Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| YDY'nin gerçek yüzü! | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: YDY'nin gerçek yüzü! Ptsi Ağus. 30, 2010 11:41 am | |
| Laela Cryptic & Crystal Prévela & Chelsea Rosalié Bathory & Alexis Bathory & Joseph Nicholas Andie & Kristján Úlfur & Earl Godfrey
Serbest Şahıs 20.40
Barcade'nin kapısından perişan bir halde içeri girdim. Ne amaçla geldiğimi bile bilmiyordum. Neyseki, biraz toparlandıktan sonra bir amacım olacaktı. Koluma baktım. Saat daha erkendi. Sekiz gibi bir şey. Bütün bakışları üzerime çekmeden lavaboya gitmeyi başardım. Tanrım, berbat görünüyordum! İçkiliydim, hem de bu saatte. Saçlarım darmadağınık olmuş, üzerimdeki kısa şort ve siyah straplez bluz ise perişan görünüyordu. Kolumda kocaman bir morluk olduğu görülmeden geçilemezdi. Kendimi hiç bu kadar kötü hissettiğimi hatırlamıyordum. Neyseki evden buraya gelene kadar, yolda, biraz kendime gelmiştim. Çantamdan birkaç şey çıkarıp kendime çeki düzen vermeden önce, Laela'yı aramaya karar verdim. Bela mı arıyordum? Evet, büyük ihtimalle. Telefonumu elime aldım, Laela'ya ulaşamayınca bir sesli mesaj bıraktım. Sesimin mükemmel çıktığı söylenemezdi.
" Ee, diyecektim ki işin yoksa Barcade'e gelebilir misin? Neden böyle söylediğimi bilmiyorum; ama gel işte. Hadi görüşürüz. Bu arada numarayı tanımayabilirsin diye söylüyorum, ben Crys. "
Ne kadar saçma bir mesaj olduğunu ne yazıkki telefonu çantaya tekrar attıktan sonra anlamıştım. İç çekip duruyordum. Neyseki lavaboda kimse yoktu. Bu da benim ufacık şansım. Saçlarımı özensizce toplamıştım, tokayı çıkardım ve sarıya çalan kumral saçlarım omuzlarıma döküldüğünde bir süre onlarla uğraştım. Kesinlikle eskisinden daha iyi görünüyorlardı. Yüzümü yıkadım. Sonra bir kırmızı ruj ve gri bir de far çıkardım, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Sarhoşluğum daha geçmemişken ne kadar iyisini yapabiliyorsam. Üzerime de çeki düzen verdim. Fondotenle kapanmayan kolumdaki mmorluk ve çok hafif de olsa belli olan gözlerimin altındaki şişlikler dışında sorun yok gibiydi. Tabi, siyah kadifeden dolgu topuk ayakkabılarımın ayağımı rahatsız etmesi dışında. Yine. Saata baktığımda sekiz buçuk olduğunu gördüm. Çok yavaş hareket etmek diye buna denirdi ki, elimden bir şey gelmiyordu. Çantama eşyaları tıktım, aynadaki yüze baktım. Biraz annemi mi andırıyordum sanki? Aslında çoğu zaman ondan aldığım tek şeyin okyanus mavisi güzel gözlerim olduğunu düşünürdüm. Ama kendimi hiç bu kadar yaşlı görmüş müydüm ki? Lanet olsun, ne oluyordu bana? Duvara elimle sertçe vurdum, hissettiğim acıdan dolayı ağlamamak için yukarı bakıyordum. Neye dönüşmüştüm ben? Birden bir görüntü geldi karşıma, Jake'in dudaklarına eğiliyordum. Kuzenimin sevgilisi.
Derin bir nefes alıp makyajımın bozulacağına aldırmadan tekrar yüzümü yıkamaya karar vermiştim. Ama aynaya dönünce, yalnız olmadığımı farkettim. Laela, benim arkamda mükemmel güzelliğiyle duruyordu. Ne zamandır buradaydı? Delirdiğimi sanıyor olmalıydı, ki belki gerçekten delirmiştim. Arkama döndüm ve gözlerine baktım. Şaşkın mıydı, alaycı mı, acıyor muydu? Kim bilir. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YDY'nin gerçek yüzü! Ptsi Ağus. 30, 2010 9:11 pm | |
| "Crys, neyin var. Kötü görünüyorsun."
Bir kez daha şaşırmıştım işte. Laela benle ilgileniyor muydu? Beni niye buraya çağırdın demiyor ya da bana hakaret etmiyor muydu? Muhtemelen nedenini merak ediyordu. Fakat bunu benim bile tam olarak bildiğim söylenemezdi. Belki de beni teselli edecek bir dost istememiştim sadece. Çünkü onların etkisinin kesinlikle uzun sürmediğini fark etmiştim. En azından yalnız değilim diyordum kendime; ama kim bilir belki de yalnız olmayı tercih ederdim. Sözlerini didikledim beynimde. Kötü görünüyorum. Evet, ne zamandır kendimden gizlediğim bu işte. Bir kötü, bir iyiyim. Tam artık daha iyiyim diyorum, bakıyorum ki daha çok sıkmışım kendimi. Trajik ve komik dedikleri de budur belki. Kendi kendini yeyip bitiren; ama bunun bile farkında olmayan aptal kadın. Laela'ya bakıyordum öylece. Önceden onun acınası biri olduğunu düşünürdüm, şimdi de o öyle düşünüyordu muhtemelen.
Sendeleyerek dışarı çıktım, sonra yürüyüşümü biraz daha toparladım. Laela gelmekte tereddüt eder gibiydi. Barın bir köşesine ilerledim ve oradaki rahat deri koltuklardan birine oturdum. Aslında diken üstünde oturur gibiydim; ama rahat olamıyordum, elimde değildi. Laela yanıma geldiğinde yanımızdaki barmene seslendim, nasıl göründüğüm umrumda değildi. İçki istemeyi düşünüyordum başta, sonra vazgeçtim ve sadece hafif bir kokteyl istedim. Laela bekliyordu, muhtemelen konuşmamı. Ne söyleyebilirdim? Önüme gelen renkli kokteyle isteksizce baktım. Sonra biraz da olsa toparlanmış bir şekilde, yine amacını bilmediğim bir şeyler söyledim:
" Sence ben kötü biri miyim? Çabaladıkça her şey daha kötü oluyor ve tüm sorumlusu da benim, değil mi? Benden nefret etmenin sebebi de bu. "
Beni azarlamasını, onaylamasını istiyordum. Aşağılık bir salağın teki olduğumu söylemesini ve bu şehirde daha fazla kalmamam gerektiğini belki de. Belki sadece bana kızmasını istiyordum. Belki bu yüzden onu çağırmıştım. Belki, belki... Ama en mantıklısı o beni neden sevmediğini söylerse, belki bir şeyleri değiştirebilirim diye düşünüyordum. Laela ile diğerlerinden farklı bir şey vardı aramda. Diğerlerini sevdiğim için ihtiyaç duyuyordum. Laela ise... farklıydı sadece. Şimdiki tavırları ise farklıydı. Bir şekilde, suçlu ve kötü hissetmeme neden oluyordu. Kibirli ve şeytan gibi. Kafam çok karışıktı. Ne yapacağımı kesinlikle bilmiyordum. Belki öğretmesi gereken kişi oydu.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YDY'nin gerçek yüzü! Çarş. Eyl. 15, 2010 10:28 pm | |
| Dudaklarımı uzun bir süreden sonra yeniden Joseph'in dudaklarından ayırdım. Karanlık bir köşede favori erkeğimle birlikte olmak harikaydı. Tam bize göreydi. YDY'nin en ateşli çiftine. Joseph'in alt dudağın dudaklarımın arasına alıp ısırdım. Bu gece boynuyla ilgilenmemiştim. Kansız bir sevgili istemiyordum. Ama dudaklarında biriken hafif kanı kendimden esirgeyemeyecek kadar bencildim. İnkar edemezdim bunu. Joseph'in müthiş yüzünü ellerimin arasına aldım. Bu adam benimdi! Dudaklarımız yeniden birleştiğinde dillerimizin dansı başladı. İnlemelerimizden güç alıyor ve gülüyorduk. İç çamasırsız olarak sadece bir mini elbise giymişyim. Göbeğime kadar inen dekoltesi işimizi kolaylaştırıyordu. Üzerinden kalkıp tamamen bize ait olan deri koltukta yanına oturdum. Ve başımı dizlerine koyarak uzandım. Elleri bacaklarımda ilerliyordu. Tam bu sırada gözüm Queen L'e çarptı. Yanında da Crys vardı. Chelsea'yle yakın olduklarını hatırlayıp gülümsedim. Sadece sağ dudağımın bükülmesiyle meydana gelen çıkarcı bir gülümsemeydi. Sinsi. Joseph hemen fark etmişti. "Bu gülüşü biliyorum" ardındandan gözlerimi takip ederek kızları gördü. "Telefonuna.." "Evet biliyorum. Sende hissediyorsun öyle değil mi? İşte benim erkeğim." başımı kaldırıp dudaklarına uzun ve ateşli bir öpücük kondurdum. Ellerim pantolonunun üzerine, inanılmaz derecede sertleşmiş erkekliğine gitti. Elimin her hareketinde dudaklarından çıkan zevk inlemeleri beni delirtiyordu. Joseph'e odaklandım bir süre. Ama o mesajın iyiye işaret olmadığını ikimizde anlamıştık. Ve onları gözümün önünden ayırmayacaktım. Tamamen karanlık bu barda uzakta oturuyor oluşumuz da işimizi kolaylaştırıyordu elbette. - elbise:
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YDY'nin gerçek yüzü! Çarş. Eyl. 15, 2010 11:03 pm | |
| Alexis'le bir gece daha.Bundan daha iyisini düşünmiyordu.YDY'nin karanlık köşesine sinmişlerdi.Deri bir koltukta oturuyorlardı.Aslında Alexis Joseph'in kucağında oturuyordu.Ateşli bir şekilde öpüşüyorlardı.Joseph'in dudakları Alexis'in dudaklarındanydı.Bedenlerinin arasındaki mesafe sıfıra inmişti.Vücutları birbirlerine değiyordu.Ardından Alexis Joseph'in alt dudağını kendi dudaklarının arasına aldı ve ısırdı.Joseph'in boğazında bir inilti düğümlendi.Zevk ve acıyla karışık bir inilti.Ardından Alexis Joseph'in yüzünü elleri arasına aldı ve ve öpmeye başladı yine.Alexis her zamanki gibi büyüleyiciydi.Siyah dekolteli ve mini eteği olan bir kıyafet giymişti.İçinde is iç çamaşırı yoktu.Joseph'in ise buna pek itirazı yoktu zaten.Joseph ise sadece giyinmişti.Kot pantolonun üstüne bir tişört giymişti.Ardından Alexis Joseph'in kucağından kalktı ve başını Joseph'in dizlerine koyarak uzandı.Joseph ellerini Alexis'in bacaklarında gezdirdi biraz.Ardından Alexis'in yüzü çarptı gözüne Joseph'in.Çıkarcı gülümsemesiydi bu.Joseph'in dudakları aralandı."Bu gülüşü biliyorum." dedi gülümseyerek.Alexis bu sefer dikkatini Joseph'e yöneltti.O da gülümsüyordu.Bakışlarını takip etti Alexis'in.Crystal ve Queen L'e çarptı gözü.Ardından bir titreşim hissetti ve "Telefonuna." derken Alexis onun konuşmasını kesti."Evet biliyorum. Sende hissediyorsun öyle değil mi? İşte benim erkeğim." dedi ve dudaklarına ateşli bir öpücük kondurdu.Alexis şaşılacak bir hareketle ellerini Joseph'in sertleşmiş erkekliğine götürdü.Ellerini kullanarak Joseph'i çıldırtıyordu adeta.O da bundan dolayı deli oluyordu.Biraz birbirlerine verdiler dikkatini.Ama Alexis hala Chels'in arkadaşlarını gözlüyordu ve aklı hala Crystal'e gelen mesajdaydı.Aslında Joseph'te merak ediyordu mesajın ne olduğunu.
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YDY'nin gerçek yüzü! Perş. Eyl. 16, 2010 10:09 am | |
| "Herkes hata yapar Crys, ama senden nefret etmiyorum."
Mutluluk damarlarımı altüst etmek üzereydi. Laela benden nefret etmiyordu. Güzel bir şey olduğu inkar edilemezdi. Tam konuşacak, bu düşmanlığa bir son verecek ya da herhangi güzel bir söz söyleyecekken telefonuma bir mesaj geldi. O ses beni rahatsız etmişti. Büyülü bir dünyayı bozar, perdeleri yırtar gibi. Telefonu küçük çantamdan çıkarıp ışıkla parıldayan büyük ekranına baktım. Tanımadığım bir numara... Nedense kim olduğunu öğrenecek gibiydim. Sonra açtım mesajı. Hiç görmemiş olmayı dilerdim; ama belki bu da daha kötü sonuçlara yol açardı. Her sözcükte biri karnıma vuruyormuş gibi hissettim. Her tarafım uyuşmuştu sanki. Her kimse, nasıl bilebilirdi? Bunu daha önce kimseye söylemiş miydim? Aslında beni şok eden, mesajın öbür kısmıydı belki de. Daha kötü bir gün geçiremeyeceğimi sanıyordum değil mi? Gözlerim tekrar tekrar sözcüklerin üzerinde dolanırken öyle olmadığını anladım.
"...Laela'yı bir şekilde üstteki bilardo salonuna getir. Yoksa senin küçük sırrını tüm YDY öğrenir. "
Lanet olsun! Ne biçim bir şantajdı bu? Laela'yla ikimiz arkadaş olabilirdik. Ona böyle bir kötülüğü ne diye yapmam gerekiyordu? Buradan nefret etmeye başlamıştım. Kesinlikle nefret ediyordum bu şehirden. Tereddütle Laela'ya baktım. Nedense herkes beni izliyor gibi hissetmiştim. O an orada olmamam gerekirdi, olsam bile Laela'yı çağırmamam gerekirdi. Barcade'den çıkıp gidebilirdim ama... Ne büyük bir çıkmaz bu! Garsonu elimle tekrar çağırdım. İki tane viski istedim. Laela konuşmak için ağzını açtığında da onu elimle susturdum. Ne kadar iğrenç bir şey yaptığımı düşünmemeye çalıştım.
" Sadece bir tane. Keyfimizi yerine getirir. Hayır diyecek halin yok ya. "
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YDY'nin gerçek yüzü! C.tesi Eyl. 18, 2010 9:36 am | |
| Rp Out : Herkesin görmesi için buradan yazıyorum. 2 Gündür rp yapılmadığı için ve okullar açıldığı için rpden çıkıyorum. Teşekkürler.
edit: ben rpnin pazar gününe kadar biteceğini tahmin etmiştim. Fakat arkadaşların bir gün canı istemiyor bir gün ortalıkta olmuyor. :S |
| | | | YDY'nin gerçek yüzü! | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |