Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Gossip Girl RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Gossip Girl Role Play Sitesine Hoş Geldiniz!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Duyurular



~
House Party kurgumuz başlamıştır katılmak için tık!




~
Seviye sistemi kaldırılmıştır.


~
Yeni Popülerlik sistemi düzenlenmiştir. Lütfen göz atınız tık!


Keyifli Role Play'ler...
Gossip Girl
~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.


Seviliyorsunuz. Xoxo

Yönetim Kadrosu
Gözyaşlarını sakla!  Pam10 Gözyaşlarını sakla!  Lalea10

 

 Gözyaşlarını sakla!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Gözyaşlarını sakla!  Empty
MesajKonu: Gözyaşlarını sakla!    Gözyaşlarını sakla!  EmptyC.tesi Tem. 10, 2010 4:58 pm

İsteyen katılabilir.

I.Tekil Kişi

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
- - -

Yeni bir gün! Okula gitmeliyim. Evden çıkışım hızlıydı. Kahvaltı etmek istemiyordum, aslında hiçbir şey yapmak istemiyordum. Bütün gün evde oturmak iyi bir fikir değildi. Okulda birilerini görebilir ve kafa dağıtabilirim.
Neden kendimi tuhaf hissediyordum? Çok, çok. Tanrım anlayamıyorum! Her şey üst üste geliyor. Bar, striptiz, ablamın dönüşü, kriz! Bütün bunların üstesinden gelebilecek kadar güçlü müyüm? Bilmiyorum!
Bu kez arabada hiç konuşmadım. Arwin'e okula gideceğimi söylemekten başka bir şey yapmadım. Suskundum nedense. Hiç olmadığım kadar. Dünden kalma korku mu vardı üzerimde biraz?
Okula varmamız kısa sürdü. Profesorlerden bazı notlar alacak ve ders programımı öğrenecektim. Belki biriyle karşılaşır biraz çene çalardım. Konuşmaya ihtiyacım vardı. Bütün gün susacak gibi hissediyordum. Biraz başım dönüyordu ve önümü görmekte zorlanmaya başladım. Ne oluyordu bana? Bunun kriz falan olmadığına emindim. Terlemiyor yada titremiyordum. Yanlızca başım dönüyordu. Merdivenlere oturdum ve sakinleşmeye çalıştım ama olmadı. Sorunu bir türlü anlayamadım.
Ağlamaya başlayana kadar tabii. Her şeyin üstüste gelmesi beni çok kötü etkilemişti. Sürtük ablam dönmüştü ve beni rezil etmek için peşimde olacaktı. Ve elbette beni yatağa atmaya uğraşacak olan erkekler. New York benim için fazla karmaşıktı. Ablam kaçmakla en iyisini yapmıştı acaba? Bendemi kaçmalıydım? Sarsılarak ağlamaya başladığımda dudağımı kapattım. Etrafta pek insan yoktu, olanlarda ilgilenmiyordu zaten. Merdivenlerde ağlayan zayıf bir kızla kim ilgilenirdi ki?
Tanrım neden bu kadar zayıftım. Neden her şeyi takıyordum bu kadar? Salla gitsin diyemiyordum hiçbir zaman. Susup içime atmak zorundaydım herşeyi. Neden mi? Burası Manhattan ve kimseye güvenemeyeceğimi biliyorum. Yaşadıklarımı anlatabileceğim, güvenebileceğim biri olamayacak. Herkes başkalarının ayağını kaydırmak için hazır beklerken, nasıl güvenebilirim birilerine? Beni yada sırlarını paylaştığım insanları Gossip Girl'e bildirmek için bekleyen bir ordu gibi bu şehir, bu okul. Herkes ayağını kaydırmak için bekliyor. Ben bu oyuna düşmeyecek kadar uzağım Manhattan'dan. Ama bu oyunu 'açıkça' görebilecek kadarda yakın.
Giysilerim ıslanıyordu ama umrumda değildi. Ellerim ağzımda ağlamaya devam ediyordum. İçimden atıyordum bütün koşkularımı, acılarımı, korkularımı. Geçmişimi, özlemlerimi. 'Gerçek' insanların olduğu ülkeme olan özlemimi atıyordum içimden. Burada yaşayacaksam kurallara uyacaktım. Yada 'uyduracaktım' kendime göre.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Gözyaşlarını sakla!  Empty
MesajKonu: Geri: Gözyaşlarını sakla!    Gözyaşlarını sakla!  EmptyC.tesi Tem. 10, 2010 11:17 pm

Lanet olası saat. Her sabah çıngıraklarını sallamak zorunda mıydı? Juddie yine yağmurlu bir sabaha uyanmıştı ve her zaman olduğu gibi bir hışımla yataktan kalktı. Yine okul vardı ve yine yağmur yağıyordu. Sonbahar mevsimlerini işte bu yüzden sevmiyordu. Kapısının önündeki kuruluklara varan yağmur damlaları daha evden çıkmadan Juddie'nin başını şişirmeye yetiyordu. Hemen bu sesten kurtulup kendini dışarı atmak için hızlıca hazırlandı.

Evden çıktığında saatin daha çok erken olduğunu gördü. Okula gidip yemekhaneye kendini atmak için adımlarını hızlandırdı ve yağmurun hızlı atıştırmaları adımlarının giderek artmasına neden oluyordu. Attığı her adımda yerdeki su birikintilerinin sıçramasına neden oluyordu tıpkı Juddie'nin hayatındaki sıçramalar gibi. Tek fark sıçrayan sular yalnızca Juddie'nin en sevdiği pantolonunu kirletirken hayatındaki sıçramlar herşeyi yolunda giden yaşantısını mahvediyordu. Kafası karışıktı. Herkes bir hevestir gidiyordu. Juddie onlara ayak uyduramıyordu ve bu imkansızdı. Her zaman annesinin öğütleri aklındaydı. Hiçbir zaman okuldaki diğer havalı kızlar gibi erkek düşkünü olamamıştı Juddie. Zaten bunlar hiçbir zaman problem yaratmamıştı Juddie'nin hayatında. Juddi şu sıralar zorlu bir yoldaydı. Yıllardır baba dediği adamın aslında üvey olduğunu öğrenmesi Juddie'nin ailesinin yanından ayrılmasına neden olmuştu. Önemli olan onun babası olmaması değildi ki zaten yıllarca güvendiği ailesi ona hep yalan söylemişti işte buna kızıyordu Juddie. Öz babası kimdi? Neden böyle birşeye gerek duyuldu?... Bir sürü soru kafasını karıştırıyordu Juddie'nin. Koşar adımlarla okula doğru gidiyordu. Kafası karışıktı. İnsan içine karışabilecek hali yoktu ve yağmur aniden hızlanmış Juddie'nin sırılsıklam olmasına neden olmuştu. Merdivenlere doğru yaklaştı. Yalnız kalmak istediğinde en ideal yerdi buraya fazla insan uğramazdı zaten. Yaklaştıkça merdivenlerde birisi olduğunu anladı ve gitmekten vazgeçti. Yavaş adımlarla merdivenlerin önünden geçerken hıçkırık sesleri duydu ve geri dönmeye karar verdi. Yağmurdan sırılsıklam olmuş gözlüklerini silerek merdivenlere doğru yaklaştı. II. sınıftan bir kızın hüngür hüngür ağladığını görünce gidip yanına oturdu.

Kendisiyle aynı durumda olan birisiyle ders saatine kadar dertleşmek iyi gelecekti. Hem zaten Juddie kendinden alt dönemdeki kişilere yardımcı olmaktan hep gurur duyardu. Islak sapsarı saçlarını arkaya doğru toplattırıp kıza doğru eğildi. Kızın gözlerinin içine bakarak; ''Selam tatlım. Bir sorun mu var? Neden burada tek başına oturuyorsun? Yardımcı olmamı ister misin?'' dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Gözyaşlarını sakla!  Empty
MesajKonu: Geri: Gözyaşlarını sakla!    Gözyaşlarını sakla!  EmptyPaz Tem. 11, 2010 12:40 pm

Aman ne harika! Güvenebileceğim birini diliyorum, ve bir IV. sınıf kızla karşılaşıyorum. Gerçi onunda yüzü asık gibi. Onunla dertleşebilir miyim hiç bilemiyorum. Belkide deneyebilirim? İyi anlaştığım birsürü üst sınıf kız var mı? Evet. Peki biriyle bir bara gitmiş ve bekaretini kaybetmesine ramak kalmasına neden olmuş muydu? Yine evet. Manhattan içimdeki yaramaz kızı ortaya çıkarıyordu ama ben o kızı sevmiyordum. Yıllar boyunca onu bastırmış, içime hapsetmiştim. Tıpkı özlemimi, acılarımı, sırlarımı hapsettiğim gibi. Ama şimdi bütün bunlar yüzünden patlamak üzere olduğumuda bilmiyor değilim. Gerçek bir anneye sahip olmak nasıl bir duygudur kimbilir. Sırlarını açabileceğin seni kötü yoldan hep uzak tutan bir anne. Ama beni doğurduktan 2 gün sonra kaçan striptizci annem, şimdi burada olsa bile pek bir yardımı olmazdı sanırım. Evet, kesinlikle olmazdı.
Yanıma oturan kız bir şeyler söylememi bekliyordu. Ben ise kızın gözlerine 'dürüst' olup olmadığını anlayabilecekmişim gibi ümitle bakıyordum. İnsan sarrafı sayılmam ama yinede gözler çok şey anlatır. Bakışların anlamlarını bilmemi ablama borçluyum. Alex'in ne zaman 'kötü kız' ne zaman 'abla' modunda olduğunu bakışlarından anlarım. Ve bu kızda 'çıkarcı' bir bakış göremiyordum. Üzgün gibiydi.
Çantamdan üzerinde "Magyarország" yazan mendili çıkarım gözlerimi kuruladım. Bu kelime "Macaristan" anlamına geliyordu. O mendil büyük annemden, babamın annesinden, yadigardı ve özlemimi depreştiriyordu. Hemde çok.
Kızın hâlâ bana baktığının yeni farkına varmış gibi irkildim. Muhtemelen komik görünüyordum. "Iıı. Şey. Ben Chels. Yani Chelsea. Chelsea Rosalié Bathory." dedim beceriksizce. Sesim çok cılız ve pürüzlü çıkmıştı. "Neden tek başıma oturduğumu bilmiyordum." dedim yere bakarak. " Bu aralar neşem pek yerinde değil ve arkadaşlarımında sinirlerini bozmak istemedim sanırım." dedim sonrada. Cadı ablamın dönmüş olmasının korkusuda cehennem hayatımın tuzu biberi olmuştu. "Ve yardım edebileceğini sanmıyorum.." dedim ümitsizce. Yardım etmesi için bilmesi gerekirdi, söylemeye cesaretim var mıydı? Hayır. İnsanlara güvenmeyi uzun zaman önce bırakmıştım. Lola'ya bile çoğu sırrımı açamazdım. Manhattan'da sır taşımak sandığımdan zor. Elinde telefonlarıyla 'dedikoducu'lar her yerdeler!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Gözyaşlarını sakla!  Empty
MesajKonu: Geri: Gözyaşlarını sakla!    Gözyaşlarını sakla!  EmptyPtsi Tem. 12, 2010 1:27 am

Burda durmak pekde mantıklı bir fikir değildi sanırım diye düşündü. Üstü sırılsıklamdı ve yağmur hızla devam ediyordu. Yanında oturan hüzünlü kızsa pek de canayakın durmuyordu. Yada sadece tedirgindi. Juddie de böyle değilmiydi? I ya da II. sınıfa giden bir kızdan onu gördüğünde boynuna sarılmasını bekleyemezdi ya. Juddie kızın siyah uzun saçlarını incelerken cılız bir ses duydu. Kızın dış görünüşüne bakıldığında bu sesin ondan çıkması imkansızdı cılız ve pürüzlü bir ses.

Kız konuşmasını bitirene kadar sadece dinledi Juddie. Çekingen tavırları dikkatini çekmişti ve yardım istememesi. Aslında şuanda oradan kalkabilir ve kendi dertleriyle boğuşabilirdi ama bunu yapmadı. Alt sınıflara yardım etmek herzaman hoşuna gitmişti Juddie'nin. Adının Chélsea olduğunu öğrendiği bu kızın gerçekten yardıma ihtiyacı vardı. Bu yağmurun altında insanlar kaçmak için merdivenlerde oturmak anca Juddie'nin durumunda olmasını gerektirirdi. Kızın bakışlarındanda belli olduğu gibi güven duygusu eksikti. Zaten bu bölgede kimse birbirine inanmazdı ki. Hele ki ilk konuşmalarında inanması imkansızdı. Bu Juddie'nin umrunda bile değildi, kimseden bu güne kadar bana inan diye yalvarmamıştı sonuçta. Kendibilirdi. Sanki bir kabahat işlemiş suçlu çocuklar gibi başını öne eğmiş kıza doğru eğilere: ''Hmm Chélsea ben Juddie. 4. sınıfta okuyorum.'' Etraftan geçen havalı 4. sınıf tiplemeleri Juddie'ye ezik gözleriyle bakarken Juddie bunlara aldırış bile etmeden Chelsea'ya döndü: '' İlk konuşmamızda bana güvenmeni bekleyemem ama seni bu halinle burada bırakmamı da benden bekleme. Şimdi anlat bakalım tatlım neler oluyor?''

Gerçekten bu kızın sorununu merak etmişti. Daha da önemlisi yanında oturan bu küçük kızın da diğerleri gibi olup olmadığını...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Gözyaşlarını sakla!  Empty
MesajKonu: Geri: Gözyaşlarını sakla!    Gözyaşlarını sakla!  EmptyPtsi Tem. 12, 2010 9:05 am

Aslında Juddie iyi bir kıza benziyordu. Yanından geçen ve ona ezikmişçesine bakan havalı IV. sınıflara bile anlatmamıştı. Belki ona anlatabilirdi, en azından kendisiyle ilgili olan kısımları. Elbette Own'dan bahsederse başı yanardı. Hapse bile girebilirdi. Ve Own'da rehabilitasyon merkezini boylardı. '' İlk konuşmamızda bana güvenmeni bekleyemem
ama seni bu halinle burada bırakmamı da benden bekleme. Şimdi anlat
bakalım tatlım neler oluyor?'' Ben ve saflığım! İnsanlara güvenmemem gerektiğini bildiğim halde bu kıza güvenebilirmişim gibi geliyordu. Ama dertlerimle onu sıkmaya hakkım var mıydı? Kendi dertleride vardı muhtemelen. Birde üstüne benimkileri mi ekleyecektim? Ama anlatmaya ihtiyacım vardı. Birilerine anlatmam gerekiyordu, ancak böyle rahatlayabilirdim. Ağlama nöbetlerimden, krizlerimden ancak böyle arınabilirdim. "Ben kesinlikle 'Manhattan tarzı' kızlardan değilim. Ve buraya yıllardır alışamadım. Küçük olmamında etkisi var elbette. Ne yapacağımı bilemiyorum. Çok arkadaş canlısıyım ve çok arkadaşım var. Ama hepsinden korkuyorum açıkcası. Bazıları dışında. Geçen gün bir arkadaşımla HS'e gittik ve kendimi sahnede buluverdim! Sonra bir baktım herkesin kucağında geziyorum. Bir adama tekme atmak zorunda kaldım! Sonra Lola beni kurtardı ve ertesi gün sorguya çekti. Sürtük ve cadı ablam Macaristan'dan döndü ve II. sınıfı okumamış olduğu için aynı sınıftayız! Ve kimseye güvenemiyorum." Hepsini bir çırpıda söyleyiverdiğimden nefes nefese kalmıştım. Neyseki kızın yüzünde 'sırlarını öğrendim' yada 'dahası var mı' tarzı sinsice bakışlar yoktu. Bu içimi rahatlatmıştı. Ama yinede kafasını şişirmiş olmalıydım.
O anda ablamın bugün evde olacağını ve odasını aldığımı fark edeceğini hatırladım. "Ablam eve gidecek ve odasını aldığımı anlayacak!" dedim endişeyle. "Gitmeliyim.." ve koşarak arabaya attım kendimi. Arabadan kıza el salladım ama ne düşündüğü hakkında hiç bir fikrimde yoktu..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Gözyaşlarını sakla!  Empty
MesajKonu: Geri: Gözyaşlarını sakla!    Gözyaşlarını sakla!  EmptyÇarş. Tem. 14, 2010 9:48 am

Rp bitmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Gözyaşlarını sakla!  Empty
MesajKonu: Geri: Gözyaşlarını sakla!    Gözyaşlarını sakla!  EmptyÇarş. Tem. 14, 2010 4:54 pm

Chelsea: 15 şöhret puanı 3 dolar
Juddie: 10 şöhret puanı 2 dolar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gözyaşlarını sakla!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gossip Girl RPG :: Rp Out :: Çöp kutusu-
Buraya geçin: