Club'de İki Sürtük.

Misafir

Jamie C. Estaign & Giselle De Loussier
00.00

Tüm günün yorgunluğunu dört saat uykuyla atmak imkansızdı tabiki. Telefonuma gelen msg sesiyle uykum dağılmıştı. Zaten kalktım mı bir daha uyumam çok zordu. Tanrım!Nerdeyim ben, bu yanımda yatan yakışıklı kim? Telefonun sesi onu da rahatsız etmiş olacak ki,bana doğru döndü. Geceyi hatırlayamıyordum, Gözümü saate döndürdüm 23.00 sularındaydı. Tabi ya, Ed bu. Gülümsedim ,o da bana gülümsedi. Biraz daha bana doğru geldi. Gözlerini göğüslerime dikti. Dudaklarına yöneldim, dudaklarım dudaklarını kavramıştı. Biraz sonra elimle omzundan itikledim ve
''Ben gidiyorum Ed.'' dedikten sonra üstüme birşeyler geçirip hızla odadan çıktım. En yakındaki alışveriş merkezine yönelerek, kıyafetimi değiştirdim. Tek kol beyaz renk,kalçamdan bir karış uzunluğundaki elbiseyi seçtim. Ayağıma beyaz, uzun topuklu bir ayakkabı uydurduktan sonra kasaya yöneldim ve çıktım. Eve gidip Jans'la karşılaşmak istemiyordum. Zaten daha erkendi. Topuklu beyaz ayakkabımla yürüyüşüm herkesin dikkatini çekmiş olacak ki herkesin gözü bendeydi. Daha fazla yürüyemek istemiyordum. Biraz daha ilerideki Harrison Street Club'e gitmeye karar verdim. Biraz daha adımlarını hızlandırdım. Club'n kapısından içeri girdiğimde çok kalabalık olduğunu fark ettim. Şuan yapmak istediğim fazla bir şey yoktu. Köşede bir yere oturdum. Kısa bir sürede barmen geldi ve '' Ne isterseniz?'' dedikten sonra gözlerimi bacaklarıma dikti. ''Bir votka.'' dedim ince bir sesle. Barmen göz kırptı ve şiparişimi getirmek için yanımdan ayrıldı. Kısa bir süre sonra tekrar geldi. Siparişin altında bir kağıt vardı. '' 2 dk arka kapının oraya gelir misin güzelim?'' Güzelliğimi farkına varan her erkeğin yaptığı şeydi bu.Yavaşça masadan kalktım ve arka kapıya doğru ilerledim. Tam sola dönerken dudak dudağa geldik. Ellerimi boynunda kenetledim ve ona biraz daha yaklaştım. Artık aramızda hiçbir boşluk kalmamıştı. Bu kadar yeterli diye düşündüm ve dudaklarımı çektim. Tam giderken sağ kolumdan tuttu ve tekrar kendine çekti. Sanırım en uzun öpüştüğüm kişi bu olucaktı. Arka cebinden telefonunu alarak numaramı kaydettim ve dudaklarımı çekerek telefonu ona uzattım. Tekrar içeriye döndüğümde yerimi başkası almıştı. Bende daha köşede bir yere gittim.

Misafir

Sıkıntıdan ne yaptığımı bilmiyordum. Toplamak için 3.5 saat düşündüğüm odamı bir kere daha dağıtmış ve bir kere daha eksiksiz bir biçimde toplamıştım. Artık Yeter! diye mırıldandım kendi kendime. Üstümdeki kıyafetlerden kurtulmalı, gece hayatının kışkırtıcı havasına kendimi bırakmalıydım. Kıyafetlerimden kurtulup duşa girdim. Ev de hiç kimse yoktu. Jans. her zaman ki gibi benden önce gece hayatına karışmıştı. Ah,doğru ya! Gece hayatından hiç çıktığı yoktu. Hep eğlence modundaydı. Ahududulu duş jelinin neredeyse yarısını life boşalttım. Ahududunun yatıştırıcı kokusu banyoyu doldururken lifi çoktan tenimde ufak bir gezintiye çıkartmıştım. Köpükler tüm vücudumu sarınca ise durulandım ve kısacık bornozumu üstüme geçirip banyodan çıktım. Ilık duş kendime getirmişti beni. Vakit kaybetmeden vücudumu kurulayıp ne giyceğimi düşünmeye başladım. O kadar kıyafetin arasından seçim yapmak hayli zordu. Janson'ın tabiriyle şu ultra mini , elbiselerimin arasından birini seçmem gerekiyordu. Saatin sürekli ilerlediğini unutup , uzun uzun düşündüm. En sonunda gözüme en seksi gelenini giydim. Saçlarımı salık bıraktım. Biraz makyajla eski halime dönmüştüm. Çantamı aldım ve evden çıktım. J'ye küçük bir mesaj bıraktım. Nerede olduğumu bilmesi gerektiğini düşünüyordum. Tahminimce de mesajımı ancak yarın sabah görebilcekti. Şimdi oldukça meşgul olduğunu anlamak için yakın arkadaşı olmaya gerek yoktu. Taksiyle geçirdiğim sıkıcı yolculuğun ardından Harrison'a varmıştım. İçerden gelen müzik sesi bile şimdiden vücudumda bir hareketlenmeye yol açmıştı. Tanıdık birilerinin olması umuduyla içeri girdim. Görünürlerde hiç tanıdığım birileri yoktu. İlerleyip bar taburelerinden birine oturdum. Arkası dönük garsona seslendim. - Bira lütfen. Ne kadar hafif olursa olsun biradan asla vazgeçemiyordum. Garsonda bu şaşırtıcı siparişime gülümsedi ve bir-iki saniye kadar sonra elinde birayla geri döndü. Bardağımı alıp barın tenha köşelerine doğru ilerlemeye başladım. Karanlık,kuytu bir yerde tanıdık bir yüz dikkatimi çekti. Ah, Giselle! Adımlarımı sıklaştırıp yanına gittim. Bardağımı masaya koyup kendimi deri koltuğa bıraktım. - Benim sürtüğüm yanlız başına böyle bir yerde ne işi var acaba?

Misafir

Etrafı izliyordum. Müzik son seslerdeydi. Herkes eğleniyor gibi duruyordu, dans ediyordular. Müziğe kendilerini bırakmış gibiydiler. Şu arka kapıda öpüştüğüm barmen, gözlerini benden ayırmıyordu. Her ne kadar takmıyor olsam da, başkaları da bunu fark etmişti.Gözümü kapıya diktim,belki tanıdık birilerine rastlarım umuduyla. Aslında Jamie... Evet ya,onunla karşılaşabilirdim. Çok da iyi olurdu. Bayadır görüşmemiştir. Özlemiştim,güzel sürtüğü. Tam bu sırada kapıdan Jamie girdi. Tanrım!Başka bir şey istesem olucakmış demek. Elinde bir bardakla bana doğru yaklaşmaya başladı. Beni tanımış olacak ki, adımlarını sıklaştırdı. Kendisini deri koltuğa bıraktı ve '' Benim sürtüğüm yalnız başına böyle bir yerde ne işi var acaba?'' Gülümsedim ve elimi masanın üstüne çıkararak telefonu döndürmeye başladım. '' Hiç sorma Jamie,yine sarhoştum sanırım.Kendimi Ed'in yanında buldum.Sonra da kendimi buraya attım.Şu yakışıklı barmen de taktı bana.Zaten arka kapıda öpüştük.'' Jamie'nin buna şaşırmayacağını tahmin ediyordum. Alışmıştı zaten, kendisi de öyleydi. Öyle olmayan mı vardı aslında? Bu sırada gözümü dans edenlerin arasında gezdirmeye başladım. Yakışıklı biriyle göz göze geldik. Şuan onunla uğraşamayacaktım. Bu sırada müzik değişti,daha hareketli olması benimde keyfimi yerine getirdi,denilebilirdi. İstemsiz de olsa ellerimle ritim tuttum. Bu sırada dans eden yakışıklının göz kırpmasına karşılık vermeden başımı Jamie'ye döndürdüm.

Misafir

Giselle cep telefonunu sıkıntıdan masada döndürmeye başlamıştı. İkimizinde gözleri dans pistindeydi. G'yi bilmem ama ben büyük bir kararsızlık yaşıyordum. Müziğin etkisine kendimi bırakıp her an piste atlayabilirdim. Bir yanımda bu tür şeylerden artık çok sıkıldığımı düşünüyordu. Dring! Müzik ne kadar yüksek olursa olsun YDY kızlarının bu sesi duymama gibi bir ihtimali yoktu. İkimizede aynı anda mesaj gelmişti! Gossip Girl! Elimi çantama atıp karıştırmaya başladım. Giselle çoktan mesajı açmış okuyordu. Büyüyen gözlerinden ve şaşkın surat ifadesinden dedikodunun baya ses getirceğini düşünmeye başladım. Telefonumu sonunda bulmuştum.

1 yeni mesaj!
From: GOSSIP GIRL!
"Hey Yukarı doğu yakası halkı; Şimdiki dedikoduyu duyduğunuzda dudaklarınız uçuklayabilir. Uzun süredir aramızda görülmeye Kraliçe W gözlerimize yakalandı hemde nasıl mı? Kral A ' ile öpüşürken. İkilinin tekrardan birlikte olamasına çok sevindim açıkcası. Şunu anlamış olduk ki Winter aşk acısından ortalarda gözükmüyormuş. Sevgili ikilinin buradan dikkatli olmasını umuyorum. Kıskanç gözler sizi süzecektir. Achille & Winter çiftini mezuniyet balosunda görmek dileğiyle.

Öpüldünüz, Gossip Girl"

Küçük bir çığlık atma gereği duymuştum. Telefonu masaya bırakıp Giselle'ye döndüm. Oda aynı tepkiyi vermişti. Ahh,W! Bu kız çılgının teki! diye geçirdim içimden. Masaya bıraktığım bardağı aldım ve bir dikişte bitirdim. Sırtımı dikleştirip konuşmaya başladım. -Şimdiden balonun Kral ve Kraliçesi belli! Ama bu çok sıkıcı! dedim gözlerimi devirerek. Böyle çekişmeli bir baloya katılamıycağımız için çok şansız hissediyordum kendimi.

Misafir

Telefonu elimde döndürürken titremeye başladı. Msg gelmiş olmalıydı. Aynı şekilde Jamie'ye de msg gelmişti. Jamie ile göz göze geldik. Gossip Girl ! Çantasından telefonunu bulmaya çalışırken ben çoktan okumuştum mesajı.

1 yeni mesaj!
From: GOSSIP GIRL!
''Hey Yukarı doğu yakası halkı; Şimdiki dedikoduyu duyduğunuzda dudaklarınız uçuklayabilir. Uzun süredir aramızda görülme Kraliçe W gözlerimize yakalandı hemde nasıl mı ? Kral A ' ile öpüşürken. İkilinin tekrardan birlikte olamasına sevindim açıkcası. Şunu anlamış olduk ki Winter aşk acısından ortalarda gözükmüyormuş. Sevgili ikilinin buradan dikkatli olmasını umuyorum. Kıskanç gözler sizi süzecektir. Achille & Winter çiftini mezuniyet balosunda görmek dileğiyle.

Öpüldünüz,Gossip Girl''

Gözlerim büyüdü ve suratım şaşkın bir ifade aldı. Küçük bir çığlık atma gereği duymuştur ikimizde. İçimden güzel şeyler geçmiyordu. Jamie'nin de geçmiyordu,eminim ki. '' Şimdiden balonun Kral ve Kraliçesi belli ! Ama bu çok sıkıcı ! '' dedi, gözlerini devirerek. Aynı fikirdeydim. Nasıl bir tepki vereceğimi şaşırdım,denilebilirdi. Jamie,sözünü bitirdikten sonra kafamı salladım,ona katıldığımı anlaması için. Gözlerimi duvara diktim,biraz düşündüm. Daha sonra masaya geri dönerek bardağın dibinde kalan votkayı bitirdim. Ne denilebilir ki?

Biraz daha konuyu dağıtmak istedim. '' Biliyor musun Jamie? Aynı evde kalıyoruz ama şuana kadar eve hiç gelmedim.Artık geleceğim ama.Sevgili ev sahibi Janson, eski sevgilim. Baya da uzun bir geçmişimiz var denilebilir.'' Jamie'nin tepkisini merak ediyordum. Çok tepki verebileceği bir olay değildi,aslında. Jamie'den cevap beklerken barmene işaret ettim ve bir votka daha getirmesini istedim.

Misafir

Haklıydı. Çok azda olsa ara sıra eve uğruyordum. Ve o sırada hiç Giselle'yi görmemiştim. J'i sürekli görüyordum. Gerçi onunla evde olmasakta çoğunlukla takılıp birşeyler yapıyorduk. Tiz bir kahkaha attım. - Anlamadım Bebeğim? Sanırım J.'i tam 12 yıldır tanıdığımı bilmiyorsun, bu çocuğun herşeyini bilirim. Uzun bir geçmişiniz olduğunuda biliyorum.Yinede seni evde görmek iyi olucaktır. Dedim samimi bir tavırla. Kısa süre sonra vericeğimiz partiylede aynı evde yaşadığımız artık tüm Manhattan duyucaktı. Giselle o zamana kadar eve gelmesede parti günü evde olmak zorundaydı. Bardağımın boş olması huzursuz etmişti beni. Ortaklıkta dolaşan garsonlardan birini çağırdım. Masum bir sesle - Votka lütfen. Dedim. Giselle'de bir bardak votka almıştı. Garsonu beğenmiştim açıkcası. Ama bir garsondu işte. Zevk için bir garsonla asla yatmazdım. Öpüşmezdim bile. Votkamdan bir yudum aldım ve Giselle'ye döndüm. Herhal de vericek bir cevabı vardı ve bende onu bekliyordum. O sırada bacağımı diğerinin üstüne attım. Zaten yeterince açık olan kıyafetimin alt kısmıda iyice açılmıştı. Hiç farkında değildim ama etrafıma bakınınca bir kaç erkek tarafından izlendiğimi gördüm. Şu ana kadar hiçbiri dikkatimi çekmeyi başaramadıysa şimdilik hiç şansları yoktu.

Misafir

Tiz bir kahkaha attı. ''Anlamadım bebeğim?Sanırım J. 'i tam 12 yıldır tanıdığımı bilmiyorsun, bu çocuğun herşeyini bilirim. Uzun bir geçmişiniz olduğunuda biliyorum. Yinede seni evde görmek iyi olucaktır.'' dedi samimi bir tavırla. '' Tabi ya,kafam gitti bebeğim.'' şeklinde karşılık verdim. Daha ikinci yada üçüncü bardağımdı. Bu kadar kolay etkilenmiş olamazdım. Kısa bir süreliğine müziği kestiler,gayet iyi olmuştu,gerçekten. Az da olsa kafam dinlenmişti,biraz daha sessizlik olsa tam kendime gelebileceğim diye düşünürken müzik sesi tekrar gelmeye başladı. Bu sırada aklıma parti takıldı. Fazla bir bilgim yoktu,eve uğramadığım için. '' Şu parti,nasıl olucak,bebeğim.'' Bu sırada gözüm saate takıldı,daha 2 bile olmamıştı. Jamie'den cevap beklerken garsona işaret ettim ve bir votka daha istedim. Bu son olucaktı,daha fazla içmek istemiyordum. Sonra gözüm şu arkada öpüştüğümüz çocuğu aradı. Bakındım,fakat göremedim. Garson siparişi getirdiğinde eğilmesini söyleyerek kulağına fısıldadım. Öyle biri olmadığını söyledi. Ne yani,burda çalışan bir garson değil miydi? Kimdi o zaman o? Düşüncelerimi aklımdan bir kenarıya attıktan sonra Jamie'e odaklandım. Yanan sönen ışıklar arasında beyaz elbisemin çok dikkat çektiğini fark ettim. Hemen çaprazımızda oturan erkekler de Jamie ve benden gözlerini alamıyordular. Bundan rahatsız mıydım? Hayır,tabiki.

Misafir

- Tabi ya,kafam gitti bebeğim.
Cevabı karşısında sadece gülümsemekle yetindim. Bir iki bardakla G. pek etkilenmezdi. Belkide kafası karışıktı. Böyle zamanlarda içki beni daha çok etkilerdi. Sıkkın bir anında olabilirdi.
- Şu parti,nasıl olucak,bebeğim.
Garsonla konuşuyor olmasaydı hemen cevap vericektim. Ama söylüyceklerimin biraz beklemesi gerekiyordu. Sanırım şu arka kapıda öpüştükleri garsonu soruyordu. Cevabını aldıktan sonra garsondan istediği cevabı alamadığını anladım surat ifadesinden. Neyseki kısa bir zamanda toparlandı ve bakışları tekrar bana döndü. Derin bir nefes alarak konuşmaya hazırlandım. Yavaşça içkimden bir yudum aldıktan sonra gülümsedim.
- Sade bir parti istiyorum aslına bakarsan. Evde olucağı için daha çok bir davet tarzında. Ama emin olduğum tek birşey var; Burası Manhattan! Ve burdaki partilerde her an ne olucağı asla belli olmaz.
Konuşmamı sürtük bir kahkahayla sonlandırmıştım. Bakışları daha çok topladığımıza kesinlikle emindim. Ama yine de bu gece bu bardaki erkeklerden hiç birini istemiyordum. Biriyle yatıcaksam -ki daha bu konuda tereddütlerim vardı- özel biri olmasını istiyordum.

Misafir

Garsonla konuştuğum için onu biraz bekletmiştim. Tekrar ona yöneldiğimde derin bir nefes alarak konuşmaya hazırlandı. Yavaşça içkisinden yudum aldıktan sonra gülümsedi. '' Sade bir parti istiyorum aslına bakarsan. Evde olucağı için daha çok bir davet tarzında. Ama emin olduğum tek bir şey var; Burası Manhattan! Ve burdaki partilerde her an ne olacağı belli olmaz.'' Konuşmasını sürtük bir kahkahayla sonlandırdı. Bayadır ondan böyle bir kahkaha duymamıştım. Ama keyfinin yerinde olması iyiydi. Gülümsedim,söylediklerine katılıyodum. Sade bir parti olması daha güzeldi benim için. Fakat onunda dediği gibi her an her şey olabilir. Gözlerimi ortaya yönelttiğimde fazla kişi kalmamıştı dans eden,yorulmuş olmalıydılar. Fazla bir azalma da yoktu. Her oturanın yerine kapıdan yeni birileri geliyordu. Bu sırada Jamie'ye '' Evet,katılıyorum. '' şeklinde cevap verdim. Kalabalıktan da olsa gerek içerisi boğuk bir hava almıştı. Saçlarımı sol omzuma topladım. Bardağı bir dikişte bitirdim. Bunun son olacağını düşünmüştüm fakat ... Son olmayacak gibi duruyordu. Garsondan yeni bir votka istedim. Daha sonra Jamie'ye yönelerek '' Ee,sende başka haberler var mı? '' Zamanın ilerlemesi hiç umrumda değildi. Eve gitsek de yapıcak bir şey yoktu. En iyisi biraz daha burda kalıp kafa dağıtmaktı. Bu sırada elimde döndürdüğüm telefondan da sıkıldığımı hissettim ve masanın köşesine koydum.

Misafir

- Evet,katılıyorum.
Şeklinde cevap verdi. Bunlar daha önceden de bildiğimiz hatta yaşadığımız şeylerdi. Hatta bir keresinde sade bir davet diye çağrıldığım sonrasında seks ve alkol partisine dönüşen doğum gününü hatırlarım. Ciddi ve olgun görünebilmek için uzun bir elbise tercih etmiştim. Davet partiye dönüşmeye başladığında ise tuvalete uğrayıp elbisemin alt kısımlarını yırtıp mini elbiseye dönüştürmüştüm. Bunlar elbette 14-15 yaşlarımda yaptığım saçmalıklardandı. Şimdi olsa asla böyle bir şey yapmazdım. Gerçi o tür davetlere katıldığım söylenemezdi. Yine bir panik kaplamıştı içimi. Hala ne giyceğime karar verememiştim. Paris'e uğramalıydım. Yada İspanya'ya. İnsanlar pek tercih etmesede İspanya modasında beni kendine çeken bir şeyler hep bulmuşumdur. Giselle'nin garsondan bir votka daha almasıyla dikkatim dağılmıştı. Normalde olsa bende içki alırdım ama bu gece ayık olmak istiyordum.
- Ee,sende başka haberler var mı?
Son günlerde hayatım durgundu. Arada bir Paris'e gidip Hotelle ilgileniyordum. Yada evde J. ile takılıyorduk. Giselle'de bize katılınca eğlencelerimizin artıcağını tahmin ediyordum. Belki de bizimle dalga geçerdi. Evde oturup film izlemek veya oyun oynamak gençler arasında fazla tercih edilen şeyler değildi artık. Alabildikleri kadar alkol alıp gün ağrıncaya dek birbirleriyle oynuyorlardı.
- Fazla birşey yok tatlım. J. ile takılıyoruz daha çok. Özlediğimiz çocukluğumuzu tekrar yaşamaya çalışıyoruzda denilebilir.
Gülümsemiştim. Kim ne derse desin Janson ile vakit geçirmekten çok hoşlanıyordum. Onunla Monopoly oynamak bile eğlenceli olabiliyordu.

Misafir

''Fazla birşey yok tatlım. J. ile takılıyoruz daha çok. Özlediğimiz çocukluğumuzu tekrar yaşamaya çalışıyoruzda denilebilir.''

Beklediğim bir cevaptı. Yapacak da fazla bir şey de yoktu zaten. Bu sırada partiyi düşünmeye başladım. Evde yaşayan biri olarak katılmamam saçma olabilirdi. Fakat bunu kaldırabilirmiydim,bilmiyorum. Parti düzenleyen,hicbir partiden eksik olmayan ben kendi yaşadığım evdeki partiye gidip gitmemeyi düşünüyordum. Bardağı bir dikişte bitirdim. Bir tane daha içmek istemiyordum. Bu gece için yeterli,belki de fazlaydı. Ne de olsa beni etkilediği pek fazla söylenemez. Etrafı izledikçe aklım kıyafet konusuna takıldı. Her kıyafetin her renginden olmasına rağmen parti için başka bir kıyafet almayı düşünmüyor değildim.Elimle saçımı savurdum ve düşüncelerimden arındım.

'' Eve dönelim mi J. ''

Eve dönmek için erken bir saat olmasına rağmen eve dönmek istiyordum. Daha doğrusu benim yaşadığım ama şuana kadar hiç gitmediğim evim. Acaba Jans evde midir diye düşünürken,kendimi müziğe kaptırdığımı daha da anladım.

Misafir

Sessizliğin bozulmasını bekliyordum. Sıkıntıdan deri koltukta öne doğru kaymış parmaklarımla cam masada ritim tutmaya başlamıştım. Boşalmaya başlayan pisti izliyordum aynı zamanda. Pistten inenler çoğunlukla çift halindeydiler. Ve hiç tereddüt etmeden çıkışta alıyorlardı soluğu. Onlar için gece daha yeni başlıyordu. Bizse büyük ihtimalle eve gidicektik. Uyumak istemiyordum. G.'de benimle gelirse sabaha kadar içip, sohbet edebilirdik. Belki bize Jans.'da katılırdı. Tabi evdeyse. Ki bunu hiç sanmıyordum. Onun içinde şu an gece daha yeni başlıyordu muhtemelen. Giselle saçlarını geriye doğru savurdu. Bu hareketi hep yapardı. Ve bu hareket onun daha çok ilgi çekmesini sağlıyordu. Sanki hiç ilgi çekmiyormuşuz gibi.
- Eve dönelim mi J.?
Bu gece aldığım en güzel teklifti. Gerçi başka teklif almadığımıda göz ardı etmezsek. Masaya bıraktığım çantamı aldım. Bu evet anlamına gelsede, Giselle baya dalgındı ve gözleri hala dans eden şu 3-5 kişinin üzerindeydi. Oturmaktan her yerim uyuşmuştu. Uyuşukluk hissinden nefret ediyordum. Ayağa kalktım.
- Gidelim burdan G.! Evde daha eğlenceli şeyler yapabiliriz.
Konuşurken gözlerim şu çaprazımızdaki masaya kaydı. Onlar bizi istiyor olabilirlerdi ama Giselle'nin de teklifi üzerine biz bu gece onları istemiyorduk.

Misafir

'' Gidelim burdan G. ! Evde daha eğlenceli şeyler yapabiliriz.''

Benim düşüncemde bu yöndeydi zaten. Eve gitmeyi sunmuştum. Konuşurken Jamie'nin gözlerinin yan masaya kaydığını fark ettim. Onlar bizi istiyor gibiydiler. Ama eminimki bu gece benim istemediğim gibi Jamie de istemiyordu. Garsona hesabı işaret ettim,ödedikten sonra ikimiz de yavaşça kalktık. Masanın üzerindeki telefonumu da çantama attıktan sonra Club'den çıktık.

Gerçekten güzel bir gece olmuştu. Yanımda Jamie'nin olması da ayrı bir şanstı. Sanırım ben de şanslı olduğuma yavaş yavaş inanıyordum. Eve gidicektik, Jans evdemiydi acaba ? Ama aramızda ki sorunları halletmiştik zaten,herhangi bir sorun olacağını düşünmüyordum.

Misafir

RP BİTMİŞTİR !

Misafir

Giselle - 30 şöhret puanı 6 dolar
Jamie - 6 şöhret puanı 30 dolar

» Zengin Züppe & Sarhoş Bir Sürtük