Kesişen Yollar

Alarmını kurduğu telefon günlük işkencesine başlamıştı, en az 15 dakika çalardı aralıklarla Norrec’i uyandırabilmek için. Uyandığında ılık suyu yüzüne çarptı genç adam, birçok arkadaşı buz gibi suyla güne başlamayı tercih ederken o ılık suyu tercih ediyordu. Annesinin her sabah olduğu gibi light yoğurtla karıştırılmış tahıl lapasını hazırlamış olduğunu gördü, bir kaşık alıp ağzına götürdü tatsız şeyi. Sağlıklı beslenmeyi ciddiye alırdı, yürüyüş bandına doğru hareketlendi boğazından aşağı inen lapanın etkisiyle yüzünü buruştururken. 10 uzun dakika sürecek olan yürüyüşünü başlattı düğmeye uzanan parmağıyla, uykudan yeni uyanan bedeni yavaş yavaş ısınıyordu attığı her adımla ve terlemeye başlıyordu. Alet ayarlanan süre dolduğunda yavaşladı, Norrec yoğurda bulanmış tahılla dolu tabağını bitirip duş almaya girdi. Ilık su tenini okşarken bu günkü planını gözden geçiriyordu, aylak aylak gezmek.

Havluyu beline sarıp dışarı çıktığında annesinin kulağında telefon odada dolaşmakta olduğunu gördü, Richard’la boşandıklarından beri annesi kafasına göre girip çıkıyordu odalara. “Tamam oğlum almaya gelecek, başka sorun istemiyorum! Bu sefer kusursuz olmalı. Size de” diye son cümleyi vurgulu söyleyip kapattı telefonunu. Yüzünden ve sesinden sinirli olduğu anlaşılıyordu, “Neyin var anne?” diye sordu Norrec. “Barney’s’deki gerizekalı terzi saatlerce ölçü almasına rağmen bana daracık bir elbise yollamış, dün akşam gelip geri aldı ve bu güne hazır edeceğine söz verdi. Benim geceki yemek için kuaföre gitmem gerek, bu durumda elbiseyi almak sana kalıyor bitanem. Kadın akşama hazır olacağını söyledi. Ben çıkıyorum akşam 9’dan önce giysiyi eve getirmiş ol!” diye şakıdı bir çırpıda iki evlilik yaşamış olmasına rağmen hala çekici görünen kadın. Norrec nesi olduğunu sormamış olmayı diledi ama kadının telefon konuşması aklına gelince zaten kararın verilmiş olduğunu anladı.

Otelin Fitness salonuna inip kasları sızlayana kadar çalıştı, bir kas yığını olmak için değil yalnızca vücuduna şekil vermek için çalışıyordu. Yeniden odasına çıkıp ılık bir duş aldı, saçlarını ıslak bırakıp üzerini giyinmeye başladı. Burberry giymeyi seviyordu, kalite ve isimden çok seçtikleri kumaşın vücudu okşar gibi sarması beğenmesinin asıl nedeniydi. Siyah gömleğin üzerine kravat takıp takmamayı düşündü kısa bir süre, sonra takmaya karar verdi. Saçlarına şekil vermek için hiç uğraşmadan çıktı odasından, kaskı takınca bozulacaktı çünkü.

Otelin otoparkına inip motoruna atladı ve Barney’s’e doğru sürmeye başladı Harley Davidson’ını. 16bin euro saymıştı bu motora ama gerçekten memnundu bu parayı böyle bir şeye harcadığı için. Adeta uçuyordu motoruyla New York sokaklarında, Barney’s’e vardığında motorunu yol kenarına park etti ve içeri girdi, modacı olduğunu iddia eden kadını girer girmez görmüştü. Annesinin tarif birkaç gün önce verdiği tarife uyuyordu kadın, güleç yüzlü, kızıl saçlı ve orta yaşlarda. Kendini kadına tanıtıp annesi için hazırlanmış elbiseyi almaya geldiğini söyledi, “Ah, hemen getiriyorum.” diyerek yanından ayrıldı kadın. Etrafı incelemeye başlayan genç adamın dikkatini sarışın bir güzel çekti, giydiği şey incecik bedenine tam olarak uymuştu ve kız etrafında döndükçe güzelliğini tüm mağazaya ilan ediyordu. Aynadan kızın yüzünü görmeye çalıştı böyle çekici bir vücudu görüp yüzünü merak etmemek bir erkek için imkânsız gibiydi. Gözleri aynada buluştu ve kız dönüşünü tam yüz yüze geldiklerinde kesti ve sıcak bir gülümseme ile Norrec’e bakmaya başladı. Böyle ilgilere alışık olan yakışıklı, kızla tanışmak için ayağa kalkıp ona doğru yürümeye başladı, adımları kendinden emindi ve yüzünde etkileyici bir gülüş vardı. Aralarına giren sinir bozucu kadın olmasaydı güzel bir tanışma onları bekliyor olabilirdi. Kadın elindeki paketi Norrec’in ellerine tutuşturdu ve “Annenize tekrar özür dilediğimi iletirsiniz genç adam” dedi. Kadının vücudu aralarından çekilince Norrec’in gözleri yeniden parıldadı, kız aynen birkaç saniye önceki gibi ona bakıyor ve gülümsüyordu, siyah gömleğinin içinde parıldayan altın saati sonsuz uzay boşluğunun karanlığını yaran güneş ışınları gibi kızın bakışlarını kendine çekmişti. “Böyle bir güzelliği ilk defa görüyorum Manhattan’da” diye başladı söze, iltifat her zaman işe yarayan bir araçtı böyle ilişkilerde. “İsmini öğrenebilir miyim?” diye devam etti kızın tepkisini beklemeden, onun elini uzatmasını bekliyordu o yumuşak görünümlü ellere dokunabilmek için.

Önümlerine geçen kadın yüzünden onu göremiyordu. Galiba biraz oraya kulak misafiri olmasında bir sorun olmayacaktı. Bir elbise tutşturuyordu yakışıklının eline Barney's'in yaşlı satıcısı, elbisenin üstündeki kristaller ışıldıyordu, özel bir gece olmalıydı. Yazık çocuğa annesinin işlerini yapmak zorunda kalmıştı. Ona acımaya başlıyordu Laela, zengin bir ailenin çocuğu olmak oldukça zordu zaten. Bunu Laela da genellikle yaşıyordu. Şimdi ise aynanın karşısına geçmiş babasını yeni bulduğu kadının nasıl biri olacağını düşünüyordu. Çocuklarının olup olmadığı da iyi bir merak konusuydu. Annesinin yaptıklarından sonra bir anne nasıl kabul eder hiç bir fikri yok, herhalde sevgilsini elinden almaması için onunla büyük bir savaş içine girecekti. Yakışıklı hala gözlerinin içine bakıyordu. Laela da aynaya bakarken ona da bakıyor ve hafif hafifi gülümsüyordu. Bu aslında kızların yaptığı en iyi taktik olmalıydı. Yakışıklı elindeki oarıltılı elbise ile bana doğru yaklaştı.

“Böyle bir güzelliği ilk defa görüyorum Manhattan’da”

diyerek gülümsedi. Daisy kendi etrafında döndü ve tekrar gülümsedi ismini bile bilmediği yakışıklının yüzüne. Dün gece onun için pek kolay olmamıştı. Achille ile eroin kokan bedeni ile yaptıkları sahne sahne aklına geliyordu. Aslında bu hiç bir düşünmeden duruduğu her an oluyordu. Birkaç gün sonra geçeceğinden emindi ama bu hayattan çok sıkılmıştı. Kendine gelmesi gerektiği kesindi. Çünkü bugün babasının yeni eşi ve onların çocuklarıyla tanışacaktı, kendine gelmeli ve Yukarı Doğu Yaka'lı kızlar gibi bir gecelik sexden sonra kendini bu kadar salmamalıydı. Çocuğun söylediklerine öylece gülümsemişti. Galiba bu yakışıklıdan Yukarı Doğu Yakası'nın zengin ve çapkın erkeklerindendi, gözlerindeki derin bakış bunu belli etmeye yetiyordu.“İsmini öğrenebilir miyim?”

Diye devam etti, Laela'nın elini uzatması gerekiyordu. Bu sırada iponunun çaldığını duydu ve elini çocuğun zarif elline değil çantasına doğru uzatmıştı. Bu çocuğun pek hoşuna gitmiş gibi görünmüyordu. Özür dileri gibi bir bakış atarak eliyle işaret ederek konuşmak için izin istedi. Yakışıklı kafasını hafifçe sallayıp gülümsemekle yetindi. Laela biraz arkaya doğru geri adım atarak ve hala aynada kendine bakaraken telefonunu cevapladı.

-Baba
-Evet, seni dinliyorum
-Nerde miyim? Baba alışveriş yapıyorum
-Evet, evet senin şu yeni sürtüğün için
-Babaaa, yeter lütfen. O kadını veya bir başkasını istemiyorum.
-İyi baba sen büyüksün karışmıyorum. Bay.

Diyerek telefonu yüzüne kapattı adamcağızın. Galiba biraz sert konuşmuştu. Evet gerçekten sert konuşmuştu ama bunu hak ettiğini düşnüüyordu. Çünkü o annesi onu aldatsa bile başka bir kadınla evlenemezdi. En azından Laela'nın mirasını paylaşmaya hiç niyeti yoktu. Yakışıklıyı aksattığını düşünerek telefonu çantaya fırlattı ve yanına dönerek elini uzattı.

"Şey şu konuşma için üzgünüm. Ben Laela Cryptic, ben de seni tanımıyorum galiba bu oldukça şaşılacak bir durum. Genelde herkesi tanırım da, ama galiba annen için özel bir gün"

Diyerek çocuğun elindeki parıldayan elbiseyi gösterdi. Çocuk elbiseye döndü baktı ve gülümsedi. İlgilenmiyormuş gibi bir hali vardı. Ama hakkını yememek lazım gerçekten yakışıklı bir çocuktu. Altındaki mavi Burberry'si ve siyah gömleği ile vucüdunu saklıyordu. Ama Laela'nın anladığına göre saklamaması gereken bir vücudu vardı. Gerçekten çok sexsi ve harikaydı. Yukarı Doğu Yakası'nda yeni bir insan tanımak her zaman iyi oluyordu. Geçmişini bilmeyen biri ki ggaliba Gossip Girl'ü de bilmiyordu. Çünkü Laela, Gossip Girl'in diline çok düşmüştü. Tanışmıyor olmaları, bu bir kader olabilirdi.

Kızın telefonu çalınca tanışma faslı yarıda kesildi, Norrec’in sinirini bozmuştu bu durum fakat kolay vazgeçemezdi böyle bir güzellikten. Gayet gergin geçen konuşmanın ardından kız telefonu kapattı ve genç adama gülümseyerek elini uzattı. "Şey şu konuşma için üzgünüm. Ben Laela Cryptic, ben de seni tanımıyorum galiba bu oldukça şaşılacak bir durum. Genelde herkesi tanırım da, ama galiba annen için özel bir gün" dedi kız, annesi için olduğunu nereden anladığını sormayı düşündü Norrec. Elbiseye bakıp yeniden kıza dönen genç adam gülümseyerek “Ben Norrec, buralarda yeniyim, annem yeni bir koca adayı bulmuş ve bu akşam randevuları var, bu aptal elbise de bunun için işte.” dedi. Kızın herkesi tanıyor olmasının iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi olduğunu düşündü, sonra bunu gerçekten de pek umursamadığını fark etti. İnsanları oldukları gibi kabul eden birisiydi çünkü ve kız her ne idiyse de onu öyle kabul edecekti. Arkadaş, sevgili ya da yalnızca bazı geceler yatağını paylaşacağı biri olması ise kıza kalmış bir şeydi. “Eee, alışverişin bittiyse seni gideceğin yere kadar bırakabilirim,” aslında böyle kızların kendilerine özel limuzinleri falan olurdu bunu biliyordu fakat macerayı seven bir kız asla motorla yapılacak bir geziye hayır demezdi “Motorumla.” diye ekledi kızın iç pazarlığına başlamasına yetecek bir sürenin ardından. Yanıtını merak ediyordu kızın, eğer motora atlamayı kabul ederse ona unutulmaz bir seyahat yaşatacaktı. Harley’in üzerinde bayılan birkaç kız geldi aklına, onları hep öne oturturdu, böylece hem vücutları olması gerektiği sırada olurdu, kız önde erkek arkada ve bayıldıklarında savrulup gitmezlerdi. Aslında arabada sex yapmanın ne kadar konforsuz olduğunu düşünen kişilere motoru denemelerini önermek lazımdı çünkü birkaç pozisyon için gerçekten de daha konforlu yerler bulunamazdı. New York’ta yeni olması onu heyecanlandırıyordu, buradaki kızların çılgın şeyler yaptıklarını duymuştu. Özellikle de Yukarı Doğu Yakasındaki kızların.

Çocuk durmaksızın onu izlerken, Laela sanki onu beklemiyor ve üstündekinin ona yakışıp yakışmadığını merak ediyordu. Elbise üstünde parıldıyordu sanki, mini elbiseleri hep seviyordu zaten. Bu da oldukça miniydi, ama içinde g-string'i vardı. Olmasa bile bundan çekinmezdi. Unuttunuz mu o Yukarı Doğu Yakası kızı. Elisenin içinde süzülüyordu. Ve elbisenin üstünden ipek gibi aşağı kayacakmış gibi duruşu oldukça sexsi yapıyordu onu. Gözlerinin içi ışıl ışıl parıldıyordu bu aslında bir kıyafet alırken hep oluyordu. Ayna çok kısa kalıyordu onun yanında. Bacakları uzun ve ne çok ince ne de çok kalındı, gayet hoş duruyorlardı. Yakışıklı çocuk da bunun farkındaydı ve Laela'ı izliyordu. Konuşmaya başladı.
“Ben Norrec, buralarda yeniyim, annem yeni bir koca adayı bulmuş ve bu akşam randevuları var, bu aptal elbise de bunun için işte.”
Norrec, Laela bu ismi sevmişti hatta çocuğun kendisini de sevmişti. Belki yeni olduğu için onu tamaması iyi olmuştu, yeni bir hayata başlayabilirdi. Sil baştan olarak, ama bu çok dedkodu yaratırdı ve belki yeni anneciği onu evden kovardı. O gene sürtük Laela olmaya devam edecekti. Ama bu yeni çocukla çok eğlenebilirlerdi. Ve Laela'nın dikkatini çeken bu akşam yeni koca adayı ile bir buluşması olmasıydı. Bu onların ailesindeki bu geceye çok benzetmişti sanki, ama bu çok saçma bir düşünceydi. Manhattan da bu gece görüşecek ve evlenmeyi düşünen dol çift dolu olmalıydı. Bu kişiler aynı kişiler olamazdı. Ve sürtük dediği kadının bu kadar yakışıklı bir oğlu olmasını beklemiyordu. Laela aynaya dalmış gidiyorken çocuğun yüzüne bakıp tekrar gülümsedi, bu çok masum ve içten bir gülümsemeydi. Galiba orada öylece durmaktan sıkılmıştı, alışveriş sevmeyen biri daha. Laela'nın işinin bitmesini bekliyordu, ama Laela'a kalsa sabahtan akşama kadar burada kalabilirdi, hem de hiç sıkılmadan.
“Eee, alışverişin bittiyse seni gideceğin yere kadar bırakabilirim,”
gideceği yere bırakmak mı? Laela'ı mı? Yeni aldığı arabası kapının önünde beklerken Laela arabayı burada bırakıp başka bir arabaya mı binecekti. Bunu asla yapamazdı, onu burada bırakamazdı en azından ama yedek şöförü varsa o arabayı eve götürür Laela da bu yakışıklı ile gidebilirdi. Ki yakışıklının konuşmasının bitmediğini fark edene kadar
“Motorumla.”
diye devam etti çocuk. Bu Laela'nın iplerini kopardığı andı. Yakışıklı ve zengin birinin kesinlikle bir Harley'i vardı. Laela babasının yüzünden bu motordan alamamıştı ve maalesef hiç bir sevgilisinin Harley'i olmamıştı. Bu motorların üzerinde feci sevişiliyordu ve eğer çılgın bir çiftseniz son süratken bile sevişebilirsiniz. Laela'nın tek yaşamadığı sevişme deneyimi bu olsa gerekti. Laela'nın gözlerinin parlaması ile Norrec sevinmişe benziyordu
"Motor mu, Harley mi, inanmıyorumm, harikaa!" 
diye bağırdı ve çocuğun boynuna atladı. Sevinçten ne yaptığını bilmiyordu Laela, minicik elbisesi o zıplamadan sonra iyice havalanmıştı. Ve Norrec onu kalçasından yakalamıştı.
"Beni motoruna bindirmelisin, bu harika inanmıyorum yaa"
diye bağırmaya devam etti Laela, çocuğun elindeki poşet yere düşmüştü. Şimdi göz göze gelmişlerdi, bu tam bir öpüşme sahnesiydi. Ama Laela indi ve yerdeki elbiseyi alıp Norrec'in eline tutuşturdu. Çantasını eline aldı ve kıyafetlerini değiştirmeye hiç niyeti yomuş gibi içeridekiler bağırdı.
"Bakar mısınız"
içeriden bir kadın geldi Laela elindeki 130 Euro'yu uzattı. Kadın ona gülümsemişti. Laela biraz daha çantasından paraç çıkardı ve kadının eline tutuşturdu bu da elbisenin fiyatı kadardı. 
"Arabamın eve bırakılmasını istiyorum. Cryptic Malikanesine, buradaki eşyalarımın da arabama poşetlenip koyulsun. Bu da ayakkabı için"
diyerek 150 euro çıkarttı ve kadına uzattı. Kadın tekrar gülümsüyordu ve kadının titrek yaşlı sesini şimdi duyabilmişlerdi
"Peki Bayan Cryptic, teşekkürler"
dedi. Kadın gayet memnundu çünkü bedelinden daha fazla para almıştı. Laela şimdi parayı umursamıyordu çünkü az sonra bir Harley'e binecekti. Tekrar Norrec'e dönerek
"Hadi gidip Harley'ine binelim Norrec"
dedi. Bu gerçeken samimi ve istek doluydu. Eşyaları orada bırakarak çocuğun yanına gitti. Ne telefonunu almıştı yanına ne de para altındaki g-string'i ve onun üstündeki ince mini elbise ile Harley'e binecekti. Bu galiba oldukça sex dolu bir gezinti olacaktı.

Kızın gözleri motor lafını duyduktan sonra parıldamaya başlamıştı, yırtıcı bir kedi gibi atladı Norrec’in boynuna ve genç adam şaşkın bir şekilde kavradı kızı kalçalarından. Gerçekten de biraz çılgındı buranın kızları, dükkânda ne kadar kişi olduğunu umursamıyordu görünüşe göre güzel kız çünkü yıllarca ayrı kalmış iki sevgili gibi ateşli bir şekilde sarılmışlardı birbirlerine ve kız heyecanını gizlemeye gerek görmeden bağırıp çağırıyordu. Norrec’in tuttuğu poşet şimdi yerdeydi ve iki genç göz gözeydi, erkeğin eli kızın kalçalarında, kızın elleri erkeğin boynuna dolanmış bir vaziyette mağazanın ortasında duruyorlardı. O an yapılacak en iyi şey kızı öpmekti hem de ateşli bir şekilde ve sonra yere yatırıp üzerindekileri bir çırpıda çıkarabilirdi, ne kadar çılgın olduğunu böylece test ederdi fakat kız kucağından indi ve yerdeki elbiseyi alıp Norrec’e uzattı. Ardından yanına çağırdığı mağaza görevlisine bir miktar nakit para verdi, anladığı kadarıyla biraz fazla vermişti çünkü kadının yüzü gülmeye başlamıştı. Kadın Laele’ya teşekkür ettikten sonra güzel kız Norrec’e döndü ve onun beklediği kelimeleri söyledi. “Hadi gidip Harley’ine binelim Norrec.”

İçinde kızı biraz sahiplenmesini söyleyen anlamsız bir ses oluştu, bu sese kulak verip kolunu kızın omzuna attı, kızın giydiği topuklu ayakkabıya rağmen rahat bir şekilde ilerliyorlardı. Yolun kenarındaki Harley’e yaklaştılar. “Bayanlar öne.” Diyerek kızı öne oturttu ve arkasında yerini aldı, mini elbisesi oturuşuna isyan edercesine sıyrılmıştı ve aralarındaki iki-üç kat kumaşa rağmen Norrec’in sertleşen penisi yol boyu kızı rahat bırakmayacaktı.

Bu rpnin bu kısmı bitmiştir devamı sahilde yazılaccaktır.

Lalea: 15 şöhret puanı 3 dolar
Norrec: 15 dolar 3 şöhret puanı