Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| Tanışma. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Tanışma. Perş. Tem. 29, 2010 5:17 pm | |
| Angela Zoey Queen-Matthew Ace Legion Sabah 1. tekil. Bugün hiç uyuyamamıştım. Sabah erken saatte uyanmıştım ve bir daha uyuyamamıştım. Yatağımdan homurdanarak kalktım. Belli ki daha uyuyamıyacaktım. En iyisi biraz dışarı çıkıp hava almaktı. Hemen üstümü değiştirmeye başladım. Hava sıcak olduğu için kısa şortumu ve kısa kollu kıyafetimi giydim. Bu kıyafetlerimi seviyordum. Çok güzel değillerdi ama rahatlardı. Sabah sabah kimse uyanık olmaz diye düşündüm ve bu yüzden tek başına dışarıya çıktım. Çıkar çıkmaz hafif bir meltem esti. Islak toprak kokusunu içime çektim. Bu kokuyu seviyordum... Bunları düşünürken ayaklarım Starbucksa doğru yol almaya başlamıştı bile... Starbucks'a gelmiştim sonunda Etrafta çok az kişi vardı. Kalabalık olmasından iyidir diye düşündüm. Güneş gözümü alıyordu. Bu yüzden sokağın başında bir yerde durdum. Sırtımı duvara yaslayıp çantamı bacağımın üstüne koydum ve güneş gözlüğümü aramaya başladım. Her zaman çantamın içi çok dağınık olduğu için bir türlü eşyalarımın yerini bulamazdım. Lanet olsun ! Acaba evde mi unutmuştum ? Sonra Lei ile en son cafede taktığımı hatırladım. Ondan sonrada çantamın fermuarlı gözüne koymuştum. Çantamın fermuarlı gözünü açtım güneş gözlüğüm ordaydı tabi ya. Bu aralar unutkanlıkta başlamıştı bende. Güneş gözlüğümü taktım ve sokağın sonuna doğru ilerledim. Tam köşeyi döncektim ki biri bana çarptı ve ben o dalgınlıkla yere düştüm. Kim olduğunu görmek için kafamı kaldırdım ve çok yakışıklı bir çocuk gördüm... - Spoiler:
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Perş. Tem. 29, 2010 6:31 pm | |
| Kül tablasında biriken sigaraların miktarı artık sayılmayacak kadar çok olmuş, her zaman ki gibi bir gece daha sürekli içerek geçirilmişti. Sürekli aynı balkondan, aynı görüntüyü izlemiş olan gözlerimin içinde ki kılcal damarlar kendilerini göstermeye çoktan başlamışlardı. Bu uyumadığım 4. gün oluyordu galiba, uyuyamıyordum... Neden olduğunu bilmeden sadece uyuyamıyordum işte... Yatağıma girdiğim an tavana sabitleniyordu gözlerim, yalnızca düşünüyordu başka bir eylem içine giremiyordu. Bu bir rahatsızlıktı belki de ben gerçekten normal değildim. Yavaşça ayağa kalkıp, kül tablasını mutfağa götürüp boşalttıktan sonra; serin bir duşun iyi geleceğini düşünüp duşa doğru ilerledim... "Biraz gezinmenin zararı olmaz sanırım" diye düşünürken kendimi çoktan evden çıkmış, üzerime bir şeyler giymiş halde bulmuştum. Starbuck'sa doğru gidiyordum, biraz kahve içmeliydi bu uykusuz gözlerim... "Şu köşeyi dönünce" dedikten sonra hızlı bir adımla köşeyi dönmüştüm fakat, aynı anda göğsüme çarpan birisiyle yüzleşmiştim. Bir iki adım geriye doğru yalpaladıktan sonra çarpmışmanın etkisiyle kapanmış gözlerimi yavaşça açarken, yere düşmüş olan kızı gördüm. "Lanet olsun! Niye uyuyamıyorumki" diye söylenirken içimden, ne yapacağımı bilememiş halde "Üzgünüm..." dedikten sonra elimi nazik bir şekilde kıza doğu uzattım. Uykusuzluğunda etkisiyle kendimi kaybetmiş olarak yürüyo olmalıydım derken kızla bir an göz göze gelmiştik. Kanlanmış gözlerim, kızın güzel gözleriyle buluştuğu anda; kendi rezilliğimi daha fazla sergilememek için gözlerimi başka bir yerlere kaçırdım. Uzattığım elimin dolmasını bekliyordum, eğer ki dolmazsa bu gerçekten utanç verici olabilrdi... - Spoiler:
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Perş. Tem. 29, 2010 6:47 pm | |
| Çocuk uzun boyluydu sarı kumral arası saçları vardı. Ve renkli gözlere sahipti. Genç olduğu her halinden belliydi. Renkli gözleri kanlanmıştı sanki günlerce uyuyamıyor gibiydi. Üstünde gri uzun kollu penye vardı -bu sıcakta- altına ise kot pantalon giymişti. Penye onun kaslı vücut hatlarını ortaya çıkarmıştı... Çocuğu incelerken çocuk bana baktı. Bir an göz göze geldik. Sonra o gözlerini kaçırdı ve "Üzgünüm..." dedi. elini yardım etmek için uzattı. Ona baktım '' Ah sorun değil. '' dedim gülerek ve sonra uzattığı elini tuttum. Benim yerden kalkmama yardım etti. Ben üstümü silkeledim. Her yerim toz olmuştu. Ve sanırım dizimi biraz kaldırımın kenarına sürtmüştüm. Biraz sızlıyordu. Eğildim ve dizime baktım çok fazla bir şey olmamıştı ama çok az kanıyordu. Nasıl olsa alışkındım. Küçükken çok yaramazmışım annem beni böyle anlatırdı hep... Dizlerim hep yara bere içinde olurmuş. Ve ergen olana kadar bacaklarımın morluk içinde olduğunu anlamamıştım. Sonra sakarlığımla başa çıkmaya başladım. Ve en azından yolda daha dikkatli yürümeye başlıyordum.
Bacağımın sızladığını hissedince bu düşüncelerden sıyrıldım ve çantamı açıp selpak mendili aramaya başladım. Lanet olsun ! Yine bulamıyordum. Çantamı aceleyle karıştırıyordu çocuk bana anlamsızca bakıyordu. Benim sorunum neydi allah aşkına ? Of bu tam bir fiyaskoydu...
Çocuğa rezil olmuştum ! Kim bilir benim hakkımda ne düşünecekti ? Sakar ? Salak ? Şaşkın ? Of ! Tam bir rezillikti.
En son Angela Zoéy Queen tarafından Perş. Tem. 29, 2010 7:36 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Perş. Tem. 29, 2010 7:16 pm | |
| Gökyüzü sanki yere doğru düşüyormuşçasına, hava daha da ısınıyordu her geçen dakikada. Bu lanet uzun kollu şeyi giymemeliydim diye düşünürken, belimin biraz önünde duran soğuk elim bir sıcaklıkla buluşmuştu... Ve ardından gelen güzel bir çift kelime '' Ah sorun değil. ''... Tek elimle karşımda ki kızın elini tutarken, diğer elime yavaşça kızın dirseğine doğru yönelip onu pek fazla zorlamadan ayağa kaldırdım ve "Gerçekten üzgünüm, tamamiyle benim hatam... Daha dikkatli olmalıydım." dedim. Bu sırada üstünü silkeledikten sonra çantasının içinden bir peçete çıkartıp bacağında açılan küçük yarayı temizlemeyi başlamıştı. Yavaşça kızın yanına doğru eğilip, kıza yarasını temizlemesi konusunda yardım etmeye başladım. Onun elinde ki peçeteyi, gene onun eliyle yara üzerinde yavaşça gezdirip yarayı idare edecek duruma getirdikten sonra "Yaran... Acıtıyor mu?" diye sormuştum. Hemen bir şeyler yapmalıydım, belki bir yara bandı... Belki de onu hemen bir eczaneye götürmeliydim. "Aman tanrım, ne yapıyorum ben... Sadece küçük bir yara" diye geçirirken içinden, daha deminki dinginliğim tekrar vücuduma oturmuştu...
Karşımda ki kızın bana karşı şu anki hislerini düşünebiliyordum... Sakar ve bir budala... Çünkü sürekli kafamın içinde dönen düşünceler içerisinde konuşmaya çalışıyordum. Uykusuzluktan, etrafımda ki nesneleri algılama gücüm azalıyordu... "Uykusuzluk..." diye geçiriken içimden kafamı kaldırdığımda "Starbucks" yazısını görmüştüm. Bu hem kızdan özür dilemek hem de kız ile tanışmak için iyi bir fırsat olabilirdi. Aynı zamanda şu an birileri ile konuşmak hiçte fena olmazdı... "Sanırım biraz absürd bir soru olacak ama... İstersen hatamı affettirmek için Starbucks'ta birer kahve içebiriliz. Ne dersin?" diye sordum. Aslında pekte bir beklentim kalmamıştı şu dakikadan sonra, kız ne dese yeriydi. Hem onu düşürüp hemde ardından iyilik yapmaya çalışıyordum... "Peeh, amma da saçmaladım" diye geçirirken içimden kızdan gelecek tepkiyi beklemeye koyuldum... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Perş. Tem. 29, 2010 7:45 pm | |
| Sonunda selpak mendillimi buldum ve bacağıma doğru eğilip selpak mendiyle silmeye başladım. Çocuk yanıma yaklaştı ve "Gerçekten üzgünüm, tamamiyle benim hatam... Daha dikkatli olmalıydım." dedi. Ben tam önemi olmadığını söylemek için ağzımı açmıştım ki çocuk yarama baktı ve "Yaran... Acıtıyor mu?" diye sordu. Kafamı kaldırdım ve çocuğa gülümseyip hayır anlamında kafamı salladım. Yaram acımıyordu gerçekten. Yani bunu kibarlık olsun diye acımadığını söylememiştim. Sadece ufak bir sıyrıktı. Daha ne rezilliklerim vardı. Bu neydi ki ? Bunu düşünürken gülümsemem tüm suratıma yayıldı.
Yaramı temizledikten sonra çocuk bana baktı ve "Sanırım biraz absürd bir soru olacak ama... İstersen hatamı affettirmek için Starbucks'ta birer kahve içebiriliz. Ne dersin?" diye sordu. Ah inanmıyorum ! Çocuk'la kahve içecektim ! Aman tanrım ne diyordum ben ? Sanki ilk defa bir erkekle bir şeyler yapıcaktım. Çocuğa gülümsedim ve '' Ah tabi neden olmasın ? '' dedim. Gerçekten bu güzel bir fırsattı. Çocukla tanışmam için... Yani en azından başka günlerde yine görüşmek için tanışmamız lazımdı. Belki sadece burada muhabbet eden birbirimizi tanımayan iki kişi olarak kalabilirdik ama başka türlü de olabilirdi. Yani bunu değiştirmek bizim elimizdeydi. Gerçekten onunla bir şeyler içmek eğlenceli olabilirdi. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Perş. Tem. 29, 2010 8:19 pm | |
| '' Ah tabi neden olmasın ? ''... "Hı? Ne? Gerçektende istiyor mu?" diye geçirirken içimden çoktan Starbucks'ın kapısına doğru yürümeye başlamıştık. Kapıya geldiğimizde kızdan hemem bir adım öne doğru geçip kapıyı açtıktan sonra kızın ardından içeriye doğru girdim. Kız, kız, kız diyordum ama neydi bu kızın adı... Buraya kadar geldiğimiz halde ne ben onun adını biliyordum ne o benim... Neyse, şimdilik böylesi daha iyiydi belki. İçeriye girdiğimize her klasik Starbucks'ta ki gibi aynı hava karşılıyordu tekrar bizi. Yeşil, beyaz tonlarında olan etraf ve burna vuran harika kahv kokusu. "İşte bu" diye geçiriken içimden, burnumdan derin bir nefes alıp kahve alınan standa doğru ilerledim. "Grande boy karamelli Frappucino lütfen" dedikten sonra, sağımda duran -Adını hala bilmediğim- kıza doğru dönüp "Sen ne içmek istersin?" diye sordum. O da sipraişini verdikten ve kahvelerimizi aldıktan sonra sigara içilebilen bölüme doğru yanımda ki kızla yürümeye başladım... Bu sırada tek elimde kahvem, diğer elimde ise daha demin kahvelerin parasını ödemek için çıkarttığım cüzdanım duruyordu. Cüzdanı cebime geri koyarken, güzel bir masaya gelmiştik...
Yavaşça masaya otururken, kahvemi de masaya koymuştum. Ne diyeceğimi bilmiyordum... Aslında biliyordum fakat ağzım açılmıyordu sanki boyuna dikilmişçesine. Elimi cebime atıp, bir paket sigara çıkarttıktan sonra; paketin arka tarafına vurarak önden 1-2 tane sigara çıkmasını sağladım. Paketi ağzıma götürerek çıkan sigaralardan üst taraftakini yavaşça ağzıma doğru aldım ve paket ile beraber çıkarttığım zippo ile sigarayı yakıp derin bir nefes aldım sigaramdan. Kıza sormak isterdim sigara ister mi diye ama şu anlık o kadar yakın gibi hissetmiyordum. Dumanı dışarıya doğru verdikten sonra "Daha deminki olay için tekrar özür dilerim... Umarım kendimi affettirebilmişimdir, bu arada adım Matt... Matt Legion" dedim ve yüzüme vuran içten gülümsemeyle kızın cevabını beklemeye başladım... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Perş. Tem. 29, 2010 9:02 pm | |
| Çocuk gülümsedi ve birlikte Starbucks'a doğru ilerledik. Gidene kadar hiç konuşmamıştık. Kendime inanamıyordum. Hiç tanımadığım biriyle bir yerlere gitmezdim normalde ama bu çocukta hiç kimsede olmadığı kadar güzel bir şey hissediyordum. Acaba adı neydi ? Lanet olsun daha adını bile bilmiyordum ! Adını bile bilmediğim bir çocukla bir yerlere gidiyordum... Ama ne olabilirdi ki sonuçta ? Ben kendi kendime tartışırken Starbucks'a gelmiştik bile. Çocuk önden gitti ve içeri girerken bana kapıyı açtı. Ben gülümseyerek kafamı eğdim ve içeri girdik ve sipariş verilcek yere gittik. Çocuk resepsiyoniste baktı ve "Grande boy karamelli Frappucino lütfen" dedikten sonra bana döndü ve "Sen ne içmek istersin?" diye sordu. Ben bayan resepsiyonist'e döndüm ve '' Bir tane Cappucino lütfen. '' dedim gülümseyerek. Sonra arkamıza döndük ve güzel açık bir yerdeki masaya oturduk. Çocuk cebinden sigara paketi çıkardı ve bir tane alıp içmeye başladı. Hiç sigara içmemiştim şu ana kadar. Çok mu süttüm ne ama zararlı şeyleri içmeyi sevmiyordum aslında.
Çocuk bana döndü ve "Daha deminki olay için tekrar özür dilerim... Umarım kendimi affettirebilmişimdir, bu arada adım Matt... Matt Legion" dedi samimi ve ışıltılı bir gülümsemeyle. Vay canına çok parlak dişleri vardı. Yani bu dişlerle ipana reklamından fırlamış gibi duruyordu. Of saçmalamaya başlamıştım artık. Çocuğa elimi uzattım ve '' Ah sorun değil gerçekten benim dalgınlığım... Bu arada ben Angela. Angela Zoey Queen. Çok uzun ismim var biliyorum sen dilediğin şeyi söyleyebilirsin '' dedim ve ışıltılı bir gülümsemeyle gülümsedim. Demek adı Matt'tı. Güzel ismi vardı... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Perş. Tem. 29, 2010 9:20 pm | |
| "Ah sorun değil gerçekten benim dalgınlığım... Bu arada ben Angela. Angela Zoey Queen. Çok uzun ismim var biliyorum sen dilediğin şeyi söyleyebilirsin." demişti karşımda oturan kız artık adını biliyordum ve dişlerinin ışıltınıda... Angela, gerçekten güzel bir isim.... Kahvemden bir yudum aldıktan sonra karamelin tadı damağımdan içeriye doğru akarken "Senin için sorun olmadığına sevindim. Bu arada sana Angela diyeceğim" dedim ve kül tablasında duran sigarayı sağ elimle alıp bir nefes daha çektikten sonra, duman daha ciğerlerimde gezinirken başımı birazcık havaya doğru kaldırdım. Şu an kendimi hoşnut hissediyordum, uykusuzluğumun yan etkileri geçmiş ve dinginliğini korumuş halde... Başını yeniden Angela'nın seviyesine getirdikten sonra ise "Genç görünüyorsun kaçıncı sınıftasın" dedim ve cevabın gelmesine kadar geçecek süre içerisinde etrafa bakınmaya başladım...
Daha demin bize kahvelerimizi veren kız vardiyasını değiştirmiş, dışarıya doğru çıkıyordu. Onun yerine uzun boylu bir erkek gelmişti. Etrafta ki masaların ise çoğunda çift halinde gelen kişiler vardı. Belki de onlarda şu an bizim durumuzdalardı... Fakat bu saçma bi düşünceydi, hem zaten böyle bir durum enteresan olmasına karşın birazda absürd gibiydi... Angela'nın ağzını açmasına kadar geçen sürede görebildiklerim bu kadardı, şimdi onun cevabındaydı sıra... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Perş. Tem. 29, 2010 9:31 pm | |
| O da gülümsememe gülümseyerek karşılık verdi ve masanın üzerindeki kahvesinden bir yudum aldı. Sonra bana baktı ve "Senin için sorun olmadığına sevindim. Bu arada sana Angela diyeceğim" dedi. Sonra kül tablasında duran sigarasını parmaklarının arasına aldı ve ağzına götürdü. Derin bir nefes içine çektikten sonra kafasını yukarı kaldırıp dumanını üfledi. O bunları yaparken ben onu inceliyordum. Yüz hatlarını sanki ezberlemek istercesine tek tek bakıyordum... Ben ona bakarken birden kafasını bana çevirdiğinde bende gözlerimi cappucinoma dikmiştim. Bana baktı ve "Genç görünüyorsun kaçıncı sınıftasın" diye sordu. Lanet olsun ! Onun yanında çocuk gibi kalmak istemiyordum. Acaba kaç yaşındaydı ? Çok büyük görünmüyordu ama ya yaşına göre küçük gösteriyorsa ? Kafamı eğdim ve
'' Şey... Biraz küçük olabilirim ama... Lise 2 ye gidiyorum. Ya aslında 17 yaşında sayılırım. Çok küçük değilim... Her neyse işte. Sen kaç yaşındasın ? '' dedim. Bunları söylerkerken yanaklarımın kızrdığını hissediyordum. Heyecanlandığımda ya kendi kendime konuşur yada bazen saçmalardım. Ve genelde heyecanlandığımı herkes anlardı çünkü yanaklarım hemen gül pempesi rengine dönerdi. Ve ben bu huyumdan nefret ediyordum. Çünkü birisinden bir şey saklayamıyor yada heyecanlandığımda hemen kendimi ele veriyordum. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Cuma Tem. 30, 2010 9:56 am | |
| Tamamen kendime geldiğim anda, beynimin içinde bir düşünce seli beni boğmaya başlamıştı. Neden bu kadar uyumadığımı, neden bu kadar içtiğimi şimdi hatırlamıştım. Unutmak için... Çığlayan düşünce seli içinde kayboluyordum yavaş yavaş, şu an sadece kapanmış gözlerimin ardında ki göz kapaklarımın sonsuz karanlığını görüyordum... Hemen bu lanet durumdan çıkartmalıydım kendimi, yoksa Angel beni bir deli sanabilirdi. Ama bu doğruydu, ben neredeyse bir deliydim; düşünmekten, yorumlamaktan deliye dönmüş birisi. Kendi durduramadığım düşüncelerim çoğu zamanda hayatıma yön veren şeyler olmuştu. İşte bunu durdurmak için içmiştim... Gözlerimi yavaşça açarken '' Şey... Biraz küçük olabilirim ama... Lise 2 ye gidiyorum. Ya aslında 17 yaşında sayılırım. Çok küçük değilim... Her neyse işte. Sen kaç yaşındasın ? '' dedi Angela. Bir kendi karanlık selimin içinden dünyaya geri dönmüştüm. "Bir II. Sınıf ha" diye geçirmiştim içimden. "Bende son sınıftayım" dedikten sonra kahvemden bir yudum daha aldım.
Karşıma oturan kız iyi birisine benziyordu, yüzünde hep bir gülümseme vardı... İyi şartlar altında yetiştirilmiş olmalıydı, benim gibi değildi. Nadir gülümseyen birisiydim, çünkü bana öğretilen buydu. Bana hayatın öğrettiği buydu. Çünkü hayat acıtıyordu ve insanı istemediği şeyleri yapmaya zorluyordu. Bu kesinlikle küçüklüğüm boyunca yaşadığım şeydi. Yanlışlar ve hatalarla dolu saçma bir hayat... Düşünüyordum, hayatı bana baştan yaşama şansı verilse; gene aynı hataları yapardım çünkü beni bu hatalara sürükleyen gene hayattı. Yapılabilecek bir şey yoktu. Ben varlığın içinde yokluğu yaşarken, herkes gibi düşünmem imkansızdı. En azından belli bir yaşıma kadar... Şimdi ise hayatım farklıydı, geçmişimi düşünmemeye çalışan; yalnız bir hayat... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Cuma Tem. 30, 2010 10:23 am | |
| Yanaklarımın ısındığını hissetmiştim. Acaba 2. sınıf ona göre çok mu küçüktü ? O kaça gidiyordu ? Aklımda sorular dolanırken Matt bana baktı ve "Bende son sınıftayım" dedi ve masaın üzerindeki kahveden bir yudum aldı. Son sınıf. Hmm... Yani gelecek sene üniversite. Yani belki başka bir yere gidecekti. Bir daha da görüşemiyecektik. Neden bunları düşünüyordum ki sanki ? Yani kimbilebilir ki belki bir daha görüşemezdik bile bugünden sonra... Matt'a gülümsedim ve '' Son sınıf ha ? Vay canına. Yani gelecek sene üniversiteye gideceksin. '' dedim. Salak ! Tabiki üniversiteye gidecekti tekrar liseye başlayacak hali yok ya ! Allah aşkına ne saçmalıyordum ben ya ?
Bu saçmalığı daha fazla sürdürmemek için masanın üstündeki cappucinomu iki elimin arasına aldım ve elimde sıcaklığını hissettikten sonra bir yudum aldım. Dudaklarımda cappicunonun köpüğü kalmıştı. Masanın üzerinden bir peçete aldım ve dudaklarıma bastırdım. Eğer yanımda biri olmasa büyük ihtimalle dudaklarımı yalardım ama şimdi çok barez kaçar diye yapmak istememiştim.
Benim üniversiteye geçmeme daha koskoca 2 senem vardı. Kimbilir o zamana kadar neler değişecekti ? Belki ölürdüm. Bu sıkıcı hayattan kurdulurdum ne malum ? Aslında ben diğer korkaklar gib ölümden korkmazdım. Nasıl olsa herkes ölümü tadacaktı değil mi ? Zamanı benim için önemli değildi. Ama eğlenceli bir ömür geçirmek kim istemezdi ki ? Ama benim hayatım eğlenceli değildi ki ömrüm eğlenceli olsun... Ben bunları düşünürken kahvemden bir yudum daha aldım. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Cuma Tem. 30, 2010 1:58 pm | |
| Karışıklık içinde ki beynim, gün geçtikçe kendi içini yemekle meşgul bir şeye dönüşüyordu. "Neden?" diye sormadan edemiyordum kendime. Bu bahşedilmiş yetenek benim düşünme yeteneğim miydi? Belki çok daha farklı şeyler yapabilecek kapasiteye sahiptim ama bunun yerine sadece düşünen, sürekli başkalarını kollayan birisi haline gelmek... Bu benim istediğim yaşam tarzı değildi... Birazcık sevinçti belki istediğim... Kaderin ağacına tırmanmaya çalışırken, koparttığım ince dallardı belki de bu durumda olmamın sebebi. Belki de kader denilen şey zaten sürekli hançer taşıyan bir katildi. Ne yapabilirdim ki; elimden gelen buydu. Bundan fazlası aşıyordu beni, hayat bana bu kadarını yeterli görmüştü demek. Daha fazlası benim için gereksizdi, şimdilik böyle yaşamaya devam etmeliydim. Ama hiçbir zaman karşılaşamadığım şans meleği ile karşılaşmamı kendi ellerimle yapacaktım. Kendi yarattığım şansı, kendi lehime kullanacaktım... Gerisi boştu, tamamen bir boşluk...
'' Son sınıf ha ? Vay canına. Yani gelecek sene üniversiteye gideceksin. '' dedi Angela, kızarık yüzünü iki avcu arasına aldığı kahvesiyle saklayarak. Belki de benden küçük olduğu için utanmıştı biraz. "Okul bittikten sonrası için..." diyip, sigaranın son nefesini ciğerleime yolladıktan ve sigarayı kül tablasının içine bastırdıktan sonra nefesimi dışarıya doğru verirken "Hala bir plan yapmadım... Geleceğimi planlamak istemiyorum diyebilirim. Nası ilerliyorsa öle yaşansın" dedim ve zoraki bir gülümseme ile devam ettim "Sen ne düşünüyorsun?". Zoraki gülümsemenin sebebi Angela ile ilgili değildi, bu lanet düşüncelerimdeydi... Yapabileceğim bir şey yoktu bunları durdurmanın tek yolu, gözlerim kapanana kadar sarhoş olmaktı...
En son Matthew Ace Legion tarafından C.tesi Tem. 31, 2010 7:41 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Cuma Tem. 30, 2010 2:22 pm | |
| Cappıcinonun tadı harikaydı. Sıcaklığının boğazımdan geçtiğini hissediyordum. Çok tatlıydı. Ben cappucinonun tadını algılamaya çalışırken Matt bana baktı. "Okul bittikten sonrası için..." dedi ve sigarasından derin bir nefes çekti sonra dumanını yukarıya doğru üfledi. "Hala bir plan yapmadım... Geleceğimi planlamak istemiyorum diyebilirim. Nası ilerliyorsa öle yaşansın" diyerek cümlesini bitirdi. Çok haklıydı ben olsam bende öyle yapardım. Bazen hayatı akışına bırakmak en iyisiydi... Alaycı bir gülümseme yerleştirdi suratına. Sonra tekrar bana baktı ve "Sen ne düşünüyorsun?" dedi. Ben bu soruyu beklemediğim için şaşırmıştım. Yani daha çok vardı ve henüz karar verememiştim. '' Büyük ihtimalle... Senin düşünüdüğün gibi yapıcağım. Hayatı akışına bırakmak çoğu zaman en iyisidir bence... ' dedim.
Ben liseye kadar hayatımı kendim yönlendirmeye çalışmıştım. Onu yönetemeyince her şeyi elimi yüzüme bulaştırmıştım. Liseye geçince ise bizim hayatı değil hayatın bizi yöneteceğini anlamıştım ve bu yüzden artık 'olan oldu' ve ' hayırlısı ' diye düşünüyordum her şeyi... Bazen bu yanlış bir düşünce gibi geliyordu ama bazense en mantıklısıydı...
Ben bunları düşünürken birden telefonum çaldı. Desi arıyordu. Allah allah Desi neden arıyordu ki ? Matt'a baktım ve '' Bir dakika arkadaşım arıyor. '' dedim ve Telefonu açtım. ' Alo ? Desi noldu tatlım ? '' dedim. '' Tatlım bir şey konuşmamız lazım nerdesin ? '' dedi. ' Starbucks'ta kafedeyim tatlım geliyorum hemen. ' dedim. ' Tamam teşekkürler öptüm. '' dedi ve kapadı. Ne olmuştu acaba ? Gülümseyerek Matt'a baktım ve '' Seninle tanıştığıma sevindim Matt. İnşallah bir daha görüşürüz şimdi gitmem lazım kendine iyi bak. '' dedim ve çantamdan cappicinonun parasını masanın üstüne koydum. Çantamı topladım ve Desi'nin yanına gitmek için yola çıktım... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Çarş. Ağus. 04, 2010 2:49 pm | |
| |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Tanışma. Perş. Ağus. 05, 2010 11:33 am | |
| Angela - 25 şöhret puanı 5 dolar Matthew - 6 şöhret puanı 30 dolar |
| | | | Tanışma. | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |