Rachel elimde bulunan kabı umursamadan ayağa kalktı ve kardeşine sarıldı. Oldukça değişmişti Monica. Daha bir alımlı olmuştu. "Seni çok özlemişim." dedi Monica Rachel'a sarılırken. Annelerinin farklı olması Rachel için bir engel değildi. Onu öyle çok benimsiyordu ki. "Ah Monica. Bende seni çok özledim tatlım. Şu haline bir bak. Çok güzel olmuşsun." Yeniden sarıldı kardeşine ve saldalyesine yeniden oturdu. Sağ elini kıza uzattı ve kardeşinin saldelyeye oturmasını dikkatle izledi. Tarzını mı değiştirmişti bu kız? Kız tınaklarıı törpülerken bir yandan latte'sini yudumluyor, bir yandan da Monica ile sohbet ediyordu. İbiza'da herşeyden uzak kalmıştı. İnterneti açıp dedikoducu kızın sitesine bakmamıştı bile. Son olan olayları çok merak ediyordu. Fincanını camın üzerine bıraktı. "Benden sonra neler oldu, Monica? Çok merak ediyorum doğrusu." Meraklı birisi değildi aslında Rachel. Fakat İki aydır dedikodu yapamıyor olması onu sinirlendiriyor gibiydi. Mekanın kendisine sıcak geldiğini farkedince üzerindeki Machael Kors ceketini çıkarıp, vestiyere asması için bir adama uzattı. Sağ elin bitince diğer elini sudan çıkardı ve kıza uzattı. Meraklı gözlerle Monica'ya bakarak neler olduğunu öğrenmeye çalıştı. Ne demişler dedikodu seni öldürmez. Peki bunu kim demiş?