Kafayı bulunca...

Laela ve Kaprisha
Gece
3.Tekil

Andrea çok sıkılıyordu. Yatağında bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu. Bir türlü uyku tutmuyordu. O anda aklına Laela geldi. O kesin uyumamıştı. Tabi kafayı bulmamışsa... Hemen pembe, üzerinde parlak taşlar olan cep telefonunu komidinin üzerinden aldı. Mesaj bölümünü açtı ve Laela'ya mesaj yazmaya başladı.

"Laela, tatlım. Harrisonda buluşmaya ne dersin? Evde patlamak üzereyim. XoXo"

Mesajı yazdıktan sonra hemen ayağa kalktı. Laela kesin tamam diyecekti. Üstüne giyeceği kıyafeti seçmeliydi. Dolabı açtı. Yarım dakika gözleriyle elbise aradı. Sonunda çok kısa siyah bir etek ve sadece göğüslerini kapatan gene siyah straptez bir bluzda karar kıldı. Hemen üstünü değiştirdi. Yatağına oturdu. O sırada telefonu çaldı. Laela'dandı. Tamam demişti. Andrea gülümsedi. Çantasını alarak merdivenlerden aşağıya indi. Kapının önünde beklemkte olan arabasına bindi ve gaza bastı. Babası ısrarla şoför almasını söylesede o kendi kullanmayı tercih ediyordu. Sonunda Harrison'a gelmişti. Kapıdan içeri girdi ve etrafa baktı. Laela daha gelmemişti. Barmene yakın bir yerlere oturdu. Gözleriyle bakması Barmenin ona gelmesini sağladı. Laela gelmeden kafayı bulmamakta kararlıydı.

"Bir bardak su." dedi. Barmen hemen suyu getirdi. Suyu içtikten sonra dans edenleri izlemeye başladı. Çoğu Andrea gibi açık kıyafetler tercih etmişti ama Andrea'dan farkları vardı. Yanlarında erkekler vardı.

Laela'nın bedeni daha yeni yeni ısınmaya başlıyordu. Barların birinde saatlerdir içiyordu. Siyah elbisenin altında fırlamış jartiyerinin kopçası ve gözlerinden altından akmış siyah göz boyası ile elindeki kadehiyle barın içinde geziniyordu. Bir erkeğin dudaklarına yapışmış ön sevişmeye başlarken çantasının içinden bağıran telefonunun sesini duydu. Bu Andrea.'dan gelmiş bir mesajdı, Harrison'a bekliyordu onu, Laela hemen boşta olan elini telefonun tuşlarına doğru atarak biraz geç kalacağını ama geleceğini söyledi. Laela'nın aklında şuan öpüştüğü çocukla sevişmek ve ondan sonra gitmek vardı ama bu biraz uzun sürebilirdi. Çocuğun Laela'nın jartiyerinin diğer kopçasını açmak için uzanan elini çektirtti ve dudaklarından ayrılarak sokağa attı kendini, sarhoşluktan her zaman alışkın olduğu topuklu ayakabılarla bile yürüyemiyordu. Arada insanlara çarpıp özür dilemeyi ihmal etmeden arkada bıraktığı limuzinini unutarak yürüyerek Harrison'a gitmeye çalışıyordu. Harrison gene havasındaydı, son ses müzik ve dans ile insanları çoşturuyordu. Laela kapıdaki güvenlikçi devasa boyuttaki adama bile çarparak içeri attı kendini, gözleri Andrea.'ı arıyordu. Andrea. barın orada oturmuş dans edenleri izliyordu ve içip bıraktığı su bardağı ile Laela'ı gülme krizine sokmuştu. Andrea.'ı unutmuştu aslında Laela, arkadaşları arasında sürtük olarak biliniyordu. Ama Laela onun bakire olduğuna adı gibi emindi. Çünkü bir sürtükten anca çok iyi bir sürtük anlayabilirdi. Ve bir sürtük bara girdikten itibaren asla ayık kalmazdı Andrea.'a da hala bir çelişki izlenimi vardı. Sanırım hala bu hayatta neden olduğunu anlamıyordu. Laela için kolay ve iyi bir avdı, kızın yanına giderek oturdu, jartiyerin kopçası sürekli bir yerlere çarpıyor veya takılıyordu. Laela şimdi soyunup atacaktı hepsini. 
"Hey Andrea. naber?"

Dans edenlere dalmıştı ki Laela'nın titrek sesi ile ayıldı.
"Hey Andrea. naber?"

"Sonunda gelebildiniz, prenses Laela." dedi. Laela çoktan kafayı bulmuştu. Bu kız sürekli böyle olmak zorunda mıydı? Onu çok seviyordu. Kendine yakın buluyordu. Ama her gün biriyle de olmamalıydı. En azından iki günde bir falan olsaydı...

"Gene kafayı bulmuşsun hanımefendi. Jartiyerinin de kopçasını sen açmışsındır umarım." dedi dalga geçerek. Laela ile birlikte birbirleriyle dalga geçerlerdi. Nedense bundan zevk alıyordu Andrea. Laela barmene birşeyler söylüyordu. Ama Andrea onu anlamamıştı. Kesin içki ısmarlamıştı. Şuanda dans pistindeki çocuğa gözlerini dikmişti. Tanrım bu çocuk karizmaydı. Gözlerini ondan alamıyordu. Tam bir rüyaya dalacaktı ki Laela'nın keskin kahkahası ile irkildi. Laela'ya baktı. Ona gülerek bakıyordu.

"Hey ne oldu?" dedi Andrea ellerini iki yana açarak. Daha sonra inmek üzere olan siyah straptez buluzunu çekiştirdi. Bir sürtük bunu yapmazdı. Açılması umrunda olmazdı bir sürtüğün. Ama Andrea sadece arkadaşları arasında bir sürtüktü. Onu öyle görüyorlardı. Ama Andrea bakireydi. Herkes onun Saint Jude'un yarısıyla seviştiğini sansa da...

İçeri girdiği gibi Andrea. bir şeyler söylemeye başlamıştı. Andrea. ile aynı yaşta olduklarını kanıtlamak için yüz şahit gerekir herhalde. En azından güzel bir şeyler giymişti. Laela barmene dönüp iki bardak malibu istedi. Bu kızın biraz sarhoş olmaya ihtiyacı vardı. İçki, müzik bir de bir erkeğe ihtiyaç vardı. Laela içinden yaşanacakları geçirip kahkaha atıyordu. Andrea. malibuyu yudumlamaya başlamışken, Laela'nın bardağı çoktan bitmişti barmene tekrar dönerek sek cin istedi. Andrea. şaşkınlıkla Laela'ı izliyordu. Ama Laela sıkılmaya başlamıştı. Bir bardak daha sek cin alarak oynamaya başladı. Arkasına gelen bir erkekle dans ediyorlardı. Arkasındaki erkek Laela'nın başından aşağıya elindeki içkiyi boşaltmıştı. Laela'nın bedeninden aşağıya voktanın damlaları akıyordu. Hiç tanımadıkları adam Laela'nın bedenindeki votkaları yalamaya başlamıştı. Laela, Andrea.'a el hareketi ile yanına çağırarak onun da dans etmesi için ısrar ediyordu. Ama Andrea. kalkmaya hiç niyetli değildi. Laela adamın yanında ayrılıp Andrea'nın yanına geldi.
"Hadi ama Andrea, biraz sarhoş ol ve dans et, Gossip Girl bakire olduğunu öğrensin istemezsin umarım"
diye fısıldadı kulağına kızı kandırmışa benziyordu. Barın içindeki platformların üzerinden kadınlar dans ediyordu. Laela en son Ach ile gelmişti buraya ve o zaman doyasıya yaptıkları danstan sonra uzun bir gece yaşamışlardı. Sonra dedikodular falan Ach.'in eksikliğini şuan hissetmişti. Ne kadar güzel dans etmişlerdi. Burada olmasını ne kadar çok istiyordu Laela.

Andrea malibuyu daha yeni yudumlamaya başlamışken, Laela'nın bardağı çoktan bitmişti barmene dönerek sek cin istedi. Andrea şaşkınlıkla Laela'ı izliyordu. Bugün iyice kafayı bulmaya çalışıyordu herhalde. Birde uyuşturucu felan alırsa daha süper(!) olacaktı. Laela bir bardak daha içki aldı. Oynamaya başladı. Andrea'nın oynama havası değildi. Ama günün sonuna doğru oynayabilridi. Laela'yı izliyordu ki onun gözlerini pörtletmesini ve şaşkınlıkla Laela'yı izlemesini sağlayan birşey oldu. Laela'nın dans ettiği erkek Laela'nın başından aşağıya elindeki içkiyi boşaltmıştı. Adam Laela'nın bedenindeki votkaları yalamaya başlamıştı. Ah Andrea'nın midesi bulanmaya başlamıştı. Laela'nın yanında Andrea masum bir melekti. Laela, Andrea'a el hareketi ile yanına çağırdı. Ama Andrea kalkmak istemiyordu. Özellikle Laela'nın son yaşadığı şeyden sonra keşke yarın Starbucks'da felan buluşsalardı. Ah Laela oradada böyle şeyler yapacak birini bulurdu.Andrea Laela'nın yanına geldi.

"Hadi ama Andrea, biraz sarhoş ol ve dans et, Gossip Girl bakire olduğunu öğrensin istemezsin umarım"

diye fısıldadı kulağına. Nerden öğrendiği Andrea için umrunda değildi ama bakire olduğunu Gossip girl'in bilmesini istemiyordu. Kesinlikle istemiyordu.

"Of tamam ama daha demin votka olayını bir daha yapmasına izin vermeyeceksin, tamam mı?"

O çocuğu tiksintiyle bakıyordu. Daha sonra dans edenlere bakıyordu ki gözüne daha demin dalıp gittiği çocuk takıldı. Onunla dans etmek için neler vermezdi. Laela'nın arkasına takılıp Platform'a çıktı. İlk önce hareket etmedi ama müzik baştan çıkarıcı bir şekilde çalarken hareketsiz kalması imkansızdı. Bir anda kendini çılgınlarca dans ederken buldu.

Laela kadar kendini kaybetmediğine seviniyordu yoksa bakirelikten çıkardı. Laela gene aynı çocuk ile dans ediyorlardı. Ara sıra çocuk Laela'nın boynunda kalan votka damlalarını yalıyordu. Gözlerini onlardan ayırarak dans etmeye devam etti. Ara sıra siyah straptez bluzunü çekmeyi ihmal etmiyordu. Dans pistinin ortasında düşmesi içten bile değildi. Laela'nnı Jartiyeri iyice yerlerde sürünüyordu. Yanına gitmeye karar verdi. Laela'nın yanına gittiğinde onun farkına varan olmadı. Orada olduğunu vurgulayan bir şekilde öksürdü. Laela ona göz uvuyla baktı. Andrea çocuğa dönerek biraz kibirli bir sesle konuştu.

"Birazda bardaktan içmeyi denesen diyorum. Süper olacak..."

Çocuk Laela'nın dudakalrına küçük bir öpücük kondurarak gitti. Ama pek uzağa gitmemişti.

"Laela kendine gel. Çocuk senin heryerini yalıyor ve sende buna izin veriyorsun. Ah otele götürüp sevişsen daha iyi diyorum."

Laela bozulmuşa benziyordu. Ama gülüyordu. Ah bu kız kafayı bulmuşken onu anlaması ne kadar güçtü.

Müziğin ritmi arttıkça Laela'da tam dozuna geliyordu. Bedenini sallamayı iyi biliyor bu kız, arada Andrea. görmeden birkaç poşet uyuşturucuyu yutmuştu. İçtiği sek cin ve uyuşturucu, onu delirtmeye başlamıştı. Gözleri dönüyordu resmen, elinde tuttuğu içkiyi başından aşağı döküyor ve etrafındakilerin yalamasına sesini bile çıkarmıyordu. Bir anda kendini striptiz yapan kızların yanına attı, bedeninden akan ter ve içki birbirine karışmıştı. Laela striptiz borusuna yapıştırmıştı bedenini üstündeki elbise bacaklarından aşağıya doğru kaydı. İç çamaşırları ile resmen boru ile sevişiyordu Laela, sanki doğduğu an bu iş için yaratılmıştı. Andrea.'nın saçma sapan çığlıklarını duyuyordu Laela, ama bedenine işlemiş olan içki ve uyuşturucu sex den başka bir şey yaptırmıyordu insana. Dj Laela'ı görmüş olmalı ki müziğin ritmini erotikleştirmişti. Herkes çığlıklar arasında dans eden bu güzel kızı izliyordu. Laela bu sırada üstündeki sütyenin kopçasnı açarak insanların arasına fırlattı. Resmen soyunuyordu, bu kız gerçekten Mahattan'ın sınırlarını zorluyordu. Bedeni alev içindeydi, kıyafetleri bedenine değdikçe yanıp kül olacakmış gibi, acı veriyordu ona. Hepsini çıkartmaya çalışıyordu. Üstünde tek kopçası açık jartiyeri hala duruyordu hepsini çıkartıp g-string ile bedenini sergiliyordu insanlara. Zaten kaybedeceği hiçbir şeyi yoktu. Çünkü kendine ait hiç bir şey kalmamıştı elinde. Yattığı erkeklerin sayısı yüzleri aşmıştı belki, Manhattan'ın bir numaralı sürtüğü olmak için zorluyordu kendini. Bu sıra onu sertçe tutan bir el Laela'nın dikkatini çekmişti.

Havaalanından dönerken kısa bir süre için de olsa Ria'yı görmek onu rahatlatmıştı. Arkadaşının dingin havasını seviyordu. Yanında olduğunuzda dertlerinizden uzaklaşıyordunuz. Saatine baktı. Şu an uçağın yolunun yarısını tamamlamış olması gerekiyordu belki de. Geceyarısını çoktan geçmişti saat. Kız her saniye YDY'den uzaklaşırken o daha da yaklaşıyordu. Araba, klima, deri koltuk havasını onu bunaltmaya başlamıştı. Şoföre durmasını söyleyerek ücreti ödedi ve kendini arabadan dışarı attı. Aslında nereye gideceğini veya gitmek istediğini bilmiyordu, ama ta apartmanlarına, Manhattan Residence'a kadar bile yürüyebilirdi. Eski sıkıntılı zamanlarında habire yaptığı gibi, saatlere yürümek geliyordu içinden. Bir adım daha atamayacak hale gelinceye, kaldırımlara çökmek zorunda kalınaya kadar yürümek... Eski zamanların sıkıntısı yok içinde ama. İçinde yeni bir halin sıkıntısı var. Yeni Sıkıntı: Çok daha kıpır kıpır, kanlı canlı ve daire şeklinde. Öyle genele yayılmayan. Hayatın bütününe dair bir sıkıntı halinden çok; Mose'dan ayrı olmaya dair, Mose'un evinde olmak istememeye, ama ordan çıkmak da istememeye dair, Mose'un siyahlı, limonlu dünyasının korkunçluğuna, boğuculuğuna katlanamamaya dair. Öyle bıçak ucu gibi, batan bir sıkıntı hali. Mose'u görünce geçecek olan. Bitecek olan. Buna emin Achille. Mose'u gördüğü anda yeniden, sarı mutluluk muşambasının onları kaplayacağına, iyi olacağına; yine rüyasına, kozasına kabul edileceğine- emin. Ama işte mutlak bir bağımlılık hali Mose'a duyduğu. Yeni yeni anlıyordu. Ve şimdi bir yoksunluk krizinde. Şaşırarak bakıyor kendi içine. Ama öyle. Mose Bağımlılığı. Evet, ismi bu. Yeni sıkıntı halinin adı, bu kadar üstünde işte. Azıcık yürüyebildi. İkinci evi gibi olan görkemli ve ışıltılı binanın önünden geçerken adımları yavaşladı. Biraz kafa dağıtması gerçekten iyi bir fikirdi. Ve hayatının akışını değiştirmek istemiyordu. Bu gecenin de diğerlerinden farkı olmayacaktı. Aksine daha da mutlu olmalıydı, kendini kaybetmenin ucundan dönmüş bünyesini kendine getirecek bir şey lazımdı tekrar. Her zamanki gibi kapının önünde sıra bekleyen insanlar vardı. İçeri girebilmek ve beklememek için daha fazla, her şeyi yapabileceklerini biliyordu aslında. Arka sıralardan bir kızın koluna girip "Hanımefendi benimle." diyerek kızı içeri soksa yüzünde nasıl bir ifade oluşabileceğini düşünüp gülümsedi. Büyük maun kapının önünde iri bir zenciyle onun tanıdığı kızıl saçlı adam duruyordu. Klasikleşmiş bir şekilde adam kadife kordonu açtığında omzuna yavaşça vurdu ve uzun koridordan içeri geçti. Dans eden insanların arasından süzülerek bara yöneldi. Barmen değişmişti. Uzun siyah saçlı, sert görünümlü bir genç elindeki bezle kadehleri ovuyordu. Kırmızı deri ve evizden yapılma bar taburesine yerleşirken ona yönelen barmene baktı.

"Jagermeister."

Buna benzer monologlar aralarında birkaç kere tekrarlanırken saat ilerlemişti. Üçüncü bardağın sonuna geldiğinde dans pistinin bir bölümünden uğultu ve çığlıklar yükseldi. Onun izlediği yönün tam zıttı. Yüz seksen derece dönerken yerinde olayın kaynağını anladığını düşündü. Platformların oradan geliyordu ses. Birkaç hafta önce kanındaki alkol yüzünden, raveden, müzikten ve sıcaktan delirmek üzereylen Laela ile çıkıp dans ettikleri platform. Gözlerini birkaç kez kırpıp açtığında olayın asıl nedenini anladığını düşünmekte hata yaptığını düşündü. Platformun üzerinde dansçılardan biri olmayan ama YDY'nin sınırlarını zorlamış ve hatta kendine sınır koymamış kızlardan birisi kendini striptiz borusuna yapıştırmıştı ve dans ederek soyunmaktaydı. Ah, bu yüzü tanıyor olduğunuza eminim! Biraz daha yakından bakın. Evet, evet tanıyorsunuz. Laela Cryptic'ten başkası değil o kız. Olmasını bekleyemezdiniz değil mi? Achille kızın yine kendinden geçmiş olduğunu görebiliyordu. Oturduğu yerde hafifçe kımıldarken kızın elbisesini çıkardığını gördü. Lütfen, yapmasın. Kızın bir sürtük olduğunu biliyordu, hem de kendi terübeleri üzerinden tescilli ama bu şekilde orada soyunması bu gece tahmin bile edemeyeceği şeylerin olmasına sebep olabilirdi. DJ insanları daha da azdırmak için müziğin ritmini eroktirleştirmişti. Kızın son reddeye yaklaştığını görebiliyordu. Eli sütyeninin kopçasına giderken bardağında kalan içkiyi fondipledi ve yerinden kalktı. Hızlı adımlarla dans eden veya platforma bakan insan kalabalığının içinde yol almaya başladı. Bir sürtük olarak ne yapacaksa yapsaydı, ama o bile kendini bu kadar aşağı duruma getirmezdi. Evet, aslında bunu yapabiliyordu ve şu an o pistte de tam anlamıyla bunu yapıyordu ama Achille bunun olmasını durup seyredemezdi. Platforma ulaştığında büyük bir adımla yukarı çıktı ve dans eden kızın belini kvradı arkadan. Hızlıca kendine çevirdi. Platformdaki kızı izleyen insanların bazılarından çıkan memnuniyetsizlik uğultularını görmezden gelerek aşağı doğru temkimli bir adım attı. Daha sonra kızı da kendi yanına indirdi. Gri metalik platformun tabanında bir ölü gibi yatan elbiseyi boşta olan eliyle çekip aldı. Bedenleri birbirine yapışıktı, başka yolu yoktu. Soyunmuş bir kız insanların arasından öyle geçip gidemezdi. Kendi yapılı bedeni onunkini perdeleyebiliyordu, en azından biraz. Kızın içinde ruh olmadığına emin olan soğuk mavi gözlerine baktı. Makyajı akmıştı, yine. Başka gece, aynı terane.

"Yaptığın saçmalık, kendini bu kadar aşağılama. Buradan gidiyorsun."

Cümledeki mantık hatası söylediği anda çarptı yüzüne. Bu halde kendisi nasıl gidecekti? Sokakta birisinin tacizine uğramama gibi bir olasılık var mıydı? Taciz bile bu kızın hoşuna gidebilirdi belki, ama bir kere bu gecenin sorumluluğunu üzerine almıştı.

"Gidiyoruz."

Achille'in gözleri yanıp sönen ışıkların altında parlıyordu. Kedi gözleri. Etkileyici derinlikteki mavi gözler. Çok parlıyorlar. Çok parlıyorlarmış, ışık saçıyorlarmış gibi.

Laela'nın Andrea'nın bağırışlarına aldırış ettiği yoktu. Dahada ileri gitmeinden korkuyordu Andrea. Bir and Laela'nın Striptiz borusuna doğru gittiğini gördü. Yoo olamazdı. Yok artık... diye tekrar ediyordu içinden Andrea. Oraya gitmeye asla cesaret edemezdi. Laela'ya çaresizce bağırmaya devam etti. O sırada kalabalığın arasındangelen Ach'igördü. Onun Andrea'yı gördüğünü sanmıyordu. Direk Laela'a doğru gittive Andrea'nın cesaret edemediğ şeyi yaptı. Lela'yı tutup çekti. Onu kapıya doğru götürmesini umuyordu Andrea. Hemen Ach ile Andrea'nın yanına gitti. Ach'i gördüğünde her zaman gülümser ve selam verirdi. Ama bunun sırası değildi şimdi.

"Ah Ach onu götürmeye çalıştım. Ama beni dinlememekte ısrar etti. Onu sadece sne indirebilirsin oradan. Yani sanırım. "

Son kelimeleri kısık bir sesle söylemişti Andrea. Çünkü bundan pek emin değildi. Ach'in kızgın olduğunu anlayabiliyordu. Laela onu aldatmasaydı. Şuanda -belki- birlikte olabilirlerdi. Tabiiarada Winter'da vardı. Ah ne karışık durumlardı bunlar. Onunda bir ilişkisi olun isterdi belki ama karışık karışıkdı. Değişemezdi.

Kulağındaki basıç, seslerin tekrar tekrar kulağında yankilanmasına neden oluyordu. Sesleri duymuyordu artık, sadece direğe yapışan ıslak bedeninin hareketlerinin seksiliği yüzünden bardaki insanları çılgınca bağırışlarını duyabiliyordu. Onlar bile yavaş yavaş kısılıyordu. Gözleri bulanıklaşıyor ve ayakta kalmasının tek nedeni eliyle sıkıca tuttuğu direkti. Az sonra düşeceğinin farkında olmasına rağmen sanki bile bile erotik dansına devam ediyordu. Bu platformda dans etmek ona Ach.'i hatırlatıyordu. Ach. konusunda pişman olabilecek bir hali vardı Laela'nın ama neden böyle durduk yere aklına gelebilmişti Ach. gözlerini hafifçe açtı Ach.'i hatırlamasının nedeni o sıcak ve sexsi bedeninin üstündeki o güzel kokuydu. Bu şuana kadar seviştiği ve sevgili olduğu bütün erkeklerin kokusundan da güzeldi. Bu kabul edilebilecek bir konuydu, Ach. Laela'nın çıplak bedenine kaslı bedenini sper etmişti. Onu koruyordu, bir sürtüğü koruyordu. Gerçekten pişmandı artık Laela için bir erkek tarafından bu kadar şey yaptıktan sonra kurtarılmak büyük bir şeydi. Bir sürtüğün kalbini titretebilecek kadar büyük. Nefesleri birbirine çarpıyordu, belki artık birbirlerine yasaklanmışlardı ama gene de savaşıyorlardı içkilerindeki şeyle. Laela karşı koymuyordu, çıplak bedenini yakışıklının kollarına bırakmıştı. Ach. gidiyoruz dediyse gidilecektir, gerçekten karşı konulmaz bir erkekti. Hiç bir şekilde bırak beni diyemiyordu Laela, sanki içine sıkışmış bir şeyler vardı ilk önce onları haykırmalıydı. Laela fısıltı ile bir şeyler söylese bile Ach. onu duyabilecek kadar yakındı kıza,
"Ach. yalan söyledim sen Norrec'den daha iyiydin, hatta altına yattığım bütün erkeklerden daha iyiydin."
Bunları nasıl haykırdığına kendi bile şaşırmıştı. O kadar sarhoşken kafasını bile kaldıramıyorken galiba küçük sürtük bunları uzun zamandır içinde tutuyordu. Bu sırada aklına Andrea geldi. O da buralarda bir yerdeydi. Ama Laela hiç bir şey hissetmiyordu. Bir tek Ach.'in kokusunu içine çekiyor ve sözlerini duymaya çalışıyordu.

"Ah Ach onu götürmeye çalıştım. Ama beni dinlememekte ısrar etti. Onu sadece sen indirebilirsin oradan. Yani sanırım. "

Yanlarında beliren kızı çok iyi tanıyordu. Andrea. YDY'de sürtük olarak bilinen kızlardan bir başkası. Aslında bilindiği gibi olmadığını bir tek Achille biliyordu herhalde. Sürtük sıfatının kızın üstüne nasıl, ne şekilde yapıştığını ve aslında hiç bir alakası olmadığını okulun bahçesinde kız gözleri dolu dolu ve artık içine atmaktan bazı şeyleri patlayacakmış gibi göründüğü zaman, ona sorunlarını anlattığında öğrenmişti. Birbirlerini tanımalarını sağlayan ve onları birbirlerine yakınlaştıran bu olaydan sonra kız ile takılmaya başladıkça aslında dışardan görüneniyle içinin çok farklı olduğunu görmüştü. Şu an kollarında olan kız ile belki sıfatları aynıydı ama çok zıttılar aslında. İkisini de iyi tanıyan birisi olarak bunu söyleyebilirdi. Endişeli görünen kıza hafifçe başını salladı.

"Ben hallederim."

Kollarındaki kızın alkol kokan nefesi yüzüne çarpıyordu. Nemli nefesi boynuna değdikçe terlediğini hissediyorlardı. Buradan çıkmalı ve bu kızı evine,bu kızın evi var mıydı?, götürmeliydi.

"Ach. yalan söyledim sen Norrec'den daha iyiydin, hatta altına yattığım bütün erkeklerden daha iyiydin."


"Tamam."

Alkollü itiraflar programı, hoşgeldiniz. Genç adam kızın bunları bilinçlice söylemediğini biliyordu. Şu an belki de kendi içinde tepe taplak duruma gelmiş olan dünyasını rahatlatmak için. Şu an şu dakika yanında sadece o olduğu için, şu an onu bırakıp gitmemesini istediği için. İkisi de umrumda olmadığını biliyordu kızın söylediklerinin. Geçmiş olaylar geçmiştir, sonuçlarına katlanırsın. Fakat genç ne kadar hoşlanmasa da kızı bu şekilde burada bırakamazdı. Kendi prensipleri ve aile eğitimi dedikleri şey gereği. Bir şey söylemeden kalabalığın içinden sıyrılarak yürümeye başladı kızla beraber. İki kişi yürümek gibi bir şey hiç denememişti, zor olması olasıydı ama kollarındaki kız çok hafifti ve kendinden geçmişti. Yanıp sönen kırmızı, mor, yeşil, sarı ışıklar kıyafetlerini ve tenlerini renkten renge sokuyordu. Yüz ifadelerini bile değiştiriyor gibi görünüyordu. Büyük hoparlörlerin telleri titreyerek insanları kendinden geçiren müziği etrafa yayıyordu. Yakışıklı bir genç ve ona yapışık sarı saçlı baygın bir kız uzun mavi ışıklı uzay üssü dar koridorda gözden kaybolurken Dj yeni şarkıya geçiş yapıyordu.

Ach'den de beklenecek bir hareket yapmasını bekliyordu Andrea. Kesinlikle yardım ederdi Ach Laela'ya.Andrea endişeliydi. Laela'yı sevmesine rağmen onun bu durumuna kendide üzülüyordu. Ach hafifçe başını salladı.

"Ben hallederim."

Andrea dışa vurmasa da içten içe rahatlamış ve sevinmişti. Ach'in bu yönünü çok seviyordu. Ne olursa olsun yardım ederdi insanlara. Andrea bunları düşünürken Laela'nın söylediği sözler Andrea'ya içinden yuh dedirten cinstendi.

"Ach. yalan söyledim sen Norrec'den daha iyiydin, hatta altına yattığım bütün erkeklerden daha iyiydin."

Ach'in bu durumda ne yapacağını merak etmiyor değildi Andrea. Ama yardım
ederdi gene herhalde. Laela'yı çaresizlik içinde bırakmayacağından
neredeyse emindi Andrea.

Tamam."

Ah işte benim arkadaşım dedi içinden Andrea. Ach'dende bu beklenirdi. Ach ile Laela'nın onun önünden koridora
doğru yürümesine izin verdi. Bu duygusal bir izin vermeydi. İstese
Ach'in ellerinden Laela'yı alabilirdi. Çünkü beraber görülmeleri hiçde iyi değildi. Andrea, Ach ile mose arasında olan yakınlaşmadan haberdardı. Laela'da ise herşeyi mahvetme kabiliyeti vardı. Umarım Ach kendini kaybetmez dedi içinden. Bütün bunları dışa vurmaya korkuyordu. Neden korktuğunu kendi bile anlamıyordu. Laela ile Ach kapıdan çıktıklarında Andrea etrafına bakındı ama orada durmadı. O da Ach ve Laela'nın arkasından kapıya doğru yürümeye başladı. Kapıdan çıktığında esen hafif rüzgar sanki Andrea'ya isyan eder gibi daha da hızlandı. Andrea'nın eteği havalanıyordu ama bu umrunda değildi. Arabasına bindiğinde derin bir iç çekti. Evinde huzur bulacağından emin değildi ama buradan daha huzurlu bir yer varsa eviydi. Karmaşıklıklar gene sarmıştı Andrea'nın ruhunu.

Alexandréa - 5 şöhret puanı 25 dolar
Laela - 20 şöhret puanı 4 dolar
Achille - 10 şöhret puanı 2 dolar