Tatlı Bir Sohbet

*Öğlen Saati
*I.Şahıs
*Laurette-Monica

Güzel bir Manhattan sabahı.Tüm dedikodularıyla yine çalkanlanmaya hazır bir gün daha.Kızlar mini etekleri giymiş sallana sallana yürüyor.Gossip Girl uykusundan uyanmış ve dedikoduları bekliyor.Sokak köşelerinde öpüşen tutkulu sevgililer ve kız kıza dolaşan insanlar.Güneş tepeye geldiğinde kuaföre gitme zamanım geldiğimi anlamıştım.Bugün kendime bakmak istiyordum.Manikürlerimin tazelenme zamanı gelmişti.Saçlarımında aynı şekilde.Tabiki bunları harika derece de yerine getirebilecek bir yer vardı.Tabiki de Coin.Sokakta yürüyordum.Her yer kalabalıktı ama güneş tepede olduğu için herkes içerdeydi.Gossip Girl'de henüz haber yoktu.Telefonumu deri çantamın içine attım.Coin'ne girdiğimde kalabalıktı.Hemen elemanlardan biri yanıma gelip
"Hoşgeldiniz efendim sizi şöyle alayım" dedi gayet kibardı gülümseyip
"Teşekkürler ilk olarak manikür-pedikür istiyorum" dedim.Adam beni geçirdi.Tanıdık bir surat ilişti gözüme.Sanırım o da buraya gelmişti.

Sabah yedi de uyanmıştım. Bu beni çok şaşırtmıştı doğrusu. Çünkü doğru dürüst sabah erken kalktığım bir gün bile yoktur. İçimde bir sıkıntı vardı bugün. İçim içimi yiyordu resmen. Kalkıp kendime sıcak bir kahve yaptım. Hizmetçilerin yapmasına izin vermemiştim. Çünkü bu gün yapacağım bir şey yoktu. Büyük ihtimalle sıkılacaktım. Hala pembe saten geceliğim ve yine pembe sabahlığım üstümdeydi. Birden ani bir kararla saçlarımı yaptırmak bana kendimi iyi hissettirebilir dedim ve hazırlanmaya başladım. Kuaföre gidecek olmama rağmen maşayla saçlarımı lüle lüle yapmak istedim. Sarı saçlarım bukle bukle olunca mavi elbisemi giyindim. Bu elbiseyi dolabımda yeni farketmeme rağmen çok sevmiştim. Üstten lastikliydi ve gümüş işlemeleri vardı. Dizimin hemen üstünde bitiyordu. Sade ve süslüydü. Süperdi. Mavi tonunda makyajımı tamamladıktan sonra. Mavi babetlerimi giymeye karar verdim. Babetlerimi de tatlı seçmiştim. Onlar da çok tatlılardı. Tam önünde beyaz bir fiyonku vardı. Hazırlanana kadar saat öğleni bulmuştu. Canım hiçbir şey yemek istemediği için hiçbir şey yemeden evden çıktım. Bu sabah yine yürümeye karar verdim. Kaldırımdan yürürken hiçbir şeye dikkat etmemiştim. Sadece yürüdüm. Biraz yürümek kendimi daha iyi hissetmemi sağlamıştı. Suratıma muzip bir gülümseme yerleştirdikten sonra Coin'e girdim. Hava çok sıcak olduğu için klimalar açıktı ve dışarıdan içeri girerken ki değişim insanın başını döndürüyordu. Etrafa bakındım. Bu gün biraz kalabalıktı. Tanıdık bir yüz ararken uzun zamandır hiç görüşmediğim çocukluk arkadaşım Laurette'yi gördüm. Çok sevinmiştim. Ona doğru yürüdüm. O da ayağa kalktı ve birbirimize sarıldık. "Nerelerdeydin sen böyle?" dedim sarılırken. Ne yalan söyleyeyim parfümü çok güzel kokuyordu.

Sarılmamız bittikten sonra bana uzunca baktı. "Yeni döndüm bir süre tatildeydim.Okulunda halini biliyorsun çok kalabalık seni göremiyordum.Ne kadar güzelleşmişsin.Güzelliğine güzellik katmışsın M." Bu sözler karşısında utanmıştım. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. "Sen de güzelliğinden bir şey kaybetmemişsin." dedim ve gülüştük. Yanıma bir sandalye çekti ve: "Otursana" dedi. Beyaz kol çantamı önüme koyarak sandalyeye oturdum ve ben de manikür yaptırmaya başladım. Gülümsemesi harika görünüyordu. Sanırım saçlarını kestirmişti. En son gördüğümde daha uzunlardı. Dayanamayıp "Saçını mı kestirdin?" diye sordum. Ah! Ne kadar meraklı bir kızdım böyle. Cevabını beklerken ona uzun uzun baktım. Hasret gideriyordum. Birden kafam da küçüklük anılarımız canlandı.

"Hayır o bebekle ben oynayacağım"
"Bırak şu bebeği Laurette. O benim bebeğim."
"Bana ne ben oynamak istiyorum." birden cevabını vermek üzere konuştu ve eski zamanın kırıntıları gözümün önünden yok oldu.

O da yanıma oturdu ve manikür yaptırmaya başladı.Bana da
"Sen de güzelliğinden bir şey kaybetmemişsin." dedi.Biraz utanmıştım.
"Teşekkürler" dedim.Küçükken herşey daha kolaydı.Bebekler için kavga ederdik genelde.Çamurun içinde oynardık hep.Gerçi şuan da Gossip çamurunun içindeydik.Birşey farketmiyordu.Sadece küçükken herşey daha kolaydı.Dalmış giderken M bana "Saçını mı kestirdin?" demişti.Dalgın dalgın bakarken ona döndüm.Kestirmiştim ve biraz da rengini açtırmıştım.Yaz için biraz değişiklik yapmak istemiştim."Evet malum yaz geldi.Saçlarımın rengini de açtırdım biraz biliyorsun çok koyuydu" dedim.Kuaför giderek kalabalıklaşıyordu.Beyaz çantası çok güzel duruyordu.Yeni bir moda olduğundan emindim.
"Hayatın nasıl gidiyor anlat bakalım.Gossip Girl çamuruna sende battın mı?" dedim ve güldüm.Ben entrika çevirmeye sevmezdim ama Manhattan'da fazlaca entrikacı bulunabilrdi.

"Evet malum yaz geldi.Saçlarımın rengini de açtırdım biraz biliyorsun çok koyuydu" etrafıma bakındım. Bu gün Coin baya kalabalık gözüküyordu. İçeri giren insanlar bitmek bilmiyordu.
"Hayatın nasıl gidiyor anlat bakalım.Gossip Girl çamuruna sende battın mı?" güldüm. GossipGirl çamuru. Bu lakap tam yerine oturmuştu. Ben gülerken o da bana katıldı. Gülüşmemiz bittikten sonra cevap verdim. "Hayır, henüz çamura batmadım" Bu bizim tekrar kıkırdamamızı sağlamıştı. Manikürüm bitmişti. Bir kahve istedikten sonra sohbetimize geri döndük. "Senin hayatın nasıl gidiyor? Erkek arkadaşlarından haber ver bize." dedim ve güldüm. Kahvemi getiren bir erkekti. Her zaman ki gibi insanlara ümit vermeyi sevdiğim için gözlerinin içine bakarak gülümsedim. "Teşekkür ederim."

"Ne?Erkek arkadaşlarım hemde çoğul bir süre önce birileri vardı ama onunla da ayrıldık şuan boşum bende yok ama eminim sende vardır" bu lafı beni güldürmüştü. Yüzüne daha çok yaklaşarak "Ben insanlara ümit verip onları mutlu etmeyi seviyorum, henüz karşıma istediğim gibi biri çıkmadığı için sevmediğim ve yapamayacağım biriyle çıkıp ona acı çektirmek istemem." Bunları söylerken yüzümü yüzüne çok yaklaştırmıştım ve yüzümde hüzün vardı. Sonra gülümsedim. Konuyu değiştirmek istediği belliydi. "Partilerden haberin var mı sanırım uzun zamandan beri parti yapılmıyor." Saatime baktım. Saat akşamüstü olmuştu. Sorusuna cevap veremeden "Ah! Tatlım çıkmam gerek. Çok geç olmuş." dedim. Ona tekrar sarıldım ve "Tekrar görüşelim" dedim ve parayı ödedikten sonra arkamı dönüp ağır adımlarla Coin'den çıktım.

Monica: 10 şöhret puanı 2 Dolar
Laurette: 10 şöhret puanı 2 Dolar

kopyalanmış konuşmalar ve on satır aşağısındaki rpler sayılmamıştır.