir yüz gördüm. Tanıdık gelmiyordu. Uzun, simsiyah kirpikleri, bolca makyajla beraber sarımtırak yeşil renk gözlerini çevreliyordu. Çıkık elmacık kemikleri, onu biraz daha sinirli gösteriyordu. Oysa gözlerinden de, incecik hale gelmiş kırmızı dudaklarından da endişeli olduğu belliydi. Ve birden dank etti. o benim annemdi. Kıvırcık simsiyah saçları omuzlarından dökülüyor, üzerindeki yaprak temalı yoğun yeşil renkteki elbisesiyle de çok şık görünüyordu. Gözlerimi açtığım an, bembeyaz dişlerini göstererek gülüp, bana sıkıca sarıldı. Birden, az önce konuşanın da annem olduğunu farketmiştim.

" Şükürler olsun uyandın. Hepimiz çok korktuk. Arkadaşların, öğretmenlerin de seni çok merak ettiler. "

Öğretmenler, arkadaşlar... Hepsi de bana çok uzak geliyordu. Teyzemin öldüğü okula bir daha gitmek istermiydim? Belki de benim yüzümden ölmüştü. Eğer beni ziyarete gelmeseydi, onu hastahaneye yetiştirebilirlerdi. Hayır, kesinlikle o okula bir daha gitmek istemiyordum. Ailemden uzaklaşmak, kendim olabileceğim bir yere gitmek istiyordum. Ama bunu anneme söylersem, işler büyük ihtimalle çığrından çıkacaktı. Zaten sözlerinden, gitmek istediğimi hissettiği ve buna izin de vermeyeceği anlaşılıyordu. Bazen hayatımın gerçekten zengin bir ailenin kızı gibi olması yerine, filmlerdeki gibi fakir ama sorunsuz olmak istiyordum. Fakat acı gerçek, fakirler zenginlerden de mutsuzdur. Bu konu daha fazla uzamadan, anneme her şeyi anlatmak istiyordum. Sonucu ne olursa olsun.

" Anne. Burada daha fazla kalamam. Lütfen izin ver, gideyim. "

Annemin yüzü "Bunu biliyordum. " der gibi büzüldü. Ama kabul edeceğe benzemiyordu. Birden, hiç beklemediğim bir şey oldu, o sarımtırak yeşil gözlerinden, şeffef bir sıvı aktı. Anlayamadım, ağlamayı unutmuş gibiydim. Ya da, annemin ağlayabileceğini. Annem beni severdi, tamam, ama benim için ağladığını hiç görmemiştim. Gerçi, hiç ayrılmamıştık ki biz. Arkasındaki adamı daha yeni farkediyordum. Bu da babamdı. Sağduyulu ama biraz sert, öfkeli, yine de yumuşacık bir adamdır babam. Anneme sarıldı, o güçlü kollarıyla. Yüzünde yılların yorgunluğu olmasına rağmen hala çok yakışıklıydı. Ona hayrandım. Annemin tam tersi, sarışın bir adamdı, beyaz tenliydi ve hafif uzun saçları vardı. Bana yalvarırcasına baktı. Bu bakışı tanıyordum. Annem için endişeleniyordu. Ama annemi teselli edecek gücüm yoktu. Gidecektim, kararlıydım. Kimse izin vermezse, şu yumuşacık yataktan kalkıp desteksiz yürüyecektim kendi yolumda. Zor olsa bile. Babama kararlı bir bakış attım. O da beni iyi tanırdı. Başını salladı. İyi, en azından o yanımdaydı. Başımı öbür tarafa çevirdim. Annemi o halde daha fazla görmek istemiyordum. Geleceğim için endişeleniyordu; ama umrumda değildi. Ben neysem oyum. Ve en kötü huyum da, bir şeyi kafaya koyduğumda kimseyi dinlemem. Evden kaçmam annem için daha kötü olurdu. Elinde sonunda kabul edecekti. Sırtıma bir elin dokunduğunu hissettim. Sivri, düzgün tırnaklar...

" Git... Seni hep bekleyeceğiz. "

Döndüm ve anneme sıkıca sarıldım. Artık onlardan uzakta olacaktım ve daha güçlü görünmeliydim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




CrystaL. Empty
MesajKonu: Geri: CrystaL.   CrystaL. EmptySalı Tem. 20, 2010 10:24 am

Constance Billard & III. Sınıf
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
CrystaL.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» CrystaL=)
» CrystaL.
» CrystaL arıyorr :D
» CrystaL's CeLL

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl RPG :: Rp Out :: Çöp kutusu-
Buraya geçin: