Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| Beklenmeyen | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Beklenmeyen C.tesi Tem. 10, 2010 7:27 pm | |
| Jake Carter Hall - Gwenyth Salvatore
I.Tekil Şahıs
03.47 İçmediğim o nadir gecelerden birinde aklı başında halimle akılsızca şeylere kalkışmıştım yine.Manhattan gece hayatına tüm hızıyla devam ederken , park o şehir gecelerinden uzak ziyaretçilerinden yoksundu.Önceden parkın en ücra köşesinde buluşmayı planladığım iki kız oradalardı.Büyük iki yaşlı ağacın arkasında sadece parıldayan aptalca takıları görünüyordu.Yürüyüş yolundan çıktım ve çimenlerden yanlarına ilerledim.Uzun boylu kızın elinde bir şey tutuyordu,yanındaki kız ise sadece etrafı gözetmek için ordaydı.Görünüşleri tam bir rezaletti.Ah,biri şu şekilde beni görseydi ne derdi acaba ? Ama hafif uyuşturucalara ihtiyacım vardı.Aradıklarımı da ne yazık ki bu ne olduğu belirsiz kızlar satıyordu. Uzun boylu ve bakışlarıyla tam bir salak olduğunu belli eden kız banab aktığında , ona doğru yöneldim.Kız elinde bir mendil tutuyordu ve büyük ihtimal tozları bununla sarmıştı.İçinde yaklaşık dört civarı kapsül vardı.Mendili açtığında hepsini kapıverdim.Kapsüllerden birini bulunduğumuz yeri ziyaret etmekte olan tek ışığa doğru salladım.İçlerine beyaz tozlar özenle doldurulmuştu.Mendili hemen elinden kaptım.Bu kızlarla işimi daha fazla uzatmama gerek yoktu.Uygun bahşişle birlikte parayı kıza uzattım ve yanlarından koşarak ayrıldım.Mendilin elimde açık durduğunu anladığımda yürüyüş yoluna adım attığımı da fark ettim.Ve mendili hızla kapsülün üzerine örtmeye çalışırken, karşımda birini görmeyi hiç beklemiyordum.Mendil elimden kayıverdi.Ani bir hareketle ayağımla arkaya iteklediğim mendilden sonra tozları paltomun cebine atıverdim.Bulunduğum durumu düzeltmeye çalışarak saçlarıma geriye attım ve eteğimin darmaduman halini düzene soktum.Ve gözlerimi ona çevirdim. Gecenin karanlığında yüzünü seçmem hiçte zor olmamıştı.Onu tanıyordum. Şaşkınlığımı dizginlemeye çalışarak , kendimi gülümsemeye zorladım.Ve bir kaç adım atarak yanına vardım. “Hey Jake.”
En son Gwenyth Salvatore tarafından C.tesi Tem. 10, 2010 7:49 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Beklenmeyen C.tesi Tem. 10, 2010 7:46 pm | |
| Gecenin köründe yapılan spor ne kadar faydalı olur bilemiyordum. Bir yandan açlıktan feryad eden midem için çikolata yerken bir yandan da hafif bir tempoda koşuyordum hala. Mavi tişörtüm neredeyse göğsüme kadar lacivertleşmişti terden. Üzerime attığım hırkamı çıkarmış sol elimde tutuyordum. Bir kulağımda da kulaklık vardı. Bir yandan müzik dinlerken diğer bir yandan da yaz mevsiminin bitişini haber eden ağustos böceklerinin cırlamasını dinliyordum. Tanrım, buradan ayrılmak istemiyordum.Burası şehrin gürültülerinden uzak, huzur dolu bir cenetti adeta. Tam bir çöpün önüne geldiğimde durup son bir lokma kalan çikolatayı da ağzıma attım. Çikolatanın çöpünü de buruşturup çöplüğe fırlattım. Bu sırada dizlerim ve belimin ağrıdığını hissetmeye başlamıştım. Yavaşça eğilerek ellerimi dizlerime koydum. Dizlerimi ovuşturup belimi esnetiyordum. Kulağımdaki diğer kulaklıkta boynuma düşmüştü bu esnada. Ellerimi boş bırakmak amacıyla yere attığım hırkamı almaya yeltendiğimde karşıdan gelen sesle irkildim. Doğrulup karanlığa gözlerimi kısarak baktığımda ince sesin Gwenyth'e ait olduğunu görmüştüm. Hafifçe gülümseyerek ona doğru bir kaç adım attım. Bu sırada hala bangır bangır çalmakta olan müziği durdurmak için cebimdeki telefonumu çıkardım. Gelen bir kaç mesajı göz ardı ederek müziği durdurup kafamı Gwenyth'i görmek için kaldırdım. Tam karşısında durmuştum. Derince bir nefes alarak gerindim ve bu sırada ona " Selam, ne yapıyorsun bu saatte burada ? " dedim. Bir kızın gecenin köründe parkta tek başına, şık kıyafetler ve topuklu ayakkabılarla ne yaptığını merak ederdim doğrusu. Bana bakıldığında üzerimdeki gri eşofman ve mavi tişört ile ne yaptığım gayet açıktı. Omuzumdaki havluyu alıp alnımdaki teri silerken bana bir şeyler söylemesini bekliyordum. Biraz, endişeli görünüyordu. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Beklenmeyen C.tesi Tem. 10, 2010 8:05 pm | |
| " Selam, ne yapıyorsun bu saatte burada ? "
Ne mi yapıyorum diye düşündüm.Şöyle söyleyeyim ; ucuz ve güvenirliğinden bi haber tozlar satın alıyorum diye düşündüm.Ama onun düşüncelerimi okumamasını tercih ederdim.Kendimi demin bulunduğum iğrenç konumdan sürükleyebildiğimde Jake'i süzüyordum.Mavi tişörtü ve gri eşofmanı ,dolgun kaslarını ve yapılı vücuduyla uyum içerisindeydi.Aramızdaki mesafeyi bir adıma indirgediğimde dudaklarıma alaycı bir tebessüm kondurdum. "Ev.Okul ve arkadaş çevremden biraz uzak , yalnız kalmaya çalışıyordum diyebiliriz." dedim.Buna inanmadığı apaçıktı ama sorgulamadı.Sadece güldü.Yanına iliştim ve geniş omzuna dokundum. "Yürümeye ne dersin?" dedim.Başıyla beni onayladı.Koşu yaptığını anlamıştım.Çünkü fena halde terliydi.Ama bu beni pek de etkilememişti.Az önce söylediklerimi düşündüğümde, tamamen yalan da değildi.Sıkılmıştım, ama Manhattan'dan değil.Sadece ev kısmından.Kargaşalar...Kimin umrunda ? ..Biraz ilerlediğimizde park davetkar ışıkları reddediyordu artık.Karanlık şimdi tam anlamıyla üzerimize çökmüştü.Tüm bu bir kaç adımı sessizce yürümüştük.Aslında bunlar imalı bakışlardı.İkimizinde bir şeyler söylemek istediği belliydi. "Seni dinliyorum." dedim.Ve çokta uzun olmayan bir ağacın altına uzandım.Yakaladığım bu fırsatı kaçıracak değildim elbette.Jake Carter , kolay bulanan biri değildi.Tüm cazibemi kullanacaktım. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Beklenmeyen C.tesi Tem. 10, 2010 8:25 pm | |
| "Seni dinliyorum."
Söylediklerine son verdikten sonra pekte uzun olmayan bir ağacın altına uzanmıştı. Ben de onu takip ederek hemen yanına oturdum. Az önce attığım mesaja karşılık gelmiş olmalıydı ki telefonum hafifçe bipledi. Telefonumu cebimden çıkartırken sigara paketimde düşmüştü, yanında çakmak ve arabamın anahtarı da vardı. Onlara kötü bakışlar fırlatarak gelen mesaja takır takır cevabımı yazıp telefonu sigara pakedimin üzerine bıraktım. Bacaklarımı kendime çekerek bağdaş kurdum ve daha sonra da ellerimi arkaya koyup destek aldım oradan. Omuzlarım iyice yukarı çıkmışken kafamı gökyüzüne kaldırdım. Şehir ışıkları yüzünden bu lanet yerde bir tane yıldız bile görünmüyordu. Ah, sanırım üzerimde olan uyuzluk yüzünden buna bile isyan ediyordum. Benden daha dertlisi yoktu şu Manhattan'da. Tanrım, babam bir silah kaçakçısıydı, bunu kanıtladıkları anda polisler onu içeri alacaklardı. Orada ömür boyu orada kalacaktı. Ha, bir de annem vardı çok sevdiğim fakat bir yılda ancak dört beş kere görebildiğim ve nedense beni evine davet etmekten çekinen. Onu da geçsem, sevgilim yoktu. İstemediğimden olmadığını biliyordum evet, ama beni bu kavrama küstüren birileri de vardı hayatımda. Manhattan'da aşkı tatmış olan tek erkek olduğumu düşünerek halime güldüm ve kafamı iki yana sallayıp Gwenyth'nin gözlerine baktım. " Aslına bakarsan, sadece canım sıkılıyor. Nedenini ben de bilmiyorum, sanırım annemi özlüyorum ya da başka bir şey. Bana sorma, sen anlat ? " Evet, annemi özlüyordum. Kocaman bir herif olmama rağmen onu gerçekten çok seviyordum. Ana kuzusu olduğum kaçamayacağım bir gerçekti belkide. Gülerek " Aklından geçiriyorsun değil mi ? Ana kuzusuyum evet. " dedim. İçini biraz olsun rahatlatmak, onu güldürmek istemiştim. Her ne kadar rahat olmaya çalışsa da sıkıntılı olduğu her halinden belli oluyordu. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Beklenmeyen C.tesi Tem. 10, 2010 8:39 pm | |
| " Aslına bakarsan, sadece canım sıkılıyor. Nedenini ben de bilmiyorum, sanırım annemi özlüyorum ya da başka bir şey. Bana sorma, sen anlat ? " Hiç beklemediğim bir şekilde topu bana atmıştı.Saçlarımı elimle topladım ve yere boylu boyunca uzandığımda onları hoş kokulu çimenlere bıraktım.Önce soruyu kendime sordum.Ne düşünüyorum ? diye.Aslında karışık olan hayatımı Jake'e anlatıp anlatmamakta kararsızdım.Alkollü olsaydım daha farklı olabilirdi.Her şeyi söylebilirdim bir çırpıda.Ama kimseye güven olmuyordu işte.Kendiminde çevremdekilere gerekli güveni sağlayabildiğimden şüphe etsem de karşımdakinin benim için ne düşündüğünü bilemezdim. "Güvensizlik.Yukarı Doğu Yakasında hiç kimseye körü körüne güvenemiyorsun.Güvenipte tam anlamıyla bir şey paylaşamıyorsun.Şanslıysan gerçek bir arkadaşa sahipsin.Ya da bir sevgiliye..." Kurduğum cümlenin doğruluyla nefesim kesilmişti.Kendimi kötü hissederek uzanmayı bırakıp ben de dizlerimi çekere oturdum sadece.Gökyüzüne baktığımda görebildiğim tek şey incecik parıltısıyla bir Hilal ve yanında ona eşlik eden çoban yıldızıydı.Ağlayacak değildim elbette ama sanırım devirdiğim beş sene için hayıflanabilirdim.Jake'e güçsüzlüğümü belli etmek istemedim ama o belki de neler hissettiğimi anlayabilmişti.Dudaklarımı ısırdım ve paltomu çıkarıp arkaya fırlattım.Beni sıkan tüm şeyleri üzerimden attığımda Jake ne yaptığıma bakıyordu.Az önce biriktirdiği cümlelerini söylemek üzereydi ama şimdi onları unutmuş gibi bana ne yaptığımı soracakken parmağımı dudaklarına kondurdum.Ve şimdi daha rahat bir şekilde karşısına yerleşmiştim. "Aslında böyle değilim.Ama benim de bazı şeylere ihtiyacım var , herkes gibi." |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Beklenmeyen C.tesi Tem. 10, 2010 8:51 pm | |
| Onu dinlerken bir kaç teselli cümlesi getiriyordum aklıma. Ben de böyleydim ikinci sınıftayken. Ben de tecrübesizdim. Küçükken her şey daha zor oluyor, sonradan kabulleniyorsun gibi... Fakat o yerden kalkıp benim gibi bağdaş kurduktan sonra paltosunun düğmelerini açmaya başlamıştı. Bir yandan da bir erkeği kendisine çekmeyi iyi bildiğini belli edercesine dudaklarını ısırıyordu. Ne yaptığına anlam veremeyerek gözlerimi ona diktim. Hava sıcak falan değildi. Ağzım konuşmaya hazır bir şekilde açılmışken bir elimi de hafifçe ona uzatmıştım. Elimi anlam veremediğimi belli eden bir şekilde kıpırdatarak konuşacağım sırada işaret ve orta parmağını dudağımın üzerinde hissetmiştim. Konuşmamam için beni susturup kendi bir kaç cümle sarfediyordu. "Aslında böyle değilim.Ama benim de bazı şeylere ihtiyacım var , herkes gibi." Benim de bazı şeylere ihtiyacım oluyordu fakat hiç bu kadar hızı davranamıyordum. Şaşkınlıkla gülerek gözlerine baktım. Elini dudaklarımdan çekerek dizimin üzerinde tuttum. Derince bir şaşkınlık nefesinden sonra " Ben, sana inanamıyorum şu anda. Benim de uzun zamandır sevgilim yok biliyorsundur. Adımı bile çıkarıyorlar. Benim de bunun yokluğunu çektiğim zamanlar oluyor a- " Gittikçe bana yaklaşıyordu. En sonunda susmam gerektiğini anladım. Neredeyse burun buruna geldiğimizde ne yapacağımı bilemiyordum, çıkmaza girmiş gibi düşünürken gözlerimi gözlerine diktim. Achille ile yakın arkadaş olduğumu hatırlatmaya çalıştım, ondan yaşça büyük olduğumu da. Hiç bir şey sanki birazdan dudaklarımızın birleşmesini engelleyemeyecekmiş gibiydi. İstediğime bile emin değildim. Soğuyan terim yüzünden üstüme yapışan tişörtümü yakasından hafifçe çekerek düzelttim. Ellerimi nereye koyacağıma bile emin değildim. Şuan koyduğum heryer farklı bir anlam içeriyordu sanırım. Bu yüzden ellerimi yere koyup destek alıyormuş gibi yapmaya devam ettim. Kararsızlık içinde kararsızlık yaşamak böyle bir şey olmalıydı. Ne zor işti... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Beklenmeyen C.tesi Tem. 10, 2010 9:26 pm | |
| " Ben, sana inanamıyorum şu anda. Benim de uzun zamandır sevgilim yok biliyorsundur. Adımı bile çıkarıyorlar. Benim de bunun yokluğunu çektiğim zamanlar oluyor a- " Bir an yapmayacağım şeylere kalkıştım.Teselli arıyor değildim.Ama ne olacağı da önemli değildi.Anı yaşa diye düşündüm kendi kendime.Kelimelerdense vücut dilini seçtim sonra.Jake'in çekici ve yakışıklı olduğunu biliyordum.Ama içimi ona açmıştım bir kere.Ve o an onun gözlerinde de aynı ışığı görmüştüm.Bunu anlamıştım.Gözlerimizin birbirine kenetlendiği zaman birazdan olacakları ve sonuçlarını düşünmeyecektim. "Burda yaptıklarının nedenini kimse sorgulamaz Jake." diye fısıldadım kulağına.Bu sefer yüzüne çok yaklaştığımda sağ elimin göğsünde , diğer eliminse omzunda olduğunu farkettim.Ne yapacağına bilemez halde sadece göz kapaklarını şaşkınlıkla açıp kapatıyordu Jake. "Özür dilerim." dedim sonra ve geri çekildim.Kendimi toparlamam gerektiğini düşündüm.Bu amaçsızcaydı.Ama biraz sonra Jake,yüzümü kapattığım ellerimi çekti ve işte olan ozaman oldu.Herşey hızla gelişti ve dudaklarımı onun dudaklarıyla buluverdim.Ona doğru sokuldum ve ellerimi tekrar kaslı göğsüne yerleştirdim.Duygularımın karmaşıklığıyla neler olduğunu çözümlemeye çalışırken , dudaklarımız artık uyumla hareket ediyordu.Elini tereddüt ederek belime yerleştirdi ve biraz sonra çok yakından bir ses duyuldu. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Beklenmeyen C.tesi Tem. 10, 2010 9:36 pm | |
| Gerçekten de burada kimse yaşadıklarının nedenini sorgulamazdı. Olur biterdi değil mi ? Yani şimdi bizde bunu yapabilirdik gayet. Bir elini göğsüme ötekini de omzuma koyup destek almaya başladığı sırada ben de kendimi ona yakın hissetmeye başlamıştım. Belki de sadece bir cümlesi iyi hissetmeme yetmişti. Bilemiyordum, ben neden sorguluyordum ki yaptıklarımı, sorgulamayacaktım. Tam gözlerimi kapamış dudaklarına erişmek için hareketlenmişken kulağımda iki kelime yankılandı. "Özür dilerim." Hayır, gitmesini şimdi de ben istemiyordum. İki elini de yüzüne kapamışken ellerini yavaşça açarak kendime çektim ve kendini bana bırakmasını sağladım. Daha deminki şaşkınlığım bir nevi kabalık olmuştu. Sanki onu reddetmişim gibi. Oysa hiç anlamlı değildi hareketlerim, bana göre. Sadece şaşırıyordum, gitmesini istememiştim. İyice boynuma doğru sokulduğunda dudaklarımız hala birbirine kenetlenmiş bir şekilde duruyordu. Kaç Saint Jude'li genç acaba Gwenyth'in çok seksi olduğunu düşünüyordu, bilmiyordum ama hepsinin aklının bir köşesinde olduğuna emindim. Onların aklında barınan kız benim kollarımdaydı şuan. Şanslıyım, diye düşünerek dudaklarımın yukarı kıvrılmasına izin verdim. Bana iyice sokulduğunda biraz tereddüt ederek bir kolumu beline doladım. Dudaklarımı dudaklarından ayırarak söylemem gereken bir kaç sözü söyledim. " Sevemiyorum, Gwenyth. " Benden böyle bir şey beklememesi içindi bu söylediklerim sadece. Zaten bunu duygu barındıran bir ses tonuyla da söylememiştim. Sadece daha deminki öpüşmeden dolayı nefes nefeseydim o kadar. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Beklenmeyen C.tesi Tem. 10, 2010 9:51 pm | |
| İki kelimesi beni ondan ayırmaya yetmişti. " Sevemiyorum, Gwenyth. " "Beklenmeyenlere alışkınım J.Ne şaşırtıcı,ne de umut verici.Sadece aramızda geçen bir kaç dakika." Yavaşça kollarından uzaklaştım ve biraz tatlı ,biraz sıcak öpüşmemizin ardından bıraktığım eşyaların yanına yöneldim.Ellerimi yüzüme götürdüğümde sıcaklamış olduğumu anladım.Yüzüm alevleniyordu sanki.Eşyalarıma geri döndüğümde önce içinde o çok değerli tozlarımın bulunduğu paltoma yöneldim.Bıraktığım yerde eğilirken , Jake bana bakıyordu.Tozların hala paltomun cebinde olduğundan emin olmak için baktığımda yerlerinde olmadıklarını farkettim.O an sanki başımdan kaynar sular boşaltılmışçasına ürperiverdim.Şaşkınlığıma şimdi nasıl mani olabilirdim ? Ben sanki hiçbir şey olmamış gibi eşyalarımı toparladım.Küpelerimi taktım,bileziklerimi kollarıma geçirdim ve paltomu da üstüme geçiriverdim.Son bi kez daha çimenleri taradığımda kesinlikle olmadıklarından emindim.Jake de ayaklandı. "Ayrılacağımız yere kadar beraber yürüyebiliriz." dedi. "Ah,şey,tabii ki Jake." diyebildim. Kendimizi toparlayıp yürüyüş yoluna ayak bastığımızda Jake ile birlikte olanları bir kenara bırakarak birbirimize baktık.Gergince parkı ardımıza bıraktığımızda lanet olsun diye düşündüm. |
| | | Gossip Girl Lütfen rütbe edininiz
Mesaj Sayısı : 678 Kayıt tarihi : 30/06/10
Bilgiler Puan: Bunlara gerek yok.
| Konu: Geri: Beklenmeyen Paz Tem. 11, 2010 1:19 pm | |
| Gwenyth: 25 şöhret puanı 5 dolar Jake: 20 dolar 4 şöhret puanı | |
| | | | Beklenmeyen | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |