Duyurular | |
Gossip Girl | ~ NY gençleri neredesiniz? Dedikodularınızı bekliyorum. Bilgi için tıklayın.
Seviliyorsunuz. Xoxo |
Yönetim Kadrosu |
|
|
| Özlenilen Sakinlik Hissi | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Özlenilen Sakinlik Hissi Cuma Ağus. 06, 2010 4:45 pm | |
| Alexis Bathory Kevin Adrian Rowle
~
1. veya 3. şahıs. ------- Yine baş ağrısıyla ve yarı çıplak şekilde uyanılan bir gün. Ah, bu sefer gerçekten çok içmiş olmalıyım, en azından içtikten bir sonraki sabah kendime geldiğimi hissedebilirdim, ancak bu sefer oldukça bitkin hissediyordum kendimi. Gözlerimi açıp açmamak konusunda kendimle olan savaşım hala sürerken, açık penceremden sonbahar yağmurunun aşina kokusu içime doluyordu. Nedense bana bu koku huzur verirdi, yağmuru her zaman severdim. En azından kar yağmasından kat kat iyiydi. Her neyse, ani bir "beyin zonklama"sıyla gözlerim şiddetle aralanmıştı. Dudaklarımdan küçük bir -Lanet olsun!- dökülmüştü bile. Yatağımdan yavaş adımlarla kalkıp kendime kahve almıştım, ki gözüme çarpan saat günün öğleninde uyandığımın göstergesiydi. Üstelik karnım son bir kaç aydır yemek yemiyorum gibi açtı. Bitkin adımlarla kendimi duşa atmıştım, acele etmek gibi bir düşüncem yoktu. Sıcak suyun her damlası vücudumdan ayrılırken yanlarına yorgunluğumuda almış gibiydiler. Bunu kaybetmekten hiç şikayetçi değildim, önümdeki bir kaç saatimi burda geçirebilirdim tabii açlıktan öleceğimi düşünmeseydim. Duştan çıkıp kendime " Ne yiyeceğim? " sorularıyla baş başa bırakmıştım. Dolaba gidip yiyecek bir şeyler aramayı denemedim bile, boş olduğunu biliyordum. En azından alkolle dolu olması fena değildi. Sonunda genelde olduğu gibi dışarı çıkıp bir şeyler atıştırmak fikri en iyisi olacaktı ki başka seçeneğimin olmaması acınasıydı. Fazla düşünmeden dolabıma gidip gözüme ilk çarpan siyah gömleği çıkarmıştı. Siyah derken tamamiyle siyah değildi, üstünde rastgele fırça darbeleri atılmış gibi rastgele renkler vardı. Yinede seviyordum onu, ayrı bir havası vardı. Altımada bana renginden dolayı hep "çelik, metal"i hatırlatan bir kot giymiştim. Güneş gözlüğümü alıp arabamın anahtarını alacaktım ki askılıkta krem rengi şapkamın saçlarımın üstünde olmak isteyebileceğini düşünüp dışarı çıkınca takılmak üzere elime almıştım şapkamı. Arabaya sık adımlarla varıp binmiştim. Gideceğim yer, ah bu aralar sıklıkla gittiğim pizzalarını sevdiğim Grimaldi's' idi. Karnımın acıkmasının verdiği acele ve sinir hissiyle oraya varmam çok fazla sürmemişti. Parkedip yağmurdan ıslanmış sokağa adımımı atmıştım. Hızlıca pizzaların çeşitli kokusunun geldiği Grimaldi's'e girmiştim. Masalar çok dolu değildi, şanslıydım günün bu saatinde herkes yemeğe yani masalara doluşmalıydı. Beni akşam olmadan uyandıran baş ağrıma minettar olmuştum bir an. Boş bir masa ararken gözüme Alexis çarpmıştı. Bir masada tek başına bir şeyler içiyor ve dergi olduğunu tahmin ettiğim bir şeyler okuyordu. Pek düşünmeden yanına yaklamıştım. " Hey, bu Alex? Selam! pizza-sever pizzaların hatrına yanındaki boş sandalyeye oturmama izin verir misin? "
Üstünde siyah bir blüz ve aynı renkte bir tayt vardı. Cesurca seçimlerdi, etkileyici gözüküyordu. Renk seçimi genellemeye bakarsak biraz fazla "siyah"tı. Aslında siyahın özgürlüğü çağrıştırdığını düşünür ve o renge içten içe bir hayranlık beslerdim. Yinede toplumda farklı anlamlar çıkarıldığı için bu kadar siyah giyinilmesi gözüme çarpmadan edememişti. Aklıma cevabını beklemeden hemen oturup sipariş vermeyi geçirmemiş değildim ama ona karşı saygısızlık yapmak istemiyordum ayrıca çokta samimiliğimiz yokken. Aslına bakılırsa sadece ismini biliyordum. Öyle samimi konuşmak benim tarzımdı sanırım... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi Cuma Ağus. 06, 2010 5:37 pm | |
| Sabah yine evimde uyanmamıştım. Aslında sabah bile uyanmamıştım. Saat 12 pek sabah sayılmazdı. Başım deli gibi zonkluyordu. Yanımda yatan yakışıklıyı hatırlamaya çalıştım ama hatırlayamadım elbette. Ama zevkli bir gece geçirmiştim ki buda iyi bir şeydi. Gözüm bileğindeki ısırığa ve kan lekeli bembeyaz çarşafa takılınca biraz daha gülümsedim. Karnım da biraz dolmuştu anlaşılan. Belkide bizim mesheptendi ve bu yüzden izin vermişti, yada şiddeti seviyordu. Umurumda değildi, ama ağzımdaki kan tadı hoştu. Lavaboyu zorlukla buldum ve zaten çıplak olan bedenimi kan ve seksten arındırdım. Ardından hâlâ uyuyan yakışıklıya şöyle bir bakıp paltomu üzerime geçirdim. Giysilerimi yırtmaktan hoşlanırdım ve bu yüzden asla bir şeyi 2 kez giymezdim. Başım hâlâ dönerken bir taksi çevirdim ve eve gittim. Direk odama çıktım ve gardrobuma girdim. Bu devasa gardrobun sadece çok küçük bir kısmı renkliydi. Kalanların hepsi siyah ve kırmızıydı. Karanlık ve kan. Siyah bir tayt ve siyah bir bluz giydim. Beyaz çizgileri vardı ve onlardan nefret etmiştim ama şık duruyordu. Çıkarmaya üşendim. Teodora'nın sağlıklı yemekleriyle yada limuzinle uğraşacak havamda değildim. Siyah porschemin anahtarlarını çekmecemden aldım ve siyah küçük bir çantada alarak evden çıktım. Önce bir kahve içecek ve ardından pizza yiyecektim. Yolda Starbucks'a uğrayıp Frappicino aldım ve bir büfedende dergi aldım. En sonunda Grimalidi's'e varmıştım. Arabayı park ettim ve anahtarı çantama atıp arabadan çıktım. Gözler üzerimdeydi ve her yere gülücükler dağıtmıştım. Güzelliğim Yaratıcı'mın bana bir armağanıydı ve öyle çok işime yarıyordu ki.. Orta Çağ Rahiplerinin güzelliği lanetli sayması mantıklıydı. Güzellik iyilik için verilmez, yada ateşli olmak mı demeliydim? Herneyse bir masaya kuruldum ve kahvemi masaya koydum. Dergimide çıkarıp okumaya başladım. Arada kahvemden bir yudum alıyordum ve ayılmaya başlıyordum. Ayık olmayı sevmezdim ama şimdi ayık olmam sorun değildi, hatırlamak istemeyeceğim bir şey olamazdı sabahları. Güneş güvenliydi, hasta edeci derecede güvenli. " Hey, bu Alex? Selam! pizza-sever pizzaların hatrına yanındaki boş sandalyeye oturmama izin verir misin? " Gülümsememle birlikte kafamı kaldırıp baktım. Bu Kevin'dan başkası değildi. Laela'nın sevgilisi diye hatırlıyordum. Partyde sevişmişlerdi. Cidden iyi sevişiyordu K. Gülümsedim. Ayakta bekleyişi komikti. Konuşmasını sevmiştim, mesafeden nefret ederdim. Bu sözünden sonra direk oturması daha iyi olabilirdi. Ama sanırım kaba olmak istemiyordu. Ayağa kalktım ve sarıldım. "Hey Kevin." dedim gülerek. "Otur şuraya." dedim şakacı bir ses tonuyla ve kolundan tutup yanımdaki sandalyeye oturttum ve gülümsedim. "Pizzamı daha çok sevmeme yardım eder misin?" diye sordum gülerek. "Tabii ki." dedi oda gülümseyerek. Bu cevap üzerine gülümsemem dahada genişledi ve "Parmağından bir kaç damla A rh+ damlatır mısın?" dedim ve bir kahkaha patlattım. Anlaşılan hâlâ ayılamamıştım. Uzun bir süre güldükten sonra "Sadece şakaydı." dedim. Kimse inançlarım yada yeme alışkanlıklarımdan haberdar değildi, yoksa içme mi demeliydim? Ve gerekte yoktu buna. Kevin'a bir zararım olmazdı, onun kanı benim için değildi. Çok istemedikçe kanını vermeyen birinden zorla almazdım zaten. A rh+ olup olmadığını bile bilmiyordum. Tekrar güldüm bu düşünceme. "Pizzamızı seçelim mi?" diye sordum gülmem bittiğinde. "Ama kansız." diye ekledim gülümseyerek. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi Cuma Ağus. 06, 2010 6:10 pm | |
| Gülümseyerek bana bir bakış atıp samimice sarılmıştı bana Alexis. Daha sonra " Hey Kevin, otur şuraya " demişti, tabii ki ses tonundan şaka yaptığını anlamıştım. Hızlıca kolumdan tutup yanındaki sandalyeye oturtmuştu beni. Daha sonra beni biraz düşündürecek şekilde " Pizzamı daha çok sevmeme yardım eder misin? " diye sormuştu. Anlamamıştım tabii ki ancak yüzümde saçma bir ifadenin çıkmasına engel olamayabilirdim de. Daha sonra gülerek cevaplamıştım sorusunu. " Parmağından bir kaç damla A rh+ damlatır mısın? ". Ah?! Tabii ki neden bunu düşünememiştim. Daha sonra uzunca süre kahkaha atmıştı, en azından bende onun kadar kahkahalaşmışımdır. " Sadece şakaydı ". Nasıl biri olduğu hakkında bir fikrim yoktu ama bu şekilde devam ederse ona kan emici damgası vurmak o kadarda zor olmayacaktı. Daha sonra bir gülümsemeyle " Pizzamızı seçelim mi? Ama kansız." demişti. Açıkcası hemen hemen baştan aşağı siyahlara gömülmüş birinden bu kadar kan dolu düşünceler duymak oldukça garip bir durumdu. Gece kabusuma girerse onu sevebilirdim sanırım. Gülmüştüm.
" Ah, Alexis. Görünüşe göre vampirlerle çok vakit geçiriyorsun. Üzgünüm sadece yanımda bir kaç torba kan torbası getirmediğim için kendime kızıyorum. En azından direk parmağımdan kanı temin etmeden ölmemek için kendimi seruma bağlayabilirdim. Söylesene bu kan merakı nerden geliyor? " Ufak bir kahkaha atmıştım. " Ee, her neyse. Vampirlerin kanı varsa benimde pizzam olmalı. " Garsonun bir yığın sebebini anlamadığım kızgınlıkta müşterinin kargaşasını yararak bizim masamıza sık adımlarla geldiğini görünce Alexis'i beklemeden kendime büyük boy karışık bir pizza istemiştim. Ve ekledim. " Hey ahbap, kesinlikle pizzamda üstüne damlatılan bir sos istemiyorum" demiştim ve Alexis'a bir bakış atmıştım. Gülümsemesine sebep olmuştu. Çokta hoşuma giden bir şey değildi "kan emmek" ama onun neden bu kadar meraklı olduğunu öğrenmeyi istiyordum. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi Cuma Ağus. 06, 2010 7:03 pm | |
| <font color="MediumTurquoise">" Ah, Alexis. Görünüşe göre vampirlerle çok vakit geçiriyorsun. Üzgünüm sadece yanımda bir kaç torba kan torbası getirmediğim için kendime kızıyorum. En azından direk parmağımdan kanı temin etmeden ölmemek için kendimi seruma bağlayabilirdim. Söylesene bu kan merakı nerden geliyor? "<font color="Black"> Güldüm. Vampirlerle takılmak? Yani Şeytan'ın ulu yaratıkları, lanetli kan içicileri görme şerefine layık olduğumu söylüyordu! Öyle büyük bir onur ki bunu duymak. Ama o ağzından çıkan kelimelerin ne büyük anlamlar taşıdığını bilmiyor tabii. Ama çok fazla 'kan' demiş olmalıyım ki merak etmiş. Biraz gerildim bunun üzerine. Ve kan torbasınıda şaka sanıyor. Kan bağış merkeziyle, mezhebim arasındaki kan ve para ticaretindende haberdar değil tabii. Neyseki kahkahası biraz rahatlattı beni. Bu soru üzerinde durmayacak gibiydi. <br></font></font><font color="MediumTurquoise">" Ee, her neyse. Vampirlerin kanı varsa benimde pizzam olmalı. " </font><font color="Black">Önce vampirlerin kanı varsa sözünü başka şekilde anladım. Gerçekten koca ağzımı açıp vampirlerin dolaşım sistemini anlatmaya başlamadığım için şanslıyım. Çünkü kelimenin devamını getirdi ve beslenmeden bahsettiğini anladım. Kasıldığımı fatk etmesin diye güldüm ve rahatlamaya çalıştım. Hepsi ona göre şakaydı. </font>Garsona siparişini verdi ve <font color="MediumTurquoise">" Hey ahbap, kesinlikle pizzamda üstüne damlatılan bir sos istemiyorum" <font color="Black">diye ekledi. Bana bir bakış atmayıda ihmal etmemişti. Güldüm. Garson şaşkındı tabii. <font color="Red">"Ben her zamankinden istiyorum."</font> dedim garsona gülerek. Ve göz kırparak. Ne yapacağını anlamıştı. Pizzamı gördüğünde Kevin şaşıracaktı. Gülümsemem dahada genişledi ve <font color="Red">"Eee?"</font> dedim.<font color="Red"> "Laela'yla nasıl gidiyor bakalım?" </font>konu değiştirme derdindeydim ve arkama yaslanıp bedenime biraz daha kafein doldurdum ve dinlemeye koyuldum.</font><br></font> |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi Cuma Ağus. 06, 2010 7:55 pm | |
| Siparişimi verdikten sonra ardından Alexis'te klasik bir " Her zamankinden mayk " diyerek garsonu geldiği yere yollamıştı. Her zamankinden derken bir sinsilik sezdim, sanki gelecek olan şey yine genellemenin dışında olacak gibiydi, sanırım Alexis'in genel olarak bana göre tuhaf olduğunu kabullenmem gerekecekti. "Laela'yla nasıl gidiyor bakalım?" . Ah dün gece, tamamen aşkı ilan etmiş gibi bir şeydim. Ve şimdi umursanmıyordum bile. Dün geceyi hatırlamakla baş ağrımın nedenide aklıma gelmişti, hafif bir sızı elimi başıma götürmekten başka çağre bırakmamıştı. Evet, Laela'dan hoşlandığım ve onu sevdiğim doğruydu ve yine evet ondan onun için yapması zor olan şeyler istemiştim. Bağlılık gibi, eğer ona bağlanmaya devam edeceksem, ona güvenmeliydim ki normal şartlar altında hiçte güvenilir bir ilişkimiz olamazdı. Bu yüzden bazı şeyleri değiştirmesini istemiştim. Elbette bende Manhattan sokaklarında gezinip, doğru olacaksa "tozunu yutmuş"tum. Normal " Ah aşkım, seni seviyorum dizimi kırıp yanında oturacağım" gibi bir şey beklemiyordum. Sadece eksik olan şey güvendi. Sanırım ondan çok şey istedim, ve sanırım beni umursamamaya devam edecek gibi. Belki de ona zaman vermeliyim. Ah tek soru beni neler düşündürmeye yöneltmişti. Cevap verme zorunluluğumu hatırladım. " Açıkcası onunla olmak, birlikteliğin nasıl gittiği konusunda fikir yürütememek gibi bir şey. Çünkü gerçekten ne olduğunu, nasıl gittiğini bilmiyorum, çoğu şey onun bana vereceği cevaba bağlı. "Birden ciddiliğim biraz tuhaf kaçmış olmalıydı. Elimi başımdan çekip dirseklerimi masaya koymuştum. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi Cuma Ağus. 06, 2010 9:00 pm | |
| " Açıkcası onunla olmak, birlikteliğin nasıl gittiği konusunda fikir yürütememek gibi bir şey. Çünkü gerçekten ne olduğunu, nasıl gittiğini bilmiyorum, çoğu şey onun bana vereceği cevaba bağlı. " Kevin ne zaman anlayacaktı acaba? Laela değişmezdi. Değişemezdi. Kevin ondan bedenini alabilirdi ama kalbini. İşte bu çok zordu. Çünkü sürtüklere aşk yasaktır. Bu yüzden sürtüktüm işte, aşka duyduğum neftetten. Ve sürtüklere aşkı anlatmak imkansızdır, gerçek aşka inandırmakta öyle. Ama kim bilebilir Kevin adam gibi adam çıkar belkide. Yinede Laela onun içindeki adamla yada ruhuyla değil, erkekliğiyle ilgilenir. Bir sürtüğü etkilemek istersen, pantolonunu indirmen yeterlidir. Ve dün gece Kevin'ın pantolonunun inmiş halini hatırlayabiliyordum. Aslında dün gece hatırladığım son şey Laela ve Kevin'dı. Ama Laela Kevin'ı bırakmayacaktı. Bu yüzden her ne söylemesi gerekiyorsa bu hızlı ve çabuk olmayacaktı. Sürtüklük, diğerlerini anlamama yetecek kadar vardı ruhumda. Aldatmazdı belki, zor olsada. Ama sürtükler için seks , hava gibidir. Her gece Kevin'ı isteyecekti aldatmayacaksa. Ama Kevin hayır demezdi herhalde buna. Bilemiyordum. "Ne cevabı?" diye sordum. En çok oraya takılmıştım aslında, Laela'nın uzun süre vermeyeceği cevap neydi? Belkide verecekti , cevaba göre değişirdi süresi. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi C.tesi Ağus. 07, 2010 8:04 am | |
| "Ne cevabı?" .
Ah, belkide sevinmeliydim dün gece en azından konuşmalarımız duyulmamış. Ki ne farkeder sahnenin ortasında bağır çağır sevişmiştik, üstelik mikrofonuda açık bırakarak tüm binanın hatta tüm sokağın duymasını sağlamıştık sanırım. Normal şartlar altında böyle bir şey yapar mıydım bilmiyorum ama Laela'ya hiç bir zaman dayanamıyacağımdan emindim. Cevap... Belki de tam olarak cevap değildi, çünkü onun söylediği bir şeydi, aldatmamak...
" Erkeklere olan ilgisini sadece bana vermesini istedim. Yani, başka biriyle olmamasını... "
Zaten tahmin ettiğini düşünüyorum Alexis'in, ki her şeyi ulu ortada yaptığımızı düşününce bunuda bilmesi bir şeyi değiştirmezdi. Evet, Laela bana öyle demişti ancak kaldırabileceği ve sözünü tutabileceği bir hal alabilirmiydi bilmiyordum. Canımı sıkmıştı olumsuz düşünmek. Rahatsızcasına ellerimi masaya yatay olarak koyup dışarı insanlara bakmaya başladım, Alexis'e biraz yakınlaşmıştım bu halde. Gözüm ordan buraya koşuşturan, hatta burdan bakınca komik gözüken alışveriş manyaklarında olsada aklım başka şeylere takılmıştı. Doğru veya kötü ayrımını her zaman aklımla yapamıyordum, duygularım engel oldukça sağlıklı bir kararda veremeyeceğimi biliyordum. Ne yazık ki duygularımada engel koyabileceğimi de düşünmüyordum.
" Ee, sende neler var neler yok? " |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi Cuma Ağus. 13, 2010 11:24 am | |
| " Erkeklere olan ilgisini sadece bana vermesini istedim. Yani, başka biriyle olmamasını... " Bir dakika? Kevin'ın demek istediği. İmkansız. Laela artık tek eşli miydi? Bu şekilde nasıl 1 numaralı sürtük olarak kalacağını merak ediyordum. Kevin anlaşılan sorumdan rahatsız olmuştu. Laela'ya bu konuda güveniyor muydu sahiden? Belkide mazoşist bir yanı vardı. Yada Laela'yı umursamıyordu bilemiyorum. Ama eğer umursuyorsa acı çekeceği barizdi, Laela'ya aşık olanların hepsinin sonu gibi olacaktı onunkide. Laela'yı tek eşliliğe zorlamanın imkansız olduğunu er yada geç anlayacaktı. " Ee ,sende neler var neler yok? " Basit bir 'konuyu değiştirme' çabası. Anlaşılan bu konuyu konuşmaktan gerçekten hoşlanmıyordu. Onu zorlamamam gerektiğine karar verdim, ileri derece sadist sayılmazdım. Bana acı çektirmeyenlerle sorunum yoktu. Ki intikam alınacaklarım listesinde Kevin yoktu. Sicili benim için tertemizdi ve zaten ne kadar uğraşırsa uğraşsın acı çektiremezdi bana.. Kimseye değer vermemeyi çoktan öğrenmiştim. "Hayat çok sıkıcı. Biraz hareket katabilmeyi çok isterdim." Ama zaten 6. hissim, hep yaptığı gibi, yakında oldukça eğleneceğimi müjdeliyordu. Bunun için minnettardım. Her gün okul-alışveriş-Harrison üçlemesinden sıkılmıştım. Gerçi bu üçlemeden tamda emin değildim, geceleri hep düşündüğüm gibi geçmiyor olabilirdi. Sonuçta uyandığımda hatırlamıyordum. Evet, biliyorum. Buna bayılıyorum! Sonunda pizzalarımız gelmişti ve ben bir aile yemeğinde yada kutlama şöleninde değildim. Asilliğimde oldukça derinlerde bir yerlerde uykudaydı. Çatalı pizza dilimlerinden birine batırdım ve ısırdım. Bıçakları severdim ama yemek kesmeyi değil. Zaten ihtiyacım olanı kesmişler neden uğraşayım ki?
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi C.tesi Ağus. 14, 2010 9:39 am | |
| "Hayat çok sıkıcı. Biraz hareket katabilmeyi çok isterdim."
Niyeyse, Alexis'in o kadarda monoton olduğunu düşünmüyordum. En azından buraya uğraması monoton bir gününün rutin bir işi olmadığını söyleyebilirdim. Neden Brooklyn gibi bir yere gelip pizza yiyesin ki... Aklıma gelen ilk şey benim gibi huzurlu bir sakinlik. Her neyse, konu benden uzaklaşmıştı. Derken, garson beni uyuz eden yavaşlıkta masamıza doğru gelip pizzalarımızı masaya bırakabilmişti. Neredeyse " Hiç getirmeseydin " diyecektim ki, aç kalma korkusunun verdiği anlık dehşete düşürücü hissi benim geri çekilmeme yetmişti ve pizzamın boyutu tam istediğim gibi olması neşemi yerine getirmişti bile. Burayı seviyordum...
" Belki de bu pizzalar hayatının akışını değiştirir, hareketlendirebilir. Denemeliyiz. "
Demiştim, gülmemiştim aslında o kadarda şaka yapar gibi bir havam yoktu sadece kelimelerimden buram buram açlığın kokusunu alabiliyordum. Gerçekten bir gün boyunca mideme içkiden başka bir şey girmeyince, başka sıvı olmayan bir şeyi yemek mutluluk verici olabiliyordu. Pizzamı canavarlıkla çatal, ısırık, çatal, ısırık kombinasyonuyla yemeye hatta yarısına gelmeyi başarabilmiştim bile ki telefonumun cebimde titrediğini fark ettim. Arayan Mike'dı. Arıyorsa önemli bir şeydir, en azından çevirdiğimiz bir kaç dolap vardı. Bununla ilgili olsa gerekti. Alexis'e küçük bir " Özür dilerim" gönderdikten sonra telefonu açmıştım. İki, üç dakika geçen bir konuşma, önceden planladığımız benim onun yeni dairesine taşınma olayının gerçekleşeceğini bildiriyordu. Nedenini anlamadığım bir acelesi vardı Mike'ın bu yüzden hemen beni oraya çağrıyordu kim bilir neler yapacaktık. Alexis'in konuşmalarımdan az çok bir şey çıkardığını düşünüyordum. Bir şey demeden önce pizzamı hızlıca bitirmiş ve masaya bir 50 dolar bırakmıştım. Daha sonra bakışlarında anlamamazlık olan Alexis'e dönüp,
" Ee, Alexis sanırım bu pizzada bir şeyler vardı gerçekten. Yemeye başladığım gibi hayatım değişti sanırım. Her neyse arayan Mike'dı ve beni acilen yanına çağırdı. Kim bilir sonraki görüşmemizde seni davet edebileceğim doğru düzgün bir yerim olabilir. Eh, daha açık konuşmak gerekirse Mike'la aynı evde kalacağız. "
Demiştim ve küçük bir kahkaha atmıştım. Oraya taşındığımda gerçekten onunla görüşmeyi düşünüyordum, ilginç biriydi Alexis. Pizza sever olmasada kesinlikle kan severdi. Bu düşünce beni gülümsetmişti. Aniden kalkıp gitme zorunluluğumun çok kaba olmamasını umuyordum. Ayağa kalkmadan önce bekleyip tepkisini görmek istiyordum. |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi C.tesi Ağus. 14, 2010 7:48 pm | |
| " Belki de bu pizzalar hayatının akışını değiştirir,hareketlendirebilir. Denemeliyiz. " Benim bahsettiğim hareket pizzadan gelemezdi tabii. Kevin'ın telefonunu çıkarmasını fırsat bildim ve kendiminkini çıkardım. Ve Dia'ya mesaj attım. "Akşam için bir şeyler planlayalım. Monotonluk beni öldürüyor!" Birkaç erkeği yatağa atmak ve kafayı çekmek aslında hayatımın en monoton olayıydı. Her gece olan bir şeydi. Ama zevk veriyordu, sıkıcı değildi. Neyseki mesaj çabuk geldi. Ve tamda istediğim mesaj. "Mekanı biliyorsun. Starbuckstaki 2 taş orada olacak. Ayarladım her şeyi. Bu gece benimsin bebek. Monotonluğu savuştur beyninden." Evet, diye bağırmamak yada kahkahayı basmamak için dudaklarımı birbirine bastırmam gerekti. Neyseki Kevin imdadıma yetişti. " Ee, Alexis sanırım bu pizzada bir şeyler vardı gerçekten. Yemeye başladığım gibi hayatım değişti sanırım. Her neyse arayan Mike'dı ve beni acilen yanına çağırdı. Kim bilir sonraki görüşmemizde seni davet edebileceğim doğru düzgün bir yerim olabilir. Eh, daha açık konuşmak gerekirse Mike'la aynı evde kalacağız. " Mike. Mike Corey Carter. Nedense meşhur 6. hissim Kevin'ın çok önemli bir şey söylediğini düşünüyordu. Mike ve Kevin aynı evde yaşayacak. Bunu unutmayacağım. Ve ayrıca 'beni davet edebileceği doğru düzgün bir yer'inin olması hoşuma giderdi. Kevin sıkıcı değildi. Belki film izlerdik. Laela'ya bağlılığını test edebilirdim. Ama ondan bir öpücük bile alabileceğime inancım yoktu, o ayrı. Gülümsedim ve "Vay canına! Yediğim bir büyülü pizza mıydı yani? Fazladan bahşiş bırakmalıyım." dedim ve güldüm. Kevin'da güldü. "Davet fikri hoşuma gitti." dedim. "Sen git. Beni merak etme." dedim ve gülümsedim. Bol miktarda bahşiş bırakıp masadan kalktım. Bu gece eğlenecektim anlaşılan. Eğlensem iyi olurdu..
|
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi C.tesi Ağus. 14, 2010 7:49 pm | |
| |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Özlenilen Sakinlik Hissi Paz Ağus. 15, 2010 12:00 pm | |
| Alexis - 25 şöhret puanı 5 dolar Kevin - 5 şöhret puanı 25 dolar |
| | | | Özlenilen Sakinlik Hissi | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |