Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| 15 / No : 135 | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 Cuma Tem. 09, 2010 8:25 pm | |
| Bardan çıkıp sabırsızca valenin arabamı getirmesini bekledim. Sonunda görünüyordu sokağın başında. Valenin dikkatle kullanıp getirdiği arabama ben böylesine kibar davranmıyordum, hiç bir zaman. Arabayı sert kullanmayı ve sürekli gezinmeyi seviyordum. Bu yüzden neredeyse her hafta servise veriyordum. Sürekli çizilen bir yerleri oluyordu, lastikleri eriyordu falan işte. Arabaya binmeden önce ceketimi çıkarıp arka koltuğa fırlattım. Arka cebimden çıkardığım cüzdanımdan uygun bir miktarda bahşiş verdiğim valeye hafifçe gülümsedim. Telefonumu da cebimden çıkarıp arabaya bindiğimde yine mesaj geldiğini görmüştüm. Kontağı çevirip frene basarken mesajı okumuştum bile. Bir otel odası mı ? Neden evde görüşmemiştik. Yola çıkmıştım bile. Arabamın köşeyi dönerken çıkardığı acı fren sesine kaldırımda yürüyenler şoka girmiş bir şekilde bakıyorlardı. Bir kaza olmasını bekliyorlardı belkide. Yaşlı bir adamın bana el kol yaptığını görerek gülmüştüm. The New York Palace neredeydi diye düşünürken, önüme çıkan tabelayla neşelenmiştim. Çok az kalmıştı, üç aydır görmediğim kankamla (!) görüşmeme. Tanrım, nasıl bir üç aydı bunu bir tek sen biliyorsun. Otelin önüne geldiğimde ceketime uzanmaya bile yeltenmeden yan koltuğa attığım cüzdanım ve telefonumu alıp koşar adımlarla otelin kapısından içeri giriyordum. Kapıdaki valeye kapısı açık olan arabayı işaret etmiştim. O da hızla arabaya doğru gidiyordu. Resepsiyona gidip üniformalı bayana " No yüz otuzbeş kaçıncı katta acaba ? " diye sordum. Hay aptal kafam 15 olmalıydı ya. Mesajda onu da söylüyordu. Kadın konuşmadan hızla teşekkür ederek asansöre yöneldim. Tam önünde durduğumda kapı açılmıştı. İnsanların inmesini beklerken onları kollarından çekmemek için kendimi zor tutuyordum. Diğer asansör nerede diye kafamı kaldırıp kontrol ettim. Bir, sıfır... Ah sonunda. Gelen küçük asansör boştu. Sanırım ilk kez bu kadar mutlu bir şekilde bir asansöre biniyordum. On beşinci kat, ah sanırım hayatımdaki en güzel gecelerden birine şahit olacaktı. Asansörün kapısı açılmadan önce aynaya döndüm. Kendime baktığımda sadece saçlarımın biraz dağıldığını görüyordum. Ellerimle onları düzeltmeye çalıştım ve sonra da gömleğimin yakalarını iyice dikleştirdim. Kapı açıldığında ise derin bir nefes alıp kata adım attım. Tam karşımda kalan yüz otuzüçüncü odaya baktım. Sonra ise duvardaki küçük altın rengi tabela dikkatimi çekti. Yüz otuzbeşinci oda soldaydı. Sola dönerek kendimden emin adımlar atmaya başladım. Biraz önceki hızlı adımlarımdan eser yoktu şimdi. Kapının önüne geldiğimde ağzımın fena bir şekilde içki koktuğunu hissederek yüzümü ekşittim biraz. Ama artık yapılabilecek bir şey yoktu. Kapıyı hafifçe tıklatarak bekledim. Kapıyı açtığı anda içeri girdim. İlk önce etrafa bakarak nedense hoşuma gidilecek şeylerin yapıldığını farkettim. Işıl ışıl olan odadaki renkler en sevdiğim renklerdi. Pencerenin önündeki beyaz mumlarda dikkatimi çekmişti. Arkamdan kapının kapanmasıyla kapıya doğru döndüm. Ambrosia kapıya yaslanmış bir şekilde duruyordu. Aman tanrım, uzun zamandır görmediğimden miydi yoksa gerçekten bu kadar güzel miydi ? Dudaklarındaki kırmızı ruja gözlerim takılmıştı. Oradan ise lacivert elbisesine iniyordu. Eteği olmayan bir elbiseydi bu sanırım. Kesin tonlarca para harcamıştı bu elbiseye. Ambrosia'ya yaklaşarak onu belinden tutup kendime çektim. Şimdi bir de o cezbedici kokusu geliyordu burnuma. Ciğerlerime dolan kışkırtıcı parfümü iyice içime çekmek için boynuna dayadım burnumu. " Bunu bana neden yapıyorsun ? " dedim alaycı bir şekilde. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 Cuma Tem. 09, 2010 8:56 pm | |
| Ona kapıyı açtığım anda kalp atışlarımın hızlanması kulaklarımda ince bir uğuldama yaratmıştı. Tanrım kendi ailemdeki insanlardan bile çok seviyordum onu ve tatile keşke onu da götürebilseydim. Belki daha farklı olurdu herşey. Belki daha 'masum' kalabilirdi. Jake içeri geçtiği anda kapıya sırtımı vererek kapamış ve yaslanmıştım. Karşımda kankam -!- dururken ona muzipçe gülümsemiştim. Dayanamadığının bilincindeydim ve ben de zor tutuyordum kendimi. O bir hamle yapmadan önce kapıyı kitlemiştim. Eh arada bir doğrudan hamle yaparak odalara dalan sapıklar -!!- olabiliyordu ne de olsa. Jake belimden kavrayıp kendine çektiğinde bedenimi ona yaslamış ve kollarımı omuzlarına yöneltip bedeninin ardında birleştirmiştim ellerimi. Dediği söze karşılık gözlerine bakmıştım ve ' Bir kız, kankasının neleri sevdiğini bilmelidir bence.' demiştim fısıltı gibi. Zaten dibindeydim yüksek sesle konuşmamın bir mantığı yoktu. Ona gülümseyerek parmak uçlarımda biraz yükseldim ve dudağımı dudağına değdirdim. Dudaklarının sıcaklığını o kadar özlemiştim ki.! Yine de onun beni kovalaması gerekiyordu, bu oyunculuğumu sevmediğinin farkındaydım ama arada bir kaçışlarımı sevdiği olabiliyordu. Hangi ana denk gelirse. O kadar özledikten sonra bunu yapmam pislik bile olsa tam öpmeden dudağımı çekmiştim ve ellerimi gömleğine indirerek ilk düğmesini açmıştım sadece. Bedenlerimiz temas ederken kollarından kaçıp pencereye doğru gidip perdeleri tuttum. Sonra kimsenin bakacağını düşünmeyerek Jake'e baktım. İstiyorsan kovala bakışımdı o benim. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 C.tesi Tem. 10, 2010 12:03 am | |
| ' Bir kız, kankasının neleri sevdiğini bilmelidir bence.'
Fısıldayan dudaklara yapışmak istiyordu içimdeki vahşi genç. Fakat, kendimi zorlayarak olduğum gibi durdum. Gözlerime bakıp yavaş hareketler ederek bana iyice yaklaşan ve tüm bedenini bedenime yıkan Ambrosia'ya bakıyordum ben de. Dudakları dudaklarıma değdiği an bedenini iyice kendime çekmiştim. Nazik olmadığımı söylemezdi kimse, bir bayana nasıl davranıyorsam her zaman şuan Ambrosia'ya da öyle davranıyordum. Ama, Ambrosia yine oyun oynamak istiyordu. Seviyordu bu güzel kız böyle küçük oyunları. Ben de kırılmasın diye kovalıyordum, ki onu kovalamamak mümkün değildi. Öyle çekici, öyle seksiydi. Dudaklarıma ateşli bir öpücük bırakmadan kendini benden çekip boynunda olan ellerini gömleğime indirmişi. Gömleğimin ilk düğmesini açtığında gözlerindeki ışıltıyı görebiliyordum. Zaten göğüs hizzama kadar açık olan gömleği çıkartmakta bir adım daha ileri gitmişti. Daha sonra ise kollarımın arasından kurtulup odanın içerisinde yürümeye başladı. Bende onu takip ediyordum işte. Pencerenin önüne doğru ilerledi. Sonunda durup perdeleri tutarak dışarı bir göz attı. Bense ondan beş altı adım ötede durmuş kendine boy aynasında bakıyordum. Yüzüm ve dudaklarım hafifçe kızarmıştı. Artık vücudum bile isyan ediyordu Ambrosia'nın kaçışlarına. Ambrosia bana davetkar bakışlar atarken onbeşinci katta olmanın verdiği rahatlıkla olduğu yere giderek arkadan sarıldım beline. Kokusunu ciğerlerime çekerken onu iyice sarmıştım. O da kafasını yukarı kaldırmış, boynuna ve dudaklarına daha iyi ulaşmam için sola bakıyordu. Kafamı hafifçe yana eğerek dudaklarını öpmeye başladım. Sanırım üç ay aradan sonra, onun bedenine tenine susamıştı tenim. Dönmesi için nazikçe ellerini tuttum ve onu hafifçe kendime doğru çevirdim. Burun buruna geldiğimiz an " Oyunlarını seni daha az özlediğim bir gün istediğin kadar oynarız, bebeğim. " dedim. Konuşmasına izin vermeyerek tekrar dudaklarını dudaklarımla birleştirirken buna cevap vereceğine emindim. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 C.tesi Tem. 10, 2010 12:22 am | |
| Son bir kez dışarı baktığım sırada bedenime arkadan sarılışı benim sabrımın tükenmesine neden olmuştu. Ah, bana küşük bir fırça atacağından emindim ama şu anın büyüsü kızgın olmasını engellerdi. Başımı sola doğru döndürmüştüm dudaklarıma daha iyi ulaşabilmesi için. Dudakları dudaklarıma değdiği o an kısacık da olsa gözlerimi kapatmıştım. Beni yönlendirdiği sırada ona doğru dönmüştüm zaten. " Oyunlarını seni daha az özlediğim bir gün istediğin kadar oynarız, bebeğim. " dediği an tam ona cevap verecekken yine yapışmıştı dudaklarıma. Eh sözle cevap veremezsem fiziken cevap verirdim ve o da bunu gayet iyi biliyordu. Ellerim gömleğin önünü açmış ve onu çıkarmışken dudaklarımı çektim. Uzun bir süre onu öpmemekten dolayı formumu yitirmiş olmalıydım ki nefes nefeseydim. Yüzümün kızardığını hissediyor ve Jake'e gülümsüyorken gözlerim onun beyaz bedenine inmişti. Odayı sadece mumlar ve dışarıdan gelen ufak ışıklar aydınlatıyorken ne kadar da çekici görünüyordu! 'Senden bir daha bu kadar ayrı kalmamalıyım.' diye mırıldanarak onu hafif hafif yatağa ittiriyor, bunları yaparken de dudağından öpüyordum. Elim çıplak tenine değdiğinde zamanın pek önemi kalmamıştı artık gözümde. Eh, tuhaftım o da bunu biliyordu. Sevgililiğe sıcak bakmadığını da ben biliyordum ve sevgilidense şuanki halimiz daha iyiydi. Bir elini tutup yine belime götürmüştüm. Benden uzun olduğu için eli normalde belimin biraz altına gelebiliyordu ve elbisem de o boydan çoook uzun değildi. Yaşasın böyle olmak. Ellerim aşağılara inip kotunun düğmelerine ulaşmış ve zorlanarak onları açmıştı. Jake neden düğmesi sert olanları seçerdi ki? Elinin acıdığına çoğu kez şahit olmuşken! Bir sonraki sefere uğraştırıcı bir kıyafet giyerek intikamımı almaya karar verirken dudaklarımı çekmiş ve onu yatağa oturtmuştum. Eh, madem erkekti beni biraz çekiştirmeli ya da kıyafetimden kurtulmalıydı, öyle değil mi?
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 C.tesi Tem. 10, 2010 12:37 am | |
| 'Senden bir daha bu kadar ayrı kalmamalıyım.'
Kesinlikle bu kadar ayrı kalmamalıydık. Kiminle sevişsem onun kadar güzel olmuyordu sanki. Gömleğimi çıkardığında yüzündeki ve aynı zamanda benim yüzümdeki zafer gülümsemesi harikaydı. O'nu bu kadar çok özleyeceğimi tahmin dahi edemezdim. Tanrım, tenime yaptığı küçük dokunuşlar beni gerçekten tahrik etmeye yetiyordu. Ama bu işi yavaş yapmayı seviyordum, seviyordu. Bir dudaklarımı öpüyor bir de eliyle beni ittirip yatağa doğru gitmemi sağlıyordu. Sex yaparken yönetme huyu beni baştan çıkarıyordu Ambrosia'nın. Bir elimi tutup beline götürmüştü bununla birlikte diğer elimi saçlarına götürdüm. Sarı, kıvırcık saçlarını okşuyordum. O da yine pantolonumun düğmelerini açmaya çabalıyordu. Hep böyle olurdu, uzun uğraşlarından sonra pantolonumun düğmesini açmayı başarmıştı. Ben de bu sırada yatağa oturmuştum. Karşımda olabildiğince seksi duruyordu. Kısacık olan elbisesinin hemen bittiği yerden tuttum ve onu kendime doğru çektim. İlk önce dengesini kaybetse de daha sonra yardım etmemle kucağıma oturdu. Bacaklarını belime doladığında ne kadar sabırsızlandığını gözlerinden anlayabiliyordum. Elbisesinin eteği artık yoktu. Yukarıya sıyrılmış olan elbisesinin ucundan tutarak kollarını kaldırmasını bekledim. Ne yapmak istediğimi anlayarak hemen kaldırmıştı kollarını. Yüzümdeki pislik gülümsemeyle yavaş yavaş çıkarmıştım elbisesini. Muhteşem iç çamaşırlarına hayranlıkla bakarken ıslık çaldım. Siyah, dantelli. " Bu hazırlıkların hepsi benim için demek. " Hafifçe gülerek dudaklarına küçük öpücükler bıraktım. Dudaklarından, boynuna ve boynundan göğsüne iniyordum. Aynı şekilde tekrar dudaklarına ulaştığımda kendimi yatağın üzerine bıraktım.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 C.tesi Tem. 10, 2010 12:49 am | |
| Pantolonunu hızlıca dizine kadar indirebilmiştim. Eh kucağındayken bunu yapmam zor olurdu zaten. Beni çekiştirince ilk başta dengem bozulsa da o yardımcı olmuştu dengemi bulmam konusunda. Bacaklarım onun beline dolanırken Jake de benim elbisemi çıkarmıştı. Gözlerinde her defasında gördüğüm o hayranlığı görmenin mutlulu yaramaz bir gülümseme olarak dönmüştü dudaklarıma. Bedenime bakıp ıslık çaldıktan sonra 'Bu hazırlıkların hepsi benim için demek.' demesiyle ufak bir kahkaha atmıştım. 'Tabii ki de senin için. Sen uğruna uğraşılmaya değecek birisin. 'Kanka'. ' demiştim kelimeyi sanki zararlı birşeymiş gibi söylerken. Onu bunaltmamak için o adın altında kaldığımı biliyordu. Ufak öpücüklerini hissettiğimde kucağına yerleşmiştim ve dudakları dudaklarıma geldiğinde istekle onu öpüp bacaklarımı iki yanına açmış, dizlerimle destek alırken onun sırtüstü yatmasını sağlamıştım. Onların oyunları böyleydi. Ambrosia kontrolü ele alırdı ama daha sonra kontrolün 'alınmasını severdi'.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 C.tesi Tem. 10, 2010 1:02 am | |
| 'Tabii ki de senin için. Sen uğruna uğraşılmaya değecek birisin. 'Kanka'. '
Bunu duymamazlıktan gelemiyordum. Sırt üstü yattıktan sonra nefes nefese kaldığımı fark ederek bir iki saniyeliğine olduğum gibi durdum. Nefes alış verişim düzene girdiğinde dizlerinin üzerinde dengede duran Ambrosia'yı olması kalçalarından çekerek bacaklarını serbest bırakmasını sağlayıp üzerime oturttum. " Kanka deme artık bana. " dedim gözlerimi gözlerine kilitleyerek. Evet, sızlanıyordum. Yavaşça dikleşmeye çalışarak dirseklerim üzerinde durdum ve sağ elimi boynuna götürerek onu üzerime doğru çektim. Dudakları tekrar dudaklarımla birleştiğinde bir daha ayırmak istemiyordum. Ağzımın içinde dilimle dilinin sevişmesi başlamıştı bile. Kendini iyice kaybediyordu. İşte en sevdiğim anlar başlıyordu. Destek aldığım dirseğimi değiştirerek sağ kolumdan destek almaya başladım bu sırada diğer elimi belinde gezdiriyordum. Sütyeninin arkasına ulaştığımda tek elimle zorlanacağımı anlamıştım. Sol elimle sütyenini açmaya çalışırken bir hayli zorlanıyordum. Açıldığı an da karşıma çıkacak olan güzelliğin heyecanından mıydı yoksa beceriksizliğimden mi anlayamıyordum. Sanırım yardıma ihtiyacım vardı. Dudaklarımı boynunda gezdirirken " Aç şu lanet olası şeyi. " dedim Ambrosia'ya isyan ederek. Pes edip destek aldığım kolumu da çekip yatağa yattım tamamen. Kolum sızlıyordu sanki, fakat o kadar arzuluyordum ki Ambrosia'yı sızı umurumda değildi. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 C.tesi Tem. 10, 2010 1:16 am | |
| Onu öperken gittikçe kontrolümü kaybettiğimin bilincindeydim. Dilim diliyle adeta sevişirken onun sütyenimin kopçalarını açma çabaları sadece beni gıdıklayarak güldürmüştü. Ellerim sırtıma giderek kopçaları açmış,daha sonra da sütyeni çekerek yataktan aşağı atmıştı. Jake'in kucağına daha da yerleşirken hissettiğim kabarıklıkla gülümsemem geri gelmişti. Ellerim onun gögsünden aşağılara inip boxerına geldiğinde ben de ileri doğru eğilip açıkta kalan göğüslerimi ona sunmuştum. Eh, tepede olmak güzeldi ama altta olmak da güzeldi. O zamanlar da gelecekti. Sol elim kabarıklığın tepesine gelmişti ve yeşil gözlerim onun gözlerindeydi. Jake'i şu an gıcık etmek en çok istediğim şey olsa da üç aydan sonraki ilk buluşmada bunu yapamazdım. Sonrasında ciddi ciddi dövmekten beter edebilirdi. Evet. Pek sersem ben, bu çocuğu seviyordum.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 C.tesi Tem. 10, 2010 1:30 am | |
| Elleri vücudumda tehlikeli hareketler yaparken açıkta kalan göğüslerini bana sunuyordu. Yaramaz küçük kızlar gibi yapma diye onu uyarmamı beklermişçesine ellerini boxer'ımın üzerine götürmüştü. Hiç bir şey demeden sadece gülümsemiştim. Üstte olmanın verdiği mutluluğu yüzünden okuyordum. Onu nazikçe belinden tutup yerlerimizi değiştirdim. Artık o aşağıda bense yukarıdaydım. Bedenimi üzerine sererek kollarımı kafasının iki yanına koydum. Yine dirseklerimden güç alıyordum. Dudaklarını öpmeye başlamıştım yine. Daha sonra yavaş yavaş aşağılara indim. Ben göğüslerini öpüyorken sanki hayatında ilk kez böyle bir şey yaşıyormuş gibiydi. Daha önce hiç bu kadar zevk aldığını görmemiştim. Bir elimi tangasına götürdüğümde şimdi de ben uyuzluk yapıyordum. Dudaklarına ulaşıp öpüşürken tangasının üzerinde olan elimle yaptığım ufak hareketlerden bile zevk alıyordu. Altımda kıvranıyordu adeta. Böyle delirmesi, istemesi hoşuma gidiyordu. Siyah dantelli tangasını yavaş yavaş çıkarıyordum. Karşılığını iyi vermesi gerekiyordu. " Beni bitiriyorsun Ambrosia. " dedim fısıldayarak kulağına doğru.
En son Jake Carter Hall tarafından C.tesi Tem. 10, 2010 1:47 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 C.tesi Tem. 10, 2010 1:38 am | |
| Jake'in altına geçtiğimde heyecanım daha da artmıştı, öyle ki sanki ilk defa böyle birşey yapıyormuşçasına davranıyordu bedenim. Jake'in sözleri beni baştan çıkarırken telefonum çalmaya başlamıştı. Melodi kesinlikle babamın arama melodisiydi ve telefonu açtığımda bağıra bağıra birşeyler anlatıyordu. 'Kim? Ne kazası? Nn-ne?' demiştim kaşlarım çatılmıştı. Telefon kapandığında Jake'e bakmış ve uzanıp 'yanağından' öperken 'Gitmem lazım Jake. Üzgünüm gerçekten' diye cümleme başlarken altından kaçıp üstümü giyinmiş ve ona üzgünce bakarak yanına gelmiştim. Sıkıca sarılarak 'Artık kaçmayacağım ve.. Eh. Daha sık takılmalıyız.' demiştim dudağına küçük bir öpücük kondurup, gidip ayakkabılarımı giymiştim. Çantamı da elime aldıktan sonra el sallayıp kaçarcasına gittim oradan. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: 15 / No : 135 C.tesi Tem. 10, 2010 1:46 am | |
| Ah, lanet olası telefon. Susmayacak gibiydi ki tam o sırada öpüşmemiz kesilmiş Ambrosia almıştı telefonu eline. Konuşuyor bir şeyler söylüyordu. Bense bir an önce telefonu kapatıp bana dönmesini bekliyordum. Oysa gitmesi gerekeceği aklımın ucundan geçmiyordu. Üç ay sonra kavuştuğum kankam (!) şimdi -eminim ki- saçma sapan bir neden yüzünden gidiyordu. Altımdan çıkarak beni öylece bırakmıştı. Bende kolumu serbest bırakıp yüz üstü yatağa uzandım. Derin derin nefesler alıyor, isteğimi kontrol etmeye çalışıyordum. Üzgün olduğunu falan söylüyordu bu arada Ambrosia giyinirken. 'Artık kaçmayacağım ve.. Eh. Daha sık takılmalıyız.' En son bunu duymuştum. Beni böylece bırakıp gitmesinden başka hiç bir şey önemli değildi şuan. Hiç bir sözü işlemiyordu içime. Gelip dudağımdan öptüğünde sanki tekrardan başlayacakmışız gibi hissedip hafifçe doğrulsam da eline çantayı aldığında anlamıştım gerçekten gideceğini. İçimdeki istekle kalakalmıştım yani ortada. O odadan kaçarmışçasına çıkarken ben de yerdeki pantolonuma uzandım ve sonra ayağa kalkıp onu giyindim. Gömleğimi göremediğim için ışığı açtım ilk önce, odanın taa diğer ucunda kalan ışığı. Daha sonra pencerenin hemen altındaki gömleğimi alıp üzerime geçirdim. Girişe doğru giderken ayakkabımı da ayağıma geçirmiştim. Cüzdanımı ve telefonumu da orada bırakmadığımdan emin olarak son bir kez odaya baktım. Ah, lanet olası çok güzel bir gece olabilirdi aslında. Kapıyı sertçe çarparak oradan çıktım. Arabaya bindiğimde ise telefonumun kapama tuşuna basmaktan başka bir şey yapmamıştım.
RP BİTMİŞTİR. |
| | | Gossip Girl Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 678 Kayıt tarihi : 30/06/10
Bilgiler Puan: Bunlara gerek yok.
| Konu: Geri: 15 / No : 135 Paz Tem. 11, 2010 1:48 pm | |
| ambrosia: 25 şöhret puanı 5 dolar Jake: 30dolar 5şöhret puanı | |
| | | | 15 / No : 135 | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |