Yine monoton bir gece. Arabayı HS'e sürüyorum. Bu gece yine evimde uyanmayacağım, bu kesin.
Kapıdan içeri girdiğimde tüm bakışların bana odaklanması her zaman hoşuma gitmiştir. Tek bir mimiğimle kucaklarındaki kızları atıp önümde eğileceklerini biliyordum, defalarca yaşamıştım bunu. Burada bir Tanrıça'ydım. Bir efsane. Pürüzsüz, parlak ve kireç beyazı tenimle, masmavi gözlerimle ve mükemmel vucudumla bir Tanrıça. Her erkek benimle bir gecenin hayalini kurardı. Bu onuru tadanlar tüm şehire anlatmışlardı, bir efsaneydim. Etrafa gülücükler saçarak her zamanki gibi direk bara yöneldim. Geceleri ayık olmayı sevmezdim. "Her zamankinden yakışıklı." dedim Sam'e. Sam barmendi. Bu bardeki favorimdi. Onunla defalarca yatmıştım. Gülümsedi ve votkamı uzattı. Ve tabii yanındada uyuşturucu hapımı. Bir süre etrafıma bakındım, kimi çağıracağıma karar vermeye çalışıyordum. Bana doğru yaklaşanı gördüğümde başta biraz kızmıştım. Ben çağırmadan burada yanıma oturulmayacağını herkes bilirdi. Ama bir yandan da cesareti hoşuma gitmişti. Sert bir görünümü vardı. Yanıma oturdu ve bana baktı. Gülümsedim. Nasıl bir yöntem kullanacağını merak etmiştim. Her seferinde farklı bir şekilde tavlama çalışırlardı, onları o halde izlemek harika. Bir süre etrafımla ilgilendim, çok yavaştı. En sonunda "2 viski lütfen" dedi. Viski? Favorim değildi ama idare ederdi. Önüme kibarca sürdüğünde şaşırdım. HSde bir centilmen mi? HS tarzına alışkın değil gibiydi ama bu geceden sonra buradaki kuralları öğrenecekti. "Selam güzelim" Centilmen mi demiştim? Unut gitsin. Bir konuşmaya böyle dalanı ilk kez görmüştüm. "Yalnızsan bu gece takılabiliriz beraber." Gürültülü bir kahkaha attım. Burada yeni olmalıydı. Ve ilk hedef olarak 'Tanrıça'yı seçmiş olması ironikti. Burada elbette ilk istenen bendim ama tecrübesizlerle işim olmazdı. Yinede bir şekilde hoşuma gitmişti tavırları. Viskiyi tek dikişte bitirip sertçe masanın üzerine koydum. Ayağa kalktım ve sahnedeki kızlara dönerek 'sahneyi boşaltın' işareti yaptım. Herkes çığlıklar atmaya ve alkışlamaya başlamıştı. Uzun süredir sahneye çıkmamıştım. Müthiş bir dönüş olacaktı. Viski ısmarlayan adama bakıp göz kırptım ve sahneye çıktım. Her zamanki müziğim çalmaya başlamıştı. Justin Bieber - One Less Lonely Girl. Hızlı ama slow. Üzerimdeki elbiseyi yavaşça çıkardım ve VS iç çamaşırlarımla kaldım. Kıpkırmızı ve minicik sütyenim, tangam ve jartiyerimle baştan çıkarıcıydım. Sağ ayağımı direğe doladım ve ellerimi sütyenime götürdüm. Herkes "EVEET! ÇIKAR!" diye bağırıyordu. Şehvetli bir kahkaha attım ve sütyenimi çıkardım. Salladım ve hâlâ bardan beni izleyen ve muhtemelen inanılmaz derecede azmış olan adama fırlattım. Adını bile bilmiyordum ama bu her zamanki için teşekkürler hediyemdi.