| Takılmaca.. | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Takılmaca.. C.tesi Tem. 17, 2010 5:45 pm | |
| Chelsea Rosalié Bathory + Laurette D'or Leveque + Jessica Ozera + Effy Lewis
I. TEKİL ŞAHIS
Laurette'yi görmek için sabırsızlanıyordum. Onu özlemiştim. Uzun süredir görüşmüyorduk. Tabii ayakkabılarıda düşünüyordum. Sade bir makyaj yapmayı seçtim. Mor ve lila çiçek desenli bir elbise giydim ve mor tacımı taktım. Ankh kolyemi ve mor babetlerimi giydiğimde kıyafetlerim tamamlandı. Babeti tercih etmiştim çünkü ayakkabı denerken daha kolay olacaktı. Elimede elbiseyle takım olan cüzdanımı aldım. Çanta ağırlık yapsın istemiyordum, poşetler zaten ağır olacaktı. Kredi kartlarım ve banka kartlarım cüzdanımdaydı ve başka bir şeye ihtiyacım yoktu. iPhone'umu ve iPod'umuda elbisenin 2 yanındaki ceplere koymuştum. Yüzüme hafif bir fondoten ve bronz pudra sürdüm ve dudaklarımada parlatıcımı. Böylece makyajımda tamamlanmış oldu. Neşeyle merdivenleri indim ve Teodora'ya "Günaydııın." dedim. "Günaydın hanımefendi." dedi oda gülümseyerek. "Kahvaltınız hazır." Mutfağa geçtim ve üç bıldırcın yumurtası içtim. Biraz İskoç peyniride yedikten sonra kalktım. Kahvaltıda çok yerdim aslında ama şimdi acelem vardı. Yağsız sütün olduğu bardağı kafama diktim ve mutfaktan çıktım. Arwin garajda bekliyordu. Arabaların üzerindeki ışıkları tek tek açtı. Hangisini seçeceğime karar vermeye çalışıyordum. Sonunda siyah Lamborghini'de karar kıldım. Elimle işaret ettim. Arwin diğer ışıkları söndürdü ve kapımı açtıktan sonra arabaya oturdu. "Sigerson Morrison'a gidiyoruz." dedim. Varmamız uzun sürmemişti. Arabadan inerken elbisemi düzelttim. Arwin'e akşama kadar yapacak bir şeyler bulması gerektiğini yada direk bir taksiyle eve gidebileceğini söyledim. Oda Mini Cooper'ımın servisten döneceği söyledi. Cüzdanımdan para çıkarım verdim ve taxiyle gitmesini söyledim. Telefonumu cebimden çıkardım ve "Ben Sigerson Morrison'deyim ve seni bekliyorumm. Xoxo Chels." yazıp Laurette'e gönderdim ve beklemeye başladım.
En son Chelsea Rosalié Bathory tarafından Cuma Tem. 23, 2010 4:54 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. C.tesi Tem. 17, 2010 7:16 pm | |
| Sabah gözlerimi güneşli bir güne açtım.Dedem yine aşağıda birşeylerle uğraşıyordu.Chels ile bugün buluşacaktık.Tavşanlı terkliklerimi giyip aşağıya fırladım. "Günaydın dede" dedim yine çiçekleriyle uğraşıyordu bu adam hep mutluydu ve beni de mutlu ediyordu."Günaydın tatlım.Kahvaltını hazırlattım hemen ye istersen" pamuk gibi sesi gelmişti kulağıma "Peki dede ama fazla bir şey yemeyeceğim arkadaşımla bulaşacağım da" çoktan mutfağa dalmıştım.Koca tabak bir salata ve yanında bir bardak süt şu sütten ne zaman vazgeçecekler...Sütü aldım ve lavaboya boşalttım.Salata ve süt aman ne uyuyor!Salatayı hızlı bir şekilde yedim ama hepsini bitiremedim.Hemen odama geri döndüm.Mavi kısa elbisemi giydim.Buz mavisi en sevdiğim renklerden biriydi.Altına mavi babetlerimi de geçirdim.Saçımı kıvırcık yaptım en sevdiğim saç modeliydi.Mavi açık bir far sürdüm ve dudağıma da parlak ve güzel kokulu parlatıcımı sürdüm bu kadarı yeterliydi.Aşağıda şöför bekliyordu aslında şöför olayını pek sevmezdim ama şöförümüz John'u seviyordum."Günaydın John.Sigerson Morrison'a gidiyoruz." dedim.30 yaşlarında ki John bana gülümsedi ve kapımı nazikçe açtı.Hava biraz bayıcıydı.Birden telefondan gelen bip sesiyle ilkildim. "Ben Sigerson Morrison'deyim ve seni bekliyorumm. Xoxo Chels."Chels mesaj atmıştı.Demek ki oraya varmıştı bende gecikmeden cevap attım."Aah Chels hemen orada olacağım.XoXo D."Sonunda gelmiştik.John'a veda edip kapının önüne geldim."Chels harika olmuşsun"dedim ve ona sıkıca sarıldım. |
|
| |
Misafir Misafir
| |
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Perş. Tem. 22, 2010 11:08 am | |
| Sabah kalktığımda güneş daha yeni doğuyordu. Kendime bir kahve yaptıktan sonra balkona çıktım. Havanın ısınmasını tenimde hissettim. Daha sonra aşağıya indim. Dadım çoktan hazırlamıştı kahvaltımı. İsteksizce yemeğimi bitirdikten sonra pencereden dışarıya bakmaya başladım. Canım çok sıkılıyordu. Ne zaman böyle hissetsem alışveriş yapmanın beni rahatlattığını hatırladım. Merdivenlerden yukarı çıktım ve önce bir duş aldım. Daha sonra kıyafet seçmeye başladım. Ayakkabı almaya gidecektim kararım buydu. Altıma dar bir jean giydikten sonra üstüme de askılı beyaz bir bluz giydim. Saçlarımı düzleştirdikten sonra ayağıma beyaz babetlerimi giydim. Spor tarzım tamamlanmıştı böylece. Aşağıya garaja indim. Siyah jipime bindim ve yola koyuldum. Sigerson Morrison'a gitmeye karar verdim. Oranın çok ünlü bir ayakkabı mağazası olduğunu Chels söylemişti. Yaklaştım ve arabamı park ettim. Mağazadan içeriye girdim sonra gözüm ayakkabı deneyen bir kıza takıldı. Aman Tanrım! Chels bu. Herzaman ki gibi alışverişte. Ama beni neden çağırmadı merak ettim doğrusu. Yanında bir arkadaşı var. Sanırım ona söz verdiği için beni çağırmadı. Mutlu görünüyor yine. Hep böyle güler umarım. Benim alışveriş tutkunu dostum. Seni iyiki burda gördüm. Nasıl geçerdi bu sürgün sensiz. Yanına yaklaşmalımıydım acaba ? Belkide arkadaşı rahatsız olurdu. İçimdeki bu tartışmaya 'Dur' dedim ve olacakları düşünmeden yanına yaklaştım. ' Selam Chels. Seni gördüğüme çok sevindim. Her zamanki gibi alışveriştesin ha ?' dedim ve sıkıca sarıldım ona. Çok özlemişim doğrusu. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Perş. Tem. 22, 2010 12:02 pm | |
| Topuklunun ardından çantalara yöneldim. Kırmızı bir el çantası gördüm. Çok hoştu. Gülümseyerek içine baktım. Bölme sayısı iyiydi. İtalyan yapımdı. Satıcı kadına işaret ettim ve çantayıda kasaya götürdü. Bu arada babetlere yönelmiştim. kırmızı bir babet beğendim. Onuda denedim. Ayağımda harika durmuştu. Daha spordu ve dışarıda giymek için uygundu. Laurette etrafındakilerle ilgileniyordu. Bu arada bir ses duydum. " Selam Chels. Seni gördüğüme çok sevindim. Her zamanki gibi alışveriştesin ha ?" Bu Jess'ti! Onu gördüğüme çok sevinmiştim. Sıkılmaya başlamıştım. Bana sarıldığında bende sıkı sıkıya sarıldım ona. Çok özlemiştim. Ayrıldığımızda yüzüne iyice baktım. Son gördüğümden beri hiç değişmemişti. Hâlâ çok güzeldi. Buğday teni ve düz kahve saçları harikaydı. Gülümsemesi elmacık keminklerini ortaya çıkarıyordu. Gözümün önüne küçüklüğümüz geldi. Berlin'e kaçtığımız 8. sınıf günleri. Benim neşe kaynağımdı. Eski sevgilim ve hayatım olan Justin'ide tanıyordu. Gerçi o ona ilk adıyla hitap etmeyi tercih ederdi: David. 2. isimle hitap eden sadece aile üyeleriydi Macaristanda. Ve o benim ailemdendi. Sadece Justin'i değil, her şeyimi biliyordu Jess. Sırdaşımdı. Güvenebileceğim sayılı insanlardan biriydi. Gerçek bir dosttu! "Seni gördüğüme ne kadar sevindim bilemezsin!" dedim gülümseyerek. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Perş. Tem. 22, 2010 12:23 pm | |
| "Seni gördüğüme ne kadar sevindim bilemezsin!" dedi o bayıldığım gülümsemesiyle. O gülücükten her seferinde sıcaklık akıyordu içime. Yaşadıklarımız, paylaştıklarımız ve daha bir sürü şey bizi birbirimize daha çok yakınlaştırıyordu. Onunla bir an önce konuşmalıydım. Gözlerinde tanıdık bir duygu vardı. Eski günlerden kalma bir şeydi bu. Hatırlamam uzun sürmemişti. David'i düşünüyordu. Onu çok iyi tanıyordum. Gözlerinde bu duyguyu görmeyeli uzun zaman olmuştu. David ve Joseph. Onlar çok iyi arkadaştı. Ve tabiki Chels ve bende. Bu dörtlü birbirini tamamlardı hep. Her günümüz birlikte geçerdi. Ben o lanet annem yüzünden Almanya ya taşınıp onları bırakmak zorunda kalmasam herşey ilk günkü gibi devam edecekti. Şimdide burdaydım işte. Nasıl olduğunu bilmiyordum ama Chels de burdaydı. Bana sebebini anlatmalıydı. Konuşacağımız çok şey var CheLs. Bütün bunlar için çok düşündüğümü farkettim ve dostumun sesiyle irkildim. 'Jess ordamısın ?' Bana yeni baktığı bir topuklu ayakkabı hakkında fikrimi soruyordu. 'Ahh özür dilerim eski günlere daldım birden. Ayakkabın harika duruyor. Sana çok yakıştı.' Dikkatle bakmamıştım bile. Beni tanırdı kafamın başka yerlerde -hatta başka birinde- olduğunu anlamıştı hemen. Ama konuyu fazla uzatmadı. 'Teşekkür ederim' dedi ve başka ayakkabılara bakmaya başladı. Artık o da farketmişti. Bir an önce konuşmalıydık. Hiç vakit kaybetmeden.. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Perş. Tem. 22, 2010 2:44 pm | |
| Derslerden,sınavlardan ve okuldan canım sıkılmıştı. Dışarı çıkıp alışveriş yapmak az da olsa iyi gelir düşündüm. Ve hemen üstüme giymek için gardolabımı açtım. Gardolabımdan en sevdiğim lila rengindeki eteği ve kısa kollu beyaz badiyi çıkarıp giydim. Süslü boy aynama baktım kıyafetim güzeldi, şık duruyordu ama saçlarımı düzene sokmam gerekecekti. Hemen tarağı dağınık,ders kitaplarıyla dolu masamın üstünden aldım ve saçımı taramaya başladım. Sonunda az da olsa düzenli duruyordu. Azcık makyajın kimseye zararı olmaz diye düşündüm ve hızlıca banyoya gidip makyaj çantamı lavabonun üstünden aldım. Yere oturdum ve aynanın önünde makyaj yapmaya başladım. İlk önce hafif bir fondaten sürdüm. Sonra siyah göz kalemimi göz kapağımın üstünde hafifçe gezdirdim. Rimeli çantadan çıkardım ve kirpiklerimi dolgun gösterecek şekilde sürdüm. Son olarakta pembe parlatıcımı dudağımı gezdirdim. Eşyalarımı hemen makyaj çantama tıkıştırdım ve hemen kol çantamı alıp, Sigerson Morrison'un yolunu tuttum.
Dalgın dalgın kıyafetlere bakıyordum. Bana ayakkabı lazımdı. Kaç aydır aynı ayakkabıları giyordum. Ve yeni bir şeyler alma zamanım gelmişti. Ayakkabı reyonuna doğru ilerledim. Ve biraz uzağımda Jessica,Chelsea ve Lourett'yi gördüm. Aralarından en çok Chelsea ile anlaşıyordum. Kafa kızdı. Samimiydi. Aynı sınıftaydık. Ben hayal dünyamdan ayrılıp gerçek dünyaya döndüm. Ve gülümseyerek kızların yanına doğru hızla ilerledim. Beni ilk gören Chels olmuştu. Kollarını yana açtı ve '' Ah Angy ! Sende mi burdaydın ? '' dedi. Biraz sarıldık. Chels'e baktım ve '' Şimdi geldim tatlım. Merhaba kızlar ? '' dedim diğerlerine bakarak. Kızlar gülümseyerek '' Merhaba ! '' dediler. Kafa dengi kızlardı. Aslında onlara rastlamam iyi olmuştu. Tek başıma dolaşmam pek eğlenceli olmaya bilirdi. Belki onları görmeseydim sadece ihtiyacım olanları alıp giderdim. Şimdi ise dedikodu yapacak ve eğlenecek fırsat ayağıma gelmişti. Neden geri tepeyim ki ? Uzun zamandır alışveriş yapmamıştım zaten. Yanımda parada vardı. Doya doya alışveriş yapabilirdim. Tabi fazla abartmamak kaydıyla... Chels'e baktım. '' Derslerden sıkıldım ve biraz hava almak için alış-veriş yapmayı düşündüm. İyiki size rastladım yoksa sadece ihtiyacım olan şeyi alıp tekrar sıkıcı hayata geri dönerdim'' dedim ve sonra melodik bir kahkaha attım. Fazla kahkaha atmazdım aslında. Yani her zaman gülümserdim ama beni çok fazla kahkaha atarken göremezlerdi. Tabi soğukkanlı insanlar gibi somurtup durmazdım da. Sadece kahkaha atılcak fazla bir şey bulamıyordum bu hayatta... |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Perş. Tem. 22, 2010 3:14 pm | |
| Jess'le etrafı gezmeye başladık. Harika gri topukluları görünce durdum. Disco topu gibi parlıyorlardı. Gece partyde giyeceğim elbiseye çok uyacaklardı. Elime aldım ve hemen ayağıma geçirdim. Ardından neşeyle Jess'e dönüp nasıl bulduğunu sordum. Ama dalmıştı. Ne düşündüğünü hemen anladım. Açık bir kitap gibiydi. Eski günlemizi düşünüyordu. Zihnine girebiliyormuşum gibi anlayıvermiştim bunu. Harika 4lü günlerimizi düşünüyordu. David ben o ve Joe. "Jess ordamısın ?" dedim mecburen. Gerçek dünyaya dönüp ayakkabım hakkındaki düşüncelerini söylemesi gerekiyordu. Nitekim öyle de oldu. Kafasını şöyle bir salladı ve gerçek dünyaya döndü. "Ahh özür dilerim eski günlere daldım birden. Ayakkabın harika duruyor. Sana çok yakıştı." dediğinde zoraki bir şekilde gülümsedim. Ayakkabıya bakmamıştı bile. Yinede beğenmiştim ve satıcıya işaret ettim. Bu ayakkabıyıda diğerlerinin yanına götürdü. Sandaletlere geçiş yapmıştık. Kafamı diğer ayakkabıların olduğu yöne çevirdiğimde bize doğru gelen kızı fark ettim. Biraz daha yaklaştığında Angela olduğunu anladım. Onu da çok özlemiştim! Tanrım ne kadar zamandır görüşmüyorduk kim bilir. Ne güzel bir gündü bu gün.. '' Ah Angy ! Sende mi burdaydın ? '' dedim sarılırken. " Şimdi geldim tatlım. Merhaba kızlar ? '' dedi ve Jess'le Lourett'yi selamladı. Kızlarda ona selam verdiler. Jess'le rahat rahat konuşamayacaktık ama zaten burası bunun için uygun yer de değildi. Aklımın bir kölesine 'Jess'le buluşma planla' diye yazdım. '' Derslerden sıkıldım ve biraz hava almak için alış-veriş yapmayı düşündüm. İyiki size rastladım yoksa sadece ihtiyacım olan şeyi alıp tekrar sıkıcı hayata geri dönerdim'' dedi Ang. Ve bir kahkaha attı. "Ahh Ang, Ang, Ang." dedim ağır ağır ve güldüm. "Fazla hareketli olan hayatlar senin 'sıkıcı' dediğinden daha beter!" dedim acı çeken bir insanın yüz ifadesini taklit ederek. Hep beraber güldük. Aslında dalga geçiyor gibi görünsemde ciddiydim kendimce. Sıradan bir hayatı Manhattan'ın skandallarla dolu lüx hayatına tercih ederdim.
|
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Perş. Tem. 22, 2010 7:20 pm | |
| Chels ayakkabıları aldıktan sonra başka birşeyler bakmaya başladı. O sırada bir kızın bize yaklaştığını farkettim. Tanımam uzun sürmedi. Chels sayesinde tanıyordum bu kızı. Adı AngeLa idi. Bizi selamladıktan sonra Chels ile konuşmaya başladı. Çok tatlı bir kız gibi göründü gözüme. Uyumlu kıyafetleri ve makyajı vardı. Çok sempatik duruyordu. Ben onun hakkında düşüncelere dalmışken birden kahkahasını duydum. Çok güzel gülüyordu. Daha sonra çok sık gülmediğini öğrendim. İçimden 'Yapma ama güzel kız. Bu kahkahayı kimseden saklayamazsın erkekler buna hasta olacaktır.' diye düşündüm. Erkekler.. Joe.. Aklım yine ona kaydı. Neden bir türlü unutamıyordum onu. Kızlar orada eğlenirken ben hayatımın aşkını düşünüyordum. Bu dalgın halim Chels'in hoşuna gitmiyordu farkındaydım ama onu düşünmeden yapamıyordum. Yarın onu arayacaktım. Belkide önce Chels ile konuşmalıydım. Bir ara düşüncelerimden uzaklaşıp kızları dinlemeye başladım. Gossip Girl'den bahsediyorlardı. Beni pek ilgilendirmediği için tekrar Joe'yi düşünmeye başladım. Daha sonra bunun bana bir yararı olmadığını farkettim. Sanırım artık eğlenme vaktim gelmişti. Ve birden kızlara dedim ki 'Hey kızlar yarın akşam bir bara gitmeye ne dersiniz ?!' Bu söylediğime ben bile inanamadım. Artık Joe'yi düşünmeyecek miydim ? Şaşkınlık içinde kızlara baktım. Chels de şok oldu bu söylediğime. Karamsarlıktan kurtulduğuma sevinen bir parça gördüm gözlerinde. Kararımı vermiştim. Benim yüzümden arkadaşlarımın üzülmesini istemiyordum. Akıllarda aşık bir kız olarak değil, havalı ve güzel kalmak istiyordum. Fikrimi değiştirenin ne olduğunu bilmiyorum ama sanırım bu değişiklik iyi gelmişti. İçimde eski günlerimin kıpırtısını hissettim. Yalnış olduğunu biliyordum ama bunu yapmalıydım.. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Perş. Tem. 22, 2010 8:10 pm | |
| Benim kahkahama diğer kızlarda gülerek karşılık verdilr. Chels bana gülerek "Ahh Ang, Ang, Ang.'' dedi ve kısa bir kahkha attı. Çok samimi kızdı. Kahkaha "Fazla hareketli olan hayatlar senin 'sıkıcı' dediğinden daha beter!" dedi ve sanki aco çekiyormuş gibi bir mimik ifadesi takındı. Onun bu neşeli haline hepimiz güldük tam buna bir laf söyleyecektim ki Jess'in neşeli sesini duydum. Jess çok tatlı kızdı. Aslında ortak yönlerimizde vardı. Yani daha fazla konuşsak samimi olabileceğimizi biliyordum. 'Hey kızlar yarın akşam bir bara gitmeye ne dersiniz ?!' dedi. Ah lanet olsun ! Bar kelimesi hoşuma gidiyordu. Bar varsa işin ucunda eğlence de vardır tabiki. Ama eğlenmekte içkiden geçer. Ve tekrar lanet olsun ki ben içki konusunda pek iyi değildim. İster istemez suratımı buruşturdum. Jess kızların tepkisini merak ediyordu. Ama sanki kendiside bunu söylediğine inanamıyor gibiydi. Ama içki içmek zorunda değildim ki. Her bara giden içki içmek zorunda mıydı ? Yoo. Jess'e ve diğer kızlara gülümseyerek baktım.
'' Aslında iyi fikir. Ama... Size bir şey söylemem gerek... '' dedim. Kızlar beni merakla izliyorlardı. Belliki ne diyeceğimi merak etmişlerdi. Kafamı yere eğdim utangaç kız rolünü takıldım ve '' Ya. Ama ben içki konusunda fazla iyi değilimdir... '' dedim. Bir şeyi itiraf etmekte hiç iyi değilimdir. Genelde birinden bir şeyi saklarken,hoşlandığım çocukla karşılaşırken,itiraf ederken yanaklarım hep kızarır ve kendimi ele verirdim... Ve bu huyumdan da nefret ederdim. Keşke birini gerçekten sevebilseydim... Keşke o günden sonra gerçek aşkımı bulabilseydim. O günden sonra kolay olacağını sanmıyorum zaten... Ama sadece beni ben olarak seven dış güzelliğimden daha çok iç güzelliğine önem verebilen birini bulabilsem keşke... Ben bu düşüncelerden sıyrılıp kızların itirafıma tepkisini izlemeye başladım.
|
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Cuma Tem. 23, 2010 1:49 pm | |
| Jess birden "Hey kızlar yarın akşam bir bara gitmeye ne dersiniz ?!" dediğinde çok şaşırdım. Yoksa yeniden mi hayata dönmüştü. Onu gülümserken ve etrafa neşe saçarkan görmek harika olurdu. Ama kafayı bulmuş bir biçimde değil.. Aklımız başımızdan konuşmayı tercih ederdim. Neyseki iradeliydim. Sınırsız bir irade gücüm vardı ki bu büyük bir artıydı benim için. '' Aslında iyi fikir. Ama... Size bir şey söylemem gerek... '' dedi Ang. İtiraf havası vardı üzerinde. Sonraki sözüylede bu görüşümü kesinleştirmiş oldu. '' Ya. Ama ben içki konusunda fazla iyi değilimdir... '' Koca bir kahkaha patlattım. Bana dönüp kızgın bir şekilde baktı ama kendime engel olamamıştım. Neden güldüğümü bilmiyordum. Sinirden gülüyordum muhtemelen. Bu utanılacak bir şey değildi ki. Ang'i karşıma aldım ve "Bak Ang." dedim ciddiyetimi kazanarak. "Bu kötü bir şey değil." tam bir şeyler diyecekti ki elimi kaldırıp susturdum. "Dinle." "Benim sınırsız bir iradem vardır. İçkide uyuşturucuda aldığım oldu ama asla bağımlı olmadım. Etrafımda bağımlılar ordusu olmasına rağmen. Çünkü ablamı gördüm. Bunun berbatlığını görmeden anlayamazsınız." dedim. Herkese bakarak konuşuyordum sadece Ang'e değil. "Rehabilitasyonda geçirdiği aylar cehennem gibi geçti." dedim o günleri hatırlayarak. Gözümün önüne benden uyuşturucu ve alkol dilenen, bağırıp çağıran vahşi Alexis gelivermişti. Ürperdim.. "İnsanı kendi kölesi yapan bu iki aptal şeyi ne kadar içeceğini bilirsen ilaç gibidir. Sakinleştirici gibi. Ama bünyenin kaldıramayacağı kadar alırsan aşırı doz etkisi altında kalırsın." dedim. Ang'in Ang olarak kalmasını istiyordum. Değişmemesini. Bakışlarında anlayış vardı. Ona iradeyi öğreteceğime kendi kendime söz verdim. Nerde durması gerektiğini anlatacaktım. Jess'in planını gerçekleştirmeyi çok istedim ama yarın muhtemelen çok yorgun olacaktım. Partynin tam olarak benim isteyeceğim şekilde geçmeyeceğini düşünüyordum. İrademi kullanıp ileri gitmeyecektim. Laela'dan beni zorlamaması için söz de almıştım zaten. "Ama yarın akşam bara gidemeyiz." dedim sakince. Jess nedenini sordu tabii. "Bu gece party var." dedim. "Yarın muhtemelen tüm gün uyurum." ve güldüm. "Ayrıca bar pek iyi bir fikir gibi gelmiyor. Starbucks yada Grand Central Park daha iyi bir fikir gibi." dedi. Parktan söz edince aklına dün gecenin gelmesine mani olamamıştı. Bisiklete binmek için gidişini, Jake'i, Alexis'in mesajını. Bu gece mutlaka partye gitmeli ve Alexis'le konuşmalıydı. |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Cuma Tem. 23, 2010 4:58 pm | |
| Alışveriş için dışarı çıkacaktım.Bu gece parti gerçektne güzel olacak diye düşündüm.Sürtüklük gereği olarak şık bişeyler giymiş.Her zamanki gibi makyajını yapmış büyük güneş gözlüklerini takmış.Sokakta salına salına yürüyordum.Vitrinlere bakarken içeride Chels'i gördüm.Hiç düşünmeden içeriye daldım.Chels'i kolundan tuttum"Chels benimle geliyor.Üzgünüm" dedi. Kahkaha atarak "Alışverişe Chels alışverişe..." dedi. "Sözünü unuttun mu yoksa?" elbiselerin olduğu bölüme bakıyordum.Beyaz elbiselerden birini alıp üstüme tuttum beğenmemiştim.Rengi bana uymamış sıkıcı bir şeydi.Chels'i devamlı çekiştirip duruyordum .Mavi bir elbise çektikten sonra fazla rahibe işi olduğuna kanaat getirip bıraktım.Chels'i arkadaşlarıyla vedalaşsın bırakmıştım ama sıkıldığım için onu tekrar çekiştirmeye başladım.O sırada bende bir kaç parça birşeyler bakıyordum.Göğüs geçirerek bir elbide daha aldım.Şık bir şeydi siyahtı ama üzerine işlenmiş şeyler çok uyumsuz olmuştu. Chels arkadaşlarıyla bir şeyler konuşup duruyordu ona döndü.Konuşması bitince Chels ile birlikte dışarı çıktık.
En son Effy Lewis tarafından Cuma Tem. 23, 2010 5:24 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Cuma Tem. 23, 2010 5:14 pm | |
| Eff kolumu tutunca irkildim. Beni çekmeye başladı. "Chels benimle geliyor.Üzgünüm" dedi. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Kahkaha atarak "Alışverişe Chels alışverişe..." dedi. Yüzüne tuhaf tuhaf baktım. "Sözünü unuttun mu yoksa?" dedi imalı imalı. Lanet olsun! O balık yağları işe yaramıyordu. Hafızam berbattı. Ajandamıda kaybetmiştim ki bu dahda betbattı. Kasadaki kadına "Hizmetçim gelip alacak." diye bağırdım. Eff hâlâ çekiştiriyordu. "Kızlar!" diye seslendim. Doğal olarak şaşkınlardı. "Size anlatırım. Mesaj atacağım." dedim özür diler bir ifadeyle. Umarım bana fazla kızmazlardı. Zaten açıkcası sıkılıyordum. Hepsiyle tek tek buluşacaktım, şu partyden sonra. Party için birsürü kişiye söz vermiştim. Şu unutkanlığımı yensem çok iyi olacaktı. Eff'e de kıyafet almak için söz vermiştim. Kıyafet zevkime bayılırdı ve ona çok yakışan şeyleri seçerdim hep. Birlikte alışveriş ve dedikodu yapmaya bayılırdık. Gitmeden arkama bir kez daha baktım. Eff'in beni götürmesine izin verirken kızların zihinlerine süzülüyor gibiydim. Hepsi Eff'i 'sürtük' olarak nitelemişti. Aslında sürtüktü. Ve beni bu şekilde götürmesi kızları sinirlendirmişti ama bana kızgın değillerdi. Öyle olsaydı çok üzülürdüm. Gözüm aldıklarıma takıldı o an. Dora'ya eve bunları gelip almasını söyleyecektim. Yada Arwin'e. Ayakkabılarıma uyan bir elbise alacaktım. Ama alışveriş boyunca kızlar aklımda olacaktı..
|
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Cuma Tem. 23, 2010 5:16 pm | |
| |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Takılmaca.. Cuma Tem. 23, 2010 7:58 pm | |
| Angela - 10 şöhret puanı 2 dolar Chelsea - 30 şöhret puanı 6 dolar Jessia - 15 şöhret puanı 3 dolar Laurette - 5 şöhret puanı 1 dolar |
|
| |
| Takılmaca.. | |
|