Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Gossip Girl Role Play Sitesine Hoş Geldiniz!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Duyurular



~
House Party kurgumuz başlamıştır katılmak için tık!




~
Seviye sistemi kaldırılmıştır.


~
Yeni Popülerlik sistemi düzenlenmiştir. Lütfen göz atınız tık!


Keyifli Role Play'ler...
Gossip Girl
~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.


Seviliyorsunuz. Xoxo

Yönetim Kadrosu
En Şirin Meşguliyet... Pam10 En Şirin Meşguliyet... Lalea10

 

 En Şirin Meşguliyet...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptySalı Tem. 06, 2010 3:50 pm

Kişiler:Albus,Monica
Baış Açısı:I. Tekil Şahıs



Yoğum iş takviminizin her zaman size ve yakınınızdakilere faydası olması için onların daha rahat yaşamsı için olduğunu bahane edip durursunuz. Yanlış anlamayın bende aynı nakaratı tekrarlayıp duranlardanım. Sürekli seyahatlerim yüzünden kızlarımla düzenli olarak görüşemiyordum bile. Şehir dışını geçtim. Aynı şehirdeyken bile birbirimize vakit ayıramıyorduk. Apayrı dallardaki çiçekler gibi ancak rüzgar çarpıştırırsa karşılaşabiliyorduk. Ama bugünü kızım Monica'ya ayırmıştım o ne isterse yapacaktık. Artık lunapark yaşını geçmişti zaten. Kızımlı buluşmak için saatle sözleşmek çok garip geliyordu ama o gün içinde yine halletmem gereken ufaktefek işlerim vardı. Kahve içmek için bu bilindik mekanda buluşmak için sözleştik. Kendimi arabamın arka koltuğuna attığımda maillerimi kontrol edip cevap yazmaya karar vermiştim. Ama sonradan bütün bunları bırakıp kızımla nası eğlenceğimi düşünmeye karar verdim. Starbucks'a vardığımda içerisi gençlerle doluydu. Bu pek sevdiğim bir durum değildi. Ama olsun kızıma verdiğim söz aklıma geldi. Şöförüm kapıyı açtı. Ona anahtarı vermesini ve bugün izinli olduğunu söyledim. İçeriye girdiğimde mekan sahibi hemen ilgilendi ve özel bir masaya yönlendirdi. Elimle garsona işaret ettim.

"Sanırım şimdilik bir fincan kahve alıcam." dedim. Kahvemi yudumlarken Monica'ya bakındım daha ortalıklarda yoktu. Gecikmek bütün kızların huyu değil miydi zaten.


En son Albus Trancer tarafından Salı Tem. 06, 2010 4:47 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: Geri: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptySalı Tem. 06, 2010 4:06 pm

Bu gün benim için oldukça büyük bir gündü. Uzun zamandır babamla görüşemiyordum. Bu gün buluşacaktık ve istediğim her şeyi yapmaya söz vermişti. İçimde kelebekler uçuşuyordu sanki. O kadar zengin olsak bile babam yanımda olmadan mutlu değilim. En azından babam yanımdayken ki mutluluğumla kıyaslanamaz. Bu sabah erkenden kalkmıştım. Hazırlanmam gerekiyordu. Coin'e gidebilirdim. Ama saçlarımı kendim yapmayı tercih ettim. Babamın çok tatlı bulduğu saçlarımı maşamla bukle bukle yaptım. Dolabımı açtım. Ne giyeceğime karar vermek o kadar zordu ki. Mavi bir elbiseyi askısından çıkarıp üzerime tuttum. Aynada kendime baktım. Olmaz bu mavi aradığımdan daha açıktı. Aradığım mavi göz rengimi ortaya çıkarmalıydı. Mavi renkli bir elbise daha çıkarıp üzerime tuttum. Bu petrol mavisiydi. İstediğimden çok daha koyuydu. Sonunda istediğim elbiseyi bulmuştum. Ağzımı hayranlıkla açtım. Bu elbise ne çok açık ne de çok koyu bir maviydi. Tam gözlerimin rengindeydi. Hemen giyindim. Elbise göğsümün ortasında büzgülüydü ve alttan balondu. Çok sade ve çok şık bir elbiseydi. Ayakkabı dolabımı açtım ve beyaz pullarla kaplı babetimi giyindim. E bu duruma göre çantamda beyaz olmalıydı. Makyajımı da tamamladıktan sonra çıkmaya hazırdım. Son kez aynaya baktım. Aynadan saate bakma ne kadar zor olsa da randevu saatinin geldiğini anladım. Geç kalmamalıydım. Bu yüzden arabamla gitmeye karar verdim. Arabada aynamı çıkarıp kendime bakmaya devam ettim. Yetiştiğimiz zaman. Şoföre "Bu gün izinlisin bütün gün babamla birlikte olacağım " dedim ve arabadan indim. Starbucks'a girip babamı görmeden önce derin bir nefes aldım. Onu çok özlemiştim. Çok heyecanlıydım. Kapıdan içeri girdim. Babam sol tarafta cam kenarında oturduğu için onu bulmak için içerisini taramam gerekti. Babamı bulduğum zaman içip garip bir mutlulukla doldu. Hızlı hızlı ona doğru yürüdüm. Beni kucaklamak için ayağa kalkmıştı bile. Hızlıca yanına gelip ona sarıldım. O kadar sıkı sarıldım ki bir an düşecek gibi oldum. Onu çok özlediğimi sardığım zaman öğrenmiştim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: Geri: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptySalı Tem. 06, 2010 4:23 pm

Evet işte benim kızım. Her zaman ki gibi güzel ve göz alıcıydı. Ve en güzelide genç bir bayanın bütün bunları sizin için karşılıksız yapmasıydı. Masmavi gözlerine uyan güzel mavi bir elbise vardı üstünde. İçeri girdi. Oturduğum masa özel masalardan olduğu için direk farkedilmiyordu. Beni farkettiğinde o kadar içten gülümsedi ki. Ona daha çok vakit ayırmadığım için kendimi öldürmek istedim. O kadar güzeldi ki bakmaya gerçekten kıyamıyordunuz. Bana doğru gelirken ayağa kalktım. Üstümdeki takım elbise her ne kadar özel dikim olsada onun yanında sönüktü ceketimi düzelttim. Kollarımı açtığımda hızla gelip atladı üstüme. Sımsıkı sarılmıştı bana. En güzel duygulardan biriydi bu ve doya doya yaşıyordum. Tadını çıkartıyordum bu anın.

"Sakin olun güzel bayan. Düşüp incinmenizi istemem. Canım kızım çok mu özlemiş beni?" dedim. Kollarımdan ayrıldığında masaya oturdu ve garsona eliyleişaret etti. Birşeyle anlatmaya başlıyacaktı.

"Bugün en başından senin istediğin gibi olcak tatlım. Hatta benim yerime bişiler sipariş etmeni isteyeceğim senden. Baksana basit bir fincan kahveden daha fazlasını bilmiyor bu adam."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: Geri: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptySalı Tem. 06, 2010 4:33 pm

Onun kokusunu derin derin içime çektim. O benim babamdı. Canımdan çok sevdiğim babam. Onu hiç bırakmak istemiyordum. Ama artık bir hanımefendi gibi yerime oturmalıydım. "Sakin olun güzel bayan. Düşüp incinmenizi istemem. Canım kızım çok mu özlemiş beni?" dedi. Onu bırakıp karşısına oturdum. Her zamanki gibi çok yakışıklıydı. Farklı annelerden üç çocuğu olmasına şaşmamak gerek. Garsona elimle gelmesini işaret ettikten sonra babama döndüm. Nefes alışverişlerim hızlanmıştı. Heyecandan olsa gerek. Ayağımın titrediğini fark etmek biraz zamanımı almıştı. Babama gülümsedim. O da bana hayran hayran bakıyordu. "Bugün en başından senin istediğin gibi olcak tatlım. Hatta benim yerime bişiler sipariş etmeni isteyeceğim senden. Baksana basit bir fincan kahveden daha fazlasını bilmiyor bu adam." dedi. Kıkırdadım. Garsonun geldiğini fark ettim. Bu garson geçen kızlarla geldiğimizde bize servis yapan garsonun ta kendisiydi. Muzip bir şekilde bakarak ona gülümsedim. Babama döndüm ve ona da gülümseyip kaçamak bakışlar attım. "Bir nescafe lütfen." Garson gülümseyerek başını eğdi ve siparişlerimizi getirmek üzere yanımızdan ayrıldı. Babama bakarak "Bana göre nescafe hayattaki en karmaşık içecek" dedim ve gülümsedim. Oda gülmüştü. Gülünce daha yakışıklı olduğunu farkettim. Sonuçta babam çok yakışıklıydı her halükarda çok yakışıklıydı. Ama etraftaki kadınların babama bakış tarzlarından pek hoşlanmadığım gerçekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: Geri: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptySalı Tem. 06, 2010 4:44 pm

"Ne muhteşem fikir ama. Nescafe karmaşık ve basit. Umarım sütlü getirir yoksa biraz.. Her neyse bugünde sütsüz içebilirim sanırsam."

Ufaktan bir kahkaha attım. Biraz dikkat çekici olmuştum. Bu bölge hep böyleydi zaten. Hele öğrenciyken. Öğrencilikten sonra da hala odak noktasında kalan ender kişilerden biriydim. Sürekli bir gözün üzerinde olduğunu bilmeniz bazen hoşunuza gitsede genel olarak gerçekten sıkıcıdır. Ama hayatımın en güzel dedikodusu olurdu sanırım kızımla dışarıya çıktığımın yazılması olurdu. Hayatımda ki en güzel ve daimi üç bayandan birisi. Evet evet bir iş adamı olmuştum. Ama pekte uslu biri sayılmazdım. Hala bir öğrenci gibi sürekli sevgili değiştiren, düzensiz ilişkileri olan biriydim. Belkide bu yüzden hala odak noktasındaydım. Benim yaşımdaki çoğu kişi yaşamını düzene sokmuşken hala inişli çıkışlı bir hayatım vardı. Nescafe'lerimiz geldi. Monica bir şeylerden rahatsız olmuş gibiydi.

"Tatlım canını sıkan bir şey mi var?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: Geri: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptyÇarş. Tem. 07, 2010 2:01 pm

"Ne muhteşem fikir ama. Nescafe karmaşık ve basit. Umarım sütlü getirir yoksa biraz.. Her neyse bugünde sütsüz içebilirim sanırsam." dedi. Kahkahası etraftaki kadınların ona olan bakışlarını arttırmıştı. İki elimle sıcak bardağı kaptım ve bir yudum aldıktan sonra sol tarafımızda oturan genç ve bir o kadar alımlı bayana babama baktığı için sinir ve kin dolu bir bakış attım. Kadın d bana küçümser bir bakış attı ve saçlarını savurarak önüne döndü. Etraftaki kadınlara kaçamak bakışlar atıyordum. Babam bakışlarımdan bir şey olduğunu hissetmişti sanırım. "Tatlım canını sıkan bir şey mi var?" Gülümsedim bu günün mahvolmasına göz yumamazdım. Ama başka bir kadından bir tane daha üvey kardeş istediğim söylenemezdi. Zaten iki tane üvey kardeşim vardı. Gülümsememi devam ettirerek "Hayır." dedim ve kahvemden bir yudum daha aldıktan sonra elimi masada birleştirdim. Babamın gözlerinin içine baktım. "Seni çok özledim." dedim. Gülümsedi. Onu o kadar çok seviyordum ki. Hayatta en değerli varlıklarımdan biriydi. Hayatımın kralıydı. Benim prenses olduğum bir yerin kralı. Yeni bir erkek arkadaşım olsa hatta evlensem bile babam hayatımdaki en önemli erkek ve hayatımın kralı olarak kalacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: Geri: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptyÇarş. Tem. 07, 2010 2:16 pm

Seni çok özledim diyordu. İşte benim hatam bunu dememeliydi. Hep yanında olmalıydım. Ama yapamıyordum. Bütün çabalarım onlar içindi tabiki de ama onların istediği bu değildi. Gözlerimin içine bakarak gülümsüyordu. Birazcık hüzünlenmiştim açıkçası kızıma bakma işini dadılara, dolaştırma işini şöförlere, kızımla alışveriş işini arkadaşlarına bırakmıştım. Oysa ki benimle dolaşmak, alışveriş yapmak istiyordu. Bu gün bütün hepsini yapacaktık. Burdan sonra onunla alışverişe çıkıp daha sonrada onu güzel bir restorantta yemeğe çıkartıcaktım.

"Bende seni tatlım. Anlat bakalım okul nası gidiyo. Arkadaşların ve tabiki de üvey kardeşlerin nasıllar? Şu gossip girl canını çok sıkmıyodur umarım?"

Dedim güldüm. Arka masa hoş bir bayan bana doğru bakıyordu. Ama sanırım bugün çapkınlık günümde olmadığım için şanssızdı. Hem de karşımda gerçektende dünyanın en güzel kızı otururken hiç şansı yoktu sanırım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: Geri: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptyÇarş. Tem. 07, 2010 2:30 pm

Gözlerinde hüznü ayırt edebilmiştim. Nescafemi bitirmiştim. "Bende seni tatlım. Anlat bakalım okul nası gidiyo. Arkadaşların ve tabiki de üvey kardeşlerin nasıllar? Şu gossip girl canını çok sıkmıyodur umarım?" dedi ve güldü. Ben de güldüm. Tabi ki gossip girl canımı sıkmıyordu çünkü hiç adım geçmiyordu. "Hayır henüz -henüzü üstüne basa basa söylemiştim- adım geçmiyor." dedim ve yine gülüştük. Babamla gerçekten vakit geçirmeyi özlemiştim. Sanki onunla yıllardır konuşmuyormuşuz gibime geliyordu. Onunla hasret giderebilmek için sürekli ona bakıyordum. "Kardeşlerimden haberim yok desem." Bu lafın üzerine kıkırdadık. "Onlarla uzun zamandır görüşemiyorum gerçi Michelle'yle geçen görüştük. Ama biliyorsun Richelle tatilden yeni döndü. O yüzden henüz görüşemedik." Yakışıklı garson boş bardaklarımızı almaya geldi. Ona bakıp göz kırptım. Sanırım babam görmüştü. Tepkisini merak ediyordum açıkçası. Hem de çok. Gerçi o bir sürü kişiyle çıktığı için bana kızacak değildi. Ama içinden neler diyordu kim bilir? Garson da bana gülümsedikten sonra yanımızdan ayrıldı. Beyaz saatime baktım saat iki olmuştu. Babamla vakit geçirirken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım."Baba saat iki oldu. Eğer isteklerimi yapacaksak çıkmamız lazım" dedim ve güldük.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: Geri: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptyÇarş. Tem. 07, 2010 2:43 pm

Cık cık cık. İşte yanlış hareket. Garsona gereğinden daha fazlasına mal olacaktı. Buna pek sinirlendiğim söylenemezdi. Garson Monica'dan yaşça büyük olmasa sorun bile etmezdim. Ama bu durumda kızıma ümit verir gibi bakması... Hayır hayır Monia bir daha o çocukla karşılaşmamalıydı. Monica kalkmamızı istedi. Garson yeni yanımızdan ayrılmıştı ki elimle geri çağırdım.

"Monica tatlım araba dışarda. Bugün senin şöförün ben olucam. Önce mekan sahibi çok yakın ahbabım. Görevli arkadaşta " derken bakışlarımı sert bir şekilde garsona yönelttim. "bana eşlik edicek. Sen dışarda bekle beni." dedim ve masadan kalktım. Garson önümde ben arkasında idare katına çıktık. Sanırım durumu anlamıştı. Durdu.

"Efendim gerçekten özür dilerim. Ancak müşterilerimize böyle durumlarda samimi yaklaşmamızı öğütlerler bize lütfen kusurumu affedin." dedi. Sanırım bu kadarıyla paçayı yırtmamalıydı ama pencere kenarından baktığımda Monica'yı beklerken gördüm ve onu bugün bekletmemeliydim. Tabi onunda beni böyle görmemesi gerekirdi. Çünkü sinirliydim.

"Bak arkadaşım. Bir daha Monica buraya geldiğinde ona sen servis açmayacaksın. Patronun eskiden kalma bir dostluğumuz var. Sen sağ ben selamet bitirelim burada. Yanlız sakın ha servis açma hatasına düşme duyarım." dedim. Ceketimi düzeltip dışarı çıktım. Monica bekliyordu. Arabanın kapısını açtım.

"Nereye gidiyoruz canım?" dedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: Geri: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptyÇarş. Tem. 07, 2010 2:58 pm

Garson tam giderken babam eliyle geri çağırdı. Alt dudağımı dişlemeye başlamıştım. Neler olacağını tahmin bile edemiyordum. Babam ne kadar çaktırmamaya çalışsa da bu minicik gülücüğün garsona pahalıya patlayacağı belliydi. Yazık çocuğa ben ümit vermiştim. Fırçayı yiyecekti şimdi. Bari keşke yediği fırçayla kalsa diye geçirdim içimden. "Monica tatlım araba dışarda. Bugün senin şöförün ben olucam. Önce mekan sahibi çok yakın ahbabım. Görevli arkadaşta -Öyle bir bakmıştı ki görevliye, ürpermiştim- bana eşlik edicek. Sen dışarda bekle beni." Hiç sesimi çıkarmaya niyetim yoktu. Yoksa benim başım yanacaktı. Gossip'e malzeme vermeye hiç niyetim yoktu. Çantamı koluma geçirdiğim gibi dışarıya doğru yürümeye başladım. Garsona baktığımda bana "beni kurtar" bakışı atıyordu. Babam sinirli bir şekilde önünde yürüyordu. Dışarı çıktım Güneşi tenimde hissetmek hoşuma gitmişti. Yakıcı olsa bile... Binmeyip biraz daha güneşin tadını çıkarmaya ve babamın çocuğa şu anda ne yaptığını düşünmemeye karar verdim. Derin bir nefes aldım. Etraftakilere bakınmak yerine kafamı eğip ayakkabılarıma bakıyordum. Kollarımı göğsümde kavuşturmuştum. Biraz sonra babam geldi. "Nereye gidiyoruz canım?" gülümsedim. Tabi ki alışveriş yapmaya gidiyorduk. "Barneys'ten alışveriş yapmak istiyorum." dedim ve arabaya bindim. Tabi ki her zamanki gibi gülümsüyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pamela Schweitzer
İş Kadını
İş Kadını
Pamela Schweitzer


Kadın Mesaj Sayısı : 280
Kayıt tarihi : 30/06/10
Nerden : Manhattan

En Şirin Meşguliyet... Empty
MesajKonu: Geri: En Şirin Meşguliyet...   En Şirin Meşguliyet... EmptyPerş. Tem. 08, 2010 2:49 pm

Albus : 25 dolar 5 şöhret puanı
Monica: 20 şöhret puanı 4 dolar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://scandalouslife.yetkin-forum.com
 
En Şirin Meşguliyet...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl RPG :: Rp Out :: Çöp kutusu-
Buraya geçin: